0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Süs Bitkilerinin Genel Bakımı  (Okunma Sayısı: 526 Kere Okundu.)
« : Ocak 23, 2010, 07:36:07 ÖS »

Hephaestus
*
Üye No : 26057
Yaş : 31
Nerden : Tekirdağ
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 4834
Mesaj Sayısı : 13 573
Karizma = 60064


Sulama
Tüm süs bitkilerinin sulanması için genel bir sulama programı vermek güçtür. Bitkinin cinsi, boyu, tipi, ışık, sıcaklık, nem, toprak tipi gelişme sezonu ve diğer faktörler sulama zamanını etkiler. Genel olarak çiçek açan bitkiler ya da yeşil bitkiler, çiçek açtıklarında yapraklı bitkilere göre daha fazla suya ihtiyaç duyarlar. Bitkiler hiçbir zaman solacak kadar kuru bırakılmamalı, suda boğulacak kadar da çok sulanmamalıdır. Toprağın nemini toprağa dokunarak tahmin edebiliriz. Eğer toprak, parmakla dokunulduğunda kuru hissediliyorsa toprak hafiflemiştir, kurumanın ileri durumunda toprak, saksının kenarlarından ayrılarak aşağı doğru çekilir. Bitkide bu durumu görmeye başladığımızda sulama zamanının geldiğini anlamalıyız.

Bitkiler saksının ya dibinden ya da üzerinden sulanabilir. Üstten sulama yaptığımızda saksının drenaj deliğinden su çıkana kadar sulama yapılmalı, su tabağa çıkmalı ve su ortamdan atılmalıdır. Dipten sulama yöntemi ise tüm toprak kitlesinin nemlenmesini sağlar. Kasımpatı, menekşe ve eyelamenlerde daha çok bu yöntem uygulanır. Saksı, içi su dolu bir kap içine yerleştirilir. (Saksı içindeki toprak tamamıyla su altında kalacak şekilde suya batırılmalı) Su yüzeyinde hava kabarcıklarının çıkışı bitirinceye kadar bitki kap içinde tutulmalıdır. Daha sonra saksı kaldırılıp fazla suyun akması sağlanır. İç veya dış mekânda yaz aylarında sulama bitkinin faaliyette olduğu sabah erken saatlerde veya akşam yapılmalıdır.

Saksılı bitkilerin yetiştirilmesinde diğer bir konuda drenajdır. Drenaj; toprak altında bulunan suyun birikmemesi için yapılan önlemlerdir. Saksılı bitkilerde drenajı, saksıya bitkiyi dikmeden önce deliklerin olduğu yerlere çakıl veya köpük parçaları koyarak sağlayabiliriz. Drenaj, bitki kökünün çürümesi için ne denli önemli ise en fazla drenaj da bitkinin kurumasını sağlayacağı için o denli önemlidir. Su eksikliğinde toprak üstü organlarda tepe kuruması ve solması, zamansız yaprak dökümü, yaprak kenarlarının içe doğru kıvrılması gibi durumlarda karşılaşılır.

Devamlı nemli ortamda bırakılan bitkilerin yaprakları sararır ve dökülür, çiçeklerin canlılığı kaybolur. Sağlıklı beyaz kökler kahverengiye döner ve toprak oksijeninin azalmasından dolayı kök çürümeleri ortaya çıkar.



Işık
Tüm çiçekli bitkiler orta derecede ışığa ihtiyaç duyarlar. Sürekli zayıf ışıkta tutulan çiçekli bitkilerin az sayıda, renksiz ve cansız çiçek, boğum araları uzun gövdeler ve açık renk yapraklar verdiği görülür. Belli bir süre sonra da hiç çiçek açmaz.

Yapraklı bitkiler ise genel olarak; Düşük ışık şiddetine adaptasyonu iyi olanlar (örneğin; Dr. Compacta, Dr. Marginata, Dr. Fragrans, Agleonema, Chamadorea)
Orta ışık şiddetine adaptasyonu iyi olanlar (örneğin; Dr. Lemon Lime, Kentia, Spathyphllum) Yüksek ışıklı ortam isteyen bitkiler (F. benjamin, Area, Nolina, Dr. song of india, Schefflera) Düşük ışıklı bir ortamdan parlak ışıklı bir ortama ani değişiklik zararlı olabilir. Özellikle düşük ışıklı bir ortamda varolan ışığı emebilmek için yapraklar yavaş yavaş ışığa döner. Bu uyum bitkinin başka bir ortama alınmasıyla bozulur, ışık bir süre yeterli kullanılamaz. Daha ışıklı bir ortama hareket de bitkilerde yaprakların beyazlamasına ve yanmasına sebep olur. Bundan dolayı bitkinin ani şoka girmemesi için bulunduğu ortamda 90 derece döndürülmesi gerekir. Fazla ışığa duyarlı olan bitkilerin (Afrika menekşesi, asparagus) direkt güneş ışığına bırakılmasıyla yapraklar açık yeşil renk alır. Aynı zamanda, sulama sırasında yaprakların üzerine gelen su damlacıkları güneş ışınlarının etkisiyle yapraklarda yanmalar meydana getirir.

Gübreleme
Gelişme döneminde bütün bitkilerin beslenmeye ihtiyaçları vardır. Şubat sonundan Eylül başına kadar olan dönemde gübreleme; her 15 günde bir, bitkinin dinlenmeye girdiği Eylül-Şubat sonu döneminde ise ya daha az yapılmalı ya da kesilmelidir. Kışın yapılan sürekli gübrelemede bitki verilen besini kullanamayacağı için besin elementi fazlalığından ortaya çıkan problemler görülecek veya bitkiler verilen azottan dolayı hücre çeperleri incelecek ve hastalıklara açık hale gelecek.

Diğer önemli bir nokta ise, yeni dikilmiş veya hasta olan (gerek parazit gerekse kültürel bozukluk) bitkilere de gübreleme yapılmaz.

Çiçekli bitkiler için; Fosforlu gübreleme Meyve ağaçları için; Çiçeklenmeden meyve dökümüne kadar 3 defa potasyumlu gübreleme
Yapraklı bitkiler için; Azotlu gübreler uygun dozlarda ve zamanda verilmelidir.
Besin elementlerinin bitkilere olan yararları;
Azot: Yaprak miktarının artmasını, büyümesini ve parlak görünüm almasını sağlar.
Fosfor: Çiçek, meyve, tohum ve köklerinin oluşumuna yardımcı olur.
Potasyum: Bitkilerin hastalıklara karşı dayanıklılığını arttırır, meyve tutumunu ve olgunlaşmasını hızlandırır.

Sıcaklık
İç mekân bitkileri, gün boyunca 18-22 derece, gece de 10-18 derecelik sıcaklığa ihtiyaç duyarlar. İç mekânda bitki yerleştirirken bitkilerin kışın radyatörden en az 1 m. uzaklıkta olan bir yerde olması ve gün içerisinde de rüzgâr akımının olmadığı durağan bir ortamda bulunması gerekiyor. Sıcaklığın yüksek olduğu ortamlarda da yapraklara su püskürtülerek nem sağlanabilir. Düşük sıcaklıklara maruz kalan bitkilerde yapraklarda önce beyaz lekeler, sonra yanmalar, kahverengileşmeler görülür. Sıcak seven etli yapraklı bitkiler düşük sıcaklığa girdiğinde kök boğazı çürüklüğü görülür. Yüksek sıcaklıkta ise yapraklarda baygınlık, sararma ve pörsüme görülür.
Saksı Değiştirme ; Bitki kökleri saksı içinde çok fazla gelişip uzamış ve bir kök balyası oluşturmuş durumda ise bitkinin zayıf bir gelişme göstermeye başladığı, daha sık sulamaya ihtiyaç duyduğu görülür. Bu durum, saksı değişim zamanının geldiğini göstermektedir. Saksı değiştirmede genel kural, yeni saksının eskisine oranla bir boy daha büyük olmasıdır. Çok geniş saksıya dikim yapılırsa, bitkinin kökleri yeteri kadar hava alamaz. Sulama sırasında da az veya çok su verilmesi ile kökler bozulur veya gelişemez. Aynı zamanda bitki kökleri bulunduğu ortamı kaplamaya çalışacağı için bitkinin yaprak ve çiçek tomurcuğu geliştirmesi duracaktır.

Saksı değişimi yaparken yeni saksıya geçirilen köklerin ilave edilen toprak ile iyice kaynaşması için toprak ilavesinden sonra sıkıca bastırılmalı ve alttan su çıkana kadar can suyu verilmelidir. Yine çıkan fazla su ortamdan uzaklaştırılmalıdır.

Saksı değiştirirken kullanılan toprağın cinsi de önemlidir. İç mekânda genellikle sterile edilmiş, içinde hava miktarı fazla olan torf kullanılmalıdır. Dış mekânda da ortanca, açelya, kamelya ve gardenia gibi asidik ortamları seven bitkileri de torf kullanılmalıdır.

Torf Nedir? Nemli ve çok yağış alan, yaz sıcaklıklarının düşük olduğu yörelerde bataklık ve benzeri su altındaki arazilerde yetişen bitkilerin kısmen çürümesi ve kalın yataklar meydana getirmesi sonucu oluşur. Asit reaksiyonludur. Azot dışında diğer besin elementlerince fakirdir, hafif geçirgen ve gevşek yapıda olup, su tutma kapasitesi çok yüksektir. Nispeten sterildir.

Budama
Gövdeleri odunsu yapıda olan ve boylanma oranı fazla olan bitkilerde bodurlaşma ve alt kısımlarından başlayarak dallanmalarını, yeni kompakt bir görünüm almalarını sağlamak için bitkilere yapılan faaliyettir. Budama hem şekil vermek hem de gençleştirmek amacıyla yapılır. Dış mekânda (soğuk ve donlu havalar hariç) ilkbahar veya sonbaharda derin budama (gül-ortanca) yani dallar dipten itibaren 3-4 göz üzerinden kesilmelidir.

Büyüme döneminde daha hızlı gelişen üst sürgünleri zayıflatmak için tepe sürgünleri alınarak, yan dalların daha iyi gelişmesi ve bol çiçeklenmesi sağlanır.

Bitkinin üzerinde açıp geçen çiçekler, solmuş, kurumuş yapraklar kesilip uzaklaştırılmaktadır. Bunlar bitkinin gücünü kesen ve hastalıklara yataklık eden parçalardır.

Temizleme
İç mekândaki bitkilerin üzerinde biriken tozlar, hem bitkinin görüntüsünü bozar hem de gözenekleri tıkayarak bitkinin solunumunu zorlaştırır.

İri ve sert yapraklı bitkilerin yaprakları ılık su ile ıslatılmış sünger veya bezle silinmelidir. Veya su püskürtülerek silinmelidir. Yapraklarda leke olmaması için yapraklara güneş altında su püskürtülmemeli, bu işlem gölgede yapılmalıdır.

Eğer yaprak cilası kullanılacaksa cilanın önce çok iyi karışımı sağlanmalı ve spreylenirken de yapraklara dağıtılarak ve en az 35-40 cm. mesafeden püskürtülmelidir
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Süs Bitkilerinin Genel Bakımı
« Posted on: Nisan 18, 2024, 05:10:42 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Süs Bitkilerinin Genel Bakımı e-book, Süs Bitkilerinin Genel Bakımı programı, Süs Bitkilerinin Genel Bakımı oyunları, Süs Bitkilerinin Genel Bakımı e-kitap, Süs Bitkilerinin Genel Bakımı download, Süs Bitkilerinin Genel Bakımı hikayeleri, Süs Bitkilerinin Genel Bakımı resimleri, Süs Bitkilerinin Genel Bakımı haberleri, Süs Bitkilerinin Genel Bakımı yükle, Süs Bitkilerinin Genel Bakımı videosu, Süs Bitkilerinin Genel Bakımı şarkı sözleri, Süs Bitkilerinin Genel Bakımı msn, Süs Bitkilerinin Genel Bakımı hileleri, Süs Bitkilerinin Genel Bakımı scripti, Süs Bitkilerinin Genel Bakımı filmi, Süs Bitkilerinin Genel Bakımı ödevleri, Süs Bitkilerinin Genel Bakımı yemek tarifleri, Süs Bitkilerinin Genel Bakımı driverları, Süs Bitkilerinin Genel Bakımı smf, Süs Bitkilerinin Genel Bakımı gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  



Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular