Yaklaşık her 5 kişiden birinde görülen migrenin 50 yaş altında en sık karşılaşılan nörolojik hastalık olduğu belirtilirken, her baş ağrıdığında alınan ağrı kesicinin, baş ağrılarını daha da artıracağı bildirildi.

Mersin Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aynur Özge, baş ağrısının insanların yaşamları boyunca en az bir kez yaşadığı, en sık rastlanan ağrılı durumlardan biri olduğunu söyledi.


En sık görülen nörolojik hastalığın migren olduğunu ifade eden Özge, şöyle devam etti:
“Baş ağrısı, kafa veya yüzde hissedilen ağrı duyusudur. Göz, şakak, alın, burun, çene ve ense ağrının sık ortaya çıktığı bölgelerdir. Ağrı zonklama, yanma, batma, saplanma veya sıkıştırma şeklinde hissedilebilir. Baş ağrısı, yeryüzünde en sık karşılaşılan hastalık belirtisidir. İnsanların yüzde 95'i hayatları boyunca en az 1 kez baş ağrısı geçirirler. Baş ağrısı başka bir hastalık seyrinde ortaya çıkabileceği gibi, başka bir nedene bağlı olmadan, migren gibi, tek başına bir hastalığı da temsil edebilir. Ülkemizde yapılan saha çalışmalarında, toplumumuzdaki bireylerin yüzde 44.6'sının tekrarlayan baş ağrısı şikayetlerinin olduğunu ortaya koyuyor. Bireylerin yüzde 16.4'ü migren dolayısıyla baş ağrısı çekiyor. İnsanların yüzde 5.1'inin Gerilim Tipi Baş ağrısı (GTB) tanısı almış durumda ve son 1 yılda yaşadıkları ağrılar nedeniyle toplumumuzdaki bireylerin yüzde 12.4'ü muhtemel migren, yüzde 9.5'i ise muhtemel GTB grubuna girdi.”

 

"FAZLA AĞRI KESİCİ, BAŞ AĞRITIYOR"



Migren'in her iki cinste en sık 35-40 yaş grubunda görüldüğünü belirten Özge, şunları kaydetti:
“Migrenli hastaların üçte ikisi bir hekime başvururken, GTB hastalarının yalnızca üçte biri hekime başvuruyor. Toplumumuzdaki bireylerin yüzde 3.3'ünde ayın 15 gününde kronikleşmiş baş ağrısı, yüzde 2.1'inde ağrı kesicileri hatalı bir şekilde sık kullanmaya bağlı ağrı kesici baş ağrısı görülüyor. Toplumda yaklaşık her 5 kişiden birinde migren görülmektedir ve bu özelliği ile toplumda 50 yaş altında en sık karşılaşılan nörolojik hastalıktır. Bu olay sadece ağrı yaratıyor olmakla ilgili bir sorun değil, aynı zamanda sosyal bir sorun. Çünkü bu insanlar ağrıları yüzünden yaptıkları işten, sosyal hayatlarından mahrum oluyorlar. Bu nedenle bu kişilerde yüzde 40-60'lara varan oranlarda depresyon kaygı ve uyku bozuklukları gözleniyor. Migrenden kurtulmak için öncelikle doğru teşhis gerekiyor. Doğru teşhis yapıldıktan sonra hasta belli ilaçlarla tedavi edilebiliyor. Her başınız ağrıdığında ağrı kesici alırsanız, bu baş ağrılarınızı daha da artıracaktır. Onun için hastalarımıza, ağrı kesici yerine, hekime başvurmalarını tavsiye ediyoruz.”