Yılların getirdiği olgunlaşma sonucunda, sevişme sırasında zamanlama farklarımız kapanır ve olumlu sonuçlar ortaya çıkar. Erkek yaşlandıkça, daha kesin belirtmek gerekirse 50 yaşından sonra, fiziksel uyarım için daha yoğun ve doğrudan dürtüye gereksinim duyar. Cinsel organlara doğrudan temas ki bu el ve ağız yoluyla olabilir, çoğunlukla gereklidir. Yeniden sertleşme süreci uzadığı için orgazm da önemini kaybetmiştir. Bu tür değişiklikler erkekte bazı endişelere neden olabilir. Bazı erkekler ise biyolojik yavaşlamadan ötürü eşinin gereksinimleri açısından daha iyi bir uyum içerisine gireceklerinden durumdan memnun olabilir.

Kadın, oldukça faal bir cinsel yaşam sürmüşse yaşlandıkça da aynı zamanlama ve uyarım tablosunu koruyacaktır. Yalnız menopozdan sonra doğal kayganlaştırıcı salgıların azalması nedeniyle kokusuz vücut losyonlarının kullanılması gerekebilir. Helen Singer Kaplan çoğu kadının yaşamları boyunca cinselliğe büyük ilgi duydukları gerçeğini belirtir. 70 yaşındaki kadınların yüzde 25'i halen elle doyum yaptıklarını açıklamışlardır.

Bazı kuramlara göre yıllar geçtikçe erkekler kadınlara daha fazla benzemeye başlar. Hayal kurma ve ruhsal durum sevişmede ön plana geçmiş ve orgazmın önemi azalmıştır.
Yaşam boyu sevişen çiftlerin ortak yönleri, cinsel faaliyetlerini yaşamları boyunca üst düzeyde tutabilme başarısını göstermeleridir. Bu gerçeği araştırmacıların kayda geçmeyen, «Eğer çok yaparlarsa hâlâ çok şey elde edebilirler» sözleriyle anlatabiliriz. Yıllar boyunca doğal olarak yavaşlayan tepkiler gerçekten avantaj sağlarlar. Cinsel doruğa ulaşma zamanı uzamakla kalmaz, doruğa ulaştıktan sonra ellisinde, altmışında, yetmişinde ve ötesinde birçok kadın ve erkek bu doruğu uzun süre koruyabilir.