0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Satranç - Stefan Zweig  (Okunma Sayısı: 3158 Kere Okundu.)
« : Haziran 30, 2008, 11:18:16 ÖS »
Avatar Yok

By.CeZa
*
Üye No : 293
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 12191
Mesaj Sayısı : 28 687
Karizma = 11179


Satranç Kitap Özet - Stefan Zweig Kitapları - Satranç Kitap Tanıtım - Satranç Kitap Fiyatı - Satranç Ön Okuma


    Kitap Özet

    New York’tan Buenos Aires’e giden bir yolcu gemisinde yolcular arasında bulunan bir milyoner, dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic’e, ücret karşılığı bir parti satranç oynamayı önerir. İkisinin oyununu izleyen Avusturyalı Dr. B. oyun sırasında kendini tutamayıp onların oyununa karışınca, şampiyonla karşılaşması önerilir kendisine. Gestapo tarafından bir otel odasına kapatılan, oyalanacak hiçbir şeyi olmadan, bu odada uzunca bir süre tek başına kalan, yalnızca sorgulama için bu odadan çıkartılan Dr. B. bir gün, rastlantı sonucu gizlice eline geçirdiği bir satranç kitabından bu oyunun bütün inceliklerini öğrenmiştir. Satranç tahtası ve taşları yoktur, ancak, önce ekmek içinden yaptığı satranç taşlarıyla sonra da tümüyle belleğinde oynayarak kurumsal bir satranç ustası olup çıkar. Ancak bu tutkusu yüzünden ruhsal gelgitler yaşamaya başlar. Tedavi olup serbest bırakılır. Yirmi yıldır eline bir kere bile satranç taşı almamış olmasına rağmen Dr. B. gemideki satranç şampiyonunu insanların hayret dolu bakışları altında mağlup eder. Bu cesaretle oyunun rövanşını oynamak ister fakat netice hüsranla sonuçlanır. Stefan Zweig, Satranç’ta akıllılık ve delilik arasındaki gelgitleri çok iyi kurgulamış olduğunu bize hissettirir. Ustalıkla kurgulanmış bu kısa ve sürükleyici uzun öyküyü bir solukta okuyacaksınız.

    GİRİŞ:

    New York’tan Buenos Aires’e gidecek olan büyük yolcu gemisinde son saatlerde her zamanki hareketlilik vardı. Karada kalacak olan insanlar yolculuğa çıkacak olan arkadaşlarını uğurlamak için itip kakışıyorlardı, şapkaları kafalarından kaymış olan telgraf taşıyan çocuklar bağırarak yolcu salonlarından koşarak geçiyorlardı, valizler ve çiçekler taşınıyordu, çocuklar merdivenleri merakla inip çıkıyorlardı ve bunların hepsi olurken güvertede orkestra hiç durmadan müzik çalıyordu. Bu kargaşadan uzak, güvertede bir yerde tanıdığım biri ile sohbet etmekteydim ki, hemen yanı başımızda iki veya üç kere flaş ışıklarının patladığını hissettim; herhalde herhangi bir ünlü, yolculuğa çıkmadan hemen önce muhabirlerle röportaj yapıp resim çektiriyordu. Arkadaşım kafası ile orayı gösterip gülerek, “Gemide çok nadir bulunan bir şahsımız var, Czentovic.” Bu habere herhalde çok anlamayan bir ifade ile baktığımı görünce açıklama yapma gereği duyarak: “Mikro Czentovic, dünya satranç şampiyonu. Doğu’dan Batı’ya kadar turnuvalara katılmak için tüm Amerika’yı dolaştı ve şimdi yeni zaferler için Ar¬jan¬tin’e gidiyor.”

    Çok sıkı bir gazete okuyucusu olduğumdan, bu genç dünya şampiyonunu ve kendisinin roket hızındaki kariyerini küçük anekdotlarla hatırlıyordum. Czentovic geçen sene bir anda Alehin, Capablanca, Tartakower, Lasker, Bogolyabov gibi satranç sanatının ustalarının karşısına çıkmıştı. 1922 yılındaki Satranç Turnuvası’nda ortaya çıkan yedi yaşındaki mucize çocuk Rzecewski haricinde hiçbir yabancı bu kadar Şanlı bir sansasyon yaratmamıştı. Çünkü Czentovic’in hiçbir özelliği böyle göz kamaştırıcı bir kariyerin ipuçlarını vermiyordu. Çok kısa zamanda bu satranç ustasının özel hayatında herhangi bir dilde hatasız bir cümle yazamadığı sırrı dolaşmaya başladı ve kendisine çok kızgın meslektaşı, ince bir alay ile “bu bilgisizliğinin tüm alanlarda da aynı olduğunu” söylemekteydi.

    Czentovic’in babası yoksul bir Slav’dı, Tuna Nehri’n¬de gemicilik yapıyordu. Bir gece tahıl gemisi tarafından tek sahip olduğu küçük kayığı parçalandı. O zamanlar on iki yaşındaki çocuğa, babasının ölümünden sonra köyün papazı merhamet göstererek yanına aldı. İyimser papaz ağzını açmakta aciz olan çocuğun köy okulunda öğrenemediklerini evde ders vererek öğretmeye çalışıyordu.

    Ama tüm çabaları sonuçsuz kalıyordu. Mirko kendisine belki yüz defa izah edilen yazı karakterlerine kayıtsız bir yabancı gibi bakıyordu, en basit ders malzemeleri için bile ağır çalışan beyninin gücü yetmiyordu. Hesaplama yapması gerektiğinde on dört yaşında olmasına rağmen parmaklarından yardım alıyordu. Kitap okumak veya gazete okumak genç delikanlı için çok büyük bir çaba sarf etmek demekti. Mirko kesinlikle isteksiz veya dik başlı değildi. Kendisine verilen görevleri itaatkâr bir şekilde yerine getiriyordu; gidip su taşıyordu, odun kesiyordu, diğerleri ile birlikte tarlada çalışıyordu, mutfak temizliyordu. Tüm bu işleri güvenilir ama yine de insanı kızdıracak bir ağırlıkta yerine getiriyordu. İyimser papaz, en çok kızdıran şey dik kafalı çocuğun her şeye kayıtsız kalmasıydı. Kendisine bir şey söylemeden hiçbir şey yapmıyordu, hiçbir zaman bir soru sormuyor, diğer çocuklarla dışarıda oynamıyor ve kendisini oyalayacak bir şey bulmuyordu. Mirko kendisine verilen görevleri yerine getirdikten sonra odasında sessiz ve boş bir bakışla oturuyordu, tıpkı koyunların otlaklarda etraflarında olup bitene kayıtsız kaldıkları gibi. Papaz piposunu tüttürerek akşamları arkadaşı polis memuru ile satranç oynadığı zamanlar sarı saçlı oğlan sessiz yanlarında oturuyor, uykudan ağırlaşmış gözkapaklarını ve kayıtsız bakışlarını kareli tahtaya dikiyordu.

    İki arkadaşın oyuna daldıkları bir kış gecesinde köy yolundan gelen bir kızağın çan sesleri yaklaşmaktaydı. Şapkası karla kaplı bir çiftçi, evin kapısından telaşla içeriye dalarak, yaşlı annesinin ölüm döşeğinde yatmakta olduğunu ve papazın kendisine son yolculuğunda rehberlik etmesi gerektiğini bildirdi. Papaz hiç vakit geçirmeden kendisine eşlik etti. Polis memurunun daha birası bitmemişti, vedalaşmadan önce yine piposunu yaktı, postallarını giymeye hazırlanırken Mirko’nun yarım kalan oyunun bulunduğu satranç tahtasına baktığını gördü.

    Alaylı bir şekilde, “Oynamak ister misin evlat?” diye sordu, ama aynı zamanda, uykusu gelen çocuğun herhangi bir taşı bile doğru bir biçimde yerinden oynatamayacağından emindi.

    Çocuk tedirgin bir şekilde baktı, kafasını salladı ve daha önce papazın oturduğu yere oturdu. On dört hamleden sonra polis memurunu yenmişti, bu yenilgide herhangi bir iltimas yapmadığını itiraf etmek durumundaydı.

    “Tanrı aşkına!” diye bağırdı papaz döndüğünde ve dini bütün olmayan polis memuruna yaklaşık iki bin yıl önce de böyle bir mucizenin gerçekleştiğini; dilsiz bir varlığın bilgeliğin dilini bulduğunu izah etti. Her ne kadar saat çok geç olsa da papaz okuma yazmayı beceremeyen asistanını bir düelloya davet etti. Mirko kendisini de çok kolay yendi. Çok dayanıklı, yavaş, sarsılmaz ve bir kere olsun geniş alnını tahtadan kaldırmadan oynuyordu. Ama çürütülmez bir güven ile oynuyordu. Bir sonraki günlerde ne polis memuru ne de papaz Mirko’yu tek bir oyunda bile yenemedi. Papaz, kendisinden başka hiç kimsenin fikir yürütemeyeceği kadar sözde evlatlığını tanıdığından, bu özel yeteneğin sıkı bir sınav ile karşılaştığındaki durumunu çok ciddi bir şekilde merak etmeye başladı. Mirko’nun her tarafa fışkıran sarı saçlarını biraz olsun insan içine çıkabilecek duruma gelecek şekilde köy berberinde kestirdikten sonra kızağa binerek onunla bir sonraki komşu şehre gitti. Şehir meydanında köşede bulunan bir kafede kendisine kıyasla daha iyi oynayan satranç oyuncularının bulunduğunu biliyordu. Papaz ile içi koyun postu astarlı kaban giyen ve ağır postalları ayağına büyük gelen, sarı saçlı kırmızı yanaklı on beş yaşındaki çocuk kafeden içeriye girdiklerinde oyuncuların hiçbiri bakışlarını kaldırmadılar. Kendisi bir satranç masasına çağırılana kadar çocuk bir köşede bekledi. İlk oyunda Mirko yenildi, çünkü iyimser Papaz da hiçbir zaman Sicilya tarzı oyun başlangıcını görmemişti. İkinci oyunda Remis’de bulunan en iyi oyuncu ile karşılaştı. Üçüncü ve dördüncü oyundan sonra hepsini teker teker yendi. Bir Güney Slav kasabası olan küçük şehirde böyle heyecanlı olaylar çok nadir oluyordu, böylelikle çiftçilikten gelme şampiyon, toplanan diğer oyuncular arasında büyük bir sansasyon yarattı. Oybirliği ile bu harika çocuğun mutlaka birkaç gün daha şehirde kalmasına karar verildi. Satranç Kulübü’nde bulunan diğer oyuncular da bu Harika Çocuk ile karşılaşabilsin diye; bu oyunculardan en önemlisi Kont Simczic’di, kendisi bir satranç fanatiği olduğundan şatosuna haber verilecekti. Papaz yeni bir gururla sözde evlatlığına baktı, ama yine de aklına gelen buluştan sevinç duyarak pazar günkü ayini kaçırmak istemediğini belirterek Mirko’yu bir deneme daha yapmak için şehirde bırakmaya karar verdi. Satranç Kulübü masrafları karşılayarak Genç Czentovic bir otele yerleştirildi ve Mirko bu akşam ilk defa bir klozet gördü. Ertesi pazar öğleden sonra satranç salonu tıka basa doluydu. Mirko hareket etmeden, dört saat boyunca tek kelime etmeden bir oyuncudan diğer oyuncuya geçti ve tümünü yendi. Sonunda hepsine karşı oynamasına karar verildi. Cahil çocuğa eşzamanlı oyunda hepsine karşı oynayacağını anlatabilmek biraz zaman da aldı. Fakat Mirko bu geleneği anladıktan sonra bu görevi yerine getirmek için ağır, gıcırdayan ayakkabılarıyla bir masadan diğerine geçmeye başladı ve sekiz oyundan yedisini kazandı.


    Satranç
    Stefan Zweig
    Pupa Yayınları
    Fiyatı : 7,00 TL
    Nisan 2012
    72 sayfa
    ISBN: 9786055765910

E Book WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
« Son Düzenleme: Nisan 02, 2013, 11:58:23 ÖÖ Gönderen : abra »
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Satranç - Stefan Zweig
« Posted on: Nisan 18, 2024, 06:54:54 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Satranç - Stefan Zweig e-book, Satranç - Stefan Zweig programı, Satranç - Stefan Zweig oyunları, Satranç - Stefan Zweig e-kitap, Satranç - Stefan Zweig download, Satranç - Stefan Zweig hikayeleri, Satranç - Stefan Zweig resimleri, Satranç - Stefan Zweig haberleri, Satranç - Stefan Zweig yükle, Satranç - Stefan Zweig videosu, Satranç - Stefan Zweig şarkı sözleri, Satranç - Stefan Zweig msn, Satranç - Stefan Zweig hileleri, Satranç - Stefan Zweig scripti, Satranç - Stefan Zweig filmi, Satranç - Stefan Zweig ödevleri, Satranç - Stefan Zweig yemek tarifleri, Satranç - Stefan Zweig driverları, Satranç - Stefan Zweig smf, Satranç - Stefan Zweig gsm
Yanıtla #1
« : Temmuz 17, 2008, 08:00:15 ÖS »

alisrn
*
Üye No : 6505
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 179
Mesaj Sayısı : 2 656
Karizma = 7


aslına bakarsak bu kitap beni hiç bişeye teşvik etmedi ben öğreneceğim yeni incelikler var mı die okumustum ama ole bilgi vern bi kitap deil,, ama akıcı.. tabi ders cıkarmak için okuyan ders cıkarr kesin
Yanıtla #2
« : Temmuz 18, 2008, 12:28:11 ÖÖ »
Avatar Yok

[MasaL]
*
Üye No : 193
Yaş : 33
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 2126
Mesaj Sayısı : 5 892
Karizma = 42


Saqol.
Yanıtla #3
« : Nisan 13, 2010, 06:10:12 ÖS »

KaraElmas
*
Üye No : 34974
Yaş : 36
Nerden : Zonguldak
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 149
Mesaj Sayısı : 1 376
Karizma = 10067


Teşekkürler.

Bir "parçam" vardı aynı ben gibi
Bir kalbim vardı camdandı sanki ...
İnsanı en çok en sevdiği acıtırmış ya hani
En çok sevdiğim incitirken beni...
 
Yanıtla #4
« : Eylül 26, 2014, 05:26:44 ÖS »
Avatar Yok

nuaydinnn
*
Üye No : 193927
Nerden : Malatya
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 65
Karizma = 0


teşekkürler.
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Sabırsız Yürek - Stefan Zweig
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
sanane_61 0 876 Son Mesaj Ocak 05, 2014, 01:59:34 ÖS
Gönderen : sanane_61
Bir Küçük Hayalperest & Verlaine - Stefan Zweig
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
sanane_61 0 544 Son Mesaj Ekim 10, 2014, 11:51:29 ÖS
Gönderen : sanane_61
Avrupa'nın Vicdanı - Stefan Zweig
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
sanane_61 0 632 Son Mesaj Kasım 26, 2014, 01:22:46 ÖÖ
Gönderen : sanane_61
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Stefan Zweig
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
S.e.s 0 581 Son Mesaj Kasım 04, 2016, 05:16:49 ÖS
Gönderen : S.e.s
Olağanüstü Bir Gece Kitap Özeti – Stefan Zweig
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
BaRaNwEb 0 510 Son Mesaj Haziran 06, 2018, 11:02:05 ÖÖ
Gönderen : BaRaNwEb


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular