0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Türkiye'de Din ve Siyaset  (Okunma Sayısı: 898 Kere Okundu.)
« : Haziran 25, 2008, 12:32:54 ÖÖ »
Avatar Yok

seyyah
*
Üye No : 3239
Yaş : 33
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 2500
Mesaj Sayısı : 9 187
Karizma = 9172


Osmanlı Bürokrasisi ve Modernleşme
16. yy'da kemale eren Osmanlı devleti çeşitli dini cemaatlerden, etnik gruplardan ve ulaşılması güç ekolojik oyluklarda yerleşmiş alt-kültür gruplarından oluşan coğrafi bir çevrede etkili bir yönetim kurmuştur. Osmanlılar kendi yönetimleri altında bulunan bu toplumları devletlerine sadakatle bağlamayı başarmışlardır. Herkesin kendi dini inancına göre yaşayabildiği bir özgürlük ortamı vardı. Hiçbir dinin kurumlarına dokunulmamıştır. Mekke ve Medine'nin alınmasından sonra Osmanlı padişahları kendilerini hilafetin varisleri olarak görmüşlerdir. Böylece Osmanlı sultanları İslam dünyasının hamisi durumuna gelmişlerdir.

Doğuda Şiiliğin ortaya çıkmasından sonra Osmanlı devlet memurları bazı görevler üstlendiler. İlk olarak Sünni İslam'ı anlattılar. İkinci olarak bazı etkili isimleri uzak yerlere sürdüler. Üçüncüsü ve en önemlisi dini bir elit ve bu elit tabakanın kontrolünde bir eğitim sistemi kurmaya çalıştılar. Yüksek dini görevliler, maaşlarını devletten alan devlet memuru halini aldılar.

Osmanlı yönetimi hem bürokratik hem de İslami idi. Zira sultan İslam aleminin lideri idi. Fakat bunun yanında memurlar devleti koruma konusunda kendilerini sorumlu hissediyorlardı. Ulema ve memurların farklı eğitim almaları sonucu Osmanlı toplumunda yeni bir sınıfın doğmasına sebep olmuştur. Bürokrasi adını verdiğimiz bu sınıf bilhassa 19. yy'da etkisini artırmıştır.

Zamanla bürokrasi ile ulema arasında fikir ayrılıkları oluşmaya başlamıştır. Ulema sınıfı dini önde tutarken bürokrasi sınıfı ise laik bir tutum takınmıştır. Bu laik bürokrasi sınıfı 19. yy'ın başlarında değişimi başlatacak güce ulaşmıştır. Bürokrasi sınıfının yaptığı değişiklikler ulemanın hem gücünü hem de prestijini azaltmıştır. Bu bürokratik sınıfın tanzimatı gerçekleştirmesiyle batılılaşma hareketleri hız kazanmıştır. Müsadere kanununun kaldırılmasıyla ekonomik sıkıntılardan da kurtulan bu sınıf 19. yy'da ve 20. yy'ın başlarında tüm gelişmelerde başrol oynamıştır.

Cumhuriyetin kuruluşundan sonra dinin tüm kurumları kapatılmış ve dinin sosyal hayattaki rolü tamamen ortadan kaldırılmıştır. 1937'de laiklik ilkesinin anayasaya konmasıyla devletin tüm kurum ve kuruluşları dinin etkisinden arındırılmıştır. Bütün bunlar "muasır medeniyet seviyesine çıkmak" amacıyla yapılmıştır. Toplum hayatında dinin yerini bilim almıştır. Düşünce sistemine ise pozitivizm egemen olmuştur.

Tüm bu gelişmeler karşısında dini hayatta 1945'lere kadar bir gerileme görmekteyiz. Bu arada dini faaliyetler gizli yürütülmüştür. 1950'den sonra dini akımlar ortaya çıkmıştır. Siyasi yönlü dini akımlara da rastlamaktayız. Bunlar arasında MSP önde gelir. Belli bir taban da bulan bu siyasi akım felsefi düşünce sisteminden yoksundur. Daha çok devletin bazı konularda kontrol sistemini kullanmasını talep eder. İçki yasağı, büyüğe hürmet, tesettür ve vatandaşların cinsel hayatı üzerinde kontrolün olması gibi.

Bediüzzaman Said Nursi (1873-1960)
Bir Tebliğin Şekillenişi
Türkiye Cumhuriyetinin en ısrarcı gülyabanilerinden birisi ve Türk ilericilerini sürekli bilgisizlik, batıl inançla suçlayan şahsiyet Bediüzzaman Said Nursi'dir. Bediüzzaman Said Nursi 1872-1960 yılları arasında yaşamıştır. 1925 Kürt isyanı yüzünden Isparta civarına mecburi ikamete tabi tutulmuştur. Said Nursi burada imanla alakalı eserler yazmıştır. Çevresinde taraftar toplamıştır. Said Nursi hayatının ilk günlerinden itibaren mücadeleye hazırlanmış bir şahıstır. Küçük yaşta bile çok değişik tartışmalara girmiş, bu yüzden eğitim gördüğü birçok medreseyi değiştirmiştir. Fakir bir ailenin çocuğuydu.
Bitlis'te valinin evinde kalırken fen bilimlerini okuyor, bu arada İstanbul'dan gelen gazete ve dergilere de bakma imkanını buluyordu. Bir gün İngiliz Parlamentosundan birinin, Kur'an'ı Müslümanların elinden almadıkça Osmanlıların medeni milletler safına alınmayacağı şeklinde bir ifadeye rastlar, bu ifade Said Nursi'ye çok ağır gelir. Said Nursi bundan sonraki hayatını Kur'an'ın mucizevi yönönü anlatmayla geçirmeye karar verir.
Bediüzzaman 1920'lere kadar birçok siyasi faaliyete katılmışsa da, bu tarihten sonra siyasetten elini eteğini çekmiş, kendisini tamamen iman ve Kur'an hakikatlerini anlatmaya vermiştir.

İmanla alakalı meseleleri bilimsel verilerden yararlanarak çözmüştür. Böyle bir yol seçmesi onda bilimsel gelişmelere karşı derin bir ilgi olduğunu gösterir. Hatta o, bu ilgisini daha da ileri götürecek ve II. Abdülhamid'den doğuda fen ve din ilimlerinin beraber okutulduğu bir üniversitenin kurulmasını isteyecektir.
Bediüzzaman Said Nursi'nin başlattığı hareket (Nur Hareketi) bugün de etkili bir şekilde devam etmektedir. Yazdığı eserlerin çok derin felsefi temellere dayanması bu hareketin devamında şüphesiz derin bir etkiye sahiptir. Yazdığı eserlerle modern bilimin izleyicileriyle yumuşak bir bütünleşmeye yol açmıştır.
Osmanlı devletinin çöküşü ve batılılaşma çabalarına rağmen Anadolu halkı dinine-bildiği kadar bağlıydı. İslam'ın toplum hayatında derin etkileri vardı. Kurtuluş savaşında Anadolu insanını motive eden unsurların başında dinin ve din adamlarının gelmesi bu görüşü teyit etmektedir.
* * *
Cumhuriyetin kurulmasından sonra devlet laikleştirilmiştir. Bunun sonucu olarak toplum hayatında dinin ve din adamlarının rolü çok azalmıştır. Bu durum 1940-45'lere kadar sürmüştür. Bu ara dönemde din üç odak tarafından etkisini sürdürmüştür. Bunlar muhafazakarlar, tarikatler ve İslami cereyanlardır.
Tarikatler hem kurtuluş savaşında hem de sonrasında günümüze kadar gelen bir etkinlik alanı oluşturmuşlardır. Bu konuda Mehmed Zahid Kotku (MSP önderlerini ciddi etkilemiştir), Süleyman Hilmi Tunahan (Süleymancılar adında bir grubun çıkması) ve Mahmut Sami Ramazonoğlu önemli isimlerdir. Bunlar günümüzde de etkinliklerini sürdürüyorlar.
* * *
Türkiye'de Din ve Laiklik
Laiklik, devletin herhangi bir dini mezhep ve sınıfa dayanmamasına verilen isimdir. Türkiye'de laiklik bir devlet politikası haline geldiğinde devletin bir uzvu vücudundan koparılmış oldu. Zira Osmanlı devletinde din devletin en başta gelen organıydı. Bu yönüyle Türkiye laikliği başarılı kabul edilmektedir. Batıda zaten din ve devlet iki kurum halinde işlemekteydi ve laikliğe geçiş zor olmamıştır. Türkiye'de ise durum bunun tam tersiydi.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Türkiye'de Din ve Siyaset
« Posted on: Nisan 20, 2024, 05:43:51 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Türkiye'de Din ve Siyaset e-book, Türkiye'de Din ve Siyaset programı, Türkiye'de Din ve Siyaset oyunları, Türkiye'de Din ve Siyaset e-kitap, Türkiye'de Din ve Siyaset download, Türkiye'de Din ve Siyaset hikayeleri, Türkiye'de Din ve Siyaset resimleri, Türkiye'de Din ve Siyaset haberleri, Türkiye'de Din ve Siyaset yükle, Türkiye'de Din ve Siyaset videosu, Türkiye'de Din ve Siyaset şarkı sözleri, Türkiye'de Din ve Siyaset msn, Türkiye'de Din ve Siyaset hileleri, Türkiye'de Din ve Siyaset scripti, Türkiye'de Din ve Siyaset filmi, Türkiye'de Din ve Siyaset ödevleri, Türkiye'de Din ve Siyaset yemek tarifleri, Türkiye'de Din ve Siyaset driverları, Türkiye'de Din ve Siyaset smf, Türkiye'de Din ve Siyaset gsm
Yanıtla #1
« : Haziran 25, 2008, 05:03:19 ÖS »

xxRuzqaRxx
*
Üye No : 2
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 1921
Mesaj Sayısı : 13 559
Karizma = 57


paylaşım için teşekkürler

İhtişamlı bi avare
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Silah Bırakana Siyaset Yolu
Güncel Haberler
sanane_61 0 515 Son Mesaj Kasım 09, 2013, 09:59:57 ÖS
Gönderen : sanane_61
Devlet Ve Siyaset Teorisi - Martin Carnoy
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
sanane_61 0 885 Son Mesaj Ocak 30, 2014, 07:34:57 ÖS
Gönderen : sanane_61


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular