0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne  (Okunma Sayısı: 971 Kere Okundu.)
« : Ağustos 11, 2009, 10:48:44 ÖS »
Avatar Yok

By.TuRuT
*
Üye No : 773
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 19239
Mesaj Sayısı : 48 228
Karizma = 65220


Günümüzde yaklasik 15-24 milyon kadar Yahudi oldugu biliniyor Geçmisi birkaç bin yil geriye giden bu dinin basta gelen özelliklerinden biri, Israilogullari ile Tanri arasindaki "ahd"e (anlasmaya) kutsal kitaplari Tevrat'ta genis yer ayrilmasidir. Israilogullari'nin basina gelen bütün sikintilarin onlarin bu ahde uymamalari, verdikleri sözü tutmamalarindan ileri geldigi, hem Tevrat'ta hem de Kuran'da belirtilir.

Yahudilik, Babil sürgününden sonra milli bir din haline getirilmistir. Ancak
tek Tanri'ya, vahye dayanan kutsal kitaba ve peygamberlere yer vermesiyle
milli dinlerden farklidir. Ilahi dinlerden farkli olmasi ise millilestirilip
bir irka tahsis edilmesinde yatar. Aslinda bugünkü Yahudiligin bir din mi,
irk mi, yoksa millet mi oldugu, pek net degildir. Çünkü Yahudilik'te din ve
irk içiçe girmis durumdadir. Tevrat'taki "Balam" hikayesinde de söyle denir:
" Iste ayrica oturan bir kavimdir ve milletler arasinda sayilmayacaktir."
(Sayilar, 23/9).

Yahudiler, Tevrat'ta yer alan ifadelere dayanarak kendilerini, dünya
milletleri arasindan "seçilmis kavim" olarak görürler. Tanri, bu kavimle
Sina'da ahidlesmis, onlardan emirlerine uyacaklari konusunda söz almis ve
Hz. Musa'nin sahsinda onlara Tevrat'i göndermistir. Bu dinin odak noktasi,
Kudüs'teki "Mabed"dir. Tahribinden önce bu Mabed'in bir odasinda "Ahid
Sandigi" bulunmaktaydi. Yahudiligin sembolü ise "yedi kollu samdan" ve "alti
köseli yildiz" (Hz. Davut'un yildizi) dir.

Yahudiligin Tarihi

Yahudiligin tarihi, M.Ö. 2. bin yilin baslarinda Hz. Ibrahim'in oglu
Ishak'la baslar. Ishak'tan sonra yerine Yakup peygamber geçer ki diger adi
" Israil"dir. Dolayisiyla Yakup'un ogullarinin adiyla anilan 12 kabile de
Israilogullari'ni meydana getirir. Bundan sonra Yusuf peygamberin daveti
ü zerine Yakup ve ogullari, Misir'a göç ettiler. (Yahudilik,
Israilogullari'nin Babil'de geçirdikleri sürgünden sonra gelismistir. Oradan
Filistin'e döndükten sonra ilahi seriati bildiren Tevrat, bütün hayatin
merkezi kabul edilmistir. Yahudilere özel hükümler içeren Tevrat'a göre,
Yahudiler yabancilarla evlenemezler. Anne Marie Schimmel, "Dinler Tarihine
Giris" adli kitabinda, Yahudilerin bu hükme dayanarak kendilerini üstün irk
saydiklarini yazar.)

M.Ö. 2 binlere kadar Israilogullari, Misir'da üçüncü sinif insan muamelesi
gördüler ve orada tutsak kaldilar. Ta ki Musa'nin, Firavun'un zulmüne karsi
gelmesine kadar. Israilogullari, bu zulümden Kenan (Filistin) ülkesine
ulasarak kurtuldular. Musa, seriatiyla Israilogullarinin, Allah'in
kanunlarina itaat etmelerini sagladi. Yahudiler, Kenan ülkesinde basta
Filistinliler olmak üzere çesitli topluluklarla savasmak zorunda kaldilar.
M.Ö 990 dolayinda Hz. Davut'un peygamberlik ve liderligiyle bir devlet
(krallik) seklinde örgütlenerek Kudüs'ü ele geçirdiler. Hz. Davut'a
gönderilen "Zebur", Tevrat'in hükümlerini tasdikleyici olarak geldi. Bu
yüzden Yahudilik Isa'ya kadar sürdü.

Israilogullari, M.Ö. 9. yüzyildan 5. yüzyila kadar Aramiler, Asurlular ve
Babillilerle savastilar. Babil'in Yahuda Kralligini ele geçirmesiyle
Israilogullari yeni bir sürgün dönemine girdi. Büyük Iskender'in M.Ö. 322'de
Filistin'i ele geçirmesi ile M.Ö. 4-2 yüzyillar Yahudilik için Helenistik
dönemin baslangici oldu. Helenistik dönemde Suriye, Anadolu, Babil ve
Iskenderiye'de Yahudilik önemli merkezler elde etti. Bu dönemde Yahudiligin
kutsal metinleri Yunanca'ya tercüme edildi. Yahudiligin Helenistik dönemi
M.Ö. 63 - M.S.135 arasinda süren Roma egemenligine kadar devam etti. Roma
egemenligi sirasinda bagimsiz devlet fikri yogunlasti.

Hiristiyanligin ortaya çikmasiyla birlikte bu yillarda Yahudilik önemli
mezhep çatismalari yasadi. Basarisiz ayaklanmalar Yahudilik'te büyük yikima
yol açti ve Yahudilik kendi içine dönmeye basladi. Bu dönem, "Talmud'un
gelistirilmesi" adiyla 2. yüzyildan 18. yüzyila kadar sürdü. Babil Talmudu,
Yahudi yasaminin o zamanlardaki temelini olusturdu. Akdeniz'deki Yahudi
toplulugu 5. yüzyilda parçalandiysa da Yahudi takviminin korunmasi ve
hahamlarin çabalariyla Avrupa'da Yahudi toplulugu tutunabildi. Diger yandan
Filistin'den Babil'e geçen hahamlik kurumu, Yahudiligin seriat sistemini bu
yeni ülkenin sartlarina basariyla uyguladi. 7. ve 8. yüzyilda Islam'in
genislemesiyle birlikte "goon" adiyla anilan Babilli Yahudi önderler kendi
geleneklerini bütün Yahudi toplumlarina ulastirdilar.

Ortaçagda Yahudilik, kültürel köklerini Babil'e dayandiran Sefaradi
Yahudileri ve Askenazi Yahudileri olarak ikiye ayrildi. Sefaradlar,
Ispanya'nin Endülüs bölgesindeydiler ve Müslüman-Arap kültüründen
etkilenmislerdir. Askenazi Yahudileri ise Avrupa'nin Latin-Hiristiyan
kültüründen etkilenen Fransiz-Alman Yahudileridir. Yine 12. yüzyilda, Alman
Askenazileri arasinda Hasidilik ile 13. yüzyilda Provence ve Kuzey
Ispanya'daki Talmud akademilerinde düsünceye dayali olarak ortaya çikan bir
baska Kabala türü, Yahudi mistisizminin en tipik örneklerini olustururlar.
Ancak bu farkli kültürlerin arasinda çatismalar ortaya çikti. Gerek bu
ç atismalar, gerek hiristiyan yöneticilerin baskilari ve gerekse 1306 yilinda
Fransa'dan sürülmeleri, Yahudileri dini kendi içlerinde yasamalarina neden
oldu. Ve bu durum 18. yüzyila kadar sürdü.

18. yüzyildan sonraki en önemli hareket Haskala adiyla bilinen Yahudi
aydinlanmasi olarak gerçeklesti. Bu dönemde Haskala, özellikle Rusya'da
ruhbanlik karsiti bir harekete dönüstü ve toplumsal ve ekonomik reform
talepleriyle birlikte geliserek yayilma ortami buldu. Bati Avrupa'da
1800-1815'te Napolyon döneminde baslayan "Yahudi Reformu Hareketi" de
Haskala'nin ürünü sayilir. Reformcu Yahudilik, Almanya'da 1840'larda
kurumlasti. Ama Avrupa'nin büyük bölümünde basarisiz oldu. Ancak ABD'de
yayginlasti. Yine bu yillarda (1845) Almanya'da "Fanatik Yahudilik"
görüldü. Fanatik Yahudilik'te günümüze kadar süren gelenekçilik hakimdi. 19.
Yüzyilda dindisi özellikleriyle "Siyonizm hareketi" reform hareketlerinin
sonuçlarindan biri olmasi açisindan önemlidir.

Siyonist hareket iki plan üzerine kuruldu: Ulusal canlanma ve ana yurda
dönme. Ve plan 1948'de Israil Devleti'nin kurulmasini sagladi. II. Dünya
savasinda Nazi Almanyasi'nin giristigi Yahudi soykirimindan sonra Yahudiler
Avrupa'nin disinda Israil, Rusya ve ABD'de yerlestiler. Günümüzdeki Yahudi
Israil Devleti, resmen "gelenekçi Yahudiligi" benimsemistir.

Bu dine özel bazi terimler

Yahudi: Hz. Ishak'in oglu Hz. Yakup'un 12 oglu vardi. Dördüncü oglunun adi
" Yuda" veya "Yahuda" idi. Bu nedenle onun adina dayanarak Israilogullari'na,
" Yahudi" denmistir. Filistin'in güneyinde kurulan Yuda veya Yahuda Kralligi
da adini buradan alir.

Ibrani: Bu kelime, "Ibri" veya "Hibri" kelimelerinden gelmektedir. Bu
kelimeler, M.Ö. 15-14. yüzyillarda Filistin'de görülen göçebe bir kabilenin
adidir. "Öte tarafin insanlari" anlaminda, Firat ve Ürdün nehirlerinin öbür
kiyisindan gelmis olan göçmenleri ifade eder. Yahudilere bu ad, Kenan'in
yerlileri tarafindan verilmistir. Bu konuda bilgi Tevrat'ta verilmektedir.
(Tekvin XI/27-28; Tesniye (XXVI/5-6)

Israil: Bu kelime, "Tanri ve insanlarla güresip yenen" anlaminda Hz.
Yakup'a, Tanri tarafindan verilmis bir lakaptir. Bu konu Tevrat'ta yer alir
(Tekvin, XXXII/28; XXXV/9-15; Hosea, XII/4-5). Yahudi Ansiklopedisi'nde ise
kelimenin asil anlaminin belirsiz oldugu, Tevrat'ta "Tanri ile güresen"
seklinde yer almasia ragmen, "Tanri ile mücadele eden" anlamina
gelebilecegi belirtilmektedir. (The Universal Jevish Encyc, V/613). Islam
düsünürü Taberi ise, Hz. Yakup'a "gece içinde Allah'a giden" anlaminda
" Israil" dendigini yazar. (Tahiru't-Taberî, I/320).

Ayrica 12 Yahudi kabilesi de "Israil” adiyla anilir (Çikis/Huruc, III/16).
Ancak, bu ad, Hz. Süleyman'dan sonra ikiye ayrilan ülkenin kuzeyinde kalan
bölümünü olusturan kabilelerin kralligini nitelendirmek üzere
kullanilmistir. Bununla birlikte Babil sürgününden sonra Yahuda (Yuda)'ya
geri dönen Ibraniler, Yahuda kabilesine mensup olmalarina ragmen, genel
olarak "Israilliler" adini aldilar. Yahudi inancina göre bu ad Yakup'a,
Tanri tarafindan verilmistir. Bu nedenle Yahudilik milli bir din, Yahova da
milli bir Tanri olarak kabul edilmistir. Onlara göre, Israilogullari seçkin
bir kavimdir. Sonralari bu ad, bütün Yahudileri kapsayacak biçimde
kullanilmistir. Bugünkü Yahudi Cumhuriyeti de bu adi kullanmaktadir. Bu
kavim, Kenan'a (Filistin) yerlesmeden önce "Ibrani", yerlestikten sonra
" Israilliler", Sürgün'den sonra da genelde "Israilogullari", birey olarak
" Yahudi" seklinde adlandirmistir. Ancak bu üç terim, birbirinin yerine
kullanilmis ve halen kullanilmaktadir; yani üçüyle de ayni dini mensup ve
ayni topluluk ifade edilmektedir. (Dinler Tarihi Ansiklopedisi)

Tevrat'a Göre Yahudiligin Tarihçesi

Tevrat, evrenin ve ilk insanin yaratilisindan, peygamber Malaki'ye kadar
geçen olaylari anlatir. Sami irkindan sayilan Ibraniler, Kaldanilerin Ur
sehrinden çikip Harran'a gelirler. (Tekvin, XI/27-30) Yahve (Tanri), Abram'a
(Hz. Ibrahim) Harran bölgesinden, Kenan diyarina göçmesini buyurur. O da
esi Saray'i, kardesinin oglu Lut'u (Hz. Lut) ve Harran'da kazandiklarini
da yanina alarak Kenanilerin bulundugu Kenan'a varir. Tanri, Abram'a görünüp
bu ülkeyi, onun nesline verecegini bildirir. Abram da, kendine görünen Rab
için bir mezbah (kurban kesme yeri) yapar. Ülkede kitlik çikinca Abram,
Misir'a gider. Misir'a yaklastiklarinda Abram, karisi Saray'a söyle der:

"Iste biliyorum ki, sen görünüsü güzel bir kadinsin; ve olur ki Misirlilar
seni görünce, 'bu, onun karisidir' derler ve beni öldürürler. Fakat seni sag
birakirlar. Senin yüzünden bana iyi davranilsin, senin sebebinle canim
yasasin diye, 'onun kiz kardesiyim' de. Ve vaki oldu ki, Abram, Misir'a
girdigi zaman, Misirlilar kadinin çok güzel oldugunu gördüler ve onu gördüler ve onu Firavun'a medhettiler. Kadin, Firavun'un sarayina alindi. Ve onun yüzünden Abram'a iyi davrandi; ve onun koyunlari, sigirlari oldu. Ve Rab, Abram'in karisi Saray'dan dolayi Firavun'u ve onun sarayini büyük vuruslarla vurdu. Ve Firavun, Abram'i çagirip dedi: 'Bana bu yaptigin nedir? Bunun senin karin oldugunu niçin bana bildirmedin? Niçin,
'bu benim kiz kardesimdir' dedin. Ben de onu kari olarak aldim ve simdi,
iste karin, al ve git!' Ve onlarin hakkinda Firavun adamlara emretti; ve onu
ve karisini ve kendisine ait olan her seyi gönderdiler." (Tekvin, XII/1-20)

Abram ve beraberindekiler, Misir'dan ayrilirlar. Çok zengindirler. Çobanlari
arasindaki bir tartismadan sonra Abram'la Lut, birbirinden ayrilirlar. Lut,
doguya dogru gider. Abram ise Kenan'da (Filistin) oturur ve burada
hakimiyetini kabul ettirir. Bu arada esir edilen kardesi Lut'u (Halbuki
Tekvin XII/5 ile Tekvin, XIV/14-16'da kardesinin oglu olarak geçmektedir.)
ise kurtarip yanina alir. (Tekvin, XIII-XIV. Bab.)

Bu olaylardan sonra Rab, rüyasinda Abram'a görünerek yardim edecegini
bildirir. Abram, Rab'dan zürriyet ister. Tanri da verecegini vaad eder.
Karisi Saray'in teklifi üzerine cariyesi Hacer ile evlenir ve ondan Ismail
dogar. Bu sirada Abram, 86 yasindadir (Tekvin, XI-XIV. Bab). 99 yasina
geldiginde Tanri ona görünür ve onun zürriyetini çogaltacagini bildirir.
Bunun üzerine Abram, yüzüstü düser ve Allah, onunla söyle konusur:

"Ben ise, iste, ahdim seninledir ve birçok milletlerin babasi olacaksin ve
artik adin Abram (yüce baba anlaminda) çagirilmayacak, fakat Ibrahim (cumhur
-halk, umum'un babasi anlaminda) olacak; çünkü seni birçok milletlerin
babasi ettim. Ve seni ziyadesiyle semereli kilacagim ve seni milletler
yapacagym ve senden sonra zürriyetini, Allah olmak için seninle ve senden
sonra zürriyetinle benim aramda ahdimi, nesillerince ebedi ahid olarak sabit
kilacagim. Ve senin gurbet diyarini, bütün Kenan diyarini, sana ve senden
sonra zürriyetine ebedi mülk olarak verecegim ve onlarin Allah'i olacagim." (Tekvin, XVII/1-8)

Allah, Ibrahim'den ve zürriyetinden gelecek olanlardan, ahid olarak, her
erkek çocugun sünnet edilmesini ister. Yine Allah, Ibrahim'e, karisi
Saray'in, bundan sonra Sara (prenses anlaminda) olarak çagirilmasini ve
ondan bir ogul verecegini, adinin da Ishak olacagini bildirir. Böylece Sara,
Hacer'i kiskanmayacaktir. Ibrahim, ahid geregi, kendisi 99, Ismail de 13
yasindayken, ayni gün sünnet olurlar. Öte yandan Sara, Ishak'i dogurur.
Ibrahim, oglu Ishak'i sekiz günlükken sünnet ettirir. Büyüyüp sütten
kesildiginde Ibrahim, oglu için büyük bir ziyafet verir. Bu sirada Ismail'in
güldügünü gören Sara, Ibrahim'den, onu kovmasini ister. Bu durum Ibrahim'e
kötü görünür. Ancak Allah, Ibrahim'e, Sara'nin dedigini yapmasini, çünkü
neslinin, Ishak'in adiyla çagrilacagini söyler. Hacer, Ismail'i alip çöle
gider. (Tekvin, XVII/19-27; XXIXII. Bab)

Bir gün Allah, Ibrahim'i denemek için, ondan biricik oglu Ishak'i kurban
etmesini ister (Islam'a göre Hz. Ismail). Ibrahim emri yerine getirmek üzere
bir mezbah yapip biçagi eline aldiginda Rab'in melegi göklerden ona çagirip
ç ocugu kurban etmemesini, çünkü emri yerine getirdigini bildirir. Bunun
ü zerine Ibrahim, gözlerini kaldirdiginda, çalilikta bir koçun hazir oldugunu
görür ve onu kurban eder. Bu olay üzerine Rab, ona, sözünü yerine
getirdiginden dolayi, zürriyetinin düsmanlarinin kapisina hakim olacagini ve
zürriyetinden gelen bütün milletlerin mübarek kilinacagini bildirir.
(Tekvin, XXV/1-20)

Ibrahim, 175 yasinda ölür. "Ve ogullari Ishak ve Ismail, onu, Mamre
karsisinda olan Makpela magarasina, Hitti Tsohar oglu Efro'nun tarlasina,
Ibrahim'in Het ogullarindan satin aldigi tarlaya gömdüler. Ibrahim ve karisi
Sara, oraya gömüldüler ve vaki oldu ki, Allah, Ibrahim'in ölümünden sonra
Ishak'i mübarek kildi" (Tekvin, XXV/8-11). Ishak'in çocugu olmadigindan
Rabb'a yalvarir, Esav ve Yakub adli iki oglu olur. Bir gün ülkesindeki
kitlik sebebiyle Ishak, Filistinlerin krali Abimelek'in ülkesi Gera'ya
gider. Orada karisini, kiz kardesi olarak tanitir. Durumu anlayan kral,
niçin böyle yaptigini sorar. O da, elinden alinip kendisine zarar gelme
korkusundan böyle yaptigini söyler.

Bunun üzerine kral, onlari korur. Varlik sahibi olurlar. Ancak, Filistinler,
onlari kiskanarak ülkelerinden çikarirlar. Ishak artik yaslanmis ve gözleri
görmez olmustur. Bunun üzerine Yakup, babasinin sevdigi Esav'in yerine, hile
ile kendisini mübarek kildirir. Bunu ögrenen Esav sinirlenir ve onu
ö ldürecegini söyler. Yakup, Harran'a gitmek üzere oradan ayrilir. Geceledigi
yerde, rüyasinda, yerden göge dogru yükselen bir merdiven görür. Bu
merdivenden, Allah'in melekleri çikip inmektedir. Basi, göklere ermistir.
Rab, ona söyle der:

"Baban Ibrahim'in Allah'i ve Ishak'in Allah'i Rab benim. Üzerinde yatmakta
oldugun diyari sana ve senin zürriyetine verecegim; ve senin zürriyetin,
yerin tozu gibi olacak ve garba (bati) ve sarka (dogu) ve simale (kuzey) ve
cenuba (güney) yayilacaksin ve yerin bütün kabileleri senden ve zürriyetinde
mübarek kilinacaktir..." (Tekvin, XXVIII/13-15).

Yakup, uyaninca, "Burasi Allah'in evidir ve bu, göklerin kapisidir" deyip
oraya "Beyt el-Lehem" (Allah'in Evi) adini koyar; yoluna devam edip Harran'a
ulasir. Orada annesinin kardesi Laban'in yaninda çalisir; onun iki kizi
yaninda, iki de cariyeden 12 oglu ve bir de kizi olur. Onlari alip Kenan'a
babasinin yanina döner. Yakup, çocuklarindan en çok Yusuf (Yosef)'u sever.
Bu yüzden kardesleri onu kiskanirlar. Yusuf, bir rüya görür ve kardeslerine
anlatir. Bu rüyada, "kardesleriyle birlikte bir tarlada bugday demetleri
bagladiklarini, kendi demetinin dik durdugunu, ötekilerin demetlerinin ise,
kendisininkinin çevresini kusatip egildiklerini" söyler. Kardesleri, bu rüyadan onun, kendilerine hakim olacagi anlamini çikarirlar, ona karsi kin ve kiskançliklari artar.

Yusuf, bir baska rüyasinda günes, ay ve 11 yildizin, kendisine secde
ettigini görür. Bu rüyayi babasi ve kardeslerine anlattiginda, babasi onu
azarlayip, "Gerçek ben ve anan ve kardeslerin yere kadar sana egilmek için
mi gelecegiz?" der. Kardesleri onu kiskanirlar, babasi da bu sözü yüreginde
tutar. Yakup, Yusuf'u sürüleri otlatmakta olan kardeslerinin yanina
gönderince onlar da onu, elbiselerini çikararak bir kuyuya atarlar. Daha
sonra da kuyudan çikarip onu, Misir'a giden tüccarlara 20 gümüse satarlar.
Babalarina, kardeslerini bir canavarin yedigini söyleyip, onun kana
batirilmis entarisini gösterirler. Yusuf, Misir'da, Firavun'un bir memuru
olan Potifar tarafindan satin alinir. Potifar'in karisi Yusuf'a asik olup,
ilgisine karsilik görmeyince iftira ederek onu hapse attirir. (Tekvin,
XXXIX/20)

Yusuf, hapisteyken, Firavun'un gördügü bir rüyayi yorumlayarak hapisten
kurtulur ve Firavun'un yaninda önemli bir mevkiye yükselir (Tekvin, XLI/40).
Daha sonra Filistin'de bulunan babasi Yakup ve kardeslerini Misir'a
getirtir. Israilogullari, böylece Misir'a yerlesmis olurlar (Tekvin, XLIII.
Bab). Önceleri burada rahat bir hayat geçiren Yahudiler, zamanla büyük
sikintilara, kölelige düserler (Çikis, I/12-13).

Zamanla Yusuf, kardesleri ve o kusagin hepsi öldü. Ama soylari artti; üreyip çogaldilar. Gittikçe büyüdüler, ülke onlarla dolup tasti. Bu durumdan korkan Misir Krali dogum yaptiran ebelere söyle dedi: Ibrani kadinlarini dogum sandalyesinde dogurturken iyi bakin; çocuk erkekse öldürün, kizsa dokunmayin. Ama ebeler Tanri’dan korkan kimselerdi. Kralin emrine uymayarak erkek çocuklari sag biraktilar. Bunun üzerine Firavun bütün halkina buyruk verdi: Dogan her erek çocuk Nil’e atilacak, kizlar sag birakilacak. Tevrat Çikis kitabi 2. Bab 1’den 5’e kadar olan ayetlerde Hz. Musa’nin dogumu ve onun Firavun’un erkek çocuklari öldürün emrine karsin nasil kurtuldugu anlatiliyor. Sonuçta Israilogullarini bu sikintidan kurtarip "Arz-i Mev'ûd"a (Vaad olunmus toprak Filistin'e) döndüren, Mosa (Hz. Musa) olur.

Musa, Firavun ve ordusunun Kizildeniz'de bogulup onlari izleyememesi sonucu
Yahudileri, Sina'ya getirir. Burada, Sina daginda, Hz. Musa'ya Tevrat ve On
Emir verilir. Yahudiler Sina çölünde 40 yil dolasirlar. Musa'dan sonra Yesu
onlari Filistin'e götürür (Çikis/Huruc, VII-XL. Bablar; Yesu, I-XXIV. Bab).
Filistin'de Hakimler ve Krallar devrinden sonra Kral David (Hz. Davut, M.Ö.
1013-973), Kudüs'ü alir ve Yahudilerin en parlak devresini baslatir (II.
Samuel, V-IX. Bablar). Oglu Kral Selomo (Hz. Süleyman, M.Ö. 973-933), babasi
tarafindan hazirlatilan yere kutsal Mabed'i insa ettirir. O zamana kadar bir
ç adirda korunan ve içinde On Emir tabletleri bulunan kutsal Ahid Sandigi,
Mabed'in bir odasina konur (I. Krallar, V-IX. Bablar).

Hz. Süleyman'in ölümünden sonra krallik, güneyde Yuda (Yahuda), kuzeyde
Israil olmak üzere ikiye ayrilir (I. Krallar, XI-XII. Bablar vd.). On
kabile, Israil; ikisi de, Yuda Kralligina baglanir. Önce Israil Kralligi,
Asurlular tarafindan M.Ö. 721'de; sonra da Yuda Kralligi Babilliler
tarafindan M.Ö. 586'da yikilir. Mabed tahrip edilir ve Yahudiler, Babil'e
sürgün edilir. Sürgünde Yahudi halki, Ezra'nin çevresinde birlesir ve M.Ö.
538'de Kudüs'e döner. Mabed, M.Ö. 520'den sonra yeniden onarilir

Yahudi tarihinde Kudüs, Iskender'den sonra Agidler, Selefki'lerin eline geçti. Mabed
(Tapinak), M.Ö.168'de yagma edildi. Makkabi'ler, yeniden hakimiyeti
sagladilarsa da, M.Ö. 63'de baslayan Roma esareti dönemi, M.S. 70'de Romali
komutan Titus'un, Kudüs'ü ve bu arada Mabed'i de yakip-yikmasiyla
sonuçlandi. Yahudiler, dünyanin her tarafina dagildilar. Mabed'den arta
kalan Bati Duvari (Aglama Duvari) yüzyillarca onlarda milli ve dini suuru
ayakta tutmustur. Mesih inancinin verdigi ümit, onlarda bu suurun devamli
varligini sürdürmesini saglamistir.

Kuran-i Kerim'e Göre Yahudilik

Kuran'da, Yahudilikten bahsedilen ayetlerin sayisi oldukça fazladir.
Onlardan "Ben Israil", "Yahud" gibi deyimlerle söz edilen ayetler bulundugu
gibi, bir bölümünde bazi peygamberler (Hz. Yakup gibi) konu edilirken
Yahudilerle ilgili olarak bilgi verilir. Ayrica Kuran'daki "Ehl-i Kitap"
deyiminin içine onlar da girerler. Kuran'da, Yahudiler ile ilgili olarak
verilen bilgileri söyle siniflandirmak mümkün:

1- Allah tarafindan Yahudilere bagislanan nimetler.
2- Uymakla yükümlü olduklari dini hükümler.
3- Peygamberler tarafindan kendilerine getirilen hükümleri ve tebligleri
degistirerek dogru yoldan sapmalari.
4- Allah'a karsi ahidlerini bozmalari, verdikleri sözden dönmeleri ve bunu
aliskanlik haline getirmeleri.
5- Yaptiklari kötü isler yüzünden "zillet ve meskenete" ugramalari.
6- Yeryüzünde fesat çikarmaya çalismalari.
7- Bazi peygamberler ile salih kimselere iftira etmeleri veya onlari
ö ldürmeleri.
8- Basit menfaatleri ugruna gerçeklere yüz çevirmeleri.
9- Allah'in, Yahudilere tavsiyeleri.

Yahudilerin tarihçesiyle ilgili olarak Kuran'da, Hz. Musa'ya kadar olan
dönem hakkinda yer alan bilgiler su sekilde özetlenebilir: Hz. Ibrahim, Ulu
Allah'in seçkin kildigi peygamberlerden biridir (Al-i Imran suresi, 33-34.
ayetler; Meryem suresi, 58-59. ayetler). O, ne Yahudi ve ne de
Hiristiyan'dir. O, müsriklerden de degildir. Allah'i "Bir" taniyan gerçek
müslümanlardandir. (Al-i Imran suresi, 67, 95. ayetler; Meryem suresi, 43,
47. ayetler) Ulu Allah, onu dost edinmistir (Nisâ suresi, 125. ayet). O, çok
içli, yumusak huylu, konuksever ve kendini Allah'a adamis, dosdogru bir
kimsedir (Hûd suresi, 75. ayet; Tevbe suresi, 114. ayet; Meryem suresi, 41.
ayet).

İstek & Öneri ve Şikayetlerinizi: WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Adresine İletebiliriniz.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne
« Posted on: Nisan 19, 2024, 12:19:53 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne e-book, Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne programı, Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne oyunları, Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne e-kitap, Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne download, Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne hikayeleri, Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne resimleri, Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne haberleri, Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne yükle, Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne videosu, Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne şarkı sözleri, Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne msn, Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne hileleri, Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne scripti, Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne filmi, Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne ödevleri, Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne yemek tarifleri, Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne driverları, Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne smf, Yahuda Kralligi’ndan Israil Devleti’ne gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Siyonist Hareketin Doğuşundan Israil Devleti’ne
Dünya Tarihi
Asortik Hatun 0 703 Son Mesaj Mayıs 19, 2013, 10:23:20 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun
Istanbul’da Hırsızlık: Atom Enerjisi Kurumu’ndan Uyarı
Güncel Haberler
sanane_61 0 589 Son Mesaj Kasım 21, 2013, 10:33:02 ÖS
Gönderen : sanane_61
Prandelli O’ndan Vazgeçmiyor
Galatasaray
orppersephone 0 596 Son Mesaj Temmuz 06, 2014, 12:32:30 ÖS
Gönderen : orppersephone
Hacıosmanoğlu’ndan Transfer Müjdesi
Trabzonspor
orppersephone 0 563 Son Mesaj Temmuz 30, 2014, 08:58:36 ÖS
Gönderen : orppersephone


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular