Sigara dumanında tespit edilen 40’dan fazla kanserojen madde olduğu belirtildi.

İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurgül Kömerik, Türkiye'de sigaraya karşı yapılan pek çok çalışma olduğunu ve İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın'ın başkanlığında yürütülen Türkiye Sigarayla Savaş Derneği'nin bu çalışmaları destekleyen derneklerin başında geldiğini belirtti.

Prof. Dr. Nurgül Kömerik, "Sigara ile savaşta yapılan kampanyalar, sigara içenlerin sayısını bir hayli düşürmüş olsa da ülkemizde sigara bağımlılığı önemli bir halk sağlığı sorunu olarak önemini korumaktadır. Sigara dumanında 40'dan fazla karsinojen madde tespit edilmiştir. Diğer zararlarının yanında sigara kullanımı akciğer kanseri gelişiminde de başlıca risk faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır. Öyle ki, yapılan araştırmalar sonucunda akciğer kanserlerinin yüzde 90'ının nedeni sigara olarak belirtilmiştir. Sigara, akciğer kanserinin yanı sıra ağız ve gırtlak kanserlerinde de önemli bir faktördür" ifadelerini kullandı.

Tüm kanser çeşitlerinde olduğu gibi akciğer kanserlerinin akıbetinde de, erken teşhisinin çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Kömerik, akciğer kanserinin kesin teşhisinin şüphelenilen bölgeden alınan örneğin laboratuvarda incelenmesi ile yapıldığını, ancak bu işlemin kansere yatkın kişilerin teşhisinde bir tarama yöntemi olarak kullanılamayacağını söyledi. Bundan dolayı akciğer kanserinin erken teşhisinde kullanılacak girişimsel olmayan tarama tekniklerine ihtiyaç duyulduğunu da belirten Kömerik, "Nefesle ağızdan çekilen sigara dumanı ağızdan başlamak üzere yol aldığı tüm solunum yolu dokularını etkileyerek hücrelerde benzer karsinojenik değişimlere yol açabilir. Ağız dokusu sigaranın neden olduğu kanserojenik etkilerin incelenebilmesi için en ulaşılabilir bölgedir. Ağızdan doku örneği toplamak son derece kolay ve acısız bir işlemdir. Yürütücülüğünü yaptığım bir araştırmada, akciğer kanseri olan ve olmayan kişilerden topladığımız ağzın içini döşeyen deri döküntülerinde genetik mutasyon ve bozuklukları karşılaştırdık.

Ağız derisindeki genetik değişimlerin, sigara tiryakisi olan akciğer kanserli hastalarda, kanser olmayan kişilere göre çok daha fazla olduğunu gördük. Ancak ağız derisindeki değişimleri saptamak için kullandığımız moleküler teknikler, akciğer kanseri açısından risk teşkil eden kişileri tam bir kesinlikle yakalamaktan uzaktır. Biz pilot kabul edilecek araştırmamızla bir başlangıç yaptık, bu konuda ileride yapılacak detaylı bilimsel çalışmalar, akciğer kanseri teşhisinde ağız derisinin incelenmesini yüksek güvenirlikte bir tarama yöntemi olarak günlük kullanıma sokacak genetik teknikleri gün yüzüne çıkaracaktır" diye konuştu.