0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Sakarya Gelenek Ve Görenekleri..  (Okunma Sayısı: 3531 Kere Okundu.)
« : Aralık 21, 2008, 03:12:35 ÖS »

KumraLım
*
Üye No : 8462
Yaş : 32
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 1146
Mesaj Sayısı : 13 450
Karizma = 17239


SAKARYA

GELENEK-GÖRENEKLERİ Evlenme

Sakarya'da evlenme geleneklerinin büyük bir bölümü unutulmakta, hatta yavaş yavaş ortadan kalkmaktadır. Aile biçimi, kuruluşu ve aile içi ilişkilerdeki geleneksel uygulamalar kültürel yapıyı oluşturmaktadır. Günümüz koşullarında geçmişe ait bazı gelenek ve uygulamalar, topluluk üyelerinin bir bölümü tarafından bugün onaylanmasa da, geçmiş dönemin dayanışma, yardımlaşma ve her şeyden önemlisi bir kültüre ait geçiş dönemi uygulamalarını ortaya koyması açısından büyük önem taşımaktadır.
Yaşayış açısından, mütevazı bir anlayışa sahip Manavların (yerli-yerleşik Türklerde) gündelik hayatlarında kullandıkları kılık kıyafetleri abartıdan uzaktır. Daha önceleri erkekler, ketenden yapılan ve paçalarına doğru daralan koyu renkli (siyah/koyu kahverengi) pantolon, yünden örülmüş yine koyu rengin hakim olduğu kazak ve yelek, ayaklarına da lastik ayakkabı, soğuk havalarda aba denilen ceket giyiyorlardı. Erkeklerden bazıları rahat giyimli geniş olan avlu pantolon tercih ederken, Cumhuriyet'in ilânından sonra şapkayı giymeyi benimsediler. Aynı dönemlerde bazı gençler başlarına çevre bağlamakta, bazıları ise yakışıklı görünmek için perçem bırakıp başı açık dolaşırlardı.
Kadınlar ve kızlar ise, başlarına oyalı çember bağlarlar; ancak saçlarını tam kapatmazlar, uzun saçlı olanlar ise saçlarını sırtlarından aşağı örerek omuzlarından aşağısının görünmesini sağlarlardı. Gelinler ise dantelli beyaz örtme örtünürler ve saçlarını göstermezlerdi. Böylece evli kadınla bekar kızlar kıyafetleri ile ayrılmış olurdu. Yaşlı kadınlar ketenden yapılmış çözme örtmeler ve yazma denilen siyah örtüleri kullanırlardı.
Kız isteme ve söz kesme
Görücü usulü evliliklerde, evlenecek gençlerin düşünceleri önemsenmemekte, genelde erkek tarafından kadınlar, isteyecekleri kızı düğün ve bayram gibi cemiyetlerde görür, beğenirlerdi. Evin büyüğü ve reisi olan erkeğe durumu anlatır ve evlenecek olan gence durum söylerlerdi. Bu duruma gencin itirazı söz konusu değildir. Karar verilir ve kız tarafının bir yakınıyla kızın ailesine dünürlüğe gitmek için teklifte bulunulur, kızı ilk isteme işi böylece başlamış olurdu. Gençler birbirlerini çeşitli düğün ve cemiyetlerde uzaktan görme fırsatı bulurlardı.
Belirlenen günün akşamı erkeğin anne ve babası kız tarafına yakın bir kişiyi de yanlarına alarak karşı tarafın nabzını yoklamaya giderler. Kahveler içildikten sonra Allah'ın emriyle Peygamberin gavliyle diyerek söze başlanır ve kız istenir. İlk gidişlerde kız misafirlere kesinlikle gösterilmez. Kız tarafının vermeye niyetleri yoksa bir bahane uydurarak "Nasibinizi başka yerden arayın" der ve noktayı koyar. Erkek tarafı da bu kapıdan vazgeçip başka yerden aramaya başlar. Bunun tersi olarak kız verilmek isteniyorsa, "Balta ağacı bir vuruşta kesmez" diyerek "Siz bizi sormuşsunuz; öğrenmiş ve beğenmişsiniz, biz de sizi soralım, öğrenelim" der, açık kapı bırakırlar. İkinci gidiş bir hafta sonradır. Erkek tarafı genelde şalvarlık elbiselik veya havlu gibi bir hediye alır kız evine giderdi. Kahveler içildikten sonra yine aynı ağızla söz açılır. Kız tarafından çevre istenir. Her iki taraf da işe razı olduğu için gelin adayı gelir, misafirlerin elini öper, erkek tarafı hediyeyi verir; çevreyi alır. Buna "Söz Kesme" veya "Küçük Nişan" denir. Artık söz kesilmiş kız verilmiştir. Dünürlüğe gitme ve kız evindeki görüşmeler genelde cuma ve İzmit akşamları yapılırdı. (Eskiden pazartesi günü İzmit ilinin pazar kurulduğu için pazar gününün akşamına "İzmit akşamı" denir. Perşembe gününün akşamına da "Cuma akşamı" denir ve haftanın bu iki akşamı uğurlu sayılır.)
Söz kesildikten birkaç ay geçtikten sonra erkek tarafı tekrar bir akşam kız evine giderek kız tarafının şartlarını -genelde alınacak ziynet eşyaları ve çeyizleri- konuşurlar, "Nişan Değişimi" denilen akşamı tespit ederler. Nişan ise günümüzdeki gibi çok kalabalık bir grupla ve salt eğlenceye dayalı yapılmamaktaydı. Nişan için, erkek tarafı birinci derece yakınlarını alıp, belirlenen akşamda kız tarafına gider. Giderken kız tarafına vereceği nişanlık hediyeleri götürürlerdi. O gün için götürülenler: iç çamaşırı, giyecek eşyalar, kıza takılacak yüzük ve küpelerdir. Kız evi de birinci derece yakınlarını toplar, evde erkek tarafını beklerdi. Kız tarafı da hazırladığı nişanlıkları -kızın kendi evinde yaptığı işlemeleri- bohçalarlardı. Kız tarafı ile erkek tarafı bohçaladıkları eşyaları karşılıklı değişmelerine "Nişan Değişimi" veya "Büyük Nişan" denir. Böylece nişanlanma işi bitmiş olur.
Nişan değişiminin ertesi akşamı kız tarafından gelen çeyizler, erkek tarafının evinde bir köşede sergilenir. Bunları görmeye gelen kız ve kadınlar aralarında "nişan eğlencesi" yaparlar. Kız tarafında da erkek tarafından gelen çeyizler sergilenir, kadınlar ve kızın kız arkadaşları görmeye gelirler. Ancak orada eğlence yapılmaz. Nişan eğlencesinde bazı kadınlar tef çalıp şarkı ve türkü söylerler. Bazıları da yöresel oyunlar oynarlar. Bu eğenceler de kesinlikle erkek olmaz. Bazı gençler muziplik olsun diye oyun oynayan kızların eğlence yaptıkları yere doğru acı biber yakarak tütsü yaparlar.
Nişanlılık dönemi Ramazan Bayramı'na rastlarsa, erkek tarafından kız tarafına bayramlıklar gider. Şayet Kurban Bayramı olursa kız adına kesilecek kurban erkek tarafından götürülür. Kesilecek kurbanı erkek tarafı çok özen göstererek seçer ve kurbanın başına ve sırtına kına yakar, gelin telleri ile süsler.

YÖRESEL YEMEKLER:

Yörede yaşayan halkın yiyecek kültürü; başta kentteki yaşam standartları ve ekonomik alanlarla yakından ilgilidir. Endüstriyel alanlarda çalışanlar -özellikle gelir düzeyi yüksek olanlar- arasında aperatif/hazır yiyeceklerin; tarımsal üretim alanlarında çalışanlarda, hamur işleri ve sebze yemeklerinin; göçer yaşam tarzında hayatlarını sürdüren topluluklarda ise, et ve hayvansal yiyeceklerin yoğun olarak tüketildiği görülmektedir. Ayrıca iklimin ve yörenin coğrafi özelliklerin de etkisiyle yöre yetişen ürün çeşitlilik göstermekte ve yiyecek kültürü de zenginleşmektedir.
Sakarya yöresi beslenme alışkanlıklarında temel belirleyici özelliklerden biri de, içinde bulunulan alt kültür gruplarının kültürel yapısıdır. Yani Sakarya mutfağı ya da yemek kültürü denildiğinde, Sakarya'da yaşayan alt kültür gruplarındaki insanların beslenmesini sağlayan yiyecekler-içecekler, bunların hazırlanması, pişirilmesi, korunması; bu işlemler için gerekli araç-gereç ve teknikler ile yemek yeme adabı ve mutfak çevresinde gelişen tüm uygulamalar ve inanışlar anlaşılmalıdır.
Ülkemizin birçok yerinde olduğu gibi, Türk Kültürü açısından Sakarya mutfağındaki zenginlik; Orta Asya'dan, Balkanlardan, Kafkaslardan taşınan ve Anadolu topraklarında buluşan ürünlerin çeşitliliği ile uzun bir tarihsel süreç boyunca birbirinden farklı birçok kültürle yaşanan etkileşim sonucunda ortaya çıkmıştır. Geliştirilen yeni tatlar, yöre mutfak kültürünün bugüne gelmesini sağlamıştır. Genel olarak tahıl, çeşitli sebze ve bir miktar etle, sulu olarak hazırlanan yemek türleri, çorbalar, zeytinyağlılar ve hamur işleri ve kendiliğinden yetişen otlarla hazırlanan yemeklerden oluşan Sakarya Mutfağı; pekmez, yoğurt, bulgur vb. gibi kendine özgü sağlıklı yiyecek türlerini de ortaya çıkarmıştır. Yörede alt kültür grupları arasında farklı lezzetleri barındıran yeme-içme biçimleri, özel gün, kutlama, ve törenlere ayrı bir anlam ya da kutsallık taşımaktadır. Sakarya mutfağı, çeşit zenginliği ve damak tadına uygunluk yönünden olduğu kadar birçok yemek ve yiyecek türü ile sağlıklı ve dengeli beslenmeye kaynaklık edebilecek örnekleri barındırmaktadır
YÖRESEL GİYİM:
Erkek Giysileri:
İçe Giyilen Kıyafetler ve Aksesuarlar: Beyaz veya açık mavi ya da boyuna çizgili el dokumasından (Kandıra veya Şile bezinden) yapılan, boyu kalça hizasında olan üzeri işlemesiz, uzun kollu ve kolları düğmesiz, hakim yakalı önünde yukarıdan aşağıya değişik renklerden 40 adet düğmesi bulunan "Kırkdüğme Göynek/Gömlek" içe giyiliyor.
Üste Giyilen Kıyafetler ve Aksesuarlar: Gömlek üzerine önü kapalı, koyu kahverengi/siyah depme [mevsimine göre "şayak" (Kaba dokunmuş, dayanıklı yünden dövme yoluyla elde edilen kumaş) veya "keçe" (Yapağı ya da keçi kılın dokunmadan, yalnızca dövülmesi ile elde edilen kaba kumaş)] kumaştan yapılan önden 6 düğmeli, üstünde kösteğin ve çevrenin konulduğu cepleri bulunan "Yelek" veyahut yelek yerine bordo ya da mor renkli ince keçe/kadife kumaştan, boyu kuşaktan 4 parmak yukarıda, sim işlemeli önü açık ve kolu omuzdan düz olarak inen "Kartalkanat"/"Cepken"/"Salta" giyiliyor.
Boyuna renkli, kenarları "payetli"(İşlemede kullanılan küçük pırıltılı pul) yemeni veya yazmadan "Çember" veya çok bükümlü iplikle dokunmuş ince kumaştan "Krep" ya da "Çevre" bağlanır. Çevreler (sırma işlemeli/yöre motifli mendil) 35 x 35 cm. ya da 40 x 40 cm. ebatlarında olup, yazın sıcakta başa, serin havalarda boyuna bağlanıyor.
Yelek üstünde iki adet zincirden oluşan "Köstek" (daha önceleri kısa kılıç, yakın dönemde de saatin takıldığı zincir) takılıyor.
Bele ise pamuklu veya yünden turuncu, koyu yeşil, gül kurusu renklerden oluşan çizgili, kare biçiminde el dokuması "Kuşak" sarılıyor. Üçgen şeklinde katlandıktan sonra bir karış genişliğinde kalıncaya kadar katlanan kuşağın ucu sol tarafa sıkıca tutturulup, diğer ucu sağ taraftan çevrilerek bele sarılı kısmın üst tarafına sıkıştırılır.
Eskiden dört okka ağırlığında köseleden yapılmış ve yaklaşık 5 kilo ağırlığında "Silahlık" ve üzerinde "Kama" ve "Silah" takıyorlarmış.
Kuşağın üzerine, 30 x 90 cm. boyunda dikdörtgen biçiminde Kandıra/Şile bezinden dokunan, üzerine yöre motifleri ve uç kısımlarına ise kanaviçe işlenmiş ve sol ayak üzerinden aşağıya doğru sarkıtılan "Yağlık"; kimi zamanda kuşağın üzerine sağ ayak tarafından veya kuşak ortalanarak ya tek olarak ya da işlemeli "Mendil"/"Çevre" birlikte takılır.
Koyu kahverengi/siyah depme kumaştan yapılan, üstü biraz bol, paçaları dizden aşağısı ayağa kadar dar ve alt kısmı düğmeli "Külot Pantolon" giyiliyor. Yöre oyunlarının çoğunda erkekler şimşir ağacından yapılan "Kaşık"lar iki elle çalınıyor.
Başa Giyilenler/Takılanlar ve Aksesuarlar: Baş kısmına ipekli ve saçaklı "Kefiye" ya da basma parçalarından dikilmiş "Takke" (günümüzde "Hacı Kefiyesi" ve "Fes" de) giyiliyor. Eskiden yöre insanları kadifeden ya da keçeden uzun sıfır kalıp "Fes" ve fesin üzerinde yarım arşına yakın (yaklaşık 30-35 cm.) boyunda omuzlarına kadar inen kalın bir püskül takılıyorlarmış.
Başa giyilen kefiye ya da fes üzerine renkli ince katlanan "Poşu" veya "Krep" sarılıyor. Sarıldıktan sonra uçları sağa doğru aşağıya gelecek biçimde sarkıtılıyor.
Ayağa Giyilenler ve Aksesuarlar: Ayağa yünden el örgüsü beyaz, üzeri ve yanları nakışlı "Yün Çorap" giyiliyor. Yün çorabın üzerine tabaklanmamış küçük baş hayvan derisinden yapılan ve deliklerine geçirilen şeritlerle sıkıca bağlanan ayak giyeceği olarak "Çarık" ya da yüzü yumuşak deriden yapılan, ucu oval ve topukları iki parmak yükseklikte olan çoğunlukla siyah renkli hafif ayakkabı olarak "Yemeni" giyiliyor
Kadın Giysileri:
İçe Giyilen Kıyafetler ve Aksesuarlar: Sarı ya da beyaz el dokumasından (Kandıra veya Şile bezinden) veya satenden yapılan, boyu kalça hizasında olan üzeri işlemesiz, uzun kollu ve kolları düğmesiz, dik yakalı yalnızca boyun kısmı yaklaşık beş parmak kadar aşağıya doğru açık düğmesiz "Göynek/Gömlek" içe giyiliyor.
Üste Giyilen Kıyafetler ve Aksesuarlar: Gömlek üzerine önü açık, kolsuz bordo ya da mor renkli kadife kumaştan, boyu kuşağa kadar olan, çoğunlukla minare, alem motiften sim işlemeli "Yelek"/"Cepken"/"Sarka" giyiliyor.
Yörede kadınlar üstlerine cepken/yelek yerine, kimi zaman kadifeden yapılan ve üzeri simle işlenen "Üçetek" veya varlıklı ailelerin kadınları/kızları kadife ve ağır işlemeleriyle "Bindallı" giyebiliyorlar. Boyuna yine kırmızı kurdele üzerine takılı altınlardan oluşan "Gerdanlık" takılıyor.
Bele iş yaparken yük taşımada kullanılan ve keçi kılından dokunan, üzeri işlemeli ve uçları püsküllü "Kılkuyruk" bağlanıyor. Üçetek veya entari şeklinde elbiseler giyildiğinde, bele önceleri gümüş, sonraları sarı saçtan yapılan "Kemer" takılıyor. Ancak kılkuyruk kemer görevini de gördüğünden ayrıca bele kemer takmayanlarda olabiliyor.
Kemerin veya kılkuyruğun ön yüzü üzerine, 40x90 cm. boyunda dikdörtgen biçiminde Kandıra/Şile bezinden dokunan üzerine yöre motifleri ve uç kısımları ise kanaviçeden işlenmiş "Önlük" ortalanarak takılır. Kemerin veya kılkuyruğun bel tarafına, 40x40 cm. boyunda dikdörtgen biçiminde pamuklu bezden dokunan desenli "Dokuma" ortalanarak takılır.
Pamuk veya ipekle karışık pamuktan dokunmuş kutnu kumaştan, geniş, tek ağlı ve ağı aşağıda, paçaları dar bir şalvar olarak yapılan "Zıpka"/"Zıbka" giyiliyor.
Yöre oyunlarının çoğunda şimşir ağacından yapılan "Kaşık"lar iki elle çalınıyor.
Başa Giyilenler/Takılanlar ve Aksesuarlar: Evli ya da bekar köy kadınları baş kısmına, üstü sargılı ve altınlı fes biçiminde "Kofik/Kofi/Kofu" giyiliyor. Kofinin üzerine arkaya doğru uzanan kırmızı/mavi/beyaz renkte "Grep Örtme" veya kenarları oyalı ve payetli, kırmızı, mavi, beyaz renkte "Yemeni" yüz kısmına sarkmayacak ve uzun kısmı arkaya gelecek biçimde örtülüyor. Gerp örtmeyi/Yemeniyi de fes üzerine bağlamak için, üç parmak kalınlığında, kenarları payetli ve kuşak biçiminde beyaz/mor/kırmızı renkte "Sıktırma"/"Çember" bağlarlar. Kofinin alına gelen kısmı üzerine dizilen küçük 7-9 adet altın para dizisinden oluşan "Tura" dikiliyor. Ayrıca başa şakaklardan sarkan saç lülesi "Zülüf" takılıyor.
Ayağa Giyilenler ve Aksesuarlar: Ayağa yünden el örgüsü beyaz, üzeri ve yanları nakışlı, renkli işlemeli "Yün Çorap" giyiliyor. Yün çorabın üzerine tabaklanmamış küçük baş hayvan derisinden yapılan ve deliklerine geçirilen şeritlerle sıkıca bağlanan ayak giyeceği olarak "Çarık" ya da yüzü yumuşak deriden yapılan, ucu oval ve topukları iki parmak yükseklikte olan çoğunlukla kırmızı renkli hafif ayakkabı olarak "Yemeni" giyiliyor.
Sakarya'da "Manav, Kafkas" etkisindeki kadın giyimi ve Karadeniz'e özgü çizgilerle bezeli geleneksel halk giysileri yerini çağdaş giysilere bırakmıştır.

HALK OYUNLARI VE FOLKLOR:

Sakarya'ya özellikle 1864 (Rus-Kafkas Savaşları), 1877-1878 (93 Harbi), 1890-1894, 1912-1914, 1923-1924 (Büyük Mübadele), 1928-1930, 1950-1954 ve 1989 yıllarında sekiz kez dışarıdan göçle gelenlere yerleşim alanlarını açmış bir İl'dir. Ayrıca 1950'den sonra başlayan kentleşme sürecinde en fazla Karadeniz illerinden göç alan bir İl olmuştur.

Yöreye insanlar değişik yerleşim alanlarından geldiği için, gelenekler ve göreneklerde farklılıklar gözlenmektedir. Bu çoklu yapı, gelenek ve görenekler çeşitliliği de beraberinde getirmektedir. Halk oyunları da bu yapıdan etkilenmiştir. Yörede oynanan halk oyunlarını iki ana grupta incelemek mümkündür:

1. Sakarya yöresi halk oyunları

2. Göçmen halk oyunları ve dansları (Yurt içi ve yurt dışında göçle gelenler nüfus oranları ve etkinliklerine göre sıralanmıştır.)

a. Karadeniz Oyunları (Trabzon-Akçaabat, Artvin yöreleri ağırlıklı oynanmaktadır.)

b. Kafkas Oyunları ve Dansları (Gürcü, Abhaz ve Çerkes oyunları ve dansları)

c. Balkan ve Rumeli Oyunları ile Dansları (Üsküp ile Trakya ağırlıklı)

d. Doğu Anadolu Oyunları (Erzurum ve Sivas ağırlıklı)


Yörede Manavlar tarafından oynanan oyunlardan Karşılama 9/8'lik, Zeybek 9/4'lük ölçülerde olup, diğer oyunlar 2/4'lük ölçülerdedir. Oyun adları;

1. Konak Getirme
2. Var Gel (Vama-Geme)
3. Meşeli
4. Genç Osman
5. İnce Hava
6. Geyve-Taraklı Çiftetellisi
7. Öptürmem
8. Geyve-Taraklı Zeybeği
9. Korudere Zeybeği
10. Herayi
11. Geyve-Taraklı Kasabı
12. Taraklı Karşılaması
13. Bilecik Karşılaması
14. Argat Sallaması
15. Allı Yazma
16. Karagözlüm
17. Kocakarı Kocaadam
18. Gelin Bindirme
19. Gelin İndirme
20. Kadın Karşılaması (A Meleğim)
21. Domine/Dominik
22. Nirinam
23. Pamukova Zeybeği'dir.

Yöre oyunlarında kadın ve erkekler birbirlerinden farklı yerlerde ve ayrı olarak oynarlar. "Konak Getirme" ve "Geyve-Taraklı Kasabı" oyunları düz sıralı, "Karşılama" (A Meleğim) oyunu karşı karşıya, "Karagözlüm", "İnce Hava", "Geyve-Taraklı Zeybeği", "Geyve-Taraklı Çiftetellisi", "Kocakarı Kocaadam" ve "Genç Osman" oyunları daire halinde oynanmaktadır. Ayrıca "Konak Getirme" oyunu el ele tutuşarak; "Karagözlüm" oyunu da daire halinde oynanırken, sözlü kısmına gelindiğinde kollar omuza atılır ve müziğin ritmine uygun olarak sağa-sola ayaklarda yaylanarak sallanma yapılmaktadır. "Geyve-Taraklı Kasabı"nda omuzlardan tutularak tek sıra halinde oynanır. Yörede oynanan oyunlarda komut verilmemekte ve istenilen sayıda kişi ile oyunlar oynanmaktadır. Yöre oyunları, evlenme geleneği ve düğün orijinli bir özellik arz etmektedir.

"Karşılama" (A Meleğim), kadınların kendi aralarında kına gecelerinde oynanmaktadır. "Konak Getirme", düğüne gelen konakların misafir olarak inecekleri eve, oradan da düğün evine gelirken yolda oynadıkları oyundur. "Gelin Bindirme" oyunu seyirlik bir yapıda gerçekleştirilir ve düğün sırasında bir kez çalınan gelinin baba evinden ayrılışını anlatan hüzünlü müziği ve düğün merasimini içermektedir. "Gelin İndirme" oyununda ise, gelinin damat evine geldiğinde getirilen taşıttan inip eve girişine kadar çalınan ve seyirlik bir özellik arz eden yapıda gerçekleştirilmektedir. "Öptürmem" oyunu sözlü ve yörede kadınlar arasında eğlenme ve şakalaşma amacıyla oynanan manili bir oyundur. "İnce Hava" erkekler arasında sarhoş taklidinin yapıldığı bir oyun biçimidir.

Bu oyunların dışında kalan halk oyunları yine başta düğün olmak üzere, eğlencelerde istendiği kadar ve değişimli olarak oynanmaktadır. Tüm oyunlarda kaşık kullanılmaktadır. Ancak oyunları kimileri kaşıksız da oynamaktadır.
NELERİ İLE ÜNLÜ:
Sapanca ve Poyrazlar Gölleri, Akyazı Kuzuluk Kaplıcaları, Sakarya Nehri, Patates ve Soğan Üretimi
İL İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Bu ilimize Adapazarlılar kısaca Ada der. Çünkü Sakarya ve Çark suyu arasında yer alan şehir, tıpkı bir adayı andırır. "Pazar sözüne gelince: Burası onyedinci yüzyılda yörenin Pazar yeriydi. İşte Adapazarı bu iki sözcüğün "ada" ve "pazar" sözcüklerinin birleşmesinden oluştu. Adapazarı, Sakarya ilimizin merkezidir
« Son Düzenleme: Mart 16, 2009, 06:17:48 ÖS Gönderen : KumraLım »
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Sakarya Gelenek Ve Görenekleri..
« Posted on: Nisan 25, 2024, 04:47:23 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. e-book, Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. programı, Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. oyunları, Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. e-kitap, Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. download, Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. hikayeleri, Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. resimleri, Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. haberleri, Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. yükle, Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. videosu, Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. şarkı sözleri, Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. msn, Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. hileleri, Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. scripti, Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. filmi, Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. ödevleri, Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. yemek tarifleri, Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. driverları, Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. smf, Sakarya Gelenek Ve Görenekleri.. gsm
Yanıtla #1
« : Aralık 21, 2008, 03:19:58 ÖS »
Avatar Yok

By.TuRuT
*
Üye No : 773
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 19239
Mesaj Sayısı : 48 228
Karizma = 65220


paylaşım için Sağol.

İstek & Öneri ve Şikayetlerinizi: WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Adresine İletebiliriniz.
Yanıtla #2
« : Haziran 24, 2009, 03:55:35 ÖÖ »

x[BLack RoSe]x
*
Üye No : 2816
Yaş : 34
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 901
Mesaj Sayısı : 12 413
Karizma = 13


yemekler ımmm açım zaten Zuhahaha teşekkürler Gülmek :)
Yanıtla #3
« : Haziran 29, 2009, 02:15:49 ÖS »
Avatar Yok

MahzaŞermi
*
Üye No : 12798
Nerden : Kayseri
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 769
Mesaj Sayısı : 5 618
Karizma = 15653


Paylaşımın için sağol.

Yanıtla #4
« : Kasım 14, 2009, 09:34:37 ÖÖ »

Furkan
*
Üye No : 3437
Yaş : 28
Nerden : Tokat
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 6751
Mesaj Sayısı : 10 941
Karizma = 15570


Değişikmiş gerçekten (:
Yanıtla #5
« : Şubat 13, 2010, 10:23:50 ÖS »
Avatar Yok

cadı_kız
*
Üye No : 28085
Yaş : 30
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 378
Mesaj Sayısı : 3 855
Karizma = 13164


teşekkürler. mervoşum

*Her yaranın bedeLini gözLer çeker..!
GözLer ağLar, gözLer sevdiğni görmk ister..!
Her gece uykuLarn böLünür , hayaLi hep gözLerinin önündedir , kör oLmak istersn bazen , birdaha görmemek , güLüşLerini görmemek ..! KaLP AğLarken onun güLüşLerini görmemek..!

iMza : 'cadı_kız  *
Yanıtla #6
« : Şubat 26, 2010, 05:06:24 ÖS »

KaraElmas
*
Üye No : 34974
Yaş : 36
Nerden : Zonguldak
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 149
Mesaj Sayısı : 1 376
Karizma = 10067


Bilgiler için Teşekkürler.

Bir "parçam" vardı aynı ben gibi
Bir kalbim vardı camdandı sanki ...
İnsanı en çok en sevdiği acıtırmış ya hani
En çok sevdiğim incitirken beni...
 
Yanıtla #7
« : Haziran 16, 2011, 01:07:33 ÖS »
Avatar Yok

@sen@
*
Üye No : 74554
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 693
Mesaj Sayısı : 4 117
Karizma = 8


"Eskiden pazartesi günü İzmit ilinin pazar kurulduğu için pazar gününün akşamına "İzmit akşamı" denir. Perşembe gününün akşamına da "Cuma akşamı" denir ve haftanın bu iki akşamı uğurlu sayılır."

İlginç...

Bilgiler için teşekkürler.

Webcanavari.Net
Rapcanavari.Net
Rockcanavari.Net
KadincaForum.Net
VideoCanavari.Net
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
E-book
Film İndir, Film İzle
Albüm ve Parçalar
Rap Rock Genel
Diziler
Yerli Filmler
Yabancı Filmler
Tüm Oyunlar
Oyun İndir
Yanıtla #8
« : Şubat 25, 2014, 08:30:20 ÖS »

Sakaryalim
*
Üye No : 168803
Nerden : Sakarya
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 13
Karizma = 0


Sakarya'm bir başkadır Gülmek :)
Yanıtla #9
« : Nisan 07, 2014, 07:15:02 ÖS »
Avatar Yok

tymaartes
*
Üye No : 103179
Nerden : Afyon
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 6
Karizma = 0


Teşekkürler
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  



Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular