'Anadolu Ateşi'yle destan yazan Mustafa Erdoğan, eşi Gülben Ergen'e olan aşkını ilk kez anlattı.
Sekiz ülke, üç bini aşkın gösteri ve 20 milyon izleyici... ‘Anadolu Ateşi’yle destan yazan Mustafa Erdoğan, İlknur Üstündağ’ın TRT 1 için hazırlayıp sunduğu ‘Zirvedekiler’ programına konuk oldu. Erdoğan, film gibi hayatını anlatırken, kardeşi Yılmaz Erdoğan’la inanılmaz maceralarını, eşi Gülben Ergen’le olan aşkını da ilk kez açıkladı.
“Aşk, şahane! Çocuklar, mutlu bir ev, düzgün bir yaşam ... Bunlar, o evdeki akort, o evde yaşadığım mutluluk ve bir kadını sonsuzca sevmek... Gülben, hayatıma şahane şeyler kattı.”
“Biz ‘Anadolu Ateşi’ni sahnelediğimiz evrede, o sıkıntılı dönemde başladı Gülben’le hikayemiz. Gülben sahne şovlarında bizim özel bir gösteri tasarlamamızı istedi ama adetimiz değildi böyle bir şey; olamayacağını uygun bir dille söyledim kendisine. Dansçılar çalışıyordu salonda. ‘Siz bunları yapabilecek misiniz?’ diye sordum, dansın bir hayat tarzı olduğunu söyledim ve olmadı. Bir yıl sonra tekrar geldiklerinde biz daha fazla oturmuştuk düzenimizi. Onlar da taleplerini somutlaştırmışlardı. Bizim hocalarımızdan ritm dersi aldı, biz de o dönem tanıştık Gülben’le ama sadece Gülben’in ısrarı üzerine, benim öyle bir niyetim yoktu.”
Bendeki eksikler onda var
“Gülben ışıklı bir insan, çok çalışkan. Bende eksik olan çok şey onda var, benim gibi asık suratlı bir adama güleryüzlü bir eş... Birden bire evlendik ...”
Atlas geldiğinde hayatımız değişti
“Bir çocuk sahibi olma duygusu, insanın sahip olmadan bilemeyeceği bir şey. Kendi çocuğun olunca bir öğrenme sürecine giriyorsun. Ve çocuk seni büyütüyor. Eskiye göre daha temkinli daha duyarlı, duygusal ve olgun olabiliyorsun. Ben Atlas’tan sonra çok değişti m. Bunu herkes söylüyor. Üç yıla yakın bir süre sonra da ikizlerimiz geldi. Şu anda evimiz çok şenlikli. Yani evden çıkmakta zorlanıyorum, onlarla daha fazla vakit geçirebilmek için...”