Güç koşullar karşısında kişinin silâhsız kaldığı durumlar vardır. Bunların en çok rastlananı, hiç kuşkusuz, eşleri çoğunca bozguna uğratan o erkeklik gücünün yitirilişi olayı olsa gerek. Geçici bir güçlük söz konusuysa, kadın, bu olaya bir çare bulmaya girişmelidir. Bunun için, etkinliği kesin birtakım tedbirler vardır. İyi karşılanmama tehlikesi de taşıyan belirsiz ve genel şefkatler içinde kendini yitirmek beceriksizliktir: Erkekte isteğin yitişi değil, tutukluk vardır. En ateşli elleme ve sıkmalar, bedenin kamıştan başka bölgelerine uygulanan en tutkulu öpüşler erkeği sinirlendirmekten başka işe yaramaz: Erkek hem eşi kadar bir istek duymakta, hem de onu karşılayamamaktadır.
Kadın, kendi uyarı derecesi nice büyük olursa olsun, aşırı İstekli görünmekten kaçınmalı, sakin olmaya çalışmalıdır. Okşamaları belirgin, ama yumuşak olmalıdır.

Kamışı ağzına almalı, dudaklarını getirip götürmeksizin, yanaklarını ritmik bir biçimde çukurlaştırıp durarak çok hafif uyarılar uygulamalıdır. Daha etkili bir uyarı biçimi de kamışı sımsıkı avucunun içine almak, onu hafifçe sıkmaktır; ama burada hiç bir kol hareketi yapmamaya dikkat etmelidir. Çok hafif bir kalkma durumu olur olmaz, kadın, öteki eliyle de baş kısmını kavrayacak, kamışı iki eliyle ters yönlerde burgu hareketiyle, bir kumaşı büker gibi, uyaracaktır. Bu okşama birçok tutukluk durumunun hakkından gelmektedir. Kadın bundan sonra parmak uçlarıyla kamışın en duyarlı bölgesi olan baş altından, ya da boyun kısmından kavrayarak gıdıklama ve bükme işlemleriyle uyarısını sürdürebilir. Sonunda da, kamışa girme isteği aşılayacak olan son uyarıyı yaparak, kamış köküne belirli ve okkalı bir çimdik atabilir.
Bunları yaparken sakin ve durgunmuş gibi görünen bir tavır içinde olmak en uygunudur
.
Erkek, eşinin bütün çabalarına ve öbür ustalıklarına rağmen, yine de erkeklik yeteneğini yeterince kazanamamış olabilir. Kimi zaman fizik yorgunluklar böyle bir güçsüzlüğe yol açabilmektedir. Beden, güçsüzlüğünü ortaya vurmaktadır. Kamışın kalkması olanaksız olabilir. Ne olursa olsun, kadın bu durumda kendi kendini uyaracak, olayda eşinin kendisine yöneltilmiş hiç bir aşağılama tavrı olmadığını biliyorsa, birkaç tatlı sözle, ona kendisine kendini tatmin etme olanağı kazandırdığını söyleyecektir. Eşinin yanı başında böyle en gizli zevklerden birini tadıyor olmak da bir güven ve yakınlık belirtisi değil midir? Bu bir alışkanlık olmamalıdır, ama kimi zaman dramlarla ya da karşılıklı bir çatışmayla sonuçlanabilecek bir durumda böyle davranmak yine de uygun bir yoldur.

Kadın, eşinden genellikle, aşırı taşkınlık yerine biraz coşkunluk istemektedir. Erkek, çoğunca, kendi isteğini kamçılamaktan çok, ona hâkim olmayı bilmelidir. Okşamalarını denetleyen eşinin dikkatleri onun cinsel organından gelen duyumlarda yoğunlaşmasını önler. Uzatılmış bir öpüş, meme uçları üstünde yapılan uyarılar erkek eşte bütün iç cinsel organlardaki hareketi durdurabilir. Böylece, sunulmuş ek okşamalar ve penisin hareketsizliği, cinsel gerilimi henüz yükselmemiş kadında zevki arttırmaktadır.