0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası!  (Okunma Sayısı: 823 Kere Okundu.)
« : Kasım 18, 2008, 11:18:02 ÖS »

YalnızHayat53
*
Üye No : 7715
Nerden : Antalya
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 2955
Mesaj Sayısı : 6 343
Karizma = 7085


Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de her geçen gün organ nakli için sıraya giren hasta sayısı artıyor. Türkiye'nin handikapı ise bilgi eksikliği nedeniyle organ bağışı yapan kişi sayısının çok düşük olması. 

Türkiye'de organ bekleyen yaklaşık 45 bine yakın hastanın olduğunu belirten Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi Koordinasyon Birim Sorumlusu Nilgün Bilal Keçecioğlu, bu sene bağış yapan kişi sayısının ise sadece 600'de kaldığını açıkladı.

Organ bağışının artmasını engelleyen en önemli unsurun yanlış algılamalar olduğunu belirten uzmanlar, ölen bir yakınının organlarını bağışlamayı düşünen bir ailenin kişinin bedensel bütünlüğünün tamamen bozulacağı endişesini taşıdığını söylüyor.

Organ nakli yapılan kişinin kadavrasının "poşet içinde" aileye teslim edildiği gibi gerçekdışı inanışlar da organ bağışı kampanyalarının yeteri kadar destek görmesine engel oluşturuyor. Uzmanlar ise bu inanışın çok yanlış olduğunu ve ölen kişinin vücut bütünlüğüne büyük saygı gösterildiğini belirtiyor.

TÜM TÜRKİYE'Yİ İLGİLENDİREN SOSYAL BİR SORUN

Beyazıt Öztürk ve Meral Okay'ın hazırlayıp sunduğu "Nası Yani" adlı programa konuk olan Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi Koordinasyon Birim sorumlusu Nilgün Bilal Keçecioğlu, "Kişinin yakınını kaybettiği an en acılı andır insanların en acılı oduğu zaman en bencil oldukları andır. O sırada o insanların canı yanıyor. Başkasını düşünme fırsatları pek yok, çok zorlanıyoruz." sözleriyle yaptıkları işin zorluğuna dikkat çekiyor.

Keçecioğlu ayrıca organ bekleyen hastaların hem çok kalitesiz bir yaşam sürdürdüklerini hem de devletin bu hastalara sosyal güvenlik sitemi vasıtasıyla büyük paralar hartcadığına dikkat çekiyor. "Bir böbrek hastasının bir yıllık maliyeti devlete 23 bin dolar. Organ nakli olsa birinci yıl rakam 20 bin dolara ve sonraki 5 yılda 5 -6 bin dolara kadar iniyor. Devlet bu yaşam standardı sıkıntılı olan hastalara çok ciddi paralar harcıyor" sözleriyle organ bağışının önemine vurgu yapıyor.

Nilgün Keçecioğlu, birgün hepimizin, "organ vericisi" olmaktan çok "organ alıcısı" olma ihtimali olduğunun altını çizerek "O listede bekleyenlerden biri de olabiliriz" diye konuştu.


YOĞUN BAKIM DOKTORLARINA ÇOK BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR

Kısa süre önce "Organ Nakli Destekleme Derneği"nin açılışını yapan Memorial Hastanesi'nin  Organ Nakli Koordinatörü Mümin Uzunalan organ bağışı konusunda yaşanan algı yanlışlılarını KANALDHABER.COM.TR'ye anlattı.

* Bağış yapmak için iki şahit getirilmesi gerekiyor. Türkiye gibi bürokratik işlemlerde sorunlar yaşanan bir ülkede bu pek çok bağışçı için büyük bir sorun gibi görünüyor.  Bu süreç daha basitleştirilemez mi?

Kişi sağlığında organ bağışı yapmak istediğinde herhangi bir sağlık kurumuna başvurarak organlarını bağışlayabilir ve organ bağış kartı alabilir. Bu prosedürle uğraşmak istemeyenler ise ailelerine organ bağışında bulunmak istediklerine dair bilgi verebilirler. Sonuçta hayatını kaybeden birinin organları ailesinin onayı alınmadan bağışlanamayacağı için, kişi sağlığında bağış yapsa da yapmasa da geride kalan yakınlarının onayı şarttır. Dolayısıyla sağlığında aile bireylerine vereceği bilgi bir anlamda kişinin bu konudaki vasiyetidir.

* Ünlü bir kişi var mı topluma örnek olacak organlarını bağışlayan? Bu tip, halkın sevdiği kişiler ile görüşme yapılsa kamuoyuna bağışçı oldukları duyurulsa daha sonraki süreç takip edilse, bağış sayesinde hayata dönen insanlar lanse edilse bağışların artmasına etkili olur mu sizce? 

Çolpan İlhan, Kerem Alışık, İlhan Mansız, Kenan İmirzalıoğlu gibi birçok isim sayılabilir. Aslında birinin ismini vermek ismini vermeyi unuttuğumuz diğer ünlülere haksızlık olacağından hepsinin total desteğinden söz etmek daha doğru olur. Ancak sağlıklı iken yapılan bağışlarla hayatını kaybettikten sonra yapılacak bağışları birbirinden ayırmak gerek. Diğer taraftan sadece ünlülerin hayatını kaybetmesini beklemeye gerek yok. Bir çok organ bağışı oluyor ve bu organlarla bir çok hasta hayata dönüyor. Bunları kamuoyunun gündemine taşımakta da medyanın biraz çaba harcaması gerekiyor. Ayrıca geçmişte ünlülerin organları da bağışlandı ve bu organlarla hayata dönenler haber yapıldı. Sorun bu haberlerin bir stratejinin parçası olmadan bir tek haber bazında ele alınması. Oysa ki uzun soluklu projelerle halka sürekli ve doğru bilgi akışını sağlamak gerekiyor.

* Bizde "gönüllülük yöntemi" uygulanıyor şu an ve istatistiklere göre bağışçı sayısı da çok yetersiz. Şu anda genç olan nüfusumuzun önümüzdeki yıllarda yaşlanmasıyla beraber organ nakline daha çok ihtiyaç olacak. Peki bu projeksiyonu şimdiden oluşturup batılı ülkelerin "İtiraz yöntemi" uygulamasına geçebilir miyiz? Bizim toplumsal yapımıza uygun mudur bu sistem?

Dünyada uygulanan bir çok model var. İtiraz yöntemi de bunlardan biri. Ülkemiz şartlarında uygulanabilirliği konusunda ciddi endişelerim var. Ancak bu konular kanun, yönetmelik ve yönergelerle belirlenmiştir. Dolayısıyla ancak kanun koyucuların iradesiyle değiştirilebilir. Toplumda böyle bir beklenti oluşursa dikkate alınır diye düşünüyorum. Hangi sistem uygulanırsa uygulansın bir noktayı göz ardı etmemek gerek. Organ bağışı kültürü oluşmadan sistemler başarılı olamazlar. Doğru mesajlar, doğru bilgiler ve sonuçların insanlara anlatılmasıyla zamanla bir organ bağışı kültürünün oluşacağını düşünüyorum. Bizim çaba harcamamız gereken husus budur. Bazen hepimizin yöneldiği sorunları kolay yoldan çözme girişimleri organ bağışı konusunda asla işe yaramayacaktır. Dolayısıyla hepimiz üzerimize düşeni yapmalı ve organ bağışını arttırmak için insanlara bilgi vermeliyiz. 

 * Bu rakamların artırılabilmesi için ne yapılabilir?

Bu sorunun cevabı aslında çok çok uzun. Yeniden keşifler yapmaya gerek yok. Organ bağışında başarı sağlamış ülkeleri örnek alabiliriz. Halkın bilinçlenmesi şart elbette. Ülkemizde insanların en önemli dostu hiç şüphesiz televizyonlardır. Buradan yola çıkarak televizyonların organ bağışı kampanyalarında aktif rol alması gerektiğini düşünüyorum. Bazen dizilerde son derece yanlış ve çok basit bir telefonla bile alınabilecek bilgilerden yoksun senaryolarla karşılaşıyoruz. En azından doğru mesajların işlenmesi sağlanarak bu olumsuzluklardan sıyrılabiliriz. Rayting kaygısını anlıyorum ama yanlış bilgi vermeden de organ bağışının içerisinde yeterince rayting unsuru olduğunu düşünüyorum. Elbette devlet televizyonları daha güçlü el atmalılar organ bağışına. Bilgilendirici klipler hazırlanarak bunların belirli aralıklarla gösterimleri çok zor değildir diye düşünüyorum. Ayrıca hekimlerin ve sağlık çalışanlarının da çeşitli metotlarla eğitimleri gerekli.


HANGİ ÜLKE, HANGİ SİSTEMİ UYGULUYOR?

* Arnavutluk, Hırvatistan - Yasal bir düzenleme yok

* İrlanda, Litvanya, Malta / Yasal bir düzenleme yok - Geliştirilmiş gönüllülük yöntemi uygulanıyor

* Danimarka, Almanya, Yunanistan, İngiltere, Yugoslavya, Hollanda, Romanya, İsviçre, Türkiye, Beyaz Rusya / Geliştirilmiş gönüllülük yöntemi

* Lüksemburg, Avusturya, Polonya, Portekiz, Slovakya, Slovenya, İspanya, Çekoslovakya, Macaristan / İtiraz yöntemi

* Belçika, Finlandiya, Fransa, İtalya, Ukrayna, Letonya, Liechtenstein, Norveç, Rusya, İsveç, Kıbrıs / Geliştirilmiş itiraz yöntemi

* Bulgaristan / Sadece olağanüstü durumlarda izin veriliyor

* Estonya / Komisyon karar veriyor


ORGANLARINI DOĞAR DOĞMAZ BAĞIŞLIYORLAR!

Temelde organ bağışı ile ilgili dört yöntem vardır. Bu yöntemler, bağış yapan kendi isteği ile organ bağışı yapmaya hazır olmadığı zamanlarda devreye girer. Bu düzenlemeler şimdilik her yerde aynı şekilde kullanılmıyor. Her ülke kendi kararlarını kendisi veriyor.

* İtiraz Yöntemi

* Genişletilmiş İtiraz Yöntemi

* Gönüllülük Yöntemi

* Genişletilmiş Gönüllülük Yöntemi

Bunların içerisinde İtiraz Yöntemi en geniş kapsamlı yöntemdir. Bu yöntemde sağlığında kesin itirazı olmayan herkesin organı bağış olarak kabul edilir.

Genişletilmiş İtiraz Yöntemi ayrıca şöyle bir hakkı da içerir: Bağışçının ölümünden sonra, potansiyel bağışçının akrabaları organ bağışını, ölen kişinin, yaşarken yaptığı vasiyet olarak kabul ederler.

Gönüllülük Yöntemi ise bağışçının yaşarken organlarını bağışlayacağını kabul etmiş olması zorunluluğunu getirir. Kesin bir organ bağışı yapmayı kabul etme prosedürü gerektirir. Bu nedenle çok dar kapsamlıdır.

Genişletilmiş Gönüllülük Yöntemi'nde bağışçının ölümünden sonra, ailesi de bağış için onay verebilir. Bu uygulama Gönüllülük Yöntemi'ni genişletmektedir.

Bu dört yöntemin yanı sıra iki istisna yöntem daha vardır: Bilgilendirme Yöntemi ve Acil Durum Yöntemi

Bilgilendirme Yöntemi'nde bağışçının izni şarttır. Eğer potansiyel bağışçının yanında, organ bağışı yapmak istemesi ile ilgili herhangi bir yazılı belge yoksa, bağışçı olmak istemiyordur. Bu durumda ailesine bilgi verilmesi gerekir. Ailenin itiraz etme hakkı vardır.

Acil Durum Yöntemi'nde, bağışçının kendisinden veya ailesinden bir itiraz olsa bile, her durumda organ alınır.

Hayatta üç prensibim vardır her ne olursa olsun adaletten vazgeçmemek her ne olursa olsun acıda olsa dürüst olmak ve  her zaman kişilik sahibi olmak
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası!
« Posted on: Nisan 25, 2024, 12:03:52 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! e-book, Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! programı, Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! oyunları, Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! e-kitap, Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! download, Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! hikayeleri, Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! resimleri, Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! haberleri, Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! yükle, Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! videosu, Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! şarkı sözleri, Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! msn, Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! hileleri, Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! scripti, Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! filmi, Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! ödevleri, Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! yemek tarifleri, Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! driverları, Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! smf, Yaşlanan Türkiye'nin Kanayan Yarası! gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Aşk Yarası
Şiir Köşesi
Liza 2 1047 Son Mesaj Aralık 02, 2011, 05:28:06 ÖS
Gönderen : ByMai
Kanayan Kansas
Yabancı Tarih
Asortik Hatun 0 700 Son Mesaj Aralık 21, 2012, 02:10:36 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun
Dil Yarası Tedavisi
Ağız ve Diş Sağlığı
Asortik Hatun 0 644 Son Mesaj Ocak 05, 2013, 05:30:16 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun
Yaşlanan Ayaklar
Cilt Hastalıkları
Asortik Hatun 0 606 Son Mesaj Ocak 16, 2013, 12:38:35 ÖÖ
Gönderen : Asortik Hatun
Bıçak Yarası Geçer (onulur), Dil Yarası Geçmez (onulmaz).
Deyimler Sözlüğü
Asortik Hatun 0 620 Son Mesaj Eylül 17, 2013, 10:03:31 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular