Aşkın oyunları, iş hayatının oyunları, evlilik oyunları, arkadaşlık oyunları, sosyal çevre oyunları, yaşam dediğin bir oyun aslında! Boşuna tırmalıyoruz yahu!

Yaşamak, satranç oyunu gibi; her hamlenin bir karşılığı var. Üstelik oyunun kurallarını bilmiyorsan, mat oluyorsun.

Ben de sevmiyorum ama ne kadar sevmesek de, hayat bu oyunlar üzerine kuruluyor. Kazanan ve kaybeden dünyası; hamleni iyi yap! Hatta bununla da yetinme, bir sonraki ve ondan sonraki hamleleri de düşünerek adım at. Çok yorucu!

Aşkın oyunlarına ne demeli? Şu dünya üzerinde enikonu iki cinsiyetiz, birbirimizi beğenip, seçip, birlikte mutlu olacağız, değil mi? Yok, öyle değil! Sanki yüz binlerce seçenek var, bizim de bir karasızlığımız üzerimizde ki, sormayın gitsin. Acaba hangisini alsak? Oooo, piti piti, karamela sepeti….

Bu erkek, bu da kadın! Birini seçeceksin işte! Biraz kilolusu, biraz zayıfı, bacağı uzun, gözü güzel, aklı çalışan, iyi yürekli, vicdansız gibi pek çok özellik alternatifmiş gibi dursa da; o kadın, sen de erkeksin sonuçta, ne arıyorsun?

Birkaç deneme yapıp, hepsinin ortalama olarak birbirine benzediğini anlayamadın mı daha? Kadın kadındır işte! Güzelliğe takıntılı sığ adamlardansan, gidip güzelini bulursun. Ya da ne arıyorsan, onu bulursun işte! Bu kadar zor olan ne?

İşin tuhafı, erkeklerin kadınlardan şikayetinin hep aynı konular üzerine olması. Bu durum neyi gösterir? Aşağı yukarı, biz birbirimize benzeriz çünkü siz de birbirinize benzersiniz. Diyorum ya, enikonu yaratılışımız iki çeşit! Uzaya çıkıp, diğer gezegenlerdeki arkadaşları deneme şansımız olmadığına göre, bu gezegende var olan cinsiyetler de, alfa ve beta olduğuna göre, daha ne arıyorsun? Seç birini, sev birini, kır bacağını otur işte!

“Dışarıda daha iyisi olabilme ihtimali var!” Haklısın, böyle bir ihtimal var! Var da, senin daha iyisini hak ettiğini kim düşünüyor? Üstelik bu ihtimal uğruna bir ömrü harcamaya değer mi?

Hem kadın, hem erkek için söylüyorum: Çığırımızdan çıktık! Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Televizyondaki bütün saçma diziler de, bu Dallas modelini destekliyor. İnternet, televizyon, özelleşme, ekonomik özgürlük derken, modernizm elimizde mi patladı ne?

Candan Ünal

 teşekkürLer .