Zen manastırlarında her keşişin gülmek zorunda olduğunu, sabahları yapılacak en öncelikli şeyin ‘gülmek’ olduğunu ve güne başlamanın daha iyi bir yolu olamayacağını Osho’dan öğrenmiştim. Bununla birlikte, Reiki’nin evrensel 5 ilkesinden “Bugün, özellikle bugün endişelenme” prensibinin işlemesi içinde hayatımızın bu ‘gülme’ yolunun içinden geçmesi gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle, hem kendi yaşantımda hem de çalışmalarımda ‘gülmek’ benim için çok kıymetlidir.
Sönmüş yaşam sevinci enerjisini hayata geçirmek için oldukça sık kullandığım bir egzersiz var: 15 dakika bilinçli olarak kahkaha atmak! Bu size ilk başta şu soruyu düşündürtebilir: “Problemim varken neden güleyim?” Evet bu şekilde düşünmeniz son derece normal, ama dene! Zamanla gülmeniz huzura dönüşecek ve egzersizin sonunda zihinsel olarak bir rahatlama hissedeceksiniz. Böylelikle zamanla tekrar, yaşam sevincine kavuşabileceksiniz.
Not: Göbek deliğinden iki parmak aşağıda bulunan 2. çakrayı yani zevk çakrasını yani cinsel çakrayı endişeler (ve suçluluk duygusu) bloke eder.
Sevinç ve neşe kaynağının (2.çakra) tıkanması yüzünden oluşan hastalıkların, atılan kahkahalarla geçmesi mümkündür. Gülmek, aynı zamanda büyü-sihir korkusuna karşı da iyi bir korunma yöntemidir. Bu aynı zamanda bulaşıcıdır da… Bir insan, bir toplulukta belli bir süre gülerse bu diğerlerini de etkileyecektir. Sevinç giderek yayılacak ve hareketsiz bir şeyi canlandıracaktır. Bu yasayı, kendinize bir canlılık getirmek için kullanabilirsiniz. Gülmek için bir sebep aramaya gerek yoktur. Sadece gülmek istediğin için gül! Bu gülüş bir tür meditasyondur.
Gülmek ve neşelenmek insanın Tanrı’ya karşı minnettarlığının ifadesidir. Tannrı için bizlerin yani çocuklarının, kendileri için yaratılmış bir dünyada sevinmelerinden daha güzel bir şey olamaz.
Şayet, ‘sevinemem, çünkü dünyada kötü şeyler oluyor!’ diye düşünüyorsanız şöyle bir şey deneyebilirsiniz: Tüm endişe ve korkularınızı renklendirerek imgelemeye -hayal- çalışarak, bilincinize yerleştirin. Eşiniz sizi aldatıyor, sonrasında ise terk ediyor, işten çıkarılıyorsunuz, uzunca bir süre işsizsiniz, işsizlik sigortası alamıyorsunuz çünkü kusurlu sizsiniz, komşu ve arkadaşlarınızla aranız açılıyor, hasta oluyorsunuz, işsiz ve gelirsiz olduğunuz için tedaviniz aksıyor. Hatta savaş çıkıyor, açlık, salgın hastalıklar, felaketler ortalığı kırıp geçiriyor ve dünyanın sonu geliyor… Bu olayları hiçbirşey durduramaz! Siz bu sonsuz acıları çekmeye mahkumsunuz, Tanrı tarafından bile terkedildiğinize artık eminsiniz. Peki, tüm bun yazdıklarımın gerçek olduğunu varsayarsak, bu durumda kendinizi nasıl hissedersiniz?


Düşünmeye devam edin, içinizde hissedin, yapabilirseniz ağlayın, feryat edin, bağırın ve şikayet edin! Can çekişmeyi, hareketsizliği ve içinizdeki endişeleri hissetmeye çalışın. Bu fikir ve düşüncelerle duygusallığa kapılıp ölümü bile düşünmeye başladığınızı göreceksiniz! Böylelikle söz konusu duygu, çevrenizde de yayılmaya başlayacak, zira sadece pozitif olanlar değil, bütün duygular bulaşıcıdır ve diğerlerini tetikler / etkiler. Bu durumu iyi kavramak gerek! Pencereden dışarı bakın, etrafı algılamaya çalışın. Şimdi sizin durumunuz gerçekten bir felaket mi? Değil! Bunlar sadece sizin karamsar düşünceleriniz, halbuki neyin nasıl olacağına karar veren sizsiniz. Etrafımıza yayacağımız olumlu ya da olumsuz enerji, tamamen bize bağlıdır! Gerçekten endişelenecek bir şey varsa, bunun üzerine bilinçli olarak gidin, felaket düşüncelerinin hepsini gözden geçirin. Ağlayın, bağırıp çağırın, bütün korku ve endişelerinizi içinizden atın. O zaman tekrar yaşamın tadını almaya başlayabilirsiniz!
Sessiz ve içten tutulan yas, insanı hasta yapar, açıktan belli bir süre tutulan yas, üzeri kirli bir şeyin yıkandıktan sonra tekrar parlaması gibidir. Bütün duygular gibi bu yası da içine atarsanız kendinizi zehirleyebilirsiniz. Bunu hayatınızın bir parçası olarak kabul ederseniz, sizin yaşam iksiriniz olabilir.
Sevgiyle ♥
Reiki’nin evrensel 5 ilkesi
1) Bugün, özellikle bugün öfkelenme
2) Bugün, özellikle bugün endişelenme
3) Bugün, özellikle bugün dürüst ol
4) Bugün, özellikle bugün varolan tüm canlılara iyi davran
5) Bugün, özellikle bugün Tanrının zengin hediyelerine müteşekkir ol
Yazan : Hülya Konar / hPozitif