0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol  (Okunma Sayısı: 1019 Kere Okundu.)
« : Ağustos 07, 2008, 06:44:42 ÖS »
Avatar Yok

By.CeZa
*
Üye No : 293
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 12191
Mesaj Sayısı : 28 687
Karizma = 11179


Belki de çok az insanın fark ettiği konularda yazılan yazılar muhatabını bulur ve onu adeta toplumun içinden bir cımbızla çeker alır. O yazılar ki; insana düşündüğü ve kaygı duyduğu konularda yalnız olmadığını bazı şeylerin yavaş da olsa, sesi hiç çıkmasa da bir şekilde olduğunu, kımıldandığını hatta hayat bulduğunu kulağına fısıldar. İşte bu hayat denilen keşmekeşin içerisinde tandık bir yüz görmüş gibi o yazılara sarılır, onlarla ısınır biraz da olsa teselli buluruz. Ben size bugün o tür bir yazıdan bahsedeceğim. Hatta bu yazılar bir araya gelmiş de haklı bir kaygının ve sitemin savunucusu olmuş yaşayan bir kitap haline gelmiş. Bu kitap Sayın Nidayi Sevim’in “Medeniyetimizin Sessiz Tanıklar” adlı güzel bir araştırmasıdır.

Kitap, ilk sayfadan itibaren kolunuza girerek samimi cümleleriyle sizi şöyle Eyüp semalarında, sabahın erken saatlerinde hafif çiğ yağmış çimenlere basarak mezarlıklarda dolaştırıyor. Teker teker mezar taşlarının önünde durarak (Burma sarıklı, Hamidî fesli, Mahmudî fesli, Azizî fesli, Yeniçeri başlıklı, Melami Hamzavî, Katibî kavuklu, Kafesli destarlı başlıklı, Servi ağaçlı, Kandil motifli, Gül motifli, Çiçek motifli, Zeyni) hepsinin birer hikayesinin olduğunu bize anlatıyor. Öyle hemen yorulmak yok! Bu sefer bu taşların yazılarını okutuyor, yorumluyor kimisine üzülüyor, kimisine de bir Fatiha okuyoruz. Bu hoş serüvende soluklandığımız anlarda yazar Yunus Emre’den, Yahya Kemal’den, Necip Fazıl Kısakürek’ten, Ziya Osman Saba’dan, Mevlana’dan, A. Hamit Tarhan’dan veciz sözlerle ruhumuzu okşayıp bizi şevklendiriyor. Hatta bazen hayatının baharında ölen bir kadının mezar taşından da içli bir şiir okuyabiliyor. Ardından yazar bugün birçok batılla zedelenen mezar yerlerini ziyaret adabını da bize öğütlerle, Peygamber Efendimizin hadisleriyle ibretlik notlar halinde veriyor.

Yazar bir mezar taşının fani vücudun başına dikilene kadar başından geçenleri de ayrıntılarıyla anlatıyor. O zaman bu yanından geçerken göz ucuyla dahi bakmadığımız tarihi vesikalara saygımız bir kat daha artıyor. Kitabı adeta bir mezar taşı sözlüğü olarak meraklıları kullanabilirler desek pek de abartmış olmayız. Mezar taşlarında kullanılan yazıların ne anlama geldikleri, ser-levhalarında neler yazdığı, nasıl bir sırayla taş üstüne işlendiğine varana kadar rehberlik eden kitap, gerçekten size bilmediğiniz; hatta gitmeye çekindiğiniz bu yerlere büyük bir merakla sokulmanızı sağlıyor. Bu gidemediğiniz yerlere yazarımız üşenmeden gitmiş hatta buraların resimlerini sizin önünüze sermiş ve yorumlamış. Serüvenimiz devam ederken nasıl bir toplum bilincinden bugünlere geldiğimize yüzünüz kızararak şahit oluyorsunuz. Sadaka taşları ile toplumun nasıl bir tamahkârlıkla yaşadığını, toplumsal yardımlaşmanın tarih içinde nasıl bir geriye gidiş izlediğini görüyorsunuz. Toplumun cellâtların ya da cana kıyanların ölülerini dahi mezarlarına almayışını da takdirle karşılıyorsunuz. Tabi günümüzle kıyaslandığında aradaki tezatlıklara da üzülmeden edemiyorsunuz.

Sayfalar arasındaki gezimize devam ederken bu sefer rehberimiz bizi yıllarca isimlerini duyduğumuz ama Eyüp’te metfun olduğundan haberimiz olmayan tanıdık isimlerin taşları önüne götürüyor. Bunlar; Büyük Türk düşünürü ve bilgini Ali Kuşçu, XVI. yy. da bir Tük Atabeyi Hoca Sa’deddin Efendi, Zekâi Dede Efendi, ressam Hüseyin Avni Lifij, İlk İspanya elçimiz Ahmet Vasıf Efendi, Miralay Giritli Hasan Bey hatta ünü dünyaya yayılmış “160 yaşında ölen” Zaro Ağa’nın ruhlarına bir Fatiha okuyup ziyaretlerimizi tamamlıyoruz. Ardından mezar taşlarındaki tarihlerin nasıl düşüldüğünü öğreniyor ve bu taşlardaki edebiyat ve sanata hayran kalıyoruz. Tabi ki günümüzde yapılan mezar taşlarıyla eski mezar taşlarımız arasındaki dağlar kadar farkı da Eyüp’te mezarların arasında gezerken görüyoruz.

Kitabın sonuna doğru Sayın Mehmet Şevki Eygi’nin “Karacaahmet Kabristanı Faciası” adlı yazısını da dişlerimizi sinirden sıkarak okuyor, yapılan haksızlıklara, elimizden kayıp giden tarihi eserlere hatta tarihe iç çekerek Sayın Eygi’nin tabiriyle boyları devrileseceler! diyerek gezimizi sonlandırıyoruz. Kitabının son bölümünde yazar bize ibretlik resimleri göstererek “Ne zaman fark ederler acaba?” sorusunu sorduruyor ve elimizden hiçbir şey gelmez diyenlere de bir öneri sunuyor. Birçoğumuzun şikâyet ettiği bürokratik işlemlerin aslında o kadar da zorlayıcı olmadığını yazarımız şöyle belirtiyor:

“Bu eserlere sahip çıkmak adına yetkili kurum ve kuruluşların kendiliğinden harekete geçmelerini beklemek yerine, biz inanıyoruz ki gönüllüler, duyarlı vatandaşlar bir şeyler üretip, katkı sağlayarak, talepte bulunup; sesimizi gür bir şekilde duyurabilirsek bir gün mutlaka semeresi alınacaktır.”

Biz de bu öğütlere uyarsak ve toplumsal duyarlılığımızı en azından bir konuda göstermeye başlarsak sanırım toplumumuz bir yerlere yeniden gelmeye başlayabilir. Yazarımız birçokları gibi öğüdü verip eylemsiz kalanlardan da olmadığını, kitabın sonunda yaptığı uyarı ve başvuru belgeleriyle ispat ediyor. Umalım da bu sessiz tanıkların bu haklı çığlığını bir yetkili duysun ve artık yok olmakta olan yüzlerce tarihi eser türleri arasında en azında birinin kurtulacağı haberiyle yüreklerimiz teselli bulsun. Kitabın kapağını kapatıp da serüveninizi noktaladığınızda ayaklarınızın ıslak çimenler yüzünden ıslanmasına aldırmadan yeni bir mezar taşı süslemesine bu sefer Sultanahmet yolu üzerinde rastladığınızda gözlerinizde bir parlama oluyorsa, bu geziden kendinize çok şey kattınız demektir. Kim bilir artık “medeniyetimizin sessiz tanıkları”nın başında kalabalık bir kafileye katılmış onların hikâyelerini dinlerken bu kitap sayesinde yalnız olmadığınızı da anlamış olursunuz

WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol
« Posted on: Mayıs 02, 2024, 08:12:36 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol e-book, Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol programı, Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol oyunları, Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol e-kitap, Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol download, Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol hikayeleri, Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol resimleri, Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol haberleri, Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol yükle, Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol videosu, Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol şarkı sözleri, Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol msn, Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol hileleri, Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol scripti, Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol filmi, Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol ödevleri, Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol yemek tarifleri, Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol driverları, Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol smf, Sessiz Tanıkların Haklı Çığlığı - Soner Örnekol gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Güz Çığlığı - Şerif Temurtaş
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
sanane_61 0 563 Son Mesaj Nisan 08, 2014, 06:21:45 ÖS
Gönderen : sanane_61


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular