Şili’de öğrenciler bir süredir eğitim sisteminin değişmesi için protesto gösterileri düzenliyor. Hükümetin çeşitli yıldırma taktikleri öğrencilerin önünü kesemedi. Aylar süren mücadelede taviz vermek zorunda kalan hükümet oldu.
Şili'de, hükümetin eğitim politikasına karşı Nisan ayından bu yana üniversite öğrencilerinin örgütlediği geniş katılımlı protesto gösterileri yapılıyor. On binlerce kişinin katıldığı protestolarda polisin sert müdahalesi dikkat çekiyor. Polis öğrencilere karşı gaz, basınçlı su kullandı ve çok sayıda öğrenciyi sert şekilde gözaltına aldı.
Üniversite öğrencilerinin yanı sıra, lise öğrencileri, kamu işçileri, öğretmenler ve öğretim elemanları da öğrencilerin protesto gösterilerine destek veriyor.
Nisan ayından bu yana gerçekleştirilen gösterilerin sayısı 15’i buldu. Bunların birçoğunda göstericiler polisin sert müdahalesi ile karşılaştı.
Yaklaşık 4 aydır süren gösteriler sırasında bir genel grev de örgütlendi. 13 Haziran’da öğrenciler ülkenin çeşitli yerlerindeki yüzü aşkın okulu işgal ederek hükümeti protesto etti. Öğrenciler 14 Haziran’da da grevde olan El Teniente madeni işçileri ile bir dayanışma eylemi düzenledi. 30 Haziran’da gerçekleştirilen gösterilere yaklaşık iki yüz bin kişi katıldı.
Haziran ayı ortasında düzenlenen gösterilerin, Devlet Başkanı Sebastian Pinera‘nın geçen yıl göreve gelmesinden bu yana ülkede düzenlenen en büyük gösteri olduğu belirtiliyor. Söz konusu gösterilere yaklaşık 100 bin kişinin katıldığı, eylem alanında 50 bin polisin görev yaptığı belirtiliyor.
Çoğunlukla Şili’nin başkenti Santiago’daki büyük meydanda gerçekleştirilen gösteriler renkli görüntülere sahne oldu. Geçtiğimiz ay çeşitli kostümlerle meydanı dolduran gençler şarkılarla hükümeti protesto etti. Birkaç gün önce ise öğrenciler farklı bir protesto gösterisi düzenledi. Yirmi beş bini aşkın kişi yüksek harçları ve hükümetin eğitim politikasını öpüşerek protesto etti.
Öğrenciler neyi protesto ediyor?
Öğrenciler, Devlet Başkanı ve hükümetini seçim döneminde verdikleri sözleri tutmaya çağırıyor. Protestolarda eğitime ayrılan bütçenin artırılması talep ediliyor.
Protestocular ayrıca Şili için yeni bir Anayasa da talep ediyor. Bilindiği gibi Şili’de hala Augusto Pinochet diktatörlüğü döneminde geçerli olan Anayasa yürürlükte.
Öğrenciler Federasyonu (Confech) önderliğinde gerçekleştirilen gösterilerde eğitimin bir “sektör” olarak algılanması ve eğitim kurumlarının özelleştirilmesi protesto ediliyor. Confech, eğitimin bir kamu hizmeti olduğuna dikkat çekerek sistemin değişmesini talep ediyor. Öğrenciler, sınavların parasız olmasını ve yeni bir müfredat hazırlanmasını da istiyor.
Şili, 2006 yılında da tarihinin en büyük öğrenci eylemlerine sahne olmuştu. Dört ay süren protesto gösterilerinde öğrenciler, benzer taleplerini hükümete iletmişti. Protestolarda ayrıca öğrenciler için ulaşım hizmetlerinin ücretsiz hale getirilmesi, üniversite giriş sınavı başvuru ücretlerinin düşürülmesi, eğitim yasasının değiştirilmesi gibi talepler de gündeme getirilmişti.
30 Mayıs’ta yapılan genel boykot ile 250’den fazla ilk ve orta dereceli okulda eğitime ara verilmiş, izleyen günlerde Şili Üniversitesi, Catolica Üniversitesi ve Santiago Üniversitesi’nde de benzer bir eylem örgütlenmişti. Boykota katılımın bir milyonu bulduğu belirtilmişti. 2006 yılındaki gösterilerde yaklaşık 200 kişi gözaltına alınmış, pek çok kişi polis müdahalesi sonucu yaralanmıştı.
Paralı sistem tıkandı
Şili’de eğitim sistemi dünyanın en çok kar getiren eğitim sistemlerinden biri. Üniversite düzeyindeki kurumların neredeyse tamamının özelleştirildiği Şili, üniversite harçlarının dünya çapında en yüksek olduğu ülkeler arasında. Şilili öğrencilerin ifadelerine göre, ortalama gelir düzeyine sahip bireyler tarafından ödenmesi mümkün olmayan harçlar sebebiyle pek çok kişi üniversiteye devam etmiyor.
Devlet belli bir faiz ekleyerek yüksek okul harçları için öğrencilere kredi veriyor. Devlet üniversiteleri ile özel üniversitelerin öğrenim ücretlerinin neredeyse aynı olduğu Şili’de öğrencilere vadeli ödemek üzere senet yapılıyor. Öğrenim kredileri özel bankalar aracılığıyla sağlanıyor. Kısacası devletin sağladığı ödeme desteği, soruna çözüm getirmiyor.
Şili, gayrisafi milli hasılasının yalnızca yüzde 4,4’ünü eğitim harcamalarına ayırıyor. Bu rakam Birleşmiş Milletler’in devletlerin eğitim harcamalarına ayırması gereken pay için belirlediği alt limitin bir hayli altında kalıyor. BM, ülkelerin gayrisafi milli hasılalarının en az yüzde 7’sinin eğitime ayrılması gerektiğini şart koşuyor.
Hükümet taviz veriyor
Eğitim sisteminin ticarileştirilmesine ve neoliberal politikalara karşı yükselen eylem dalgasını “reform” yoluyla kesmeyi hedefleyen hükümet yeni bir taslak hazırlığı içine girdi.
Başkan Sebastian Piñera Salı günü eğitim konulu bir taslak sunacağını açıkladı.
Piñera, yaptığı açıklamada, ülkenin en önemli madenlerinden olan bakır ile elde edilen gelirin 4 milyar doları bulan eğitim harcamalarının karşılanmasında kullanılmasına dair bir taslak oluşturulabileceğini söyledi.
(soL - Dış Haberler)