0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün  (Okunma Sayısı: 1201 Kere Okundu.)
« : Mart 26, 2008, 08:48:32 ÖÖ »

xxRuzqaRxx
*
Üye No : 2
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 1921
Mesaj Sayısı : 13 559
Karizma = 57


NAZİ GAZ ODALARININ İLHAM KAYNAĞI : FRANSIZLAR

Soykırım imparatoru. İnsan Hakları şampiyonu Fransa'nın atalarının yaptıkları bir kez daha ortaya çıktı.. Fransa'da yayımlanacak 'Napolyon'un Suçu' adlı kitapta, Fransız liderin Haiti'de 100 bin köleyi gazla katlederek Nazilere ilham kaynağı olduğu gerçeği ortaya çıktı. İmparator Napoleon Bonaparte'ın, Nazi lideri Adolf Hitler'in Yahudilere karşı işlediği soykırım suçunun mucidi olduğu ve Hitler'e esin kaynağı oluşturduğu ileri sürüldü.

Guadeloupe kökenli Fransız tarihçi Claude Ribbe'nin ortaya attığı bu iddia Fransa'yı karıştırdı. Bazı gazeteler, Ribbe'yi aptalca iddialar ortaya atmakla suçladı. "Napolyon'un Suçu" adlı kitabı yakında piyasaya çıkacak olan 51 yaşındaki tarihçi, Fransız İmparatoru'nun 19. yüzyılın başında Haiti'de meydana gelen siyah köle ayaklanmasını bastırmak için soykırım uyguladığını öne sürdü. Ribbe'nin iddialarına göre, askerlerine asilerin her yola başvurularak öldürülmesi emrini veren Napoleon, 100 binden fazla Afrikalı kölenin öldürülmesinden sorumlu.

Asilerin yerine Afrika'dan getirilecek uysal zenci kölelerin yerleştirilmesini planlayan Napoleon, kitaptaki verilere göre, birçok defa kalabalık asi gruplarını gemi ambarlarına doldurarak üzerlerine zehirli sülfür dioksit gazı püskürttü. O dönemde San Domingo adı verilen ve Fransız sömürgelerinin incisi olarak tanınan bölgede yürütülen kitlesel kıyım kampanyası sırasında 12 yaşından büyük tüm köleler öldürüldü.


'Fransızlar bilmeli'
İddialarını söz konusu kıyıma karışmayan Fransız subaylarının notlarına dayandıran Claude Ribbe, Nazilerden bir asır önce işlenen bu cinayetlerin Hitler'in 2. Dünya Savaşı sırasında Yahudilere karşı uyguladığı "Nihai Çözüm" planı için model oluşturduğunu savundu. Ribbe, "Haiti'de mümkün olduğunca fazla siyahın öldürülmesi için emri Napolyon verdi. Fransızların o dönemde tam olarak neler olduğunu bilmeleri gerekir" diye konuştu.

Piyasaya çıkmadan büyük gürültü koparan Ribbe'nin kitabındaki iddiaları sayfalarına taşıyan France Soir gazetesi, Napoleon ve Hitler'in fotoğraflarını yan yana koyarak, "Nihai çözümü Napoleon mu icat etti?" diye sordu.


FRANSAYA ŞOK TEPKİ:

Geçtiğimiz günlerde 2. Dünya Savaşı'nın müttefiklerin zaferi ile sonuçlanmasının 60. yıldönümünü büyük törenlerle kutlayan Batılılar, Cezayir Cumhurbaşkanı Buteflika'nın çağrısı karşısında biraz şaşırdılar. Buteflika "Fransa'nın Setif ve Guelma'da yaptığı soykırımı kabul ederek özür dilemesini" istiyordu.

Buteflika'nın çığlığına, "insancıl(!)" Batı medyası (ve Türk Mütareke Medaysı da) hemen hemen hiç yer vermedi. Zavallı Cezayir'in Ermeniler gibi, ABD'de, Fransa'da, İsviçre'de dolar milyoneri lobicileri ve içeride "işbirlikçi entelleri" yoktu.

Ardından, Cezayir Senato Başkanı Amar Bakhuş patladı ve "Fransa önce kendi evinin önünü temizlemeli. Ermeni soykırımı iddiaları Türkiye'nin önüne bahane olarak konuluyor. Müslüman bir nüfus AB'de istenmiyor" dedi. Bakhuş, Fransa'nın arşivlerini açmasını ve 1.500.000 Cezayirli'nin hesabını vermesini istiyordu.

Bu çığlık da pek duyulmadı. Türk medyası bile, dost ve kardeş ülkeden gelen bu inanılmaz desteğe öylesine yer verdi. Halbuki yer yerinden oynamalı idi.

Fransa ne mi yaptı? Hemen her gün, "Türkiye sözde Ermeni soykırımını kabul etmezse AB'ye giremez" diye ahkam kesen Fransa Dışişleri Bakanı Michel Barnier, inanılmaz bir "yüzsüzlük" ile "Cezayirdeki olayları tarihçilere bırakalım" deyiverdi... Barnier, ardından yıllardan beri Ermeni iddialarının tarihçilere bırakılmasını isteyen Türkiye'ye gene kinini kustu: "Türkiye soykırımı kabul etsin..."

Bunlar, çifte standart değildir. "YÜZSÜZLÜK"tür... Mideniz bulanıyor, değil mi?

Ne Osmanlı'yı unuttular, ne de Fransa'yı
Cezayir'de insanlar hâlâ Arapça'ya birlikte Fransızca konuşuyor (Fransızca'yı savaş ganimeti sayıyorlar), Fransa'ya karşı aynı anda hissettikleri aşk ile nefretin karanlık, derin kuyularında kıvranıyor olsalar da, Osmanlı'ya ve Türklere, Türkiye'ye karşı geçmişten gelen güçlü bir sevgi ve minnet duyuyorlar. Bunu da her fırsatta dile getiriyorlar.

Peki biz ne yapalım? Cezayir Cumhurbaşkanı Buteflika'nın, geçtiğimiz aylarda Cezayir'i ziyaret eden Dışişleri Bakanımız Abdullah Gül'e, Osmanlı yönetiminde yaşadıkları ve 'bağımsızlık dönemi' olarak adlandırdıkları 300 yılı aşkın süreyi hatırlatarak "Bizi neden bıraktınız?" diye sorduğunu unutalım mı? Bağımsız bir devletin başkanının neden, hangi bilgi ve duyguyla böyle bir soru sorduğunu, aslında ne söylediğini anlamazdan mı gelelim?

Cezayir'de Türk rakamlarına göre 600 bin, Fransız rakamlarına göre 2 milyon Türk asıllı Cezayirlinin yaşadığını, başkent Cezayir'in üç büyük hastanesinin adının İstanbullu, İzmirli ve Mustafa Paşa olduğunu; Osmanlı ve Barbaros Hayreddin Paşa'ya olan sevgilerinin göstergesi olarak Barbaros, Hayreddin, Uluçali ve Osmani gibi soy isimlerinin yanı sıra, Hazneci, Demirci, Başterzi, Barutçu, Sabuncu, Silahtar gibi Osmanlıdan kalma meslek adlarını da aile isimleri olarak gururla taşıdıklarını; Cezayir'de Türk asıllı olmanın önemli bir asalet göstergesi olarak gururla ifade edildiğini; Cezayirlilerin Türkleri bir kardeş olarak görüp bağırlarına bastıklarını unutabilir miyiz? Unutmalı mıyız? Onların da unutmalarını mı beklemeliyiz?

Cezayirliler her fırsatta ve ısrarla, Barbaros Hayreddin sayesinde, İspanyol saldırıları yüzünden Aztekler ve İnkalılar gibi tarih sahnesinden silinip gitmekten kurtulduklarını, Osmanlı'nın kendilerine özerklik tanıxxxxx, barış ve kardeşlik içinde yönettiğini anlatıyorlar. Osmanlı'yı unutmadıkları gibi Fransızların neler yaptıklarını da unutmuyorlar. 1516'dan 1830'a kadar 3 yüz yılı aşkın bir süre esenlik içinde Osmanlı yönetiminde kaldıktan sonra, Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıf düşmesinden istifade eden Fransızlar tarafından -gösterdikleri büyük dirence rağmen- işgall edildiklerinde neler yaşadıklarını, ne işkencelere maruz kaldıklarını, bir buçuk milyon şehit verdiklerini ve ulusal kahramanları Emir Abdel Kadir'in önderliğinde başlayan Kurtuluş Savaşı'nı kazanana dek nasıl mücadele ettiklerini de hafızalarında capcanlı tutuyorlar.

Bizim de, bu direnişte Cezayir'le ve Cezayirli kardeşlerimizle birlikte olduğumuzu hatırlamamız, hiç unutmamız ve Cezayir'e Fransız kalmamamız icap etmez mi?

Türkiye Cezayir Kurtuluş Savaşı'na destek verir
1960 yılının Mart ayında -27 Mayıs İhtilali'nden önceki meclis döneminde-, TBMM bünyesinde Afrikalı Müslüman Halklarla Dayanışma Grubu kurulur. Bu grubun temel amacı Cezayir'in bağımsızlık mücadelesine destek vermektir. Dönemin Başbakanı Adnan Menderes'in talimatıyla Genel Kurmay Başkanlığı'nın tayin ettiği bir general aracılığıyla, Libya üzerinden Cezayir'e, ciddi miktarda silah ve mühimmat sevk edilir.

Milli Türk Talebe Birliği'nin organizasyonuyla Cezayir'e bağımsızlık mitingleri düzenlenir. Halk geniş bir katılım göstererek Cezayirli kardeşlerinin yanında olduğunu gösterir. Ayrıca Konya ve Bursa esnafının topladığı para bağımsızlık hareketinde kullanılmak üzere Cezayir'e gönderilir. Yani Türkiye devlet ve toplum olarak bağımsızlığı için savaşan Cezayir'in yanında yer alır.

Türklerin Kurtuluş Savaşı'nda, Fransız ordusunda yer alan Cezayirli askerlerin Maraş ve Adana'da "Türk kardeşlerimize ateş etmeyiz" diyerek silah bırakmaları da; 17 Ağustos 1999'daki 7.4 şiddetindeki Gölcük depreminde Cezayir'in, 12 Mayıs 2003'te 7.8 şiddetindeki Cezayir depreminde Türkiye'nin yardıma koşması da, iki halk arasındaki 'kara gün dostluğu'nun bir göstergesi olarak arşivlere de, hafızalara da kaydedilir.

Ya şimdi ve sonra?
Cezayir'le din, tarih ve kültür birliğimizin olduğu, iki milletin birbirine asırlardır kardeş gözüyle baktığı malumun ilanı. Geçmişe ait ve durağan. Cezayir Sokağı'nın adının Fransız Sokağı'na çevrilmesine, "Fransa'nın Cezayir Soykırımı" adlı belgeseli hazırlayan Attila Hakan Ganimgil'in Fransız Sokağı'nda başına gelenler, sırayla bir yıllık yakın geçmişin dökümü.

Bundan sonra Cezayir'le, Cezayir Sokağı'yla nasıl bir ilişki kuracağımız, nasıl bir bilinç oluşturacağımız ise güncel. Sorulması ve cevaplanması gereken soru şu: Cezayir'e ve Cezayir Sokağı'na Türk olarak mı bakacağız yoksa Fransız olarak mı?

Cezayir Soykırımı

Fransa'da,Cezayir'de yaptığı katliam ve işkenceleri itiraf eden emekli general hakkında Savunma Bakanlığı'nın disiplin soruşturması açacağı bildirildi

Fransız emekli general Paul Ausaresses'in, yazdığı bir kitapta, Fransız ordusunun Cezayir'de işlediği katliamları açıkça itiraf etmesi, ülke çapında geniş yankı uyandırmıştı.

Chirac'ın isteği

Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın, Savunma Bakanı Alain Richard ile görüşmesinden sonra bir açıklama yapan Elysee Sarayı, emekli general hakkında disiplin soruşturması açıldığını resmen bildirdi. Emekli generalin, suçlu bulunması halinde özlük haklarını kaybetmesiyle emekli maaşının indirilmesinin gündeme gelebileceği bildirildi.

Dehşete düştü!

Chirac, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, generalin itiraflarından ''dehşete düştüğünü'' belirterek, kendisine daha önce verilen liyakat nişanının geri alınmasını istemişti. Eski gizli servis başkanı 83 yaşındaki Fransız general, bazen kendisinin emir verdiği, bazen de bizzat tanık olduğu, Fransız ordusunun Cezayir'de yaptığı katliam, işkence ve yargısız infazlara, ''Özel Servisler, Cezayir 1955–1957'' adlı kitabında geniş bir biçimde yer verdi.

Paris

Fransız General Paul Ausaresses`in,kaleme aldığı ``Özel Servisler, Cezayir 1955-1957`` başlıklı kitapta, Fransız ordusunun Cezayir`de işlediği katliamları açıkça itiraf etmesinin ardından, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, General`e verilen ``Legion d`Honneur`` liyakat nişanının askıya alınmasını ve askeri disiplin suçu verilmesi gerektiğini bildirdi.

Chirac, yazılı açıklamasında, General`in Cezayir`deki işkenceler konusundaki açıklamalarından ``tüylerinin ürperdiğini`` ifade ederek, ``General Aussaresses`in açıklamalarından tüylerim ürperdi, Cezayir Savaşı sırasında yapılan kötü muameleleri, işkenceleri, insanların sorgusuz sualsiz katledilmelerini ve cinayetleri yeniden kınıyorum.Hiçbir şey bu yapılanları haklı çıkarmaz`` dedi.Chirac, açıklamasında, General`e verilen liyakat nişanı Legion d`Honneur`ün askıya alınmasını talep ettiğini, bunun yanı sıra Savunma Bakanlığı`ndan General`e disiplin cezaları verilmesini istediğini belirtti.

Yazılı açıklamada, Chirac`ın tarihçilerden, dönemin arşivlerini tarayarak, olanları bütün çıplaklığıyla gün ışığına çıkarmalarını istediği de kaydedildi.

Fransız Komünist Partisi`ne üye parlamenterler de Cezayir`de işlenen katliamlarla ilgili olarak Meclis araştırma komisyonu kurulması yolunda daha önce ortaya attıkları teklifi yinelediler.
Komünist Parti, Kasım ayında da yine Cezayir`deki katliamlarla ilgili soruşturma komisyonu kurulması yolunda bir öneri getirmiş, ancak Başbakan Lionel Jospin`in, ``Tarihi konuları, tarihçilere bırakalım``açıklamasından sonra Meclis`te bu teklif kabul edilmemişti.

Fransız basınında çıkan haberlere göre, Meclis`in çoğunluğu araştırma komisyonu kurulması yolundaki bu teklife yine sıcak bakmıyor.

Fransa Başbakanı Lionel Jospin, dün yaptığı açıklamada, Ausaresses`in kitabında, Fransız ordusunun Cezayir`de işlediği katliamları açıkça itiraf etmesinin ardından, kitapta anlatılan korkunç olayları ahlaki bakımdan bütünüyle kınadığını belirtmiş, generalin itiraflarının ardından hukuki tahkikat yapılabileceğini de söyleyerek, ``Beni şaşkına çeviren açıklamaların ardından harekete geçilmesi gerektiğine inanıyorum`` diye konuşmuştu.
Le Monde gazetesindeki haberde, Cezayir`e 1955 yılında giden generalin, kitabında, Fransız polisinin o tarihlerde sistemli işkence yaptığını, işkence ve cinayetlerin, siyasi iktidarın emirleri ve bilgisi dahilinde yapıldığını yazdığı belirtilmişti.

Kitapta, işlenen cinayetlerle ilgili olarak pişmanlık duyduğunu belirtmeyen general, ``bu durumun kendisi için hiçbir zaman vicdani bir sorun yaratmadığını`` ifade etmiş, işlenen suçlarla ilgili olarak Sosyalist Parti`yi ve özellikle de o dönemde Adalet Bakanı olan eski Cumhurbaşkanı François Mitterrand`ı suçlamıştı
« Son Düzenleme: Mart 16, 2009, 07:24:06 ÖS Gönderen : [-By.TuRuT-] »

İhtişamlı bi avare
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün
« Posted on: Nisan 19, 2024, 06:23:49 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün e-book, Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün programı, Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün oyunları, Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün e-kitap, Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün download, Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün hikayeleri, Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün resimleri, Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün haberleri, Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün yükle, Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün videosu, Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün şarkı sözleri, Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün msn, Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün hileleri, Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün scripti, Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün filmi, Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün ödevleri, Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün yemek tarifleri, Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün driverları, Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün smf, Sözde Ermeni Soykırımını Kabul Eden Fransızların Ne OlduĞunu Görün gsm
Yanıtla #1
« : Nisan 12, 2008, 09:09:58 ÖS »

ebru_cq
*
Üye No : 719
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 418
Mesaj Sayısı : 3 965
Karizma = 4018


bilqi için Sağol.
Yanıtla #2
« : Mayıs 06, 2008, 08:19:38 ÖS »

Sahin07
*
Üye No : 3786
Yaş : 38
Nerden : Antalya
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 408
Mesaj Sayısı : 2 252
Karizma = 1453


bilgilerin için Sağol.

Ah!Mümkün olsa
savaştan barış
barıştan insan yapardım
acıdan sevinç
sevinçten umut
umuttan dostluk yapardım
kurşun yerine çocuklara
her sabah şiir atardım.
Yanıtla #3
« : Mayıs 06, 2008, 08:19:59 ÖS »

Lady32
*
Üye No : 3262
Yaş : 37
Nerden : Isparta
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 134
Mesaj Sayısı : 3 585
Karizma = 54


Emegine Saglik
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Fransa Meclisi'nde Kabul Edilen Ermeni Teklifi
Güncel Haberler
||TeXaS|| 0 602 Son Mesaj Ocak 04, 2012, 08:30:53 ÖS
Gönderen : ||TeXaS||
Sözde Ermeni Soykırmını Kabul Eden Ülkeler
Sözde Ermeni Soykırımı
YalnızHayat53 0 1074 Son Mesaj Ekim 31, 2012, 10:38:42 ÖS
Gönderen : YalnızHayat53
Kabul Eden Ülkelerin Nedeni
Sözde Ermeni Soykırımı
YalnızHayat53 0 1134 Son Mesaj Ekim 31, 2012, 10:41:17 ÖS
Gönderen : YalnızHayat53
Russell Crowe'un Film Teklifini Kabul Eden Cem Yılmaz Avustralya Yolcusu
Televizyon & Radyo & Magazin
sanane_61 2 4429 Son Mesaj Temmuz 09, 2014, 12:09:16 ÖÖ
Gönderen : hanımelisi
Okullara Kabul Edilmeyen Otizmli Raci, Müzik Dehası Oldu
Engelliler Forumu
-Trinity- 0 1591 Son Mesaj Ekim 31, 2015, 12:18:24 ÖS
Gönderen : -Trinity-


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular