0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1 2
Konu: Yavuz Sultan Selim  (Okunma Sayısı: 4312 Kere Okundu.)
« : Mart 19, 2008, 11:08:13 ÖS »
Avatar Yok

mEkansIz_qEnc
*
Üye No : 588
Yaş : 34
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 3519
Mesaj Sayısı : 17 287
Karizma = 17407


1512 - 1520



Babası: Sultan İkinci Bayezid
Annesi: Gülbahar Hatun
Doğumu: 10 Ekim 1470
Ölümü: 21-22 Eylül 1520
Saltanatı: 1512 - 1520
Devlet Sınırları: 6.557.000 km2



HAYATI

Yavuz Sultan Selim 10 Ekim 1470 günü doğdu. Babası Sultan İkinci Bayezid, annesi Gülbahar Hatun'dur. Gülbahar Hatun Dulkadiroğulları beyliğindendir. Yavuz Sultan Selim, uzun boylu, geniş omuzlu, kalın kemikli, omuzlarının arası geniş, yuvarlak başlı, kırmızı yüzlü, uzun bıyıklı ve yiğit bir padişahtı. Sert tabiatlı ve cesurdu. Kuvvetli bir ilim tahsili yapmıştı.

Babası Sultan İkinci Bayezid padişah olduktan sonra, askeri sevk ve devlet idareciliğini öğrenmesi için, Şehzade Selim'i Trabzon Sancağı'na tayin etti.

Şehzade Selim, Trabzon'da devlet işlerinin yanında ilimle uğraşır ve büyük alim Mevlana Abdülhalim Efendi'nin derslerini takip ederdi. Trabzon'u çok güzel idare eden Şehzade Selim'in bu arada komşu devletlerle de ilişkisi oldu.

Valiliği sırasında Trabzon halkını rahat bırakmayan Gürcüler üzerine üç sefer yaptı. En önemlisi olan Kütayis seferinde Kars, Erzurum, Artvin illeri ile birçok yeri fethederek Osmanlı topraklarına kattı (1508). Buralarda yaşayan Gürcülerin hepsi müslüman oldular.

Çok güzel ata biniyor, devrin en meşhur silahşörlerini alt edecek kadar iyi kılıç kullanıyordu. Güreşmekte, ok ve yay yapmada üstüne yoktu. Harpten hoşlanmakla beraber çok ince bir ruha da sahipti. Mütevazi bir kişiliğe sahip olan Yavuz Sultan Selim, her öğün yemekte tek çeşit yemek yerdi ve ağaçtan tabaklar kullanırdı.

Gösterişten hoşlanmaz, devlet malını israf etmezdi. Babasından devraldığı tatminkar hazineyi ağzına kadar doldurdu. Hazinenin kapısını mühürledikten sonra, söyle vasiyet etti:

"Benim altınla doldurduğum hazineyi, torunlarımdan her kim doldurabilirse kendi mührü ile mühürlesin, aksi halde Hazine-i Humayun benim mührümle mühürlensin."

Bu vasiyet tutuldu. O tarihten sonra gelen padişahların hiçbiri hazineyi dolduramadığından, hazinenin kapısı daima Yavuz'un mührüyle mühürlendi.

Yavuz Sultan Selim, ataları hep sakal uzattıkları halde sakalını keserdi. Bunun sebebini soranlara "Sakalımı ele vermemek için kesiyorum" dediği rivayet edilir. Bir kulağına da küpe takardı. 22 Eylül 1520'de "Aslan Pençesi" denilen bir çıban yüzünden henüz 50 yaşında iken vefat etti.

Hayatının son dakikalarında Yasin-i Şerif okuyordu. Kanuni Sultan Süleyman, Fatih Camii'nde babasının cenaze namazını kıldıktan sonra, onu Sultan Selim Camii avlusundaki türbeye defnettirdi. Tarihçiler, Yavuz Sultan Selim'i sekiz yıla seksen yıllık iş sığdırmış büyük bir padişah olarak değerlendirdiler.

Erkek çocukları: Kanuni Sultan Süleyman

Kız çocukları: Hatice Sultan, Fatma Sultan, Hafsa Sultan, Şah Sultan


ÇALDIRAN SAVAŞI

Yavuz Sultan Selim, babası Sultan İkinci Bayezid ve kardeşleri ile taht mücadeleleri vererek tahta çıktığında, Osmanlı Devleti sıkıntılı bir dönem yaşıyordu. Bu bunalımlı dönemin en büyük sebebi Doğu'daki Şii-Safevi Devletiydi. Bu devletin ortadan kalkmasıyla huzur sağlanacak ve Türkistan yolu Osmanlılara açılacaktı.

Yavuz Sultan Selim'in en büyük amacı doğudaki bütün Türk İslam devletlerini tek bir devlet çatısı altında birleştirmekti. Yavuz Sultan Selim, 1514 yılı baharında ordusuyla birlikte İran seferine çıktı. Osmanlı kuvvetleri, Erzincan'dan Tebriz'e doğru yürüyüşüne devam etti.

Çaldıran'da 23 Ağustos 1514'te yapılan savaşta Osmanlı kuvvetleri büyük bir zafer kazanırken, Safeviler bozguna uğradılar. Şah, kaçarak hayatını zor kurtardı.

Yavuz yoluna devam ederek Tebriz'e girdi. Şehirdeki birçok sanatçı ve ilim adamı İstanbul'a gönderildi. Bu zafer sonucunda Şah İsmail eski prestijini kaybetti. Bu sayede Doğu Anadolu'da Osmanlılar için bir tehlike kalmamış oldu.

15 Eylül 1514'te de Tebriz'den Karabağ'a hareket eden Yavuz'un amacı, kışı orada geçirip, baharda İran'ı tümüyle almaktı. Ancak şartlar müsait olmadığı için Amasya'ya gidildi. Çaldıran Zaferi'nden sonra, Erzincan, Bayburt kesin olarak Osmanlı hakimiyetine geçti. Kemah kalesi alındı. 12 Haziran 1515'de kazanılan Turnadağ zaferi ile Dulkadiroğlu beyliğine son verildi. Diyarbakır, Mardin ve Bitlis Osmanlı hakimiyetine girdi. Böylece Anadolu'da Türk birliği sağlanmış oldu.


MERCİDABIK ZAFERİ

Fatih Sultan Mehmed devrinden kalan anlaşmazlık ve İran Seferi, Mısırlıların ve Safevilerin ittifak yapmalarına neden oldu. Yavuz Sultan Selim, bu ittifakın yapılacağını öğrenince Mısır seferine karar verdi. Yavuz Sultan Selim, 5 Haziran 1516'da Mısır seferine çıktı. 27 Temmuz günü Osmanlı Ordusu Mısır sınırına dayanmıştı. Mısır Sultanlığı'na bağlı Antep (18 Ağustos 1516) ve Besni (19 Ağustos 1516) kaleleri birer gün arayla teslim oldular.

Ancak asıl savaş 24 Ağustos 1516'da Mercidabık'da oldu. Mısır Ordusu Osmanlıların ezici top ateşi karşısında fazla dayanamadı. Mısır hükümdarı Gansu Gavri ölü olarak bulundu. Kazanılan Mercidabık zaferi sonunda Suriye'nin kapıları Osmanlılara açılmış oldu



RİDANİYE ZAFERİ

28 Ağustos 1516'da Halep'e giren Yavuz Sultan Selim hiçbir direnmeyle karşılaşmadan şehri teslim aldı.Hama (19 Eylül 1516), Humus (21 Eylül 1516) ve Şam (27 Eylül 1516) aynı şekilde teslim olurken, Lübnan emirleri de Osmanlı hakimiyetini kabul ettiler. Yoluna devam eden Yavuz 30 Aralık 1516'da Kudüs'e, 2 Ocak 1517'de Gazze'ye girdi. Mercidabık Savaşı'ndan sonra Mısır'ın başına Tumanbay geçti. Tumanbay Osmanlı hakimiyetini kabul etmediği gibi, barış teklifi için gelen Osmanlı elçisini öldürmüş ve Venedikliler'den top ve silah alarak Ridaniye'de kuvvetli bir savunma hattı kurmuştu.

Yavuz Sultan Selim, ordusuyla birlikte, ilkçağdan beri hiçbir komutanın cebren geçemediği Sina Çölü'nü 13 günde geçerek, Ridaniye'de Mısır Ordusu ile karşılaştı.

Mısır Ordusu'na, El-Mukaddam Dağı'nın etrafını dolaşarak güneyden saldıran Yavuz Sultan Selim, bu manevra sayesinde Mısır ordusunun yönleri sabit olan toplarını etkisiz hale getirdi. 22 Ocak 1517'de Ridaniye Zaferi kazanıldı. Bu zaferle birlikte Memlük Devleti tarihe karıştı



İLK HALİFE YAVUZ SULTAN SELİM

24 Ocak 1517'de Kahire alındı. 4 Şubat 1517'de Yavuz büyük bir törenle Kahire'ye girdi ve Mısır Memlükleri'ne bağlı Abbasi halifeliğine son verdi. Yakalanan Tumanbay idam edildi.

Mısır Seferi sonunda Suriye, Filistin ve Mısır Osmanlı hakimiyetine girdi. Ayrıca Hicaz ve yöresi de Osmanlı topraklarına katıldı. Doğu ticaret yolları tamamen Osmanlıların eline geçti. Elde edilen ganimetler ve alınan vergilerle Osmanlı Hazinesi doldu.

6 Temmuz 1517'de Emanet-i Mukaddese (Mukaddes Emanetler) denilen ve aralarında Hz.Muhammed'in (S.A.V) hırkası, dişi, sancağı ve kılıcı da bulunan eşyaları, Hicaz'dan Yavuz Sultan Selim'e gönderildi. 29 Ağustos 1516'da Hilafet Abbasi soyundan Osmanlı Soyuna geçti.

Yavuz Sultan Selim, Ayasofya Camii'nde yapılan bir törenle, son Abbasi halifesi Üçüncü Mütevekkil'den (kendi deyimiyle Hadim-i Haremeyn-i Şerifeyn) Haremeyn-i Şerifeyn, yani Mekke ve Medine'nin hizmetkarı ünvanını devraldı ve böylece bütün Müslümanlar'ın dini ve siyasi lideri oldu.

Rivayete göre, Üçüncü Mütevekkil kürsüye çıkıp, Halifeliği Osmanlı Padişahı Sultan Selim Han'a devrettiğini açıkladı. Sırtındaki cübbeyi Yavuz'a elleriyle giydirdi. Halifelik nişanlarından sayılan kılıcı elleriyle Yavuz'un beline bağladı. Yavuz Sultan Selim, o andan itibaren Müslümanlar'ın dini ve dünyevi lideri oldu. Artık yalnız padişah olarak değil, "halife" olarak da anılacaktı ve ondan sonra gelen tüm padişahlar da aynı zamanda halife olacaklardı.

Yavuz Sultan Selim, tahtı devraldığında 2.375.000 km.kare olan Osmanlı topraklarını sekiz yıl gibi kısa bir sürede 6.557.000 km.kareye çıkarmayı başardı. Devletin gelişmesi için de bir çok faaliyeti oldu. Çok düzenli çalışan bir casus teşkilatı vardı. Bu sayede ülke içinden ve dışından istediği bilgileri alan Yavuz Sultan Selim'in adam seçiminde büyük bir isabet yeteneği vardı



MİMARİ ESERLER

Yavuz Sultan Selim, dedesi Fatih Sultan Mehmed zamanında yapılan Haliç Tersanesi'ni kapasite olarak arttırdı.

Medreselerin yanında, sosyal ve ticari alanda hizmet verecek birçok bina inşa ettirdi.
Hayatı yoğun savaşlarla geçen Yavuz Sultan Selim,
Diyarbakır Fatih Paşa Elbistan Ulu Camii,
Şam Salihiye'de Muhyiddini Arabi'ye Camii,
İmaret ve Türbesi gibi hayır eserleri de yaptırmaya fırsat bulmuştur.

Ayrıca temelini attırdığı İstanbul Sultan Selim Camii'ni bitirmeye ömrü yetmemiş, bu eser oğlu Kanuni Sultan Süleyman tarafından tamamlanmıştır
« Son Düzenleme: Ocak 04, 2012, 04:03:31 ÖS Gönderen : SmBRN »

Diğer Sitelerimizi Ziyaret Ettiniz mi.?

Bayanlara: WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
www.kadincaforum.net

4EverRAP: WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
www.rapcanavari.net

4EverROCK: WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
www.rockcanavari.net

Twilight Saga FAN: WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
www.twilightturkiye.com

FlashOyun: WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
www.flashoyuncu.net
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Yavuz Sultan Selim
« Posted on: Nisan 25, 2024, 03:06:29 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Yavuz Sultan Selim e-book, Yavuz Sultan Selim programı, Yavuz Sultan Selim oyunları, Yavuz Sultan Selim e-kitap, Yavuz Sultan Selim download, Yavuz Sultan Selim hikayeleri, Yavuz Sultan Selim resimleri, Yavuz Sultan Selim haberleri, Yavuz Sultan Selim yükle, Yavuz Sultan Selim videosu, Yavuz Sultan Selim şarkı sözleri, Yavuz Sultan Selim msn, Yavuz Sultan Selim hileleri, Yavuz Sultan Selim scripti, Yavuz Sultan Selim filmi, Yavuz Sultan Selim ödevleri, Yavuz Sultan Selim yemek tarifleri, Yavuz Sultan Selim driverları, Yavuz Sultan Selim smf, Yavuz Sultan Selim gsm
Yanıtla #1
« : Nisan 05, 2008, 10:03:44 ÖÖ »
Avatar Yok

HuNTeR-DeViL
*
Üye No : 3263
Yaş : 31
Nerden : Trabzon
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 1811
Mesaj Sayısı : 7 822
Karizma = 2088


Tarihte en cok bu adamı sevmişimdir

OnLyReLentless
Yanıtla #2
« : Nisan 05, 2008, 02:33:58 ÖS »
Avatar Yok

[MasaL]
*
Üye No : 193
Yaş : 33
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 2126
Mesaj Sayısı : 5 892
Karizma = 42


emeqine saqLık.OsManLı'ya YptıkLarı Gercekten MükemmeL.
Yanıtla #3
« : Nisan 08, 2008, 09:43:29 ÖS »

Sahin07
*
Üye No : 3786
Yaş : 38
Nerden : Antalya
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 408
Mesaj Sayısı : 2 252
Karizma = 1453


senin sayende herkes padişahların hayatını öğreniyor

Ah!Mümkün olsa
savaştan barış
barıştan insan yapardım
acıdan sevinç
sevinçten umut
umuttan dostluk yapardım
kurşun yerine çocuklara
her sabah şiir atardım.
Yanıtla #4
« : Nisan 16, 2008, 06:19:26 ÖS »
Avatar Yok

By.CeZa
*
Üye No : 293
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 12191
Mesaj Sayısı : 28 687
Karizma = 11179


okumuştum hayatını çok etkiliyivci bir hayatı var diye bilirim teşekkürler paylaşım için..
Yanıtla #5
« : Nisan 21, 2008, 09:06:40 ÖS »

Lady32
*
Üye No : 3262
Yaş : 37
Nerden : Isparta
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 134
Mesaj Sayısı : 3 585
Karizma = 54


Sağol. Guzel Bilgiler Gecmisimizi ogreniyoruz sayende aslimiz neymis onu ogreniyoruz
Yanıtla #6
« : Nisan 21, 2008, 09:07:53 ÖS »

BbuSHhHeE
*
Üye No : 1446
Yaş : 33
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 130
Mesaj Sayısı : 4 553
Karizma = 12372


emeqine saqlık ...
Yanıtla #7
« : Temmuz 12, 2008, 12:17:23 ÖÖ »
Avatar Yok

seyyah
*
Üye No : 3239
Yaş : 33
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 2500
Mesaj Sayısı : 9 187
Karizma = 9172


Paylaşım için Teşekkürler.
« Son Düzenleme: Ocak 04, 2012, 04:02:27 ÖS Gönderen : SmBRN »
Yanıtla #8
« : Temmuz 09, 2009, 06:19:00 ÖÖ »

YalnızHayat53
*
Üye No : 7715
Nerden : Antalya
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 2955
Mesaj Sayısı : 6 343
Karizma = 7085


sağol
« Son Düzenleme: Ocak 04, 2012, 04:03:51 ÖS Gönderen : SmBRN »

Hayatta üç prensibim vardır her ne olursa olsun adaletten vazgeçmemek her ne olursa olsun acıda olsa dürüst olmak ve  her zaman kişilik sahibi olmak
Yanıtla #9
« : Ağustos 15, 2009, 03:19:15 ÖS »

MaViSh
*
Üye No : 3490
Yaş : 32
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 777
Mesaj Sayısı : 8 087
Karizma = 16200


Yavuz Sultan Selim, Osmanlı İmparatorlarının en büyüklerinden biridir. O, büyük bir şair, kuvvetli bir kumandan ve yüksek bir devlet adımı idi. Yavuz Selim, İkinci Bayezid’in oğludur. Diğer kardeşleri Korkut, Ahmet, Mahmut, Alim Şah, Şehinşah’tır. Annesi Gülbahar Hatun’dur.

Yavuz Selim 1467 tarihinde Amasya’da doğdu. Annesi Şehzade Selim’i çok iyi yetiştirdi. Devrinin en yüksek hocalarından Halim Çelebi’den ders aldı. Ağabeylerinden, daha üstün bir zekaya ve kuvvetli bir iradeye sahipti. Büyük bir devlet adımı olmak için bütün vasıfları haizdi. Edebiyata fazlasıyla meraklı idi. Biri Türkçe, diğeri Farsça iki Divânı vardır. Vezirlerinin boynunu hiç tereddütsüz vurdurabilen bu cengaver, aşık olunca: Canımı ateş-i aşk istila etti bu sûzişte , Gözyaşımdan başka serpilecek su yoktur. Diye ağlayabilecek kadar hassas bir ruha sahipti.

O, korkunç bir cihangirdi. Bir gün şöyle söylemişti: Bana cihanda yalnız vatan aşkı kafidir. Çoştukça, Selim bugün askerlik aşkının padişahıdır, Ne hanlıkta mukayyeddir, ne de Hakana muhtaçtır. Deyip dünya haritasını önüne alıyor:
Bu dünya bir padişaha azdır! Diye üzülüyordu.

Yavuz Selim hakikaten yiğit bir insandı. İri vücutlu, şahin bakışlı, pala bıyıklı, bir erkek güzeli idi. Sakalını tıraş ettirir, bir kulağına da küpe takardı. Sade giyinmeyi sever, basit yemekler yerdi. Süslenmeyi hiç sevmezdi. Eşi Hafize Ayşe Sultan, oğlu Süleyman’a süslü bir elbise giydirmişti. Oğlunu süsler içinde gören Yavuz Selim:
Sen böyle süslenirsen, Hatunlar ne giyecek? Demişti. Buna rağmen pek sertti. Vezirlerin kusurunu gördüğü zaman affetmez, derhal başını vurdururdu. Halk ona kahramanlığından, sertliğinden dolayı Yavuz demişti.

Babası İkinci Bayezid, oğlu Şehzade Selim’i Trabzon’a vali tayin etmişti. O, burada devlet işleriyle meşgul olurken bir yandan da şiir yazıyordu; bir de sanata sahipti. Trabzon’da Süleyman adlı bir oğlu dünyaya geldi.

Yavuz Selim, Trabzon’da vali iken memleketinin durumunu inceden inceye tetkik ediyordu. İran’dan gelen Şii kuvvetleri Anadolu içlerine doğru akın ediyorlardı. Buna fazlasıyla üzülüyordu. Babası iyice ihtiyarlamış olduğundan, Fatih devrinin muazzam zaferleri görünmüyordu. Memleketi idare edecek büyük vezirler de yoktu. Bu halden müteessir olan Yavuz Selim, babasına şöyle bir mektup yazdı:

“Devlet işlerini başarmanın kolay bir iş olmadığı şüphesizdir. Bendelerine kalırsa, iş başına getirilecek kimselerin devlet adamlarından birine mensup olması maksada vefa etmez. Bu gibilerin belki biraz sadakatinden istifade edilebilir. Memleketimizin her köşesinde ilim ve ahlakıyla tanınmış birçok kimseler vardır. O cümleden olmak üzere bu taraftaki kullarınızdan bazılarını uzun zaman denedim. Kendilerine az çok kabiliyet gördüm. Bunlar biraz daha yetiştirilecek olursa kendilerinden istifade olunur. Bu maksatla kendilerini takdime cüret ediyorum.”

İlim ile ahlakı, en üstün vasıf olarak görmüştü. Babası artık devleti iyi idare edemiyordu. İstanbul’da bir takım ulema Şehzade Ahmet’i tahta çıkarmaya teşebbüs ettiler. Bunu duyan Yavuz Selim, kuvvetleriyle Rumeli’ne geçerek babasının kuvvetleriyle çarpıştı.

Sonuçta kendi gücüyle 1512 tarihinde dokuzuncu padişah olarak tahta çıktı.
Yavuz Selim, padişah olunca iki siyasetin gerçekleştirilmesine çalıştı. Birisi doğu siyaseti; İran’da Şii Safevî Devleti’ni ortadan kaldırmak, Orta Asya’ya bir kapı açmaktı. Diğeri ise; Kuzey siyaseti ile Mısır’ı elde ederek Hint ticaret yollarına sahip olmaktı. Aynı zamanda Halifeliği Araplardan alarak üç yüz milyon Müslüman’ın Halifesi sıfatını kazanmaktı. Yavuz Selim, bu emellerini yerine getirebilecek bir kudrette yaratılmıştı. Ordusu onu çok seviyordu. O da büyük kuvvetlere kumanda etmek iktidarına sahipti.

Yavuz Selim tahta çıktığı sıralarda Safevî tahtında bulunan Şah İsmail hiç rahat durmuyor, Anadolu’ya akınlarda bulunuyordu. Yavuz, İran’daki Şiilere bir ders vermeğe karar verdi. Yavuz Selim, Edirne’de bir divan kurarak İranlılara harp etti.

Ordusu 19 Mart 1514 tarihinde Edirne’den hareket ederek, Anadolu yakasına geçti. Derhal Anadolu Beylerbeyi Sinan Paşa orduya katıldı. Sadrazam Dukakin zade Ahmet Paşa, öncü olarak ileri harekete geçti. Bütün kuvvetlerinin adedi 180,000 kişi idi. Ordu, Erzincan taraflarına gelince, Yavuz Selim, Şah İsmail’e bir mektup göndererek, şunları yazdı:
“Fitneler çıkardınız, İslam büyüklerine küfürler ediyorsunuz, bunun cezası katildir, üzerinize geliyorum, işgal ettiğiniz Osmanlı memleketlerini geri veriniz.”

Buna karşı şah İsmail de bir mektup yazdı. Hakaret olsun diye de içi afyon dolu bir kase gönderdi. Yavuz da ona bir aba, bir asa, bir de külah yolladı. Askerin yolu uzun olduğundan çok güçlük çekiyorlar, hem de erzak sıkıntısına uğruyorlardı. Bu hali Yavuz’a söyleyen Hemdem Paşa’yı, padişah derhal idam ettirdi. Fakat askerde isyan emareleri göründü. Yeniçeriler tabanları yarılmış, çarıklarını mızraklarının ucuna takarak, Yavuz’un çadırının etrafını sardılar. Çadıra da bir silah attıktan sonra, hep bir ağızdan:
İstemezük, istemezük!... Diye bağırmaya başladılar. Bu hali giren Yavuz, çadırdan fırlayıp atına atlayarak askerlerine gözünü dikti ve onlara ateşli bir hitapta bulundu:

“Ey asker kıyafetli korkaklar; çoluğunu, çocuğunu, karısının kucağını muharebeye tercih edenleriniz varsa geri dönsünler!... Ben buraya geri dönmek için gelmedim. Bu meşakkatlerin çekileceğini tahta çıktığım zaman söylemiştim. Şimdi niçin itaat etmiyorsunuz? Siz harbe girmezseniz, ben yalnız başıma girerim!.."

Bu hitap karşısında asker heyecana gelerek yoluna devam etti. Ordu, 22 Ağustos 1514’te Çaldıran Ovası’na geldi. Yavuz, Şah İsmail’e bir kadın elbisesi gönderdi. İran ordusu 120,000 kişi idi. Kısa bir zaman sonra Çaldıran Ovasında çarpışma başladı.
Neticede Şah İsmail’in ordusu bozuldu. Kendisi harp meydanından kaçtı. Türk ordusu muzaffer olarak Tebriz’e girdi. Şah İsmail’in meşhur incili tahtı da Türklere geçti.

Yavuz’un Çaldıran zaferinden sonra en büyük savaşı “Ehramlar muzafferiyeti”dir. Bu harbi de Mısır Kölemenlerinin hükümdarı Cansu Gavri, Toman Bey ile yaptı. Yavuz’un kuvvetleri Mısır Kölemenleriyle 24 Ağustos 1516’da Mercidabık’ta karşılaştı. Bu kuvvetleri perişan ederek, Suriye ülkesini fethetti. Bundan sonra da Yavuz Gazze zaferiyle Filistin’i fethederek, Sina Çölünü aştı, Kahire’ye geldi. Toman Bey’in kuvvetlerini de, 22 Ocak 1517’de Ehramlar önünde perişan etti. Mısır ülkesi de Türk ülkeleri arasına girdi. Bu savaşta Kölemenler Yavuz Selim diye Sinan Paşa’yı öldürdüler. Bunu duyan Yavuz Selim:
Heyhat Mısır’ı zaptettik, fakat koca Sinan’ı kaybettik!... dedi.

Son Abbasi Halifesi Mütevekkil Alallah, Hazreti Peygamberin mübarek emanetleriyle Halifeliği, Yavuz Selim’e teslim etti. Bundan sonra Osmanlı padişahları tebaasının hükümdarı ve aynı zamanda bütün Müslümanların Halifesi oldu.

Yavuz Selim, Nil nehri kenarında gezinirken suya düştü, fakat derhal kurtardılar. Her zaman yanında bulunan büyük Türk alimi İbn-i Kemal’e askerlerin halini sordu. O da, askerlerin çadırlarında şu türküyü söylemekte olduklarını bildirdi:
Nemiz kaldı bizim mülk-i Arabda
Nice biz dururuz Şam ü Haleb’de
Cihan halkı kamu iş-ü tarâbda
Gidelim biz dahi Rum illerine... Bunun üzerine Yavuz:

Git Vezire söyle! Sabah orduyu kaldırsın! Diye emir verdi. Yavuz Selim, Mısır’da yedi ay üç gün kaldıktan sonra yola çıktı. Yavuz Selim, Mısır’dan 1000 deve yükü altın ve gümüş para ile İstanbul’a geldi. Yolda İbn-i Kemal’in atının ayağından bir çamur parçası Yavuz’un giydiği feraceye değdi. İbn-i Kemal sapsarı kesildi. Fakat Yavuz Selim:

Bu cübbeyi alın, böylece hazinemde saklansın; alimlerin atlarının ayaklarından sıçrayan çamur bizim makbulümüzdür. Demek suretiyle ilim adamlarına olan saygısını belirtmişti.
Yavuz Selim, sadrazamlığa Pir Mehmet Paşa’yı getirdikten sonra Macaristan’a bir sefer yapmak üzere ordusu ile yola çıktı. Fakat Çorlu ile Uğraş nahiyesi arasındaki Sirt köyünde hastalandı.

Sırtında çıkan Sirpençe büyümüştü. Ağırlaşınca eline bir Kur’an-ı Kerim aldı; Yasin suresini okuyarak, 1520 tarihinde 53 yaşında bu cihangir, dünya evini terk etti.
Dokuz yıllık, debdebe içinde zaferlerle dolu olan hayatı sona erdiği zaman, dünya tarihi en büyük hükümdarlarından birini kaybediyordu

Ne Ağlayacak Kadar Günahkarım...
Ne Göklere Çıkabilecek Kadar Masum...


Ne Geçmişte Yaşadıklarımdan Huzursuzum...
Ne Şu An Yaptıklarımdan Mutlu...


Sırlar İçinde Bir Dünyam Var Birde
Sen Varsın İçinde...


Ne Seni Kaybedecek Kadar Cesurum...
Ne De Seni Kazanacak Kadar Güçlü...
Sayfa 1 2
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Yavuz Sultan Selim Han Hz.leri
İlahi Sözler
YalnızHayat53 1 1039 Son Mesaj Eylül 18, 2010, 01:57:10 ÖS
Gönderen : Anqel*
Yavuz Sultan Selim'in Cevabı
Tarih
FeMoX 3 1572 Son Mesaj Ağustos 19, 2013, 05:15:59 ÖS
Gönderen : ERGUVANTURKUAZ
Yavuz Sultan Selim Han
Kim, Kimdir ?
Asortik Hatun 1 962 Son Mesaj Kasım 12, 2008, 06:44:54 ÖS
Gönderen : By.CeZa
Yavuz Sultan Selim'in Bir Olayı
Tarih
[-By*FoR1cİn-] 1 1119 Son Mesaj Ağustos 10, 2013, 09:58:23 ÖS
Gönderen : dnz9188
Yavuz Sultan Selim Neden Küpe Takardı ? « 1 2 ... 5 6 »
Türk Kültürü
KumraLım 54 13929 Son Mesaj Mayıs 13, 2014, 02:32:10 ÖS
Gönderen : cukle


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular