Seni değiştiremem ama değişimini başlatman için sebepler gösterebilirim. Seni tanıdıkça anlıyorum ki; senin gibi biriyle birlikte olamam ama benden sonra birilerini sevebilmen için, yolu gösterebilirim.

Sen kusursuzu arıyorsun; yok ki! Bir yeri mutlaka fire verecek her güzel gözün. Bırak eksiklere bakmayı, içine akan duygu seline bak. Çok güzel olsa, belki huyu kötü olacak. Gönlü iyi boyu kısa olacak. Kimse kusursuz değil, bir yerden mutlaka senin istemediğin çıkacak. Ne kadarını sevdiğin, ne kadarını sevmediğinden daha önemlidir.

Ayrıca sevgi öyle güçlü bir duygudur ki, insanı hayata bağlar; bazen hayatta kalmayı sağlar. Sevme kapasiteni geliştirmeyi öğrenmezsen, gerçekten sevmeyi de beceremezsin. Hep yarım kalır sevgilerin, hep eksik, hep az….

Sen hep bir şarta bağladın sevgiyi, hatta mutluluğunu. Bir türlü yetmedi hiçbir şey sana. Hep bir sebebin vardı mutsuzluk için, şikayet etmek için.

Mutluluğun sürekli olduğunu sana kim söyledi? Mutlu olmak için bahaneye, nedene, sebeplere, mutlaklıklara ihtiyacın olduğunu nereden çıkardın?

Mutlu olmak, sevmek gibidir, yaşarken öğrenilir. Sen pek çok şey gibi onu da öğrenmeyi hep erteledin. Onun da sence çok haklı ve geçerli nedenleri vardı.

Daha çok para kazanman, daha zengin olman, daha iyi bir arabaya sahip olman, kira vermeden oturman, daha güzel kadınlarla birlikte olman, yani hep daha fazlasına bağladın mutluluğu.

Mutlaka güzel şeyler hayal edip, hayalleri ve hedefleri için yürümeli insan ama bunun için öncelikle içinde bulunduğu hali sevebilmeli.

Mutsuzluklara, kusurlara, olumsuzluklara bakarak geçirilmiş bir hayatın sonuna geldiğinde ne yapacaksın? Ömür dediğin göz açıp kapayıncaya kadar geçecek. Oflana, ahlana geçirdiğin bu yıllara bakıp, daha çok ağlayacaksın o zaman. Ve hep daha çok geç kalacaksın kendine…

Seni ben değiştiremem ama değişmen için çok geçerli sebeplerin var. Dışarıda gezen ve gülümseyen pek çok insandan daha iyi durumdasın. Sağlığın yerinde, çalışabilecek kadar sağlıklısın; sevdiğin yemekleri yiyebilecek, istediğin her şeyi yapabilecek kadar şanslısın.

Birileri tarafından çok sevilebilir, aşkın sarhoşluğuyla dünyanın etrafında uçabilirsin. Çok seveceğin, çok sevileceğin bir ilişkinin içinde ölene kadar yaşayabilirsin.

Yapman gereken tek şey, ayçiçekleri gibi yüzünü güneşe çevirmek. Yoksa toprağın altı da, senin şimdi baktığın yer gibi karanlık, merak etme!

Candan Ünal

Güzelmiş Paylaşım için teşekkürler