Guardian gazetesi, IŞİD'in kontrolündeki bölgelerde kadınların kılık kıyafetlerinde ne gibi kısıtlamalara maruz kaldıklarına dair bir habere yer veriyor. Musul, Rakka ve Deyr ez Zor'daki kadınlarla Skype ve telefon aracılığıyla görüşen Guardian gazetesinin haberine göre kadınlar yanlarında 'mahrem' olarak adlandırılan bir erkek muhafızla dolaşmaya, çift katlı peçe takmaya, çarşafa girmeye ve eldiven takmaya zorlanıyor.
 
Gazeteye konuşan Rakkalı 20 yaşındaki Sema Mahir, yanında erkek muhafız olmadığı için birkaç defa gözaltına alındığını söylüyor. Mahir, "Kontrol noktalarını yanımda erkek muhafız olmadan geçemediğim ve şehirden ayrılamadım için Halep'teki üniversite eğitimimi bırakmak zorunda kaldım" diyor.
 
Haberde, çoğu kadının önce karşı çıkmasına rağmen, kurallara uymayanların dövülmesi, aşağılanması ve cezalandırılması üzerine kısıtlamalara boyun eğdikleri yazıyor.
 
Independent gazetesinin deneyimli Orta Doğu muhabiri Patrick Cockburn de, IŞİD kontrolündeki Musul'dan Erbil'e kaçanlarla yaptığı görüşmeleri aktarıyor.
 
Gazeteye konuşan Ali Hüseyin Mustafa, IŞİD'in 18 yaşın altındaki erkekleri de savaşa zorladığını ve silahlı güçlerine katılmaya mecbur ettiğini söylüyor.
 
Bir diğer tanık da özellikle kadınlar üzerinde baskı olduğunu ve üzerinde çarşaf olmasına rağmen sadece gözleri göründüğü için bir kadının gözaltına alındığını anlatıyor.
 
Times gazetesinde, film çekmeye Kuzey Afrika'ya giden bir yönetmenin nasıl IŞİD karşıtı bir savaşçıya dönüştüğüne dair bir haber dikkat çekiyor.
 
Times gazetesinde yer alan bir habere göre, İngiltere'nin Preston Belediyesi, giderek artan antisemitizmden İsrail'i sorumlu tutuyor.
 
Haberde, binalarına Filistin bayrağı çeken belediyenin bu tavrına karşı çıkan bir kişinin de 'çocukların ve yaşlıların acılarını görmezden gelmekle suçlandığı' yazıyor. Preston'da yaklaşık 60 Yahudi yaşıyor.