|
|
|
Şimdilerde ben,
Senli anların saadetiyle, büyülenmiş yaşıyorum.
İçimde biriktirdiğim hüzünler an ve an eskiyor.
Yabancısı olduğum, daha önce kapımı çalmayan, lakin ayak uydurmakta güçlük çekmediğim anlar bu anlar. Tanıdık olması sıradanlaştırırdı zaten. Oysa ben, Kül Kedisinin balo coşkusundayım takvimime adın yazıldığından beridir.
Ruhumun huzuru kaçmış, yakalamışsın! Mutluluktan bile ağlayasım yok hiç. Yüzüme yakıştırmıyorsun ki.
Karanlık kuyularda dahi gün ışıyor, hissediyorum. Duymaması gerekenlere bile, seni haykırasım var.
Şimdilerde ben,
En sessiz olduğun anlarda bile, en çok senin sesini duyuyorum. Kimileri hala hayatın karanlığından yakınırken, şımarık bir tebessüm atıyorum. Yine aklımdasın. /Kaybolmaksızın.
İç dünyamın sesi ise susacak gibi değil. Sen, her yerde konuşabilen ve konuşma ihtiyacı duyduğum bir ses oluyorsun.
Gelecek kaygısını hissetmeksizin, en sesli aşk şarkılarını, avaz avaz haykırıyorum caddelere.
Gözlerin bir çığlık,bir yaralı haykırış ken nefesinin kokusunun üzerime sindiğini hissediyorum. Yaşamak bu!
Bir kez daha hak veriyorum kendime; Evet, hayat olmalıydı senin adın!Çünkü sen... Hayat[ım]sın....
Yarınının nelere gebe bilmediğimiz bu saklı cennete, iyi ki
Hayat[ım]sın! AŞK [ım]SIN, NEFES [im]SİN..
İyi ki aşksın ve daha da güzeli aşıksın iyi ki.
Seni seviyorum hayat!
İyi ki doğduk...
İyi ki varız...
Biz bir bedenin iki yarısıyız senle,sen ruh ben beden, Belki de ben ruhum sense beden, Gözlerimde ki sen var ya,ya ruhumsun ya da ben...
|