Burcu Demet - Sahra
Öncelikle kitapla ilgili şunu söylemek istiyorum.Kitabı okumaya karar verirseniz bu kitap yoğun bir acı,mutsuzluk ve umutsuzluk içeriyor.İlk defa bir kitabı okurken umudumu kaybettim,bu kadar yalanın,kırgınlığın üstüne bir daha asla bir araya gelemezler diye düşündüm.Uyarıyorum çünkü ben böyle bir kitap beklemiyordum ve iki gündür kendimde değilim.Yeni çıkan Türk yazarların içinde gerek kurgu,gerekse anlatımıyla bir fark yaratmayı başarmış yazarımız.Kitabı beğendim mi,kesinlikle çok beğendim ama okurken çok yoruldum.Karakterlerin duygu tasvirleri o kadar yoğun ki kimi yerlerde,o an anlatılan olayları kaçırıp tekrar okumak zorunda kaldım.Özellikle Mirza kendi iç hesaplaşmalarını yaşarken o kadar uzun anlatmış ki yazar o duyguyu yakalamak yerine uzaklaşıyorsunuz. Kitap Mirza'nın intikam için Sahra'ya yakınlaşma çabalarıyla başlıyor.Daha doğrusu Bir anda kendimizi Mirza'nın düşüncelerinde,kafa karışıklığında boğulurken buluyoruz.Sonra Mirza'nın Sahra'ya aşık oluşunu,aslında Sahra'nın da yıllardır Mirza'yı sevdiğini öğreniyoruz.Ana konu bu ama asıl kitabı farklı kılan,okudukça ortaya çıkan sırlar.Hiç beklemediğiniz bir hikayeyle karşı karşıya kalıyorsunuz.İpucu vermiyorum ki kitabın tadı kaçmasın. Ama böyle bir konuyu kurgularken ister istemez bir sürü tutarsızlık ve saçma kısımlarla karşılaşıyorsunuz.Mesela Mirza neden Sahra'nın abisi Levent'ten intikam almak istiyor.Sonra birde Levent'in geri döndükten sonra Mirza'yı affedememesi var,bunlar hep hava da kalmış konular.Kitabın sonu da bir ayrı yorgunluk oldu doğrusu.Bir sayfa da Sahra görevi bıraktı diyor,bir kaç sayfa sonra görevi 4 sene sonra bıraktığını öğreniyoruz.4 sene öncesi ,18 sene sonrası derken bir de mutlu son mu ,mutsuz son mu diye delirdim son dakika sürprizleriyle.Yani bu kadar uzattığımdan da anlayacağınız üzere bu kitap üzerinde saatlerce konuşmak isteyeceğiniz,çok ilgi çekici bir aşk romanı olmuş.

''Sen sanıyormusun ki aşk hak hukuk meselesidir.Seven, o kadar sevmeyi hak ettiği için sever kızım.Sevda sendedir.Ruhunda yüreğindedir.Işıklı bir kapı gibi ya açar ışığını saçarsın.Ya kapar karanlığında yaşarsın...''
''Aşkın kâfiri olmuş Sahram ve ben onu tekrar inancıma döndürmeden, asla dillendirmeyecek yüreğindekileri.Ben sevgiye inanmayan bir kadına sevgiyi anlatmaya giyiyorum hırkamı.Asam ona giden yolda,defalarca dövecek toprağı,ama sonunda ulaşacak ona sözüm,biliyorum....
''Sözün bittiği yerdeyim artık....
Beklemenin eşiğinde
Sana açılan kapımdayım...
Hasretin tükendiği...
Sevdanın yeşerdiği saatte...
Gel....