İbret alınması gereken ve yaşlı büyüklerimizin, özellikle anne ve babamızın kıymetini bilmeyi öğreten bir hikaye.

Zamanın birinde evli bir adam eşi ve küçük yaşlarda olan oğlu ile birlikte sade bir yaşam sürmektedir. Ancak adamın annesi vefat etmiş olduğu için yaşlı babası da kendileri ile birlikte yaşamaktadır.

Lakin evin hanımı yaşlı kayınpederinin evdeki varlığından hiç hoşnut degildir, sürekli bu konuda dırdır etmekte ve kocasına babasını evden göndermesi için baskı yapmaktadır.

Kocası da her seferinde eşine ''Babamın sana veya bize ne zararı var, yaşlı bir adam işte. Bir lokma yemeğini yedikten sonra odasına çekilir ve hiç sesi çıkmaz. Ben bu yaşında onu nereye gönderebilirim, zavallı adam sokaklarda mı yatsın'' diye karşı çıktıkça karısı ya baban, ya ben diye huysuzluk etmeye devam etmektedir.

Günler geçer, karısının dırdırları adamı canından bezdirmiş ve adamın kendi evinde huzuru kalmamıştır. Adam düşünür taşınır, karısının dediğini yapmaktan ve eşi ile huzur içinde geçinebilmek için öz babasını evden atmaktan başka çaresi kalmadığına karar verir.

Akşam işyerinden evine dönerken planını hazırlamıştır. Akşam yemeğinden sonra babasını alıp evden götürecek ve kuytu bir köşeye bırakacaktır.

Nihayet yemek saati gelmiş ve adamın babası da dahil herkes yemegini yemiştir. Aradan bir süre geçer adam karısına ''Bana bir yorgan verirmisin, hiç olmazsa babamı bir köşeye bıraktığımda gece üşümesin diye bu yorgana sarılır der'' Kadın sevinerek hemen içeriden bir yorgan getirir.

Adam yorganı aldıktan sonra babasına, hadi baba seninle bir yere kadar gidip gelelim der. Babası da başına geleceklerden habersiz giyinir ve kapıdan çıkmak üzere hazırlanır.

Bu sırada babasını sokağa atmaya hazırlanan adamın küçük oğlu ''Hey baba dedemle nereye gidiyorsunuz, bende sizinle geleyim'' diye tutturur.

Adam çocuğunu bir kenara çeker ve kulağına ''Oğlum sen gelme, ben zaten dedeni bir sokağa bırakıp eve yanlız döneceğim'' diye fısıldar. Çocuk bu duyduklarına çok şaşırmış ve babası dedesini sokagın birine terk edip dönecek diye çok üzülmüştür.

Çocuk inatla babasına, hayır bende gelmek istiyorum diye tutturunca babası bu duruma razı olur ve oğluna hadi sende gel bizimle der. Üçü birlikte evden çıkarlar.. hava çok soğuktur ve yürümeye devam ederler. Bu sırada çocuğun gözüne babasının elinde bulunan yorgan ilişir ve dönüp babasına sorar ''Baba bu yorganı nereye götürüyoruz ? '' Babası eğilerek çocuğun kulağına şunu fısıldar ''Oğlum biz dedeni sokağa bırakıp döndükten sonra geceleri üşümesin diye bu yorgana sarılacak, onun için beraber getirdik''

Çocuk artık herşeyi anlayacak yaştadır, babasının bu yaptıklarına hiç anlam veremez. Nasıl olur da dedesini sokağa terk ederdi babası ?

Neyse epey yürüdükten sonra ıssız bir sokağa gelirler adam babasına ''baba artık sen bizim evde kalamazsın, senin yerin artık bu inşaatın içidir, bu da senin için getirdiğimiz yorgandır al şunu geceleri üşüme bari'' der.

Bu olan biten hem dedeyi, hemde torununu çok şaşırtmıştır. Yaşlı adamın gözlerinden yaşlar iner ve son kez torununa sarılır. Artık yapabileceği fazla birşey kalmamıştır. Kendi evladı tarafından sokağa atıldıktan sonra o eve dönmesi mümkün degildir. Çaresiz bu durumu kabullenir ve yorganı alarak karanlıkta inşaatın içine doğru yürür.

Bu sırada babasını sokağa bırakan adam kendi oğluna ''Hadi oğlum artık biz evimize dönelim'' der. Çocuk ise babasına ''hayır baba dedemi burada bırakmayalım, dedeme yazıktır'' diye tuttursa da babası çocuğun elini tutarak eve dönmek için zorlar.

Çocuğun babasına gücü yetmez tabi.. babası elinden tutmuş eve gitmek için çekiştirmektedir. Ancak o sırada aniden çocuk babasına dönüp ''Baba bari yorganı orada bırakmayalım, onu da alalım der'' Babası şaşırır ve çocuğuna ''Oğlum yorgan kalsın, deden üşümesin diye ona sarılacak. hem sen yorganı ne yapacaksın'' diye sorar.

Çocuk hemen atılır ve babasına ''Olurmu babacım, yarın ben büyüyüp evlendiğimde bende seni getirip buraya bırakacağım. İşte o zaman bu yorgan bana lazım olacak'' diye cevap verir.

Hiç beklemediği anda çocuğundan aldığı bu anlamlı cevap adamın beyninde şok etkisi yaratmış ve çocuğunun kendisine korkunç bir ders verdiğini anlamıştır.

Hemen aklını başına toplayan adam ne büyük bir hata ettiğini anlamıştır. Adam hemen tekrar inşaatın içine girer babasının eline sarılıp öperek kendisini affetmesini ister ve hep birlikte tekrar eve dönmek için babasını inşaattan çıkarır.

Çocuk bu duruma çok sevinmiştir, tekrar dedesi ile birlikte eve dönerler. Eşinden babasını evden atmasını isteyen kadın kapıda tekrar üçünü birlikte görünce şok olur ve adama ''neden tekrar babanı eve getirdin'' diye çıkışırsa da adam oğlundan aldığı büyük ders nedeniyle eşine gereken karşılığı ve cevabı vererek babasını tekrar odasına götürür.

hepsini okudum süper bi hikaye ya... etme-bulma dünyası işte...

paylaştıqın için teşekkürler

çoook qsldi emeqine saqlık =)

paylaşım için teşekkürler..