Hasan Şaş, Dünya Kupası karşılaşmaları sırasında Çin'den Japonya'ya giderken uçakta yaşadığı korkuyu anlatınca ekranda kelimenin tam anlamıyla kahkaha tufanı koptu. Hele söz Fenerbahçe fobisinden açılıp da Hasan Şaş döktürmeye başlayınca
kahkahalar arka arkaya patladı...

MUM BiLE YAKTıK YiNE YENEMEDiK

Kendisini gazı kaçmış konuk" olarak nitelendiren Şaş, Fenerbahçe maçlarıyla ilgili anlattığı olaylarla Tümer'i kahkaha krizine soktu. Fenerbahçe'yle Kadıköy'de yaptıkları maçlarının kendisi için kâbus gibi olduğunu anlatan Şaş, "iyi de oynasan, en iyi kadroyla bile çıksan yeniliyorsun, hatta bir maçtan önce Mondragon soyunma odasında mum bile yaktı, ama yine yenildik" dedi.

FENER MAÇıNDAN ÖNCE UYUYAMAZDıM

Saba Tümer'in "Maçlara nasıl hazırlanıyordun?" sorusuna Şaş, şöyle yanıt verdi:
"Şimdi Fenerbahçe'yle oynayacağız tabii stresli Kadıköy'de... Saat 00.00-01.00... Herkes uyumuş, bende uyku yok. Oda arkadaşım da yok, tekim. Odamı paylaşmam... Diğer odaların altına bakardım, ışık arardım, kim uyanık diye... Koridorları gezerdim. Hatta Emre Aşık 'Yine uyumadın mı?' derdi. Odasına giderdim. O da 'Fenerbahçe maçları böyledir' derdi. O statta yenilmek çok kötü bir şey... iyi oynasan da kaybediyorsun, kötü oynasan da... Büyü mü var statta anlamıyorum. En iyi kadroyla gittik, yine yenildik. En iyi maçımızı oynadık, yine yenildik. Hiçbir şey anlamadım.

O STAT BÜYÜLÜ

Bir gün çok iyi oynadık 30 dakika... Fenerbahçe'yi stadında hapsettik. Kezman topu aldı, vurdu. Top Ergün ağabeyin poposuna değdi. Auta gidiyordu, gol oldu. Ergün ağabey dedi ki; "Ulan ne oluyor?' Ne oluyoru var mı, orana çarpıyor, burana çarpıyor yine gol oluyor. Büyülü bir stat".

SOYUNMA ODASıNı YAKACAKTı YiNE YENiLDiK

Şaş, Mondragon'un mum yaktığı maçla ilgili de "Bülent Tulun'a dedim ki, 'Abi bu soyunma odasını yakacak, yine yeniliyoruz'. Mum yaktı, şeyleri öptü, ama yok, yine yenemiyoruz. Olmadı, benim böyle mum yakma gibi hiç öyle şeylerim yoktu. Sadece dua ederdim maçtan önce" diye konuştu.

ÇiN'E GiDERKEN UÇAKTA YAŞANANLAR

Hasan Şaş: Çin Halk Cumhuriyeti'ni yendik oradan Japonya'ya gideceğiz. Ergun Abi'yi bir gördüm, yüzü bembeyaz. Ne oldu Ergun Abi dedim. Hasan dedi çok kötü bir rüya gördüm. Ne gördün dedim? Ellerim dişlerime geldi dedi, bütüm dişlerim. Ben de az çok rüya tabirlerini takip ederim. Ergun Abi toplu ölüm dedim, gittik!

( Saba Tümer'in kahkahaları yükseliyor)

Hasan Şaş: Valla dedi, ben de biliyorum.

( Gülmeler devam ediyor)

H.Ş: Toplu ölüm dedim Ergun Abi. Ama ben Ergun Abi'yi hiç suratını böyle görmedim.

Saba Tümer: Rüya tabirleri kitabı falan.

H.Ş:Yok bazen internetten falan bakıyorum. Şimdi Ergun Abi'nin yüzünü ilk kez böyle görüyorum, bembeyaz yani.

S.T: O sinirsiz sakin adam.

H.Ş: Uçağa bindik, hani o bizim meşhur düşecektik ya. Uçak bayağı gidiyor ama benim hala aklımda o şey var. Tabii türbülansa girdik. Artık o Çinli kızlar, koltuğun altına girmeye başladılar. Bende bir korku aldı, uçağın burnu yere doğru.

S.T: Eee

H.Ş: Gidiyor, çakılıyoruz hiç şansımız yok. Hostes ağlar mı uçakta... Onlar ağlıyor zaten, ben onları görünce bittim yani. Ümit Özat'ın bir dua edişi var "Allahım beni çocuklarıma bağışla" felan! Fatih oradan, Tayfur oradan işte Bülent Abi felan. Oradan Arif Abi, "speak lan kaptan" diyor.

( Saba Tümer'in kahkahaları giderek yükseliyor..Stüdyoda gülüşmeler geliyor)

H.Ş: Şimdi bir de şey derler ya

S.T: Ay ölecem... Kahhakalar yükseliyor

H.Ş: Hakan Abi'de önümde. iyisin değil mi?(Gülmekten gözleri yaşaran Saba Tümer'e söylüyor)

S.T: iyiyim, iyiyim. Bende hep uçakta kaptanları dinlerim de.

H.Ş: "Speak lan kaptan" diyor ama gitmiş yani Arif Abi'de...

Bizde korku yok. Hani derler ya yok annemi çocuklarımı düşündüm. Yok herkes kendini düşünüyor. En son Alahım beni acısız öldür dedim. Köpek balıkları aşağıda bekliyor, okyanus altımız. Gidersek gittik yani.

"OKUDUM OKUDUM DUALAR BiTTi"

Ben dua ettim ama ettim ettim başa dönüyorum. Dört tane dua! ya bitti şey başka dua kalmadı. Hakan Abi'de önümde ama ağzı durmuyor. Sürekli dua ediyor. Artık en son Allahım Hakan Abi'nin tüm dualarına katılıyorum dedim. Benden fazla biliyor çünkü. Kabul eder mi bilmiyorum. Vallahi böyle söyledim. En son dua ettiğim şey Allah'ım beni acısız öldür dedim. O gün bugündür büyük uçak korkum vardır.