ŞE’ARE – YEŞ’URUN
Şe’are kelimesi ve türevleri insanın iç dünyası ile ilgili ayetlerde “farkında olmak”, “şuurunda / bilincinde olmak” manasında geçmektedir.
Birlikte geçen kelimeler: Allah yolunda öldürülenler (şehitler), hesab, azab, ameller, müfsidler, nefs, kendilerini saptırmak (yudillune), tuzak kurmak (yemkürune), emr, kıyamet saati, ne zaman diriltilecekleri (eyyane yub’asun)
Teş’urun
2/154 Allah yolunda öldürülenlere … onlar diridirler fakat siz farkında değilsiniz (= bel ahya’un velakin la teş’urun)
26/113 Onların hesabı Rablerine aittir, eğer bilincinde iseniz (= lev teşurun)
39/55 … ansızın (= bağteten) ve siz farkında değiken (= la teş’urun) azabın gelmesi …
49/2 … siz farkında olmadan amelleriniz boşa gider (= la teş’urun).
Yeş’urun
(Bu kelime, geçtiği bütün ayetlerde la yeş’urun şeklinde olumsuz bir ifade içinde geçmektedir.)
2/9 Allah’ı ve mü’minleri aldatmağa çalışırlar, halbuki yalnız kendilerini aldatırlar (= yuhadiune), farkında değildirler.
2/12 iyi bilin ki onlar müfsidlerdir, fakat bunun farkında değildirler.
3/69 Ehli Kitap’tan bir gurup sizi saptırmayı murad ettiler; onlar sadece kendilerini saptırıyorlar (= yudillune enfüsehüm), fakat farkında değiller.
6/26 … onlar yalnız kendilerini helake götürüyorlar, fakat farkında değiller.
6/123 … onlar kendilerine tuzak kuruyorlar (= yemküru) fakat farkında değiller.
7/95 … ve kendileri farkında değilken ansızın onları yakaladık.
12/15 … Yusuf’a … onlar farkında değilken yaptıkları bu işi kendilerine haber vereceksin diye vahyettik.
12/107 … [kıyamet] saatinin onlar farkında değilken kendilerine ansızın gelmeyeceğinden emin mi oldular?
16/21 … onlar ne zaman diriltileceklerinin de farkında değillerdir (= ve ma yeş’urune eyyane yub’asun).
16/26 … ve azap onlara farkında olmadıkları yönden gelmişti (= ve eta hümul azabu min haysu la yeş’urun).
16/45 … kötülük tuzakları kuranlar Allah’ın onları yerin dibine geçirmeyeceğinden (= en yahsifallahu bihim-il ard), yahut hiç farkında olmadıkları bir yönden azabın kendilerine gelmeyeceğinden (= ev ye’tiyehümul azabu min haysu la yeş’urun) emin mi oldular?
23/56 … onların iyiliklerine mi koşuyoruz; hayır, onlar farkında değiller.
26/202 [Azap] kendileri farkında bile değilen onlara ansızın gelir (= fe ye’tiyehüm bağteten fe hüm la yeş’urun).
27/18 … Süleyman ve orduları farkında olamadan sizi ezmesinler (= la yahtimenneküm süleymanu ve cünuduhu ve hüm la yeş’urun)
27/50 Böyle bir tuzak kurdular, Biz de bir tuzak kurduk, onlar farkında olmadılar (= ve hüm la yş’urun).
27/65 … ne zaman diriltileceklerinin de farkında (şuurunda) değillerdir.
28/9 … “… onu (Musa’yı) öldürmeyin, belki bize faydası dokunur, ya da onu evlat ediniriz” dedi; onlar [başlarına geleceklerin] farkında değillerdi.
28/11 … [Musa’nın] kızkardeşi … onlar farkında olmadan uzaktan onu gözledi.
29/53 … azab onlara hiç fakında değilken ansızın gelecektir.
39/25 Onlardan öncekiler de yalanladılar, bu yüzden azap farkında olmadıkları bir yönden onlara geldi.
43/66 Onlar ille o saatin [kıyamet saatinin] kendilerine ansızın (= bağteten) ve onlar farkında değilken gelmesini mi bekliyorlar?
Yüş’iruküm
6/109 … de ki: “Ayetler Allah’ın yanındadır ve siz bunun farkında değilsiniz”
(= kul innemel ayatu ‘indallahi ve ma yüş’ıruküm).
Yuş’irenne
18/19 … “… çok dikkatli davransın, sakın sizi [Ashab-ı Kehfi] bir kimseye farkettirmesin (= ve’l yetelattaf ve la yüş’irenne bi küm ehada).”
Eş’ariha
16/80 … ve hayvan kıllarından (= eş’ariha) …
Eş şi’re
36/69 Biz ona şiir öğretmedik, ona yakışmaz da, o ancak bir zikr ve açık okunan Kur’an’dır (= ve ma ‘allemnahü’ş şi’ra ve ma yenbagıy lehu in hüve illa zikrun ve kur’anun mübiyn).
Şairiyn
21/5
27/36
52/30
69/41
Eş şu’ara
26/224
Eşşi’ra
53/49 … şi’ra yıldızı …
Şe’airi
2/158 Safa ve Merve Allah’ın işaretlerindendir (= min şe’airillah) …
5/2 … Allah’ın işaretleri …
22/32 … hac ve kurban Allah’ın işaretleridir …
22/36 … kurbanlık develer Allah’ın işaretlerindendir …
El meş’ar
2/198 … fezkürullahe indel meş’ari’l haram …