Sağlıklı Bir Yaşam Için Tatilin Önemi

Sağlıklı bir yaşam için tatilin önemi
İzinsiz çalışmak tatilden daha pahalıya patlar
Ailece çıkılacak bir kış tatili, enerji depolarınızın dolmasını sağlar. İzin dönüşü işinize daha sıkı sarılırsınız.

İşkolikler izin yaparlarsa, işlerin aksayacağını düşünür ama tatile çıkmazlarsa kendilerinde oluşacak zararları akıllarına bile getirmezler! İzinsiz geçen zamanın faturası genelde ağırdır..

Bu yıl, ekonomik kriz nedeniyle çoğu kişinin tatile gitmekte zorlanacağı kesin. Ama size tatile çıkmamanın daha pahalıya mal olacağını söylesem ne dersiniz? Bir araştırmaya göre; Amerikalılar bu yıl toplamda 465 milyon gün tatil yapmış. Ama işine fazla bağlı olanlar tatili es geçebiliyor...

HAFIZA KAYBI RİSKİ ÇOK
SİZ de bu insanlardan biri olabilirsiniz ve bu size terfi de getirebilir... (Aslında büyük olasılıkla getirmez ama bu konudan daha sonra bahsedeceğiz!) Ama tatilsiz çalışmak; hafıza kaybına, kırışıklıklara, güçsüz kalmaya, kalp hastalıklarına, inmeye, enfeksiyon hastalıklarına, kanser riskinin artmasına hatta ölüme bile neden olabilir.

KİMSEYE BİR FAYDASI YOK
İşe ara vermemek için gerekçeniz ne olursa olsun (İşiniz siz olmadan yaşayamaz, tatil planı yapmaya vaktiniz yok, hayalinizdeki yolculuğa çıkmak için paranız yok) üzgünüz ama bu, yeterince iyi bir bahane değil. Biz; 'SİZ doktorları' tüm tatil haklarımızı değerlendiriyoruz. Siz de bize katılın! (Gittiğimiz yerlere bizimle gelin demiyoruz, 'siz de haklarınızı kullanın' diyoruz...)

Gerçek şu ki; tatillerden vazgeçmenin hiç kimseye bir faydası olmuyor. Düzenli olarak izin yapmak (En azından yılda bir ya da iki kez) ruhsal ve fiziksel sağlığınız için aktif olmak ve doğru beslenmek kadar hayati önem taşıyor. Dinlenmek sizi yeniliyor...

Tatil yapmanın en basit yararlarından biri, işinizin sizi yaşlandırmasını önlemesidir. Bu yüzden haydi, hemen işinize biraz ara verin ve buna 'tatil' deyin... Yani hiçbir şey yapmayın! Telefonunuza yanıt vermeyin, bilgisayarınıza bakmayın, neler olup bittiğini öğrenmek için ofisinizi aramayın.

Tatildeyken çalışmanın, dönüşte işlerinizi kolaylaştıracağı düşüncesine de sakın kapılmayın. Tatile gittiğiniz yerde sırtüstü uzanın, gevşeyin ve bu tatilin vücut saatinizi geri çevirmesine izin verin.

Sizin için tatil; yeni lezzetler keşfetmek, bisiklete binmek veya sıcak kumlara uzanmak anlamına gelebilir. Her ne anlama gelirse gelsin, onu mutlaka gerçekleştirin. Unutmayın tatil bir lüks değil, sağlınız için gerekliliktir.

UZUN TATİL DAHA YARARLIDIR

En azından yedi günlük bir tatil yapın... Gerçekten rahatlamak ve tatil moduna girmek iki-üç gün alır. Daha sonra tatilin tadını çıkartmak için zamana ihtiyacınız olacaktır. Uzun tatillerin psikolojik yararları, kısalarına göre daha fazladır. (Bu maddeyi tatil sürenize karar veren müdürünüze gösterin!)

Tatilde bir yere gitmek zorunda da değilsiniz: Örneğin biz bazı tatillerimizde, ailece evimizde kalmayı ve yakınımızdaki turistik yerleri ziyaret etmeyi tercih ediyoruz.

İyice dinlenmek için öneriler
Tatile iki kişi çıkın: Gittiğiniz yerlerde ailenizle veya arkadaşlarınızla uzun yürüyüşler yapın. Aynı anda hem yakınlarınızla birlikte olmanın, hem de fiziksel aktivite yapmanın keyfini çıkarın.

Ortadan kaybolun: Harita kullanmadan yolunuzu bulmaya çalışın. Aklınızı çalıştırmak, sizi genç tutar. Yolda kaybolsanız da endişe etmeyin, kimbilir belki de bu sırada yeni bir yer keşfedebilirsiniz. Hiç gitmediğiniz bir müzeye gitmek gibi uzun süredir yapmayı istediğiniz yeni bir şeyler yapın.

Bol bol uyuyun: Tatildeyken hiçbir zorunluluğunuz olmadığı için dilediğiniz saate kadar bol bol uyuyun.

Yemek yapın: İnternetten sağlıklı yemek tarifleri bulun ve ailenizle birlikte bu tarifleri hayata geçirin.

Sütteki mineral havaya mı uçar?
Bu sabah soyalı kahvenizi içerken bir şeylerin eksik olduğunu fark ettiniz mi? Biz ettik... En sevdiğiniz 'uyanma aracınız', zannettiğinizden daha az kalsiyum içeriyordu! Araştırmalar; içeceklere eklenen yüksek miktardaki kalsiyumun, karton ya da şişelerin dibinde biriktiğini gösteriyor.

KUTULARI SALLAYIN
Sonuçta olarak da, kemiklerinize iyi gelen minerallerin çok az bir kısmı bardağınıza girebiliyor... İçeceğin dibine ne kadar kalsiyum biriktiği de, içtiğiniz içeceğin hangi kalsiyum çeşidiyle kuvvetlendirildiğine bağlı olarak değişiyor. Yapılan bir çalışma; portakal suyundaki kalsiyumun 'en kalıcı' olduğunu gösteriyor. Bu sorunu çözmek için süt ya da meyve suyunu içmeden önce kutuyu iyice sallamanız gerekiyor. Ancak bazı araştırmalar; ne kadar hızlı sallarsanız sallayın kutudaki tüm kalsiyumun bardağınıza boşalmadığını gösteriyor!

D VİTAMİNİ GEREKİR
Eğer kalsiyum konusunda duyarlıysanız, içinde doğal kalsiyum barındıran içecekler içmeniz gerekiyor. Mesela, inek sütündeki kalsiyumun sadece yüzde 11'i içerken kayboluyor. Vücudunuzun kalsiyumu emmesini sağlayan D vitaminini almadığınız zaman ise, kartondaki kalsiyumun tümünü içseniz de pek bir işe yaramıyor! Yani etrafta 'onu içeri alacak' D vitamini yoksa kalsiyumu bağırsak kapısına kadar taşımanın pek bir anlamı olmuyor.