Aynı şekilde SGK'dan gelen hastaları uzman doktorlara, parasıyla muayene olacakları doçent ve profesörlere muayene ettiren özel hastaneler, artık bu ayırımcılığı yapamayacak.


Özel hastanelere resti çeken SGK, bütün doktorların ayırım yapılmadan kurumdan gelen her hastaya bakacağını bildirdi.


Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar, özel hastanelere, görev yapan bütün kadrolu, kısmi zamanlı hekimlerin SGK’ya bildirilerek tamamı üzerinden hizmet sunma zorunluluğu getirdiklerini söyledi. Acar, "Bazı hastanelerimizde ‘İşte biz SGK ile anlaşma yaptık. Bu bölüm bu hastalarımıza ait bu bölüm diğer hastalarımıza ait’ buna son veriyoruz. Bizimle sözleşme yapan hastaneler tüm doktor ve branşlarını hastalarına açacaklar" dedi.


SGK Başkanı Acar, Kurum Merkez Binası’nda düzenlenen Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcılığı sınavında başarılı olan adayların atama tercihlerinin alındığı törende konuştu.





SGK Türkiye’nin en önemli kurumu olduğunu söyleyen Acar, "SGK, 74 milyon kişiye hizmet veren ve doğumdan ölüme kadar olan süreci yönetmekle sorumluğu olan bir kurumdur. Türkiye Merkezi Yönetim Bütçesinin yaklaşık yüzde 42’sini oluşturan bütçesel bir büyüklüğe sahiptir" dedi.





Kayıtdışı ile mücadelede 400 kişinin Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcısı olarak Kurum bünyesinde çalıştırılacağını söyleyen Acar, Türkiye’nin kayıtdışı sorununun çözülmesi halinde 26 milyar TL’lik bir kaynağın sosyal güvenlik kurumlarına aktarılabileceğini ileri sürdü.








2008’den bugüne kadar yaklaşık 1 milyon kişinin ve 60 bin işletmenin kayıt altına alındığını dile getiren Acar, "15 ayrı kurum ve kuruluşla yapılan işbirliği çerçevesinde bu sonuç elde edildi. 570 müfettiş Merkez’de, bin 100 denetmenle kayıtdışı ile mücadele çalışmalarına devam edilecek" dedi.





-SAĞLIK PROVİZYON SİSTEMİ 1 OCAK 2012’DE DEVREYE ALINACAK-





Sağlık Provizyon Aktivasyon Sistemi (SPAS) hakkında da bilgi veren Acar, SPAS ile devredilen kurumlara ait farklı programlarda kayıtlı verilerin tek bir programda birleştirileceğini söyledi. Acar, "Bununla ilgili teknik altyapı çalışmalarını büyük ölçüde tamamladık. Daha önce sigortalılar ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler hak sahipliği oluşturabilmek için, işte prim borcunu ödememişse, verilen sürelerde yükümlülüklerini yerine getirmemişse sağlıkla ilgili aktivasyon işlemi sona erdiriliyordu. Bu aktivasyon işlemini açtırabilmek için ünitelerimize gelmek zorunda kalıyordu kişiler. Bu emek ve zaman kaybına neden oluyordu. Bunu tamamen ortadan kaldırıyoruz" dedi.





Ölen sigortalılar üzerinden yersiz olarak sağlık yardımları yapılmasının söz konusu olduğunu söyleyen Acar, "Diyelim ki bir kişi ölmüş, öldüğünü bizim sistem göremediği için biz buna sağlık yardımı yapmaya devam ediyorduk. Geride kalanlar, hak etmeyenler açısından söylüyorum, hak ediyorlarsa zaten problem yok. Şimdi bu sistemle bu kayıtlar alınmak suretiyle böyle bir sorun kalmayacak" şeklinde konuştu.





SPAS’ın hayata geçmesiyle kişilerin SGK ünitelerine gitmesine gerek kalmayacağını söyleyen Acar, "Eğer sağlık imkanlarından yararlanmayı hak eden bir kişiyse bu zaten otomatik olarak aktivasyon işlemi yapıldığı için bizim ünitelerimize gelmeyecek. Ama sağlık imkanlarından yararlanmayı kaybetmiş bir kişi ise hastaneye gittiği zaman sistem onu otomatik olarak on-line yapacağı için ‘siz sağlık imkanlarından yararlanma hakkını şu tarihte kaybettiğinizden bu hizmetten yararlanamayacaksınız" diye sistem uyaracak. Uyarılan kişi primini ödememişse gidecek primini ödeyecek. Mükerrer ödeme alıyorsa bunu düzeltecek" diye konuştu.





-HASTANALERDEN DETAYLI FATURA ALINACAK-





Son 2-3 yıldır özel sağlık sunucularından hizmet alınması noktasında sıkıntılar yaşandığını söyleyen Acar, bu konudaki sıkıntıları ortadan kaldırmak için 2012 yılında özel sağlık hizmet sunucuları ile yapılacak sözleşmeleri tamamen yenilediklerini söyledi.





1 Ocak 2012’den itibaren yeni sözleşmelerle hizmet vermeye başlayacaklarını söyleyen Acar, şunları kaydetti:





Sözleşmeleri sadeleştirdik. Ne okuduğumuzu anlayacağımız sade metinler haline getirdik. Cezalarda tekerrür uygulamasına son verdik. Fatura tutarlarına göre bazı fiillerde olan oransal cezalar öngörüldü. Bazı özel hastanelerin ciroları çok düşük bazıları çok yüksek olabiliyor ve kaldıramıyorlar bu cezaları, dolayısıyla cezaları daha makul hale getirdik.





Hastaya uygulanan işlemler ile alınan ilave ücretle ilgili sağlık uygulama tebliğindeki kodları gösterecek şekilde bir belgeyi hastaya verme zorunluluğunu getiriyoruz. Yani bir hastamız özel hastaneye gittiği zaman belgesini görecek, SGK ne kadar ödeme yapmış, kendisi ilave ücret olarak özel hastane ne kadar ilave ücret almış. Özel hastanenin alabileceği ilave ücret yüzde 30 ile 70 arasında değişiyor hastane sınıflandırmasına göre. Hastalarımızın mağduriyetini önlemek bakımından bu zorunluluğu getiriyoruz. Hastaneler mutlaka bu belgeyi hastaya vermek zorundalar."





-TÜM DOKTOR VE BRANŞLAR HASTALARA AÇILACAK-





Acar, özel hastanelerin SGK ile sözleşme yaptığı branşlarda görev yapan bütün kadrolu kısmi zamanlı hekimlerin kurama bildirilerek tamamı üzerinden hastanelere hizmet sunma zorunluluğu getirdiklerini söyledi. Acar, "Bazı hastanelerimizde ‘İşte biz SGK ile anlaşma yaptık. Bu bölüm bu hastalarımıza ait bu bölüm diğer hastalarımıza ait’ buna da son veriyoruz. Bizimle sözleşme yapan hastaneler tüm doktor ve branşlarını hastalarına açacak" dedi.





Öte yandan, hastanelerdeki görevli hekim tarafından sözleşmede belirtilen bazı fiillerin kasten işlendiğinin tespit edilmesi halinde hekimi de sorumlu tutacaklarını ifade eden Acar, "‘Sadece özel hastane değil, hekim de bu işten sorumludur’ diyoruz" şeklinde konuştu.





Fesihte ve cezai şartta yeni sözleşmenin getirdiği lehe hükümlerin uygulanacağına dair düzenleme yaptıklarını da ifade eden Acar, "Bir yıl süreli fesih işlemleri 100 bin TL’nin üzerinde cezai şart öngörülmüşse, yeni bir müessese ortaya koyuyoruz. Tahkim müessesini getiriyoruz. Bir hastaneye 100 bin TL’nin üzerinde bir ceza öngörülmüşse bu cezayı kaldırması mümkün olmadığından tahkim müessesesi zorunluluğunu getiriyoruz" dedi.





-AVUÇ İÇİ DAMAR İZİ KİMLİK DOĞRULAMA SİSTEMİ 1 TEMMUZ 2012’DE BAŞLAYACAK-





Özel ve üniversite hastanelerinde Avuç içi damar izi kimlik doğrulama sistemine geçilmesi konusunda gerekli yatırımların yapılarak 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren bu hastanelerde uygulanması zorunluluğu getirdiklerini ifade eden Acar, ayrıca özel hastanelere hasta kişilerle ilgili bilgilerin sorgulandığı ‘kioks cihazı’ bulundurma zorunluluğu getirdiklerini bildirdi.





Acar, eczanelerin ve hastanelerin sürekli sistem arızalarından kaynaklı sıkıntılarını çözmek için Batıkent’te bir teknoloji üssü inşa edeceklerini de açıkladı.





-MİLLETVEKLİLİ EMEKLİLİKLERİNİN KURUMA MALİYETİ HENÜZ BELLİ DEĞİL-





Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Acar, bir gazetecinin milletvekili emekli maaşlarının Cumhurbaşkanı’nın maaşına endekslenerek arttırılmasına ilişkin sorusuna, "Eski milletvekilleri ile yeni milletvekilleri arasında bir farklılık vardı. Bu farklılığın düzenlenmesi amacıyla TBMM iradesini bu yönde kullandı. Şu anda bu kapsama giren eski milletvekili sayısını tespit etmeden ‘şu kadar maliyet var’ diyemem" şeklinde yanıt verdi.





Acar, özel hastanelerde ceza miktarlarının "düşürülmesine" yönelik bir soru üzerine ise, "Cezaları düşürmedik, orantısal hale getirdik. Miktar ve nisbi olarak uygulanabilir cezalar. Hastanelerin cirosuna göre. Buradaki orantısızlığı ortadan kaldıracak düzenlemeler yaptık. Hastanelerin büyüklük ve küçüklüklerine göre ceza almalarını getiren düzenleme yaptık. Yoksa suiistimallerin üzerine gitmememiz gibi bir durum söz konusu değil. Suiistimal edilen bir alan varsa, bunu düzeltmek bizim görevimiz" cevabını verdi.





-"DOKTOR-HASTANE-ECZACI ÜÇGENİNİ 2012’DE SORGULAYACAĞIZ"-





Acar, bir soru üzerine sivrisineklerle uğraşmadıklarını, bataklığı kurutacak önlemler alma yönünde çalışmalar yaptıklarını ifade ederek, "Risk odaklı denetim dediğimiz, eczane-doktor-hastane arasındaki üçgende yaşanan birtakım ilişkiler varsa bu ilişkileri ortaya koyacak risk odaklı denetim anlayışını 2012 yılında uygulamaya koyuyoruz. 16 ayrı risk grubuna göre çalışmalarımızı tamamladık. Bir doktor günde en fazla ne kadar reçete yazabilir? 60 olsun. Bir doktor günde 250 reçete yazıyorsa, bunu 2012’de değerlendireceğiz. Veya bir eczane, bütün pahalı ilaçlar buradan alınıyor, aynı doktor yazıyor, aynı eczacı, aynı hastane. Böyle bir üçgen varsa biz bunları 2012’de sorgulayacağız. Eczaneler, hastaneler, doktorlarla ilgili 16 ayrı kategorinin yapıldığı sistem kurduk. Bu çerçevede denetimleri yapacağız" dedi.





Acar’ın yaptığı konuşmanın ardından, 400 Sosyal Güvenlik Denetmen Yardımcısı adayı, başarı sıralamasına göre atama tercihi yaparken, ilk 3 sıradaki Denetmen Yardımcısı Ankara’yı tercih etti.