0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Siirt Gelenek Ve Görenekleri..  (Okunma Sayısı: 1484 Kere Okundu.)
« : Aralık 21, 2008, 02:15:34 ÖS »

KumraLım
*
Üye No : 8462
Yaş : 32
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 1146
Mesaj Sayısı : 13 450
Karizma = 17239


SİİRT



ÖRF-ADET-GELENEK-GÖRENEKLERİ Siirt bölgesinde, târih boyunca çeşitli milletler ve kültürler gelip geçmiştir. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra buraya hâkim olan Artuklular, göçebe Türkleri yerleştirerek bu bölgeyi Türkleştirmişlerdir. Diğer kültür ve milletlerin izleri kaybolmuş ve bölge Türk-İslâm kültürüyle yoğrulmuştur. Türk aşiretlerinin örf, âdet ve gelenekleri birçok yerde hâlen devam etmektedir.

DOĞUM

Evlilik telaşının sona ermesiyle, doğum hazırlıklarına başlanır. Özellikle ilk doğum büyük ilgi uyandırır. Doğum haberi kızın ailesi ve yakın akrabalarına hemen ulaştırılır. Doğumun ilk günü kızın annesi süt gönderir. Aradan bir hafta geçtikten sonra kızın annesi tarafından hazırlanan çocuk çeyizi götürülür. Bu eşyalar arasında; kundak ve elbise, pijama, havlu, pudra, kolonya, bir kaç sabun, bir kaç kat elbise, atletler, kilotlar, lastik kilotlar, muşambalar, salya önlükleri, zıbın, yorgan, yastık, kırlent ile anneye bir takım elbise ve bir teneke çekirdek bulunur. Çekirdek arasında misafir şekeri, fıstık ve leblebi vardır. Ailenin maddi durumuna göre çocuğun beresine çeyrek, yarımlık veya bir altın lira iliştirilir.

Doğum yapan kadın kırk gün dışarı çıkmaz. Evde yalnız da bırakılmaz. Bu müddet zarfında ev işlerine karışmaz. Kız annesi ilk gün süt, ikinci gün kebap, üçüncü gün büryan gönderir. Bundan sonra yakın akrabalar doğum tebriğine gelirler. Hediyelerini getirirler. Çocuk erkek ise hediyeler daha kıymetli olur. Kırkıncı günün sonunda gelin baba evine giderek orada bir hafta kalır. Kendisine ve çocuğa verilen hediyelerle eşinin evine dönerek, artık normal anne hüviyetine kavuşur.
SÜNNET

7-8 yaşına varan bir çocuğun babası, maddi imkanlarına göre kendi çocuğuna ve komşu öksüz çocuklardan birkaçına yeni elbiseler yaptırır. Sünnet günü cümadır. Cumadan iki gün önce davullu, sazlı ve sözlü eğlence yapılır. Cuma günü en güzel şekilde giydirilen çocukların başlarına dizili altınlar konulduktan sonra, mahalle çocukları ile birlikte araçlara bindirilerek şehir içinde gezdirilir. Cuma namazından sonra davetliler eğlence yerinde toplanır. Burada sünnet evi tarafından hazırlanan yemekler yenilir. Sünnetçi davetlilerin huzurunda çocukları sünnet ettikten sonra boş bir tepsi gezdirerek para toplar. Sünnetten üç gün sonra dost, akraba ve komşu kadınları sünnet evine tebriğe, hediyeleri ile birlikte giderler. Yemeklerini yiyerek dağılırlar ve sünnet merasimi tamamlanmış olur.
ÖLÜM

Siirt'te ölen kişiye çok büyük değer verilir. Uzun süre yas tutulur. Erkekler bir süre tıraş olmazlar. Ölüm haberi ölü evinden yükselen feryatlarla duyulur. Ölüm hangi saatte olursa olsun, komşular ve haberi işiten akrabalar cenaze evine koşarlar. Ölğm gece olmuşsa cenaze yıkanır. Bulunan hocalarla sabaha kadar hatim indirilir. Sabahleyin camilerde sela verildikten sonra toplanan kalabalıkla tabut, cenaze namazı içi en yakın camiye götürülür. Ölen kadın ise tabut üzerine entarisi ve tülbenti, erkek ise şapkası ve çeketi, talebe ise önlüğü konulur. Genç yaşında ölenlerin tabutları çeşitli enklere boyanır. Yaşlı ise sadece yeşile boyanır. Ölen çocuk ise tabut yapılmaz. Sadece aile efradı tarafından üzerine eşarp artülür ve kucakta taşınır.

Cenaze namazı kılındıktan sonra camide ıskat töreni başlar. Bir mendilin içine ıskat için çıkarılacak paranın on mislinde yerleştirilen altınlar, ölenin yaşına eşit sayıda sıralanan cemaate tek tek dolaştırılır. Bu dolaştırma sırasnda mendili bir kişi taşır ve herkese hibe ederek tekrar hibe alır. Bu alış-verişe (kubul tü minke vehaptu ileyke) denir. Iskat için çıkarılan paralar, imama, müezzine, fakirlere ve cemaate dağıtılır. Bu bir nevi keffaredir. Cenaze namazından sonra tabut camiden mezarlığa kadar eller üzerinde taşınır. Tabut önünde giden bir-iki çocuk Kur'an-ı Kerim cüzlerini ve "İmraba" sandıklarını taşır.

Camide dağıtılan ıskat paralarından ayrı olarak cenazeyi kaldırmak "Şeyle" için çıkarılan diğer paralarla, mezarlıkta tilavet edilen Kur'an-ı Kerim için; imamlara, hafızlara, cüzleri taşıyan çocuklara ve talkını yapan hocaya ücreti verilir. Ayrıca, ölü yıkayıcısına, tabutu yapan marangoza, mezar kazıcısına ve teneşir taşı tahtasını taşıyana paralar dağıtılır. Mezarlıkta dini merasim bitince, ölenin işyeri veya evine gidilir. 5-10 dakikalık istirahatten sonra baş sağlığı dilekleri iletilir ve cemaat dağılır.

Gömüldüğü günün gecesinden başlayarak ölü için üç gün süren "Helete" ve ziyaretler yapılır. Camide uygulanan bu adetler gereğince dört ikindi, üç sabah olmak üzere yedi ziyaret yapılır. Ziyaretlerde hafızlar Kur'an-ı Kerim okur. Gelenlerde huşu içinde bağdaş kurarak dinlerler. Ancak günümüzde ziyaret adetleri terk edilmiş, sadece akşam namazından sonra ki "Helete" sadeti devam etmektedir.Gelenler, her hafız değiştiğinde kalkıp gidebilirler. Ziyaretler devam ederken bu günlerin akşamları yatsı ezanına kadar camilerde "Helete" diye tabir edilen tören uygulanır. Bu törende "Helete" ayeti ile başlayan (insan) Sure-i Celilesi ve bazı küçük ayetlet okunarak hayır dualar okunur. En fazla ilgi toplayan ve 20-30 dakika kadar süren bu töreni, sonuna kadar takip etme mecburiyeti vardır. Yatsı namazını kılan ölünün yakınları topluca ölü evine giderler ve kısa bir süre kalarak dağılırlar.

Ölü evine, yakın akraba ve dostları tarafından ilk gece yemek gönderilir. Çünkü, ölenin aile efradı üzüntüsünden yemek yapmamıştır. Üç gün süren Helete ve ziyaretler müddetince gelenler ölünün yakınları tarafından kapıda ayakta karşılanırlar. Ailenin küçükleri gelenlerin ayakkabılarını düzeltirler. Taziyeye gelenlere herhangi birşey ikram edilmez. Yalnız Helete sonunda camiden ayrılanlara kapıda sigara ikram edilir. Bu törenlerden başka kadınlar da üç gün süreyle taziyeye giderler.

Ölümden sonraki cumadan başlamak üzere, üç cuma kadın ve erkekler ayrı ayrı mezarlığa gidilerek, ekmek, helva, pasta, kurabiye ve meyve dağıtılır. Bunlar dost ve akrabalar tarafından hazırlanarak Perşembe günü ölü evine götürülmüş olur. Ölümün altıncı gününde kadınların katıldığı "İsboh" adı verilen bir tören yapılır, kadın hafızlar Kur'an-ı Kerim ve kasideler okur.
Sosyal bir dayanışma ve kaynaşmayı gerçekleştiren ziyaretler ve Helete sayesinde, ölü yakınlarıyla dargın olarlar barışırlar. Ölü ailesi takip eden ilk bayramda dışarı çıkmaz ve evinde oturarak taziyeye gelenleri kabul eder.

Bu ziyaret sırasında sigara ve son zamanlarda da şeker ikram edilmeye başlanmıştır. Ölenin ismi genellikle aile içinde anılmaz. Ancak ölünün (varsa) yeni doğan bir torununa ad olarak verilir. Dul kalan kadınların çoğu evlenmezler. Çocukları varsa bütün hayatlarını onlara vakfederler. Dul kalan erkekler ise aradan kısa bir müddet geçince genellikle sessiz bir şekilde evlenirler. Dulların evlendikleri gece, evlenen dul erkek ise, ilk karısının ailesi tarafından mezarlığa gidilir, akşama yakın bir zamanda merhum kadının mezarı başında mum yakılır. Ölümden bir sene sonra, hali vakti yerinde olanlar mezara lahit yaparlar. Ayrıca, her bayram arefesi mezarlıklar ziyaret edilerek, fakirlere para ve yiyecek dağıtılır, Kur'an-ı Kerim okutulur.
EVLİLİK

Kız Beğenme

Mayıs ayında başlayan ve "Şihir" tabir edilen ilkbahar gezmelerinde, düğünlerde, aile toplantılarında vb. umumi yerlerde kızı görüp beğenen erkek, ailesine açılır ve "Falan kız kimlerden?" diyerek o kızı istediğini ima eder. Bunun üzerine erkek ailesi kız hakkında etraftan bilgi toplamaya başlar. Sonuç olumlu olursa, kadınlardan kurulu bir topluluk, kızı ailesinden ister. Kız evi nazlanır ve aynı zamanda erkek hakkında araştırma yapar. Bu ara geliş-gidişler devam eder. Araştırma neticeleri uygunsa, kız evi rıza gösterir ve bunu kahve-şeker ikramıyla belli ederek "Allah hayırlı etsin" temennisinde bulunurlar. Kız tarafı, damat tarafı erkeklerinin, kendi erkeklerini ziyaret etmesini isterler. Erkekler arasında isteme şekli daha samimi ve daha kısadır. Diğer bir deyişle iş kadınlar tarafından olgunlaştırılmış, erkekler tarafından noktalanmış olur. Bunu takip eden bir iki gün içinde gündüz kadınlar, gece erkekler olmak üzere, iki koldan kız evine gidilerek söz kesimi "Temlihkeyye" yapılır.
Nişan

Önce erkek tarafı nişan yüzüğü için ölçü ister. Arkasından da kız tarafı ölçü ister. Buna göre yüzükler alınır. Nişan günü erkek tarafı gelin evine bir torba kesme, bir torba toz şeker, iki kilo kahve ve yeteri kadar sigara ve kibrit gönderir.

Kapısı ardına kadar açık bırakılan kız evine gelen misafirler erkek ve kadın olarak ayrı ayrı toplanırlar. Misafirlere şeker ve kahve ikram edildikten sonra imam, nişan duasını üç defa okur. Her defasında "Oğlumuz falana, kızınız falanı veriyormusunuz?" diye tekrarlar. Kız tarafının bir büyüğü "Atayna" (verdik) der. Bu söz üzerine damat adayının kardeşi veya genç bir yakını derhal yerinden fırlayarak "Verdik" diyen kimsenin ve hocanın elini öper ve fatiha okunur. Merasimin bitirildiği hemen kadınlara ulaştırılır. Damat tarafının kadınları, bu olayı "Tililili" (sevinç çığlıkları) ile ilan ederler, ve eğlence ile takılar takılır.

Nişan tarihinden bir hafta sonra Perşembe gecesi damadın yakın akrabaları toplanarak kız evine giderler. Misafirler biraz istirahat ettikten sonra gelinlik kız, yaş sırasına göre gelenlerin ellerini öper, onlar da kendisine çeşitli hediye veya para verirler.
Nikah

Nişanlılık devresi devam ettiği müddetçe damat tarafı, gelinlere izzet ve ikramlarda bulunur. Her mevsimin meyvelerinden götürülür. Bayramlarda bayramlık hediye verilir. Mahalli günlerden olan Cıgor'da baklava, portakal; Yumurta Bayramı'nda sayıları 100 ile 500 arasında yumurta gönderilir.Her iki taraf içinde iktisadi bir yıkım olan bu adetler, çok yavaş bir şekilde terk edilmektedir. Önceleri damat tarafını masrafa sokan bu adetler, evlilikten sonra kız yakınları tarafından ömür boyu devam ettirilir.
Pazartesi günü evli telaşı,
Çarşamba gelince kına yarışı,
Cuma gecesinde inletir başı,
Şarkın incisi güzeldir Siirt.
Damat tarafının hazırladığı hamam takımı, ayakkabı, manto, çanta gibi bütün eşyalar sandık içinde kız evine götürülür. Güğüm ve bakır ibrik kız tarafından çıkarılır. Kız evi, gelen kadın misafirlere çeşitli yemekler ikram eder. Kız evinde her iki taraftan toplanan kadınlar huzurunda tarafların çıkardığı çeyiz eşyaları tek tek gösterilir. Her gösterişte bir alkış tufanı kopar. Bu sırada kız ailesi tarafından damadın yakınlarına hazırlanan "Sabahiye" denilen hediyeler de teşhir edilir. Bu eşyalar gerdek gecesinin ertesi günü Cuma sabahı sahiplerine verilir. Bu teşhir işine "Şebeş" adı verilir.

Düğünler dört gün sürer. Bu dört gün boyunca yapılan hazırlıklar damat evinde yürütülür. Gelin evinde sadece genç kızlar ve kadınlar eğlence düzenlerler. Düğünün ikinci günü olan Salı günü gelinin eşyaları damat evine taşınır.
Kına Gecesi

Çarşamba gecesi kına gecesidir. Sabahleyin gelin, damat ailesinin kadınlarıyla hamama götürülerek sevgi gösterileri arasında yıkanır. Damat tarafı, hamama mevsimine göre çeşitli meyveler gönderir. Geceleyin damat tarafı kalabalık bir erkek-kadın topluluğu ile kız evine kına götürerek gelinin eline sürerler. Bu kınanın içine damat tarafı bir miktar para koyar. Gelin evinden dönüşte tekrar eğlencelere başlanan erkek evinde, damadın da eline kına sürülür. Kına misafirlere de dağıtılır.

Erkekler arasındaki eğlenceler kadınlarınkine göre nispeten daha renkli olur. Geç saatlere kadar devam eden eğlencelerden sonra damat sabaha karşı damat ve yakınları için tümüyle tutulan hamama arkadaşlarıyla birlikte gider. Yıkandıktan sonra topluca damat evine gidilerek mükemmel bir sabah yemeği yenilir.

İkindiye doğru damadın tıraşı merasimle yapılır. Damadın odası gelin evinden gelen kadınların ve komşuların yardımlarıyla düzenlenirken, gelin de yakın arkadaşları tarafından süslenir ve baba evinde son dakikalarını yaşamaya başlar. Süslenen gelin yatsıya kadar gelinlik elbisesi ve duvağı ile oturarak komşuları tarafından ziyaret edilir. Yatsıdan sonra damat ve taraflarınca damat evine götürülür. Bu sırada sağdıçlar damada talimat verir.Sağdıç, damadın akrabası veya yakın dostlarından biridir. Aynı şekilde gelinede ablası veya yengesi nasihat ederek sağdıçlık görevini yerine getirmiş olur. Damadı, arkadaşları salavatlar arasında giydirirler. Damadın elbise düğmelerini iliklememesi, ayakkabı bağlarını bağlamaması tenbih edilir. Gelinle birlikte koltukta karşılıklı otururlarken gelinin damadın ayağına basmaması için dikkatli olması tavsiye edilir. Çünkü, gelin damadın ayağına basarsa, erkek evlilik müddetince karısından korkar ve kılıbık olurmuş. Aynı şekilde merasim sırasında damadın bekar kızlar tarafından "Murat" (dilekleri olsun) diye çimdiklenmemesi hususu hatırlatılır.

Gelin, damat evine gelirken damadın kardeşi veya en yakını tarafından elinden tutularak kalabalık arasında salona çıkarılır. Gelin tam cümle kapısından girerken içinde bozuk para ve arpa bulunan bir testi, büyük bir gürültüyle kırılır. Böylelikle gelinin kayınbaba evinden korkacağına inanılır. Arpa, gelinin erkek çocuk doğurması içindir. Gerdek odasının önündeki salonda hazırlanan koltuklarda karşı karşıya oturan gelin ile damadın üstüne para serpilir. Damat, gelini salona girerken, etrafa para saçarak karşılar. Dualar ve salavatlar arasında bir müddet salonda oturan damadın elinde mumlarla süsle bir tabak bulunur. Son zamanlarda mumlar yerine ampul veriliyor. Kalabalığın dağıtılması için, gelinle damadı hemen gerdek odasına sokarlar. Etrafın dağıldığına kanaat getiren erkek, abdest alarak iki rekat şükür namazı kılar ve dua eder. Namazı bitiren damat, soyunmadan önce eline hediyesini verir. Daha önceden gerdek odasındaki masaya konan "Damad Mendili" diye tabir edilen bohça içinde bulunan kuruyemişlerden birbirlerine ikram eden gelin ve damat, kurdukları yuvanın geleceğinden konuşarak geç saatlere kadar uyumazlar.

Ertesi gün sabah namazından evvel uyandırılan damat, hamama götürülür. Öğle vakti Cuma Namazı kılınır. Dönüşte akraba ve yakın arkadaşları ile öğle yemeği yer. Gelinin akrabaları hediyeler ve iki tepsi baklava ile kızlarını görmeye gelirler ve öğle yemeğini burada yerler. Üç gün sonra akşam, dost ve akrabalarla birlikte damat gelini babasının evine götürür. Kayınpeder ve kayınvalidesinin elini öper ve hediyesini alır. Bu hediye kol saati, yüzük veya elbiselik kumaş olabilir. Bu ziyaretten yedi gün sonra da gelin terafı kızlarını görmeye giderler ve hediyeler götürürler. Evlilikten kırk gün sonra, gelin babasının evine gider. Bir hafta orada kalır. Bundan sonra gelin tarafı damatlarına bir akşam yemeği verir. Vakit ilerleyince damat, hanımı ile birlikte evine döner. Böylece kuruluşu tamamlanan yeni aile, yaşayışına normal bir şekilde devam eder.
Cigor

Mahalli bayramların başında gelen cıgor, Şubat ayının ilk Pazartesi günü başlayıp 3 gün devam eder. Şubat ayının ilk Pazartesi aynı zamanda Hıristiyanlarda perhiz günüdür. Bir zamanlar bölgede yaşayan hıristiyanlara göre nazire olarak kullanılan Cigor'un Arapça gegir, gıcık (kızdırma) kelimesinden türemiş olabileceği, veya baharla birlikte insanların çevreye çıkmaları anlamında "Çık gör" olabileceği düşünülmektedir. İlk günde erkekler, diğer günlerde de kadınlar ayrı ayrı tepelere gezilecek yerlere giderler. Özellikle Botan Nehri kenarında bulunan Rasulhacer (Taşbaşı) Mağaraları'na gidilir. Burada, ilkbaharın müjdecisi olan, nergiz çiçeklerini toplarlar. Günün özel yemekleri olan Bunbar, cokat, pekmez tatlısı, rayoşu meketip ve mevsim meyvelerini beraberinde getiren halk, akşama kadar burada eğlenir. Bu bayram dolayısıyla nişanlı kız ve evli kadınlara hediyeler gönderilir. Aynı gece damlarda "Suke" denilen meşaleler yakılarak baş üzerinde dakikalarca çevrilir. Mevsim şartları el vermediği zamanlar bu törenler, evlerde yapılmaktadır.
Yumurta Bayramı

Her yıl Mayıs ayında kutlanan bu yöresel bayram nedeniyle, bütün evlerde yumurta kaynatılır. Nişanlı ve yeni evlilere 100 ile 500 arasında yumurta gönderilir. Kurulan bayram yerinde çeşitli renklere boyanmış yumurtalar tokuşturulur. Bir araya gelen erkekler çeşitli oyunlar oynar. Uzun atlama ve koşu müsabakaları yapılır. Ertesi gün nişanlıların eğlenceleri başlar. Buna "Sıhril Memelik" (nişanlı teşhiri) denir. Her aile, müstakbel gelinini alıp Şeyh-üt Türki Yamacı'ndaki Şeyh Osman Mevkii'ne götürerek eğlenirler.
Şihirler

Bu kelime sergi, panayır anlamına gelmektedir. Her yıl Mayıs ayının 13. gününe rastlar. Bir ay devam eder. Şihirler şehrin dört bir yanında bulunan türbelerde icra edilir. Buralara giden genç kız ve kadınlar en güzel elbiselerini giyer ve eğlenirler. Bilhassa genç kızları kadın görücüler burada tanır ve beğenirler.
Dem

Ocak ayının ilk haftasında kutlanan "Dem Günü" 'nde Noel Baba tipinde "Devveme" (devam ettiren) ve inek suretinde olan bir iyilik meleğinin evlerin bacalarından girerek şöminenin yanına altın ve mücevher bırakılacağına inanılırdı. Üç gün süren bu kutlama nedeniyle her gece değişik türde yağlı yemekler ve tatlılar yenerek "Devveme" beklenirdi. Çocuklar gündüzden hazırladıkları yeşil otları şöminenin yanına bırakır, Ayrıca, üzüm ve cevizle de bu karşılamayı takviye ederlerdi. En ufak bir hışırtıya uyanarak "Devveme geldi!" diye sevinirlerdi. Bu geleneğin Noel'le aynı zamana denk düşmesi, bunun eskiden Siirt'te yaşayan Hıritiyanlardan kaldığını göstermektedir. Bu gelenek nedeniyle evlerin bacaları birkaç gün evvelinden temizlenirdi. Böylece yangınlara karşı bacalar temizlenmiş olurdu. Bu geleneğin baca temizliği sağlamak için süregeldiği söylenebilir. Bu gelenek bugün unutulmuştur.
YÖRESEL YEMEKLER:

Siirt köftesi, büryan, varak kek, aside, imcerket perde pilavı, ayranlı yarma, rayoşu meketip ve humbardır.

YÖRESEL GİYİM:
Kadın Giyimi: Kadın giyiminde gençlerde peçe, yaşlılarda çarşaf, parlak renkli ipekli entariler, dağ köylerinde beyaz renkli elbiseler giyilir. Entariler yandan yırtmaçlı olup, önü bele tutturulup, önlük veya peştamel gibi kullanılır. Bâzı yerlerde beli ince, eteği bol büzgülü fistan, bunun üzerine pul işlemeli yelek ve bol şalvar giyilir. Ayaklara renkli yün çorap, çarık, iskarpin ve lastik ayakkabı giyilir.

Erkek Giyimi:Mahallî erkek giyimi "şal-şepik"tir: Tiftikten dokunan bol pantolon, kol ağızları yırtmaçlı yakasız cekettir.

HALK OYUNLARI VE FOLKLOR:
Başlıca mahallî oyunlar Temirağa, Kartal Oyunu, Kara Kıştani, Govent, Girani, Botani, Mirani, Roşkani, Cacani ve Soro oyunlarıdır. Ayak tipi oyunlar hâkimdir. Siirt çevresinde çok değişik mahalli oyunlara da rastlanır. Hemen hemen her ilçede ayrı bir oyun çeşidi görmek mümkündür. Sayıları otuz'u bulan oyunlar arasında en meşhurları: lörke, karakıştan, hirpani gibi oyunlardır. Özellik taşıyan müzik aleti yok gibidir. Davul-zurna ve tefler kullanılmaktadır. Ayrıca, "Mıtrıp" denilen yerli çingenelerin kullandığı, dut ağacından yapılan bir nevi kemençe vardır. Bu kemençelerin telleri at kuyruğundan özel surette yapılmaktadır. Halk Oyunlarının tamamında bir anlam yüklü olduğu görülür. Yaşantının ve doğa koşullarının oyunları etkilediği belli olur. Siirt'te oynanan diğer oyunlar : Seyhani (Saygı oyunu), Mirani (beyler oyunu), Dello Can (zafer oyunu), Kızlar (Gelin götürme oyunu), Temer Ağa, Papore (ihtiyar oyunu), Şoro (şirin kızlar oyunu), Kartal oyunu, Siirt üç ayak lörke, Çaçan, Nöbet, Güci oyunu, Yadesta (al oyunu), Nanet, Belite.
NELERİ İLE ÜNLÜ:
Veysel Karani Türbesi, Büryan Kebabı, Perde Pilavı, Saat Kulesi, Siirt Yünlü Battaniyeleri, Derzin Kalesi, Billoris Kaplıcası, Jirkan Kilimi
İL İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Rivayete göre Sert kelimesinin bozulmuş şeklidir.
« Son Düzenleme: Mart 17, 2009, 06:42:57 ÖS Gönderen : KumraLım »
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Siirt Gelenek Ve Görenekleri..
« Posted on: Mart 29, 2024, 11:37:53 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. e-book, Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. programı, Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. oyunları, Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. e-kitap, Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. download, Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. hikayeleri, Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. resimleri, Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. haberleri, Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. yükle, Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. videosu, Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. şarkı sözleri, Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. msn, Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. hileleri, Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. scripti, Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. filmi, Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. ödevleri, Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. yemek tarifleri, Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. driverları, Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. smf, Siirt Gelenek Ve Görenekleri.. gsm
Yanıtla #1
« : Aralık 21, 2008, 02:16:38 ÖS »

-LoSS AnGeL-
*
Üye No : 12693
Nerden : Tekirdağ
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 5276
Mesaj Sayısı : 23 369
Karizma = 45516


teşekkürler..
 Göz Kırp.
Yanıtla #2
« : Haziran 11, 2011, 12:11:03 ÖÖ »
Avatar Yok

@sen@
*
Üye No : 74554
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 693
Mesaj Sayısı : 4 117
Karizma = 8


"Çekirdek arasında misafir şekeri, fıstık ve leblebi vardır."
Bunlar da mı çocuk çeyizi? Zuhahaha

Bilgiler için teşekkürler.

Webcanavari.Net
Rapcanavari.Net
Rockcanavari.Net
KadincaForum.Net
VideoCanavari.Net
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
E-book
Film İndir, Film İzle
Albüm ve Parçalar
Rap Rock Genel
Diziler
Yerli Filmler
Yabancı Filmler
Tüm Oyunlar
Oyun İndir
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Kütahya Gelenek Ve Görenekleri..
Türk Kültürü
KumraLım 7 5690 Son Mesaj Mart 02, 2015, 08:28:30 ÖS
Gönderen : leitastani
Istanbul Gelenek Görenekleri
Türk Kültürü
-o_o-GökhaNur-o_o- 0 1667 Son Mesaj Ocak 05, 2012, 07:26:03 ÖS
Gönderen : -o_o-GökhaNur-o_o-
Izmir Gelenek Görenekleri « 1 2 »
Türk Kültürü
-o_o-GökhaNur-o_o- 14 7051 Son Mesaj Kasım 15, 2013, 04:25:59 ÖS
Gönderen : asselisaya
Osmanlı Gelenek Ve Görenekleri « 1 2 3 »
Türk Kültürü
-o_o-GökhaNur-o_o- 29 10667 Son Mesaj Ekim 29, 2013, 04:00:42 ÖS
Gönderen : kaan1996
Evlenme Gelenek Ve Görenekleri
Evlilik ve Aile
Honey_Face 0 629 Son Mesaj Mart 28, 2013, 05:24:37 ÖS
Gönderen : Honey_Face


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular