Karen Marie Moning - Karanlık Ateş
Eveeet ilk kitap bitti geriye kaldı 4 kitap
Ben genelde kitaplardaki anlatımın ana karakterin ağzından anlatılması sevmem ama bu kitap iyi ki Mac'in bakış açısından yazılmış.
Mac'in iç sesi, olaylar karşısında yaptığı yorumlar çok eğlenceliydi. Mac, kitaba başlarken hayal ettiğimden daha kadınsıydı,
büyük tehlikeler atlatmasına rağmen bir türlü ojelerinden ve pembe renginden vazgeçemiyor
Barrons konusunda ise şimdilik bir şey düşünemiyorum, çok gizemli takılıyor ileride onun da sırlarını öğrenicez herhalde
Kitaptaki olayların az olduğuna ben de katılıyorum ama sonuçta serilerin ilk kitapları genelde böyle oluyor. Olaylara giriş
ve yaratılan fantastik dünyanın tanıtılması amaçlandığından dolayı benim de bu konuda çok beklentim yoktu.
Alina'nın sevgilisi konusunda ben de Mac'le aynı şeyi düşünüyordum ama yanıldığıma sevindim
Mac bu kitapta olanları anlama aşamasındaydı, ileriki kitaplarda daha savaşçı bir kimliğe bürüneceğini umuyorum,
onu savaşırken görmek istiyorum
Ben ilk kitabı beğendim hemen ikinciye geçeceğim. Puanım 8/10.
"Hmm, Barrons" diye konuşmaya başladım. "bu adamdan bir şey çalmanın iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum."
Yeterince mafya filmi izlemiştim. Baba'nın yerine girip onu kazıkladıktan sonra uzun bir ömür sürmeyi bekleyemezdiniz
"Countach diyemiyor musunuz, Bayan Lane" Benzersiz aksanıyla Kun-tah dediğinde yabancı kelime iyice yabancı bir hale gelmişti.
"Diyebilirim" dedim kızgınlıkla. "Ama demeyeceğim. Annem bana terbiyeli olmayı öğretti."
Bana yan yan baktı. "Bununla ne ilgisi var Bayan Lane?"
"Hangi dilde olursa olsun, küfür küfürdür," dedim ciddi bir tavırla. İtalyancada Countach kelimesi, "kutsal ineği beceren" gibi
bir anlama geliyordu ki bu arabalardan birini her gördüğümde hissettiklerime tam olarak uyuyordu ama bunu yüksek sesle
söylemenin gereği yoktu. Çılgınca bir hale gelen hayatımın içinde tutunacak dalım kalmasa bile, hiç olmazsa vakar ve
terbiyemi her zaman koruyabilirdim
Barrons, kesinlikle bana iyi tesir etmiyordu. Bir gece içerisinde beni önce fahişe gibi giydirmiş, ardından adi bir hırsız
gibi soygun yaptırmış, son olarak da ona uyup denizciler gibi küfretmeme sebep olmuştu. "Hassiktir."
İnsanın savaşa giderken yanında götüreceklerinin arasında en yararlı yegane şey, umuttur. Umudu kalmamış, hayatta kalmak
için sarsılmaz bir kararlılığı olmayan bir Sidhe-kahini, ölü bir Sidhe-kahinidir. Düşmanın gücü altında ezildiğine ve
insanlıktan çıktığına inanan bir Sidhe-kahini, silahı şakağına doğrultup tetiği çekip kendi beynini patlatmış demekti.
Gerçekten de insanın hayattaki her şeyin karşısında durabileceği yalnızca iki mevzi vardır: Umut ve korku.
Umut güçlendirir, korku öldürür.