Tür : Romantik / Komedi
Yönetmen : Tim Whelan
Senaryo : Ian Dalrymple , Arthur Wimperis , Gilbert Wakefield (Kitap)
Görüntü Yönetmeni : Harry Stradling
Müzik : Miklós Rózsa
Yapım : 1938, İngiltere , 91 dk.

Oyuncular

Merle Oberon (Leslie Steele/Lady Claire Mere) , Laurence Olivier (Everard Logan) , Merle Oberon (Leslie/Leydi Claire Mere) , Binnie Barnes (Leydi Claire Mere) , Ralph Richardson (Lord Mere) , Morton Selten (Lord Steele) , J.H. Roberts (Slade)

Konu

1938 yapımı romantik komedi. Hollywood'un altın çağı denen 1940'ların bitimine kadar gelen süreçte çekilmiş hemen her film gibi bu film de konusu ve orijinalliği bakımından altındır. Kendisinden sonra gelecek filmlere referans olup, türün klişelerini ortaya koyacaktır (diğer kulvarlarda aynı şeyi yapan Double Indemnity ve Frankenstein vs gibi). Her ne kadar bu filmin kullandığı klişeler It Happened One Night ile benzeşiyor gibi dursa da aynı yağmuru yiyen her ürünün tadının farklı olması gibi Lady X de döneminin yıldız oyuncuları ve aksamayan senaryosu sayesinde hak ettiği mertebeyi görecektir.

Film bir mahkeme salonunda başlar, Laurence Olivier'in canlandırdığı Everard Logan bir boşanma avukatıdır. Müvekkilleri erkektir ve doğasıyla azılı bir kadın düşmanıdır. Dinlediğimiz konuşma tam bir kadın düşmanlığı söylemidir.

Yağmurlu bir gecede sığındığı otel odasında uyumak üzere duştan çıktığında odasında bir kadın görür, yatağına uzanmış, odanın kendisine ait olduğunu söylemektedir! Tatlı-sert tartışmalardan sonra Logan kanepeye gider, kendisini Lady Claire Mere olarak tanıtan Merle Oberon yatağı alır. Pijamalarını bile Logan'dan alan Claire'nin, içinde kaybolduğu erkek kıyafetleriyle görünümü tam nostaljiktir.

Aslında Lady Claire Mere gerçekte adı çıkmış meşum bir kadındır, o olduğunu iddia eden bu genç kız, Logan'ın çalıştığı mahkemenin yargıçlığını yapan Lord Steele'nin kızı Leslie'den başkası değildir. Leslie bu oyunu sürdürmeye devam eder, kendini görmüş geçirmiş ve çocuklu bir kadın olarak tanıtır, bu oyuna ortak aile dostlarını da katar ve körkütük aşık olan Logan'ın gardını indirmeyi başarır. Ama babasıyla yaptığı sohbetten sonra kendisi de aşık olduğunu anladığında gerçeği söylemek o kadar kolay olmayacaktır.

Durumu öğrenen Logan bir gemiyle Londra'dan ayrılır, fakat Leslie çabalamadan bu genç adamdan vazgeçmeyecektir. Aşk herşeyi affetmese de Logan, Leslie'yi affeder ve film balayına giden çiftimizle mutlu sonla biter. Aynı hikayede gerçek Lady Claire Mere de maruz kaldığı iftiralardan temize çıkacaktır.

Son sekansta, gene mahkeme salonunda, bu sefer salondakiler arasında Leslie de vardır, önyargılarından kurtulmuş olan Logan'ı kadın müvekkilini savunurken görürüz. Bu sefer yaptığı konuşma kadına övgüdür, Merle Oberon'un gülen yüzüyle film sonlanır.

Romantik komedilerde görmeye alışık olmadığımız Laurence Olivier usta bir oyunculuk gerektirmeyen rolünde göz doldururken, Lady Claire/Leslie Steele rolünde Merle Oberon adeta parlar. Hint asıllı oyuncu egzotik güzelliği ve kendine has fiziği ile ilk görüşte farkını belli eder, herhalde tek şanssızlığı dönemin adeta yıldızlar geçidi olmasıdır, yüzlerce, hatta binlerce yıldız vardır, adını sinema tarihine yazdıracak.

İkili ertesi yıl Emily Bronte eseri Wuthering Heights'in sinema uyarlamasında yeniden biraraya gelirler. Oberon bundan 6 yıl sonra Chopin'in hayatını anlatan filmde (A Song to Remember, 1945) George Sand'i canlandırırken Olivier de 1948 yılında çekeceği Hamlet ile ödül alan ilk ingiliz olacaktır (En İyi Film ve En İyi Erkek Oyuncu).

Televizyonlarımızda sıkça gösterilse de kanal bolluğundan seyirci bulamayan bu film, benim belleğimde küçüklüğümün güzel anılarından biri olarak kalmıştır. İlk Sinema aşklarım arasına Jane Russell ve Rita Hayworth'tan sonra yazdığım Merle Oberon, aynı Vivien Leigh gibi Hint asıllı olmasının getirdiği farklı fiziğiyle her daim hatırlanacak yüzlerden biri olacaktır. Ne ilginçtir ki memleketlisi Leigh de en başarılı 2 filminde rol arkadaşlığı yaptığı Laurence Olivier'e gidecektir.