0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1 2
Konu: Aksaray Geleneksel El Sanatları  (Okunma Sayısı: 10314 Kere Okundu.)
« : Kasım 04, 2009, 02:40:59 ÖS »

KumraLım
*
Üye No : 8462
Yaş : 32
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 1146
Mesaj Sayısı : 13 450
Karizma = 17239


GELENEKSEL EL SANATLARI

ÇİNİCİLİK

Çini neredeyse insanlık tarihi kadar eski olan seramik sanatının alt koludur ve tamamen ilkel (elle) yöntemlerle imal edilir.Tarihi gelişimi içerisinde çok çeşitli tekniklerle (minai,slip v.B ) çini imal edilmiş olup bugün en yaygın kullanılan sır altı tekniğidir.
Kendi içerisinde transparan,mat,renkli,krakle v.b. artistik çeşitleri bulunan sır altı tekniğinin uygulanması son derece zahmetli bir o kadar da zevklidir.
Bu tekniği kısaca astarlanmış ve birinci pişirimi yapılmış form üzerine,desenin aktarılması,kontur çizimi,boyama,sırlama,rötuşlama, ve fırınlama şeklinde açıklayabiliriz.
Türkler çini imalatını Çinlilerden öğrenmiş olup özellikle Uygurlardan bugüne değin oldukça başarılı ürünler vermiş çok özgün üslup ve teknikler geliştirmişlerdir.
İslamiyet’in kabulü ile birlikte Türk-İslam kültürü kaostan-düzene felsefesiyle çiniye yansımış özellikle Anadolu Selçuklu devrinde bu felsefeyle geometrik üslup’un en muazzam örnekleri çok başarılı şekilde uygulanmıştır.
Osmanlı Devleti döneminde,saray atölyeleri kurulmuş,nakkaşlar sarayın himayesinde,doğrudan saraya bağlı ve sadece sanatsal kaygı ile çalışmış,buradan bugün bütün dünyayı hayran bırakan,dünyanın en seçkin müze ve koleksiyonlarına giren Osmanlı Çini sanatını,teknik,estetik,üslup,renk ve kalite bakımından zirveye çıkarmıştır.Başkent başta olmak üzere imparatorluğun sınırları içerisinde dini ve özel mimaride çok yaygın kullanım alanı bulmuştur.Geometrik üsluptan ziyade natüralist ve soyut üslupların kullanıldığı 16,yy Osmanlı çinileri dünyada eşsizdir.
Osmanlı’nın gerileme devrinden,Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar savaşlar,siyasi ve ekonomik sorunlar nedeniyle saray atölyeleri destekleyemez olmuş bu da nakkaşları geçim kaygısına itmiş,dolayısıyla,kalite ve estetik açıdan gerileme başlamış,özellikle 1.Dünya Savaşı ve sonrasında bir-iki istisna atölye haricinde çini üretimi tamamen durmuştur.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında ülke genelinde ekonomik sorunların bertaraf edilebilmesi için yeniden atölyeler kurulmaya başlanmış dünyadaki teknolojik ve serbest ekonomik gelişmelerle çok geniş pazarlara ulaşılmış ve bu da çini imalatında ivme kazandırmıştır.İmalat ve kalite bakımından günümüz Kütahya’sı dünyanın çini başkenti olarak kendini kanıtlamış ve kabul ettirmiştir. Çin’de dahil olmak üzere,bütün dünyaya dini ve sivil mimari yapıların iç ve dış cephe kaplamalarında;vazo,tabak,sürahi,fincan,takımlar,sofra takımları vb. kullanım eşyaları,tamamen sanatsal kaygı ile üretilen sanat eserleri şeklinde ihraç edilir duruma gelmiştir.


Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Çini İşlemeciliği bölümünden mezun olan genç nakkaşlar eşliğinde Halk Eğitim merkezleri başta olmak üzere,Türkiye’nin bir çok il ve ilçe merkezinde kurslar açılmış, ülke genelinde çini imalatı yaygınlık kazanmıştır.
Güzelyurt çini atölyesi,eğitim ve çalışma şansı olmayan, işsiz insanlara yenilik ve istihdam amacı ile 01.01.2007 tarihinde kurulmuş, bir yıllık aralıksız çalışma sonucunda mezun olan kursiyerlerimiz kendi atölyelerini kurma seviyesine gelmiştir ve bu amaçla çalışmalarını sürdürmektedirler. Güzelyurt’ da Çinicilik kursunda ve bu kurstan yetişenlerin açtıkları özel iş yerlerinde çini imalathaneleri ve satış reyonları bulunmaktadır.



HALlCILlK


Çatal Hö­yük'te ortaya çıka­rılan duvar resimle­rinde; av, ölü tö­renleri yanında ge­ometrik dokuma kumaş motiflerine rastlanmıştır.

Doğal ihtiyaç­lardan doğan doku­macılık, çok eski çağlardan beri Ak­saray'da sürdürü­len bir uğraştır. Ak­saray Acemhöyük (Sarıkaya Sarayı’nda) de yapılan kazılarda taban üzerinde küçük parçalar halinde ele geçen beyaz renkli keten bezin bir yüzüne altın iplikle koyu ve açık mavi fayans boncuklar işlenmiştir. Bez yangının etkisiyle bir curuf görünümünü almasına karşın M.Ö 1800’lü yıllarda Aksaray’daki dokumacılığı göstermesi açısından son derece önemli bir buluntudur.

Geleneksel Türk el sanatları içerisinde halı dokumacılığının ayrı bir yeri vardır. Orta Asya’da başlamış Türk-halı dostluğunun bugün Anadolu’da halen devam ettirildiği pek çok noktadan birisi de Aksaray yöresidir. Aksaray, Selçuklu devrinden beri ünlü bir halı merkezidir. Bu gelenek Osmanlılar devrinde de sürmüştür.

Geleneksel Aksaray halı tarihi gelişimine ışık tu­tan müzemizde dört halı vardır. Bunlardan birisi 17. yüzyılda dokunmuştur. İkincisi 18. yüzyıldan kal­madır. Üçüncüsü Aksaray yöresinin "Yatak Halıla­rı”nı andıran modeldir ve yine 18. yüzyılda doku­muştur. Aksaray geleneklerini taşıyan dördüncü halı ise 19. yüzyıl eseri olarak tarihlendirilmiştir.

Günümüz halıları adını verdiğimiz 1950 yılların­dan beri devam eden Aksaray yöresi halıları ilimize bağlı "Ova Köyleri" (Armutlu, Yenikent, Eskil, Eşme­kaya, Kutlu Köyü, Sultanhanı, Yeşilova) "Bayıraltı Köyleri" (Altınkaya, Ulukışla, Yeşiltepe) "Hasandağı Köyleri" Elmacık, Koçpınar, incesu, Karataş, Gözlü­kuyu, Taşpınar Kasabalarında dokunmaktadır. Do­kunan bu halıların hammaddesi yündür. Taşpı­nar halılarının atkı, çözgü ve düğüm iplerinin yün olması geleneği günümüze kadar titizlikle korun­muştur. Yün ipler doğal kök boyalarla, yenilerde de kısmen sentetik boyalarla boyanmaktadır.

Aksaray yöresi halılarında günümüze kadar ge­len en eski nakış "Üç Göbekli Halı" bezemesidir. Günümüz Taşpınar halısı desenleri özgün bir karak­tere sahiptir. Desenlerin büyük bir bölümünün nasıl ortaya çıktığı bilinmemektedir. Aksaray halıları "Taş­pınar Halısı" ismiyle tanınmaktadır. Halılarımızda kaliteyi belirleyen bir öğe de düğüm sayılarıdır. Eski Taşpınar’larda 1OX1O cm2'lik alanda 40X45 düğüm vardır. Günümüzde elle eğrilmiş iple dokunan bir halıda 1OX1O cm2’de 30X35 düğüm görülmektedir.

Halılarımızda ana renkler koyu kırmızı ve koyu mavi (Iacivert)'dir. Bu renkler dışında yerel deyişle kırbız (al), yavşan yeşili (kına rengi), tetir (tarçın rengi), pisi tüyü (gri mavi), erikipi (krem) ve siyah da ana renk olarak kullanılır.

Taşpınar halıları taban, kelle, çift somya, minder, namazlık, yastık, heybe ve eğerlik örtüsü adı verilen çeşitlerde dokunmuştur.

Yörede bordürlere "ayak", dikdörtgen çerçeveye "sandık", sütunceye "sallama", köşe bağlantılarına "tug", üçgen köşelerdeki dar sulara "sızı" kompozis­yonun merkezine yerleştirilen madalyona "göbek" adı verilir.

. Bir yüzey süslemesi olan halıda Taşpınar desen­leri, motif/eri ve renkleri derinlik hissi uyandırarak sonsuzluk çağrısı yapar. Bu özelliğiyle engin Türk halı sanatından kopmadığını gösterir.

Geleneksel el sanatlarından bahsederken Aksa­ray'ımızda da bir zamanlar meşhur olup da şimdi­lerde kaybolmaya yüz tutmuş kimi sanatlardan bah­setmek yerinde olur.


KOŞUMCULUK

İlimizde şu an iki temsilcisi kalmış bulunan (Ali TOKYAY ve Ömer ŞEN) el sanatlarından birisi de otomobil çağı öncesinin en popüler el sanatı olan koşumculuktur.

Taşımacılık için tamamen at arabalarının kulla­nıldığı zamanlarda hayvanları arabaya bağlamak (koşmak) için koşum takımları yapılıyordu. Ko­şumlar sadece bir ihtiyacı karşılayan eşya olmak­tan öte zarif birer el sanatı ürünüydüler.

Koşum takımı şu parçalardan oluşuyordu: Atla­rın başına takılan “başlık”, boynuna takılan ve esas yükü kavrayan "hamut", sırtı birkaç yerden saran "paldum", atın sırtının tam ortasını bir mik­tar örten "belleme", ağza takılan ve bir ucu da sü­rücünün elinde olan "gem-dizgin-terbiye", ayrıca hamuttan arabaya uzanan, arabayı çeken "yan kayışı". Koşum takımında ağırlıklı olarak manda (ca­mız) derisi, dikiş için yine deriden yapılan parça­lar kullanılır, takımın kimi yerlerine metal parça­lar yerleştirilir. Koşum takımını süslemek için de gök(mavi) ve kırmızı boncuklar kullanılıyor. Bon­cuklar büyüklüğüne göre at boncuğu,dana bon­cuğu, kuzu boneuğu şeklinde isimlendiriliyor. Boncuk aralarına "gongurdak" denen küçük ziller de yerleştirilebiliyor.

Ali Ustanın dükkanında koşum takımları yanı sıra atları ve diğer büyükbaş hayvanları bağlamak için "yular" lar da yapılıyor. Köpekler için kayış veya hıltar da bulunuyor.

Ali Usta, dükkanın takımlarla dolu olduğunu ve bunların daha çok köylüler tarafından satın alındığını, bu mesleğin gitgide kaybolacağını söy­lüyor.

Geleneksel el sanatlarımızdan belki de en yay­gını kadınlarımızın el sanatlarıdır. Dikiş-nakış, ka­naviçe, iğne oyası yapma, çorap ve patik örme fa­aliyetleri, hemen her kadınımızın yaptığı işlerden­dir. Kadınlarımız evlerde, sohbetlerde, komşu gezmelerinde bu el işlerini hiç yanlarından ayır­mazlar. Maharetli elleriyle çabuk çabuk işlerini yaparlarken bir yandan da oradaki sohbete katılır­lardı.

Bu el sanatlarıyla ilgili zaman zaman Halk Eği­tim Müdürlüğü açtığı kurslarla kadınlarımızı bi­linçlendirmektedir.

Sözün burasında ilimize bağlı Gülağaç Kayma­kamlığı Halk Eğitim Müdürlüğünün bir deneme halinde Demirci Kasabası'nda açtığı “sepet Örme" kursundan bahsetmek gerekir. Kamıştan sepet ör­me işi, yöremizde belki de yaygınlaşarak hem el sanatı hem de gelir getiren bir iş kolu olacak gibi görünmektedir.


SİM SIRMA BİNDALLI (MARAŞ İŞİ)

Genel Bilgi ve Gelişim Evreleri:

Sim sırma tek yüzlü bir işlemedir. Desenin altı özel olarak hazırlanan karton ile kabartılıp yedi kat sırma desen üzerinden atlatılarak kenarlarda iplik ile karşılıklı tutturulur.

Aynı işlem yan yana uygulanarak işlenir. İşleme tekniği araç ve gereçleri diğer işlemelerden farklıdır.

Bu işleme Maraş ilimizde yapıldığı için Maraş işi adını almıştır. Maraş’ta halk arasında sırma işi olarak adlandırılır.

Araştırmalara ve Maraş’ta bu işi yapan ustaların verdikleri bilgiye göre Maraş işi XVI. yy da ülkemize Arap Yarımadasından geçmiştir. O tarihten beri yerleşmiş, benimsenmiş ve geliştirilerek bünyemize uydurulmuş, milli işimiz haline getirilmiştir.

Bugün Maraş’ta bu işlemeyi sanat haline getiren 4-5 usta vardır. Bu ustaların yaptığı işlemeler şaheserdir. Mesleklerini oğullarına öğreterek devam ettireceklerini söylemektedirler.

Sim sırma ilk zamanlar Çukurova beylerinin binici takım ve başlıklarına gümüş sırmalarla işlenirdi. Daha sonraları Maraş, Antep ve Kilis’te erkeklerin kullandıkları fesleri süslemiştir. XVIII. yy da silah kılıflarında, palaskalarda, kemer ve erkek yeleklerinde görülür. Zamanla halk tarafından öğrenilmiş ve zengin ailelerin kızlarına çeyizler hazırlanmıştır. Örneğin: yatak örtüsü, sedir örtüsü, seccade, bohça ve gelinlik.

Folklor ekibi kıyafetlerinde kullanılarak zamanımıza kadar gelmiştir.

Son yıllarda, milli işimiz olarak benimsediğimiz Maraş işini daha fazla geliştirilip, yaymak üzere Milli Eğitim Bakanlığı tarafından seminerler düzenlenmektedir.

Maraş Kız Entitüsünde, Ankara ve İstanbul Olgunlaşma Enstütilerinde özel olarak kurulan atölyelerde çalışmalar sürdürülmektedir. Bu güzel işlemeye olan rağbet daha fazla yayılacağını göstermektedir.

Sim sırma işinde sırası ile aşağıdaki işlemler uygulanır. Bu işlemler birbirinin tamamlayıcısı olduğu için sırasını değiştirmemek yerinde olur.

l- Sim sırma işinde desen kağıdı hazırlama,

2- Sim sırma işinde graf kağıdı (çimento torbası kağıdı) hazırlama

3- Sim sırma işinde deseni teyelleme,

4- Sim sırma işinde deseni oyma,

5- Sim sırma işinde deseni kumaşa yapıştırma,

6- Sim sırma işinde kumaşı işlemeye hazırlama,

7- Sim sırma işinde hazırlanan kumaşın tezgaha sıkıştırılması,

8- Sim veya sırma ile Maraş işi yapma,

9- Sim sırma işini gri mukavvadan temizleme,

10- Kabartma kartonu hazırlama,

11- Sim sırmada pesent iğnesini yapma,

12- Sim sırmada verev pesent iğnesini yapma,

13- Sim sırmada hasır iğnesini yapma,

11-12-13 numaralı işlemler desene uygun olarak düz iğnesi ile beraber veya başlı başına işlenir.

Sim sırma sarı ve gümüş rengi sırma, sim ile işlendiği gibi motiflerin tamamı veya bir kısmı koton ve ipliklerle de işlenir.

İşlenen motif zenginleştirmek için gerektiğinde boncuk, pul, straz çeşitli taş ve toplar kullanılır.

Uygulandığı Yerler: Gelin elbiseleri, hırka, sabahlık, tuvalet, fantezi elbiseler, dekoratif eşyalar, kemer iğne, yüzük, gözlük ve tarak şaseleri, ayakkabı, terliktir.

Kullanılan Kumaşlar: Sire saten, kadife, organza, şifon, çeşitli ipekli kumaşlardır. İnce kumaşlar üzerine işlenirken, altı organza veya astarlık kumaşlarla duble edilir.

Kullanılan İplikler: Altın ve gümüş sırma, sim, ipek, keten ve pamuk ipliklerdir.

Sırmaları desen kenarlarında tutturmak üzere çamaşır ipeği kullanılır. Çamaşır ipeği, işlenecek kumaşın renginde olmalıdır. Çamaşır ipeği iki kat yapılarak mumlanır. Temiz bir bezle fazla mumları silinerek kullanılır.

Kullanılan araç ve gereçler: Çiriş, Möhlüke (keski) biley taşı, makas, küçük tezgah, büyük tezgah, askı, makaralık (çağ), çıkrık, sırma, bal mumu.

Desen İçin Faydalanılan Kaynaklar: Çeşitli model ve mecmualar, yapılmış örnekler, geometrik şekiller, beyaz işi desenleri.

SİM SIRMA YAPILIRKEN DİKKAT EDİLECEK TEKNİK ESASLAR

1- İpliğin tek veya çift olarak mumlanması,

2- Desenin sert bir kurşun kalemle çizilmesi,

3- Sırmayı tutturmada çamaşır ipeği kullanılması,

4- Tutturma ipliğinin işleme esnasında dibinden tutulup çekilmesi.

5- Desen keski ile oyulurken oyma işlemine desenin ortasından başlaması (kaymaması için) keserken rahatlıkla görülebilmesi için desenin kendinize doğru bakması.

6- Möhlükenin tahta kısmının sağ avuçla iyice kavranması, sağ elin işaret parmağının keskinin ucu ile birlikte kartona değdirilmesi.

7- Möhlükenin ucunun kağıda batırılıp çıkarılarak ve itilerek kesme işleminin yapılması,

8- Keskinin ucu kaymıyorsa ucuna sabun sürülmesi,

9- Kartonları keski ile keserken altına iki kat gri mukavva veya tahta konulması.

10- Keskinin ara ara biley taşı ile bileylenmesi.

11- Bizle iğnenin karşılaştırılması.

12- Bizle iğnenin sağ el ile birlikte tutulması.

13- Deseni beyaz kartona yapıştıran çirişin sulu olması,

14- Sarı kartonun altına sürülen çirişin koyu olması,

15- Sırmanın dolaşmaması için büyük makaralardan küçük makaralara çıkrık ile sarılması,

16- İşleme yapılırken sırmaların yan yana gelmesi ve yerine oturması.

SULTANHANI HALICILIĞI VE HALI TAMİRİ

Aksaray da halıcılık günümüzde modern anlamda devam ederken Sultanhanı Kasabası halı dokuma ve tamiri özelliklede eski halıların tamiri konusunda ülkemizdeki en önemli merkez konumuna gelmiştir. Sultanhanı ile bilinen ve bu yönü ile pek tanımayan halı tamircileri çeşitli sebeplerle yıpranmış, bozulmuş, yanmış ve kelleşmiş halıları büyük ustalıkla tamir etmekte ve halılara orijinal görünümünü kazandırmaktadırlar. Tamir konusunda yurt dışında bilinen ve geçmişten gelen bu mahareti halı dokuma ve tamir sektörüne dönüştüren belde adeta Sultanhanındaki taş işçiliğinin ustalığını halı üzerinde taşımışlardır.

Ulusumuzun geçmişini günümüze yansıtan halı sanatı, Aksaray'da günümüzde de tüm canlılığı ile devam etmekte, yöreye ve ülkeye sanatsal olduğu kadar ekonomik yararlar sağlamaktadır.


TEL KIRMA (BARTIN) İŞİ

Tel Kırma Hakkında Genel Bilgi ve Gelişim Evreleri:

Tel Kırma değişik ve güzel bir işleme çeşididir. Kumaş kasnağa gerilerek çalışılır.İşleme yapılırken tel makas kullanılmadan kıvrılarak koparıldığı için bu ismi almıştır. XVIII.y.y dan bu yana yapılmaktadır.

Bu işlemenin diğer adı da Bartın işidir. Bartın Zonguldak ilinin en büyük ilçesidir. Bu işleme ilk defa Bartın’da yapılmış, gelişmiş ve yayılmıştır. Bu nedenle işlemeye ilçenin adı verilmiştir. Tel-kırma işine Bartın’da (Tel işi) denilmektedir. Tel-kırma işinden başka telle işlenen “tel takma” işi vardır. İşleme teknikleri yönünden birbirlerinden farklıdırlar. Tel-kırma işinde her puandan sonra tel elle kırılarak koparılır. Tel takma da tel sarılarak işlenir. Tel-kırma işi ilk zamanlar çarşaf, kırlent, yastık örtüsü, bohça ve çeşitli örtüler üzerine işlenmekteydi. Desen için dantellerde örnek alınırdı. Örn: Sarhoş sokağı, kaymak tabağı, lale ve bal yaprağı gibi.

Bartın’da evliliğe aday her genç kız bu işlemleri yapmakla zorunlu hissederdi. Günümüzde bu şekli değişmiş olup daha kolay işlemeler yapma yoluna gidilmiştir. Tel-kırma işlemesinde kullanılan teller madensel telden yapılır. Görünüşü ve genişliği gelin teline benzer tırnakların arasında hafif sağa sola bükmeyle kırılır. Tel-kırma işi özel bir iğne ile işlenir. İğnesi yassı ve kısadır, baş kısmı geniş olup uca doğru incelir. 2,5-3 cm boyunda ve tül deliklerin içerisinden geçebilecek genişliktedir. İğnenin geniş tarafında ve enine doğru iki uzun delik vardır tel bunların içerisinden geçer. İğne altın, gümüş veya pirinç gibi madenlerden yapılır.

UYGULANDIĞI YERLER:

Şal, kemer, gece çantası, baş örtüsü , yatak örtüsü, fantezi giyimler ve dekoratif süslemelerdir. (Abajur, pano, paravan, kutular vb.)

KULLANILAN KUMAŞLAR VE ÖZELLİKLERİ:

a) İpliği sayılabilen seyrek dokunmuş ve sert olmayan kumaşlar tercih edilir. Örneğin: Tülbent, mermerşahin, şifon, havayan, jarjet, grepdemur.

B ) Keten, ipek ve naylon tüllerdir.

Keten tül, sağlamlık ve işlemeye uygunluğu yönünden tercih edilir.

DESEN İÇİN FAYDALANILAN KAYNAKLAR:

Kanava desenleri, goblen, dantel ve hesap işi desenleridir.

TEL KIRMA YAPILIRKEN DİKKAT EDİLECEK TEKNİK ESASLAR

1- Kumaşın en ve boy ipliklerinin aynı olması.

2- Tül deliklerinin muntazam olması.

3- Tül deliklerinin fazla sık olmaması.

4- Tel kırma iğnesinin iki yanının keskin olmaması.

5- Kumaşın kasnak bezi kullanılarak gerilmesi.

6- Telin iğneye tekniğine uygun geçirilmesi.

7- Telin kıvrıntı yapmaması için iğneye kısa geçirilmesi.

8- Telin kıvrıldığı zaman tırnakla değil parmaklar arasında düzeltilmesi.

9- İşleme esnasında her kıvrılan telin kumaşa tırnakla yerleştirilmesi.

10- İşleme esnasında telin avuç içerisinde değil, daima dışında ve düz olarak tutulması.

Biten işlemenin üzerine kararmaması için kızgın ütü basılmaması.


GELENEKSEL FOKLORİK BEZ BEBEK

Kullanılan Malzemeler:

- Yarım metre penye

- Yarım metre tel

- Yarım metre siyah kadife

- 200 gram elyaf

- 25 cm. ipek gömleklik kumaş

- 25 cm çiçekli şalvarlık pazen

-Yemeni, sutaşı, güpür, nazar boncuğu, süslemek ve işlemek için simli ip, lastik, saçı için bir parça siyah ip, beline bir parça eski kilim desenli kumaştan şal ve dizlik, fes ve çarığı için karton ve fes ve çarığı için koyu renkli sade kumaş.


Yapılış : Ten rengi penye kumaşımızla başı, beden ve ayakları bir parça kumaştan parçalamadan hepsini bir dikiyoruz aynı kumaştan bacak ölçülerinden kol dikip hepsinin içine elyafla doldurup tel geçirdikten sonra başını dikiyoruz dana sonra kollarını dikip bedene omuz hizasına dikiyoruz. Bebeğimizin iskeletini hazırladıktan sonra ipek gömleklik kumaşımızdan üzerine göre gömlek diktikten sonra üzerine çiçekli şalvarlık pazenden gayet bol bir şekilde pijama dikiyoruz, pijamanın beline ve paçalarına lastik geçirip büzüyoruz daha sonra üzerine siyah kadifeden üç etek kollu dikiyoruz, yalnız kadifeyi bebeğin üzerine göre diktikten sonra kadifeyi simli iple eski bir motifle işle daha sonra üç eteğin çevresini sutaşı dikerek süsle, eski kilim desenli bir kumaşla beline şal ve önüne dizlik yapın, daha sonra siyah bir parça ipimizden ilimizde saç örüp bebeğimizin başına dikiyoruz, uzun saçlarımızı birer belik örüp aralarına nazar boncuğu ile çatıp ördüğümüz saçlarımızı birleştiriyoruz, bir parça kartondan fes ve çarık kesip üzerini sade koyu renkli kumaşla dikiyoruz, ayağına çarığı giydirip yapıştırıyoruz fesi başına yapıştırdıktan sonra başına etrafını güpürle diktiğimiz yemeniyi bağlayıp bebeğimizi bitiriyoruz.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Aksaray Geleneksel El Sanatları
« Posted on: Mart 29, 2024, 12:59:08 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Aksaray Geleneksel El Sanatları e-book, Aksaray Geleneksel El Sanatları programı, Aksaray Geleneksel El Sanatları oyunları, Aksaray Geleneksel El Sanatları e-kitap, Aksaray Geleneksel El Sanatları download, Aksaray Geleneksel El Sanatları hikayeleri, Aksaray Geleneksel El Sanatları resimleri, Aksaray Geleneksel El Sanatları haberleri, Aksaray Geleneksel El Sanatları yükle, Aksaray Geleneksel El Sanatları videosu, Aksaray Geleneksel El Sanatları şarkı sözleri, Aksaray Geleneksel El Sanatları msn, Aksaray Geleneksel El Sanatları hileleri, Aksaray Geleneksel El Sanatları scripti, Aksaray Geleneksel El Sanatları filmi, Aksaray Geleneksel El Sanatları ödevleri, Aksaray Geleneksel El Sanatları yemek tarifleri, Aksaray Geleneksel El Sanatları driverları, Aksaray Geleneksel El Sanatları smf, Aksaray Geleneksel El Sanatları gsm
Yanıtla #1
« : Kasım 12, 2009, 08:44:18 ÖS »
Avatar Yok

By.TuRuT
*
Üye No : 773
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 19239
Mesaj Sayısı : 48 228
Karizma = 65220


Severim Aksaray'ı Nanik-Nanik :P Teşekkürler.

İstek & Öneri ve Şikayetlerinizi: WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Adresine İletebiliriniz.
Yanıtla #2
« : Kasım 13, 2009, 12:51:30 ÖS »
Avatar Yok

Mavi_Kiyamet
*
Üye No : 26505
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 12251
Mesaj Sayısı : 47 783
Karizma = 55168


aksarayi pek sevmem Gülmek :) ama güzel bir yer yani..

Wmhocasi.com
Yanıtla #3
« : Kasım 13, 2009, 05:04:11 ÖS »
Avatar Yok

Salvatore
*
Üye No : 20592
Nerden : Sinop
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 927
Mesaj Sayısı : 12 206
Karizma = 20483


Görmek İsterdim Gülmek :) Teşekkürler.
Yanıtla #4
« : Kasım 25, 2009, 02:32:47 ÖÖ »
Avatar Yok

Honey_Face
*
Üye No : 1734
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 7695
Mesaj Sayısı : 13 155
Karizma = 86623


Teşekkürler.

Zamanının Fenomeni.
Yanıtla #5
« : Temmuz 12, 2010, 12:35:56 ÖS »

Anqel*
*
Üye No : 21465
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 5208
Mesaj Sayısı : 17 796
Karizma = 50130


Teşekkürler..

WebCanavari
Yanıtla #6
« : Aralık 28, 2010, 07:14:00 ÖS »
Avatar Yok

rapçi_kiz_019
*
Üye No : 19453
Yaş : 34
Nerden : Eskişehir
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 38
Mesaj Sayısı : 1 160
Karizma = 1010


Paylaşım için sağol.

İYİLER HEP KAYBEDER ÇÜNKÜ ONLAR ADİL DÖVÜŞÜR.
Yanıtla #7
« : Ocak 31, 2011, 11:45:58 ÖS »
Avatar Yok

Balpeteğim
*
Üye No : 65180
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 306
Mesaj Sayısı : 2 053
Karizma = 46


cinileri cok harika yaa gidilesi bi yer.

bilgiler icin Sağ ol.
Yanıtla #8
« : Temmuz 21, 2013, 10:30:44 ÖS »
Avatar Yok

christeddexy
*
Üye No : 138786
Nerden : Ankara
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 75
Karizma = 0


yöresel sanatlar çok ilgi çekici ya..
Yanıtla #9
« : Kasım 02, 2013, 08:37:51 ÖS »
Avatar Yok

serife734
*
Üye No : 150703
Nerden : Konya
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 8
Karizma = 0


teşekkürler.
Sayfa 1 2
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Kore Geleneksel Düğünü
Kore Kültürü
Mayonezli Profiterol 6 5152 Son Mesaj Ocak 28, 2015, 09:22:06 ÖS
Gönderen : dolun@y
Geleneksel Çalgılar
Kore Kültürü
Mayonezli Profiterol 0 1474 Son Mesaj Ocak 14, 2015, 08:31:07 ÖS
Gönderen : Mayonezli Profiterol


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular