Anadolu sofra kültüründe önemli yeri olan yufka ve lavaşın UNESCO Kültürel Miras Listesi'ne girmesi için başvuruda bulunuldu.



Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Türkiye Milli Komisyonu Somut Olmayan Kültürel Miras Komitesi Başkan Vekili Prof. Dr. Metin Ekici, yufka ve lavaşın UNESCO kültürel miras listesine girmesi için başvuruda bulunduklarını bildirdi.
 
Prof. Dr. Ekici, Çankırı'da yoğun olarak icra edilen yaran kültürünün 2010'da Türkiye'nin somut olmayan kültürel miras unsuru olarak UNESCO temsili listesine kaydedildiğini hatırlattı.
 
Komitenin yürüttüğü önemli başka çalışmalar da olduğunu aktaran Ekici, "Bugüne kadar aşıklık geleneği, Türk kahvesi, nevruz, mesir macunu ve benzeri gibi geleneklerden oluşan 12 unsur, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Temsili Listesine kaydedildi. Bunların Türkiye adına kaydettirilmiş olması bu kültürlerin Türkiye Cumhuriyeti tarafından yaşatılıp genç kuşaklara aktarılacağı anlamına gelmektedir" diye konuştu.
 
İnce ekmek için başvuruda bulunuldu
 
Geçmiş yıllarda lavaşın Ermenistan tarafından sahiplenildiğini hatırlatan Ekici, şöyle konuştu:
 
"Geçmiş yıllarda kamuoyunun yakından hatırlayacağı üzere lavaşın başka bir ülke tarafından sahiplenmesiyle ilgili bir tartışma yaşanmıştı ülkemizde. Aslında böyle bir şey söz konusu değil. Lavaş, Türk kültürünün çok özgün tüketim maddelerinden biri. Yani ekmek kültürü içerisinde önemli bir yere sahip. Biz, Türkiye olarak Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve sonradan bize katılan İran ile birlikte ortak 'İnce ekmek kültürü' adı altında bir dosya oluşturduk. Yufka, lavaş ve ince ekmeğin diğer çeşitlerini kapsayan dosya hazırlayıp UNESCO Temsili Listesine girmesi için başvuruda bulunduk. İnşallah 2016 yılının Kasım ayında yapılan görüşmelerle bu dosya da Dünya Kültürel Miras Listesi'ne yani Somut Olmayan Kültürel Miras Temsili Listesi'ne kayıt edilmiş olacak."
 
Çinicilik ve Hıdırellez için dosya hazırlandı
 
Çini kültürünü de Dünya Kültür Mirası'na sokmak istediklerini belirten Ekici, "Yine bu çerçevede özellikle Kütahya ve İznik bölgemizle özdeşleşmiş olan çini dosyamız hazırlanıp sunuldu. Çinicilik, 2016 yılı içerisinde görüşülüp kabul edileceğinden büyük oranda emin olduğumuz kültürel miraslarımızdan bir başkası" ifadelerini kullandı.
 
Ekici, Hıdırellez ile ilgili de dosya hazırladıklarına işaret ederek şunları söyledi:
 
"Üzerinde çalıştığımız son dosya ise Hıdırellez dosyası. Bilindiği üzere 5-6 Mayıs günleri, ülkemizde Hıdırellez günleri olarak kutlanıyor. Özellikle Türkiye'nin orta ve batı bölgelerinde bugünlerde Hızır ve İlyas Peygamberlerin buluştuğu gün olarak, barış ve kardeşlik ortamının geliştirilmesi için en güzel dilekler dilenmekte, birtakım etkinlikler yapılmakta. Biz, bu dosyayı Makedonya Cumhuriyeti ile birlikte ortak dosya olarak hazırladık. Oradaki Türk kültürüne mensup ve diğer toplulukların katkıları ile Hıdırellez, Türkiye'den Balkanlara uzanan geniş bir coğrafyada kutlanan kültürel miras olarak UNESCO Temsili Miras Listesinde yerini alacaktır."
 
Türkiye'ye ait birçok kültürel mirası uluslararası arenaya taşımak için çalıştıklarına dikkati çeken Ekici, şunları kaydetti:
 
"Ülkemize ait pek çok kültürel mirasımız sadece yerelde bırakılmamakta. Önce ulusal kültürel miras haline getirip ülke kamuoyunda duyulması sağlanmakta oradan da uluslararası kamuoyuna. Bu sayede Türkiye kimlikli, kişilikli bir ülke olarak dünya medeniyetine gösterilip, tanıtılmaktadır."
 
"Lavaş bu kültürün vazgeçilmez unsurlarından"
 
Çankırı'da lokantacılık yapan Sadık Kılıç da lavaşın kültür mirası listesine alınması çalışmalarından çok mutlu olduğunu ifade etti.
 
Yaklaşık 8 yıldır lokantacılık yaptığını dile getiren Kılıç, "Biz burada döner ve pide işi yapıyoruz. Genellikle bizim Anadolu insanı döneri lavaşta tercih ediyor. Biz de kendi fırınımızda yaptığımız lavaşı sıcak sıcak müşterilerimize sunuyoruz. Lavaş bu kültürün vazgeçilmez unsurlarından biri" değerlendirmesinde bulundu. AA