|
|
|
Toprak, bitkilerin yetişmesinde en mühim unsurlardan biri olup meydana gelmesi için çok uzun zaman gerekmektedir. Mesela 1 cm. kalınlıkta, ekilebilir bir toprak tabakasının meydana gelebilmesi için 100 ila 400 yıla ihtiyaç vardır. Bugün bütün dünyada bu kıymetli ihsanı muhafaza etmek ve onun verimliliğinin devamını sağlamak için üniversiteler ile diğer devlet teşkilatlarında birçok ilmi çalışma yapılmakta ve bu hususta gerekli tedbirler alınmaktadır. Fakat buna rağmen ayaklarımızın altında bulunan en az yarım metre kalınlıktaki bereketli toprak tabakası kendi ellerimizle her geçen gün tem izlenmesi mümkün olamayacak şekilde kirletilmektedir. Sanayinin hızla gelişmesine paralel olarak zararlı birçok artık madde giderek artan miktarda toprak, su ve havaya atılmaktadır. Hava ve su kirliliğine bir takım temizleme metotlarıyla çare bulunabilir. Kirletici maddeler ayrılabilir. Ancak bunların atıldığı yer topraktır. Sadece F Almanya’da bu yolla yılda 5600 ton kurşun, 200 ton kadmiyum, 1250 ton nikel, 180 ton civa, 1000 ton çok halkalı aromatik hidrokarbon bileşikleri toprağa verilir. Bunlara, havaya salınan ve asit yağmurlarıyla tekrar yeryüzüne dönen 6 milyon ton kükürt ve azot oksitler ilave edilmelidir. Hava ve suyun temizlenebilmesine rağmen toprağı bu zararlı maddelerden temizlemek asla mümkün değildir. Toprak kirliliği içme suyunun da kirlenmesine sebep olur. Yeraltı suyu gün geçtikçe erimiş maddeler, nitrat, alüminyum ve ağır metal iyonlan bakımından zenginleşmektedir, Bu hadise, havayla taşınarak yere düşen ve sanayi artık sularının temizlenmesinden arta kalan ağır metal bileşiklerinin asit yağmurlarıyla eriyik hale gelip hareket kabiliyeti kazanmasıyla olur. Bu suretle kadmiyum, çinko, nikel ve diğer ağır metaller bitki ve diğer topraktaki canlıların bünyelerine geçer. Besin zinciri ile sonunda hayvan ve insanlarda birikirler.
ORGANİK ESASLI KİRLETİCİLER Pestisid adı verilen zirai mücadele maddeleri de ayrı bir yönden tehlike arz etmeye başlamıştır. Sadece F. Almanya’da 320 değişik tesirli madde ihtiva eden yaklaşık 1800 preparat yabani ot mücadelesi (herbisid), mantar mücadelesi (fungusid), böcek mücadelesi (insektisid), uyuz mücadelesi (akarisid), toprak hastalıklarına karşı dezenfeksiyon maddesi (fumigant) ve kurt öldürücü madde (nematisit) olarak kullanılmaktadır. Bu kimyevi maddeler bir taraftan besin zinciri ile akümülasyon (son canlıda birikme) meydana getirirken diğer taraftan toprağın hayatiyetini sağlayan milyonlarca bakteri, mantar, alg, tek hücreliler ve toprağı işleyen binlerce kanatsız böcekler, iplik kurtları, örümcekler, böcek larvaları ve solucanlara zarar vermektedirler. İster ziraatle uğraşalım, ister zirai ürünlerden istifade edelim, hepimiz bu canlılardan faydalanmaktayız. Toprak organizmaları, bitki artıklarını ve çeşitli organik artıkları (endüstri kaynaklı olsa bile) parçalarlar (mineralize ederler). Böylece bu maddeler bitkilerin faydalanabilecekleri şekle dönerler. Toprakta ki hayvanlar da mikrobik canlılarla sıkı bir irtibat halindedir. Taze nebati artıklar, saman, yaprak, anız ve kök artıklarını, toprak hayvanları ısırmak, kemirmek ve delmek suretiyle ufalarlar. Böylece bunların mikroorganizmalarca parçalanmasını kolaylaştırıp, hızlandırırlar. Bu şekilde işlenmiş ve biyolojik olarak zenginleştirilmiş artıklar başka organizmalar tarafından alınıp sindirim yoluyla tekrar parçalanırlar. Bilhassa ormanlardaki hayvanların delme, harmanlama, eşinme ve taşıma hareketleri, bitki artıklarının mineralize zengin alt tabakayla iyice karışmasına ve toprak mikroflorasının (mikroskobik bitkiler) hızla çoğalıp mineralleşme faaliyetinin artmasına sebep olur. Çiftçinin toprağı sürmesi de aynı sebeptendir. Bu esnada çok değerli humus meydana gelir. Bakteri ve mantarlar humus maddesi ile mineralce zengin toprak taneciklerini arzu edilen nispette stabil (kararlı) topakçıklar halinde yapıştırıp birleştirirler. Bu kırıntılı yapı iyi kökleşme, uygun hava-su nispeti ile yüksek su tutma kabiliyetinin esas sebebidir. Zehirli maddelerle canlıların ölümü bütün bu faaliyetlerin sona ermesine sebep olur.
Topraktaki hayvan topluluğu için bunun dolaylı neticeleri de tehlikelidir. Topraktaki hayvanlar kompleks besin zinciri ve ağının bir üyesi olduklarından, aradan bir halkanın kopması bütün denge için beklenmedik neticeler doğurur. Düşmanların yok edilmesi zararlı veya faydalı organizma gruplarının hızla çoğalmasına sebep olur. Mesela tek hücreliler, böcekler ve larvaları gibi temel besinlerden birinin yok olması dolaylı olarak bunlarla beslenen, besin zincirinin diğer halkalarının da zayıflayıp azalmasına yol açabilir. Bilhassa yakın zamanda zor mineralize hale geçen klorlu hidrokarbonlar ve buna benzer bileşiklerin çok kullanılması, besin zincirinin son üyesi olan toprak altı hayvanlarının üzerinde de yok edici tesir icra etmiştir. Bu ilaçlarla yapılan yanlış müdahale yabani böcekler, kurtçuk, fare ve kuşları da azaltmıştır
|