0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1  (Okunma Sayısı: 977 Kere Okundu.)
« : Temmuz 12, 2008, 12:35:47 ÖÖ »
Avatar Yok

seyyah
*
Üye No : 3239
Yaş : 33
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 2500
Mesaj Sayısı : 9 187
Karizma = 9172


ÇAGDASLASMA YOLUNDA
l930'lu yillarin Türkiyesi'nin Urla gibi bir Ege sehrinde dahi açliktan insanlar ölmüstür.
Ortalama bir memurun aylik maasinin 50 lira oldugu bu dönemde, çagdaslasma yolunda(!) 75 000 lira gibi
büyük paralar ödeyerek heykel yaptirilmistir.



KENDINIZI TÜRKLERE EMANET EDIN
16. yüzyilda Osmanli Devleti'nin gelisme yolu üzerinde direnmis ve Türk ordulari ile savasa tutusmus
olmasindan dolay Katolik Avrupa tarafindan kendisine "Hiristiyanligin sövalyesi" ünvani verilen Bogdan
Beyi Büyük Stefan, ölüm döseginde, evlatlarina gayet ibretli bir sekilde söyle nasihat
etmistir:
"Belki de yakinda himayeye muhtaç olacaksiniz. Asla Rus'a yanasmayin. Haindir, sizi yok eder.
Fakat kendinizi Türklere emanet edin. Adil ve merhametlidirler."



TALAN EDILEN MIRASIMIZ
Sanli Osmanli Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin anasi Hayme Hatunun Domaniç'teki türbesi ulu hakan
Abdülhamid Han tarafindan, ecdadina hürmetinin ifadesi olarak büyük bir itina ile tamir ettirilmis,
pencereleri atlas perdelerle kaplatilmis ve zeminini de Hereke dokumasi muhtesem bir hali ile
dösenmistir.
Ancak, Cumhuriyet döneminde is basina gelen Halk Partisi yönitimi, o muhtesem haliyi türbeden
gasbederek, partinin Inegöl ilçe yöneticilerinin kapilarina paspas yaptirmis ve atlas perdeler ise
kaymakamlik binasinda kullanilmistir.



ECDADIMIZIN SILINMEZ IZLERI
1976 yilinda Suudi Arabistan'in Cidde sehrinde, deniz suyunu tatli suya çeviren bir tesisin açilisindan
sonra meslektaslari ile sohbete girisen dönemin Türkiye Büyükelçisi Necdet Özmen'in
bir ara söze "bu Suudi Arabistan'in ilk tuzdan aritma tesisidir" diye baslamasi üzerine, Fransiz
Büyükelçisi hayretler içinde kalarak söyle itiraz etmistir:
"No, Sör... Bu Suudi Arabistan'in ilk tuzdan aritma tesisi degildir. Ilki Osmanlilar'in
1800'lü yillarin sonunda yaptigidir."



BITMEYEN OSMANLI SEVGISI
Balkanlar'dan Orta Dogu'ya kadar büyük bir cografya 1. Cihan Savasindan sonra elimizden çikmasina
ragmen, o topraklarda yasayan halk hala büyük bir hasretle "Osmanli, Osmanli " diye sayiklamaktadir.
Budapeste'den gelen bir yazarimiza bir Bosnak, "Madem ki Istanbul'a gidiyorsun, Allah askina o sehrin
topragini benim için öp. Allah benim canimi Istanbul'u görmeden almasi!" demiistir.
Trablusgarp'daki ihtiyar Cezayirliler , boyunlarina muska diye Osmanli parasi takmaktadirlar.



AVRUPA'DA AKINCI KORKUSU
1534 yilinda Viyana'daki St. Stephen Katedrali'nde, Osmanli akincilarinin yaklastigini görüp
çan çalarak haber vermekle vazifeli bir memuriyet ihdas edilmis ve bu memuriyet, ancak 1956 yilinda,
Viyana Belediye Meclisince, "artik bir Osmanli tehlikesi kalmadigindan, bu vazifenin lüzumu yoktur"
diye bir karar alinarak iptal edilmistir.



BATISIN REMZI
Yükselis dönemimizin ruhunu yansitan mütevazi Topkapi Sarayina karsilik, yikilisimizi remzeden Versay
taklidi Dolmabahçe Sarayi, Avrupa'dan borç alinan para ile, 9 ton altin ve 41 ton gümüs
kullanilarak insa edilmistir.



SEFZADE'NIN DOLMABAHÇE SEFASI
Ismet Inönü'nün Cumhurbaskanligi yaptigi dönemde, oglu Ömer Inönü gerek talebelik, gerekse
daha sonraki yillarda koskoca Dolmabahçe Sarayi'ni ikametgah olarak kullanmis, yattigi bir oda için
bütün sarayin kaloriferlerini yaktirmis ve ayrica bu "sefzade" sarayda kadinli kizli gece alemleri
düzenlemistir.
Bütün bu olanlar dönemin Millet Meclisi'nde ciddi tartismalara yol açmis ve o gün
Meclis'te bulunan baba Inönü, kulakligi takili oldugu halde müzakereleri isitmemezlikten gelmiistir.



AGACA ASILAN ZEKAT PARASI
Fatih Sultan Mehmet Han devrinde bir müslüman, günlerce arastirdigi halde, yillik zekatini
verebilecegi fakir birini bulamamistir. Bunun üzerine zekatinin tutari olan parayi bir keseye
koyarak Cagaloglu'ndaki bir agaca asip, üzerine de söyle yazmistir:
"Müslüman kardesim, bütün aramalarima ragmen memleketimizde zekatimi verecek kimse bulamadim.
Eger muhtaç isen hiç tereddüt etmeden bunu al."
Ancak bu kese, üç ay kadar o agaçta asili kalmistir.



OSMANLI ARMASI
Merhum Necip Fazil Kisakürek, 1954'lü yillarda çikardigi Büyük Dogu mecmuasinin bir sayisinin
kapaginda, Osmanli armasi islemeli sanat eseri bir kumas resmini yayinlayinca, "padisahlik
propagandasi yapmak" gerekçesi ile derginin o sayisi toplatilmis ve kendisi de suçlanarak mahkemeye
sevkedilmistir.
Necip Fazil, mahkemede kendisini suçlayan savciya gayet ibretli bir sekilde söyle demistir:
"Içinde adalet islerine bakilan bu binanin tepesinde ayni Osmanli armasi var. Siz de mi
padisahlik propagandasi yapiyorsunuz?"



PASAPORT FARKI

Sanli Osmanli Devleti'nin yikilmasindan sonra, son derece üzgün ihtiyar bir Ürdünlü, elindeki
yeni Ürdün pasaportuyla Isviçre sefaretine giderek; "herkes bu pasaportla alay ediyor. Eskiden Osmanli
pasaportum varken selam dururlardi. Ben Osmanli teb'asiyim, ne olur bunu degistirin" diye sefaret
yetkililerine yalvarmistir.



TÜRK KÖSESI
Devlet i Aliyey-i Osmaniye'nin üç kitada at oynatip buyruk yürüttügü ihtisamli dönemlerinde,
Avrupa'da Türk hayat tarzi ve modasi çok tesirli hale gelmis, evlerinde "Türk kösesi" bulundurmayan
sosyete mensuplari ayiplanir olmustur.



BIRINCI DÜNYA SAVASININ VAHSET YILLARI
Birinci Dünya savasi siralarinda Musul'da halk açliktan perisan durumlara düsmüs, her gün sokaklarda
kadin-erkek, çocuk-ihtiyar birçok insan inleye inleye ölüme gitmislerdir; ancak buna bir çare
bulunamamistir.
Açliktan ölen bu zavalli çocuklarin etlerini kasap dükkanlarinda koyun ve kuzu eti diye satan veya
asçi dükkanlarinda pisirip halka yedirme vahsetini gösteren on-oniki kisi idam edilmistir.



AMERIKAN YARDIMI(!)
Truman doktrini çerçevesinde Amerika Birlesik Devletleri'nden alinan 69 milyon dolar
askeri yardim ile elde edilen askeri techizatin bakimi için ABD'ye her yil 400 milyon dolarlik bakim ve
ithalat parasi harcamasi yapilmaktadir.



HAYAL MÜESSESESI
Teb'asini "Emanetullah" olarak gören Osmanli Devleti'nde, akil hastalarina son derece sefkatle
muamele edilmis, ceviz karyolalarda, ipekli çamasir ve çarsaflarda yatirilip musiki ile tedavi
edilmistir.
Ayni dönemde Avrupa'da ise, akil hastalarinin ruhuna seytan girmis denilerek diri diri yakilmaktaydi.
Istanbul'daki tedavi merkezlerini gören Mongeri Pere, sunu itiraf etmek durumunda
kalmistir:
"Burasi, Avrupa'nin asirlar sonra tahayyül edecegi bir hayal müessesidir."
Osmanli'nin uyguladigi bu musiki ile tedavi metodu, ABD'de ancak 1956 yilinda uygulanmaya baslahmistir.



ÜÇÜNCÜ DÜNYANIN KOBAYLARI
Batida ilaç üretmekle ilgili yönetmelikler son derece agir olup, bir ilacin piyasaya çikarilmadan önce
kobaylar üzerinde yeterince deneme yapilmasi gerekmektedir. Bu ise uzun ve pahali bir süreçtir.
Buna çare bulan batili hümanistler(!), yeni gelistirdikleri denenmemis ilaçlari üçüncü dünya
ülkelerine pazarlayarak hem para kazanmakta, hem de milyonlarca gönüllü(!) kobay üzerinde ilaçlarini
denemektedirler. Ilaç iyi çiktigi takdirde mallarini batida pazarlamaktalar, kötü
çiktiginda ise foyasi çikana kadar üçüncü dünya ülkelerine satmaya devam etmekteler.



IÇI YIVLI TOPLARIN ICADI
Yavuz Sultan Selim Han, Ridaniye Savasi'nda, ileri görüslü babasi Sultan II Bayezid' in icadi olan
"içi yivli toplar"i kullanarak büyük basarilar elde etmistir.
Bugün ise II. Bayezid'in bu büyük icadi gözardi edilmekte, tarih kitaplarinda; "yivli top 1868'de
Almanlar tarafindan icad edildi" diye ders olarak okutulmaktadir.



TANZIMAT DÖNEMI ORDUSU
II. Mahmut döneminde Osmanli ordusunun modernlestirilmesi için danismanlikta bulunan Alman komutani
Helmuth von Moltke, Tanzimat dönemi ordusunun halini söyle izah etmektedir:
"Bu ordu; kaputlari Rus, talimatnameleri Fransiz, tüfekleri Belçika, sariklari Türk, egerleri Macar,
kiliçlari Ingiliz ve ögretmenleri her milletten, Avrupa sisteminde bir ordudur."



MILLETLERE GÖRE FIYAT FARKI
Osmanli'nin son döneminde (1850) Istanbul'da uzun yillar kalmis bir Batili tarihçi olan M. A. Ubicini,
sehirde yasayan degisik milletlerin karakter yapilarini ögrendikten sonra, hatiralarinda
söyle yazmaktadir:
"Bir kaide olarak, Ermeni'ye istedigi paranin yarisini, Rum'a üçte birini, Yahudi'ye dörtte birini
veriniz. Fakat bir müslümanla alisveris ettiginiz zaman istedigi fiyattan emin olunuz ve istedigini
veriniz."



BATI'DA VE OSMANLI'DA YALAN
1717-1718 yillari arasinda Istanbul'da Ingiliz elçiligi yapan G. Montagu'nun hanimi Lady Montagu,
Osmanli toplumundaki ticaret ahlaki ile alakali hatiralarinda, oldukça enteresan bir sekilde sunlari
kaydetmektedir:
"Ingiltere'de yalancilar yaptiklariyla ögünürler. Burada ise (Osmanli'da) yalan söylediginden emin
olundugu zaman yalancinin alnina kizgin demir basiliyor. Bu kanun eger bizde uygulanirsa ne kadar güzel
yüzün bozuldugu, ne kadar kibar sinifina mensup kisilerin kaslarina kadar inen peruklarla
dolasmaya mecbur kaldiklari görülür."



MARKS'IN HAYRANLIGI
Seyh Samil liderligindeki Kafkas halkinin, istilaci Ruslara karsi olan istiklal savaslarinda göstermis
olduklari büyük direnis karsisinda Karl Marks'in, hayranligini ifade ederek söyle dedigi
kaydedilmektedir:
"Hürriyetin nasil elde edilmesi lazim geldigini Kafkasya daglilarindan ibretle ögreniniz.
Hür yasamak isteyenlerin nelere muktedir oldugunu görünüz. Milletler, onlardan ders aliniz!"



AGAÇLARA VERILEN KIYMET
Osmanli Devleti'nde agaçlara çok kiymet verilip koruma altina alinmistir. Sultan ll. Abdülhamid
devrinde, Belgrad ormanlarina zarar verip ormani tahrip ettikleri için bir köy kitle halinde sürgün
edilmistir.



KIN
Ikinci Dünya Harbi sonlarinda yapilan lise mezunlarinin olgunluk imtihanlarinda sorulan
"Ormanlar ve Ormanlarin faydalari" isimli kompozisyon sualine talebelerin bazilari, enteresan bir sekilde su cevabi
vermislerdir: "Türkiyemiz ormanlik bir ülkeydi, fakat o zalim padisahlar, yurdumuzu ormansiz
biraktilar."
Bunun sebebi, bu zavalli ögrencilerin öylesine bir kin terbiyesi içinde yetistirilerek Osmanli'yi
kötülemeye öylesine alistirilmalari ve böylece eger bir firsatini bulup da padisahlara hakaret
ederlerse iyi not alacaklarina inandirildiklarindan dolayi böyle cevaplar verdikleridir.



ESSIZ MISAFIRPERVERLIK
Osmanli askeri teskilatini Avrupa'ya tanitmis olmakla meshur Comte de Marsigli, Türk toplumunun
misafirperverligi ile alakali olarak sunlari kaydetmektedir:
"Türkler hiçbir din farki gözetmeksizin bütün yabancilara karsi son derece misafirperverdirler. Ana
yollar civarindaki köylerde oturanlardan hali vakti yerinde olanlar, ögleden evvel ve aksamüstü
gezintiye çikip yolcu bulmaya çalisirlar. Eger bulacak olurlarsa evlerine davet ederler ve hatta çok
defa misafirin hangi evde agirlanacagini tayin ederken kavgaya bile tutusurlar."



VAHSETIN BÖYLESI
1096 yilinda Haçlilar Kudüs'e girerek 40.000 müslümani kiliçtan geçirdikten sonra De Buygom,
Papa II Urban'a yazdigi mektupta sunlari ifade etmistir:
"Kudüs'te bulunan bütün müslümanlari katlettik. Malumunuz olsun ki, Süleyman Mabedi'nde atlarimizin
diz kapaklarina kadar Müslüman kanina batmis olarak yürüyoruz."



INSANLIGIN EN MUHTESEM HARIKASI
Osmanli içtimai yapisi üzerine uzman olan Erlanyen Üniversitesi profesörlerinden Hutterroht'a sorulmus:
"Osmanli Devleti, genis topraklarini ve üzerindeki çesitli kavimleri, Topkapi Sarayi'ndan mükemmel bir
sekilde idare ediyordu. O saray da Batidaki en mütevazi bir derebeyinin sarayi kadar bile büyük
degildi. Bu nasil oluyordu?"
Profesör Hutterroht bu suale söyle cevap vermistir:
"Sirrini çözebilmis degilim. 16. asirda Filistin'in sosyal yapisi üzerinde çalisirken öyle kayitlar
gördüm ki hayretler içinde kaldim. Osmanli, üç yil sonra bir köyden geçecek askeri birligin öyle
yemeginden sonra yiyecegi üzümün nereden gelecegini plânlamisti. Herhalde Osmanli, devlet olarak
insanligin en muhtesem harikasidir."



ENDERUN OKULU
Üç kitada alti asirlik bir hükümranlik, sanli ecdadimizin devlet ve medeniyet mirasinin sirlarinin
bulundugu ve dünyanin en büyük arsivi olan Osmanli Arsivi'ni, bizler dogru dürüst incelememisken, bine
yakin Amerikali ile yüze yakin Israilli tarihçi, yillarca didik didik ettmistir.
Bugün ABD'de sadece "Enderun okulu" hakkinda hazirlanan uzman eserlerin ve doktora tezlerinin sayisi
350'dir.



ZIYA GÖKALP'IN ÖLÜMÜ
Türkçülük fikrinin ünlü simalarindan biri olan Ziya Gökalp, hayatinin son anlarinda Fransiz hastanesinde
yatarken ebedi aleme intikal etmeden bir gece önce, mukaddesata galiz küfürler ederek
basini duvarlara vura vura ölmüstür. Cesedi de hastane morgunda Hiristiyan geleneklerine göre
muamele yapilarak kaldirilmistir.



SÖZÜNÜN ERI OLMAK
Mehmet Akif Ersoy öylesine sözünün eri bir insandi ki, söz verdigi seyi yerine getirmek için ölümden
baska hiçbir sey onu engelleyememekteydi.
Bir keresinde, Istanbul Vaniköy'de oturan bir ahbabi ile ögleden bir saat önce bulusmak için
sözlestiklerinde, o gün yagmurlu, firtinali bir gün olup, her tarafi sel bastigi halde Mehmet Akif,
binbir zorlukla, sirilsiklam vaziyette söz verdigi yere vaktinde gelmis, fakat arkadasinin gelmemesi
üzerine çekip gitmistir. Ertesi gün özür dilemek için gelen arkadasini dinlemeyip, "bir söz ya ölüm veya
ona yakin bir felaketle yerine getirilmezse mazur görülebilir" diyerek tam alti ay o
arkadasiyla konusmamistir.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1
« Posted on: Nisan 24, 2024, 04:41:35 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 e-book, Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 programı, Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 oyunları, Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 e-kitap, Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 download, Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 hikayeleri, Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 resimleri, Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 haberleri, Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 yükle, Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 videosu, Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 şarkı sözleri, Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 msn, Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 hileleri, Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 scripti, Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 filmi, Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 ödevleri, Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 yemek tarifleri, Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 driverları, Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 smf, Tarihte Ibret Verici Olaylar - 1 gsm
Yanıtla #1
« : Ocak 01, 2012, 10:55:39 ÖS »
Avatar Yok

acıbademli
*
Üye No : 89632
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 1
Mesaj Sayısı : 88
Karizma = 2


Osmanlı orduları 1683 yılında ikinci kez Viyana'yı kuşatmışlardır.Bu nedenle Avusturyalılar çan çalma geleneğini erken terk ettikleri için çok pişman olmuşlardır.
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Pasta,kek Hastası Bayanlara Ibret Olsun : ) « 1 2 3 4 5 »
Komik Resimler
By_Seytan 42 11629 Son Mesaj Şubat 24, 2014, 10:18:49 ÖÖ
Gönderen : sonny
Ibret Verici Bir Kissa
Dini Hikayeler
SaviorAngel 0 858 Son Mesaj Ocak 24, 2012, 04:44:07 ÖS
Gönderen : SaviorAngel
Galaxy S4 Bu Tarihte Geliyor .
Bilim - Teknoloji ve Bilim Adamları
Violin 0 581 Son Mesaj Şubat 10, 2013, 07:05:34 ÖS
Gönderen : Violin
Tarihte Yaşanmamış Olaylar - Ülkü Tamer
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
orppersephone 0 595 Son Mesaj Eylül 20, 2014, 05:47:59 ÖS
Gönderen : orppersephone


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular