0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ]  (Okunma Sayısı: 1046 Kere Okundu.)
« : Ocak 16, 2012, 08:26:20 ÖS »
Avatar Yok

-o_o-GökhaNur-o_o-
*
Üye No : 17147
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 2158
Mesaj Sayısı : 4 756
Karizma = 12093


yine o çekilmez günlerden biriydi,iş yerine gelene kadar bebişimle konuştuk,ne kadar yalnız olduğunu ve ne kadar ihtiyacı olduğunu sesinden anlayabiliyordum.ve bu beni de yormuştu artık.hastaneye gidip elime bir kağıt ve kalem aldım.
antalya il sağlık müdürlüğüne,devlet hastanesindeki görevimden istifa ediyorum.gereğinin yapılmasını arz ederim.
yazdığım dilekçeyi hastane müdürüne verip,eşyalarımı toplayıp çıktım hastaneden,artık bu şehirde bir dakika kalmaya dahi tahammülüm kalmamıştı.bavulumu toplayıp havaalanına gittim,ordan da ilk uçakla istanbul..

öğle saatlerin de mimar sinan üniversitesindeydim,Leyla nın olan biten hiç birşeyden haberi yoktu..yemek saati yaklaşıyordu,Leyla yemekleri okulun yemekhanesin de yiyordu.yemekhaneye gittim,köşede bir masaya oturmuş yanlız başına yemek yiyordu,sırtı kapıdan tarafa dönüktü beni görmedi,bende elime bir tabildot yemek alıp ona doğru yürüdüm;
-bende oturabilirmiyim dedim,sesimi biraz değiştirerek,kafasını bile kaldırmadan,sert bir uslupla;
-hayır!! ne münasebet,başka yer mi yok?dedi..hala arkasına dönüp kiminle konuştuğuna bile bakmıyordu...
-eminmisin bebişim ?.geriye doğru hızlı bir şekilde dönüp ayağa fırladı.
-aşkım sen ha,bu ne güzel sürpriz,sen bigün benim kalbime indireceksin ya,böyle heyecanlandırıp duruyosun beni..
-sana geldim bebeğim,sen benim hayatımın sürprizisin,ben ne senden başka bir sürpriz ne de heyecan istiyorum,,
-bende bitanem,bende
oturup birlikte yemeğimizi yedik,okuldan izin alıp çıktık,beşiktaş,ortaköy yürüdük biraz,akşama yakın eminönüne gelip bol soğanlı balık ekmek yedik.
sonra taksim,beyoğlu biraz daha dolaşıp evimize gittik,
istifa ettiğimi,artık istanbul da ve hep onunla kalcağımı söyledim,önce biraz üzüldü,yıllarca emek verdiğin devlet memurluğunu bırakmasaydın dedi,ama yinede burada hep benimle olacağın için çok sevinçliyim dedi.bende;
-ben hayatımı sana adamışım çiçeğim,ben her şeyi yalnızca seninle birlikte olabilmek için yapıyorum.çünkü seni çok seviyorum..

artık hep birlikteydik,bir kaç hafta işsiz dolaştım ama sonra allahım yardım etti ve çapa da çalışmaya başladım,artık herşey çok güzeldi,her günümüz birlikte geçiyor,mutluluk bile bizi kıskanıyordu..ta ki o 1 şubat'a kadar..postacının bana verdiği zarfı açtıktan sonra dünyam başıma yıkılmıştı..zarfta;
24 şubat 2003 tarihinde askerlik görevinizi yapmak üzere samsun sahra sıhhiye okul komutanlığına teslim olmanız gerekmektedir yazıyordu..
evet her şey bu kadar güzelken,her şey yoluna girmişken,mutluluk bizim adımız olmuşken bu olmamalıydı,en azından şuan zamanı değildi..
ben bunu aşkıma nasıl söylecektim,nasıl derdim hayatım ben askere gidiyorum,seni yine yalnız bırakıyorum diye nasıl söylerdim...

akşama kadar aldığım nefes,yediğim yemek,içtiğim su,her şey zehir olmuştu bana,üstelik bu akşam onunla kayahan konserine gidip birlikte o çok sevdiğimiz şarkıyı söyleyecektik;
-bizimkisi bir aşk hikayesi,siyah beyaz roman gibi biraz,...
evet ona bugün söylememeli ve bu geceyi zehir etmemeliydim..hiç birşey söylemedim,konsere gidip eğlendik,eve geldiğimizde karşıma alıp anlattım durumu.çok üzüldü,hıçkırıklarla ağlıyordu ve ben onu teselli edemiyordum,elimden hiç birşey gelmiyordu.kendimi teselli etmekten,bu durumu kendime bile açıklamaktan acizdim..
gözyaşlarını sildim.sımsıkı sarılıp;
-ne olursa olsun hiç bir zaman ayrılmayacağız bitanem,unutma her şeyin mutlaka bir sonu var,ayrılıkların askerliğin de sonu var,ve ben bir daha sana geldiğimde bütün sonları bitirmiş olacağım.
-biliyorum hayatım,seni hep,seni sonsuza kadar bekleyen de ben olacağım..
birbirimize sarılıp uyuduk,
öyle zor geldiki kalkmak,ellerini bırakmak,saçlarının kokusundan ayrılmak,daha on beş gün olmasına rağmen sanki bugün ayrılacakmışız gibi bir korku sardı içimi.hiç ama hiç bırakmak istemiyordum,
-allahım,allahım neden hep benim mutluluklarım yarım kalıyo,neden hep araya ayrılık,hasret ve gözyaşı giriyor....
gözümü açtım,çoktan sabah olmuştu,hafta sonu olduğu için ikimizde işe gitmeyecektik,
yavaşça aşkımı uyandırmadan yataktan kalktım,kıyamazdım ben onu uyandırmaya,yatağın yanına oturup,o ipek saçlarını,o fındık burnunu,o dünya güzeli yüzünü seyretmeye başladım.öyle güzel uyuyordu ki günlerce,aylarca onu öylece seyretsem bıkmazdım.
ona güzel bir kahvaltı hazırlayıp,ondan sonra onu uyandırayım diye düşünüp,alışverişe çıktım.sıcacık ekmek,tazecik domates,biber ve salatalık aldım,eve döndüğümde hala uyuyordu.güzel bir kahvaltı hazırladım,ekmekleri kızartıp üzerine çok sevdiği fındık ezmesinden sürdüm,çayı da demleyip masayı hazırladım..

içeriye girip o fındık burnundan defalarca öptüm,öpüyorum öpüyorum yok uyanmıyor..bi ara gözlerini açıp tekrar kapattı ve gülümsedi.anladım uyanmıştı da ben daha çok öpeyim diye uyanmamış numarası yapıyodu..kucaklayıp kaldırdım yataktan,masaya kadar götürdüm.kahvaltımızı yaptık,
gece yağan kar istanbulu bir gelin gibi bembeyaz süslemişti.hafiften yağmaya da devam ediyordu,hazırlanıp dışarıya çıktık,eminönüne,kapalıçarşıya gidip biraz alış veriş yaptık,öğleden sonra karşıya geçip üsküdarda bir tekne restorantta boğaz turu eşliğinde hamsi yeduk..sonra tekrar karşıya geçip mecidiyeköye geldik,
akşam olmuştu artık ve saat 19:00 da galatasaray-malatyaspor maçına biletimiz vardı,çantamızdan formalarımızı şapkalarımızı çıkarıp stada girdik.
hiç oturmadan büyük heyecanla maçı izledik,galatasarayın malatyasporu yenmesiyle daha da neşeli evimizin yolunu tuttuk,
kar iyica çoğalmış,trafik maçında etkisiyle felç olmuştu.zar zor evin yakınına geldik,evimize girip sıcak bi çay demleyip içtik..

günler mükemmel ve mutlu şekilde geçiyor,ama ayrılık günü de hergeçen gün yaklaşıyordu....
ve nihayet 24 şubat,yani o kara gün gelmişti.insanları istanbula,sevdiklerine kavuşturan ve sevdiklerinden ayıran o yere,haydarpaşa ya geldik,
biletimi alıp trene bindim ve ayrılığın en anlatılmazıyla ayrılıp samsuna doğru harket etmeye başladım...öyle büyük bir şey götürüyodum ki,o içimdekini çıkarıp koysam istanbula bile sığmazdı...işte,işte ben bu kadar büyük ve bir okadar ağır bir sevgiyi,küçücük yüreğime koymuş gidiyordum..

öğleye doğru samsuna indim.hafiften yağmur çiseliyordu,herşeyi en güzel en mutlu anında bırakmanın burukluğu,askerlik yapacak olmanın,yeni bir yer yeni ortama girmenin çekingenliği daha askeri birliğin kapısına gelmeden üzerime çökmüş ürkütmüştü beni..19 mayıs kışlasına gidip birliğime teslim oldum.elime yeşil elbiseleri tutuşturup hemen giyin dediler,gidip giyindim,yemyeşildim,
çantamı elime alıp içeriye doğru yürümeye başladım,karşıma rütbeli biri geldi,bana doğru dönüp;
-Mecnun güzel,Akdeniz üniversitesi değilmi?dedi.ben yüzüne bakıp şaşırarak;
-evet,beni nerden tanıyosunuz?
-sen beni tanıyomusun bak bakalım?dedi.bakıyorum bakıyorum ama çıkartamıyorum...
-ben üniversiteden ömer,nasıl tanımazsın dedi.
-ömer,allah allah çıkartamadım ama,,tamam ya tamam ömer naber ya senin ne işin var burda..
-ben okuldan sonra askere geldim,burda kaldım artık askerlik mesleğim oldu..
biraz daha sohbet edip odasına gittik,artık o çekingenliğim ve korkum kalmamıştı.

hemen Leylayı aramalı sesini duymalıydım,ama ne telefon ne de cep telefonu kullanabiliyordum,hemen ömer komutanın yanına gidip telefonunu istedim,biraz kem küm etti ama sonra verdi,eğitim alanında küçük bir duvar vardı ben duvarın arkasında telefonla konuşuyor,komutanım duvarın önünde ben yakalanmayayım diye nöbet tutuyordu..sağolsun onun sayesinde aşkımın sesini duyabiliyordum.Leyla ya da ömerden bahsettim ve tanıştırdım,

hafta içi eğitimler yapıyor hafta sonuda ömerle samsun da gezip birlikte diğer komutanlarla okey oynuyorduk.
bi cuma günü ömer yanıma gelip;
-sen yarın izinlisin değilmi?bi proğramın var mı? dedi.
-arkadaşlara söz verdim bu hafta sinemaya gideceğiz.dedim
-arkadaşlarını ek,bu hafta birlikte takılalım,işimiz var dedi.
-yok olmaz,söz verdim seninle haftaya gider hallederiz ne işimiz varsa dedim.
-olmaz onlarla gitme,işimiz var dedim,yarın sabah izne çıkınca benim eve gel,önce kahvaltı yaparız sonra da dışarıya çıkarız..
-tamam bakarız dedim,ne diyeyim ne de olsa komutanım...

cumartesi sabah oldu,sivil elbiselerimi giyip ömerin evine giitim.kapıyı çaldım bekliyorum,kapı açıldı..
-aman allahım sen,sen nasıl olurya,ben hayal mi görüyorum..bu arada şaşkınlığımdan geri geri gidiyorum,karşımda,kapıyı açan Leylay dı.,
-nereye gidiyosun hayatım,gel benim,hayal felan görmüyosun,
koşup boynuna sarıldım,on yüzbin milyom defa öptüm sanırım...
-aşkım bu ne sürpriz böyle,hoşgeldin bebeğim...
-hoşbulduk canım,seni özledim atladım uçağa geldim,ömeri dün arayıp söylemiştim,sabah beni hava alanından aldı,sana böyle bir sürpriz hazırladık..
-canım bebişim,tatlım benim ya ne güzel sürpriz seni çok seviyorummmmmm...
iki gün ömerin evinde kalıp,samsunu gezdik ve hasret giderdik,
sonra yine ayrılık vakti gelmişti,Leyla yı uğurlayıp tekrar birliğime döndüm,bu defa daha zor gelmişti ayrılmak,sabaha kadar uyumadan yatağımda oturdum,,günler hasretin,özlemin işkencesiyle,bir taraftan da kavuşmayı beklemenin,sevdiğinin seni beklediğini bilmenin kutsallığıyla gelip geçti..(bu duygu askerde gerçekten çok önemli,bir sevenin bir bekleyenin olması,tüm zorlukları unutturuyor insana)

üç ay gelip geçmişti ve artık bebeğime kavuşma zamanı gelmişti.on günlük iznim vardı,Leyla ile konuşup karar verdik.bu izinde ailelerimizi tanıştıracak,hatta bize söz yüzüğü takmalarını isteyecektik.o ailesine durumu anlatmak için ankaraya gitti,bende ailemin yanına konyaya geldim,
hafta sonu için sözleştik,evet artık aşkımı istemeye gidiyorduk....
bir gün önce birlikte gideceğimiz bir komşumuz gece yarısı fenalaştı ve hastaneye kaldırdık,onunla gidemeyecektik,gidip başka bi yakınımızı apar topar arabaya alıp yola çıktık,teyzemlere uğrayıp teyzemide alacaktık,gidip teyzemide aldık,tam sokaktan çıkarken küçük bir çocuk arabanın önüne fırladı,çocuğa çarptık,hemen arabadan inip çocuğa baktım kafasından kanlar akıyodu,hemen çocuğu alıp hastaneye götürdük,neyse ki çocuk iyiydi.sonra tekrar yola devam ettik,ankaraya geldik,şoför ters bi yola saptı,yolda da inşaat olduğundan arabamız çakıla saplanıp kaldı,ileri-geri manevralar ama yok çıkmıyor,inip arabanın arkasından itmeye çalıştım,arabayı çıkarttık ama benim takım elbisem toz toprak içinde kalmıştı,bu kadar aksilik pek hayra alamet değildi ama yinede sağsalim Leyla ların evine gelebilmiştik.
yukarıya çıkıp kapıyı çaldık,kapıyı açtılar içeriye geçip oturduk,önce tanıştılar biraz sohbet felan sonra yemeğe geçtik,çok güzel hazırlanmışlardı,yemekler ilgi alaka herşey çok güzeldi.
sonra birden aileler arasında bir soğukluk başladı,yok alırsak şu olur,verirsek şöyle olacak,hiçbirşey anlamamıştım,herşe yolunda ve çok güzel giderken şimdi karşımda aşkımı ve beni eritip bitiriyorlardı.
bir süre daha konuştuktan sonra kalktık,Leylanın ailesi biraz düşünüp bize haber vereceklerini söyledi.evet anlamıştım artık her şey bitmişti,bu sanki bir baştan savmaydı ve bizi ayıracaklardı,sanki tüm bu aksilikler bir şeyi anlatıyordu..

bir kaç gün sonra Leylanın babası arayıp bu iş olmayacak dedi.
hemen ankaraya gittim,Leylanın babasını arayıp konuşmak istediğimi söyledim.o da tamam dedi;
-Veli amca ben kızınızı çok ama çok seviyorum,onun için herşeyi yaparım,siz ne istiyorsanız hemen yapmaya hazırım,yeterki bizi ayırmayın,yeterki aşkımla evlenmeme izin verin...
-oğlum biliyorum birbirinizi sevdiğinizi,ama daha senin askerliğin bitmedi,git askerliğini bitir,ondan sonrası nasip,ben şimdi ne kadar hayır desemde nasipse olur,ne kadar tamam desemde,nasip değilse olmaz,sen şimdi git askerliğini yap...
-teşekkür ederim efendim,haklısınız her şey nasip dedim,sonra ankaradan ayrılıp konyaya geldim...

bu defa adana asker hastenesine gidecektim,hazırlıklarımı yapıp birliğime adanaya doğru yola çıktım,Leyla yı arıyordum ama sürekli telefonu kapalıydı,hastaneye gelip görevime başladım,sürekli arıyorum ama bir türlü Leylaya ulaşamıyordum,
iş yerinden ev arkadaşını arayıp sordum,meğer ailesi Leylanın telefonlarını değiştirmiş ve benimle konuşmaması için sürekli baskı yapıyormuş,

tam altı ay Leyla ile hiç konuşamadım,sürekli arkadaşını arayıp nasıl olduğunu soruyordum,ve sadece ondan aldığım haberle yetiniyordum,
aylar geçmiş Leylamın doğum günü de yaklaşmıştı,hastane de görevli bir bayan sivil memur çok güzel kazaklar ve bereler örüyordu,ona ip alıp Leylama da bir tane ördürdüm,gidip kırmızı kartonlar ve süslerle kırmızı karanfiller satın aldım,bir tanede canlısıyla tıpa tıp aynı yaklaşık bir metre boyunda bir de bebek aldım,
kendim kartonlardan kalp şeklinde bir paket yaptım,içine kazağı ve bebeği koyup etrafınıda karanfillerle süsledim,çok güzel bir hediye paketi olmuştu,şimdi sıra gitmek için izin almaya gelmişti,kendim gidip hem kendimi affettirecek hemde her şeyi yoluna koyacaktım.komutanıma gidip;
-komutanım ben izne gitmek istiyorum,önemli bir aile mevzusu var dedim..
-tamam Mecnun iznin varsa getir evraklarını imzalayayım git.
-komutanım hiç iznim kalmadı o yüzden size geldim bana yardım edin..
-iznin yoksa gidemezsin,benim yapabileceğim bir şey yok...
-komutanım çok önemli,mutlaka gitmeliyim,eğer izin vermezseniz bu gece firar ederim...
-oğlum manyakmısın ne firarı,askerliğini mi yakacaksın,olmaz iznin bitmiş gidemezsin.
-komutanım ya bir şeyler yapın yada ben bu gece gidiyorum haberiniz olsun....
ısrarlarımı sürdürüyordum,sonra komutanıma durumu anlattım ve gitmeliyim dedim..
-tamam Mecnun,seni ankara gata ya sevkediyorum,üç günün var ve sakın başını belaya sokma...
çok ama çok sevinmiştim,
-emredersiniz komutanım...
hemenLeylanın arkadışını arayıp işyerinde doğum günü için hazırlık yapmasını söyledim,çok güzel bir sürpriz yapacaktım.
bir gün önce kargoyla hediyemi gönderdim,üzerine de;
-aşkım doğum günün kutlu olsun,yanında olup tüm olanları sana unutturmak isterdim ama askerlik işte gelemiyorum...yazdım..hemen o gün gecede ben yola çıktım,
sabah erkenden üniversitenin önüne geldim,kargoyu içeriye girerken görüp ondan sonra da ben girecektim...

bir süre sonra kargo paketi içeriye götürdü,arkasından da ben girdim,Leylanın odasını,masasını,odanın kapısını bile karanfillerle kaplamıştı arkadaşaları,benim fikrim olduğunu ve onun doğum gününü kutladığımı söyleyeceklerdi..bir süre kapının önünde bekledikten sonra yavaşça içeriye girdim.baktım dört-beş tane kız arkadaşıyla beraber masanın üzerinde hediye paketini açmaya çalışıyorlardı.benden haberleri bile yoktu...
-aşkım hayırdır napıyosun o paketle?dedim.
kız arkadaşları;
-aaaa bu ne sürpriz Mecnun gelmiş,dediler hep bir ağızdan,ama Leyla arkasını dönememişti..
o kadar çok şaşırmıştı ki arkasına dönerken gözlerini kapatmıştı..
gözlerini açtı ve bana doğru koşarak;
-aşkım hoşgeldin,ne iyi ettin,her şey için teşekkür ederim...seni çok seviyorum...
doğum gününü güzel bir şekilde kutlayıp adana ya döndüm....

askerliğimin bitmesine üç ay kala ayrıldık,,,,,,,,
şimdi ben antalya da yaşıyorum...
iki yıl geçti ama hala unutamıyor ve kimseyi sevemiyorum,,
Leyla ise Ankara da yaşıyor....
evlendi ve geçen ay da bir çocuğu oldu.....

dünyanın en güzel annesine sevgilerimle......
bir tek dileğim var mutlu ol yeter.......

THE END

WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ]
« Posted on: Nisan 19, 2024, 03:52:35 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] e-book, Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] programı, Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] oyunları, Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] e-kitap, Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] download, Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] hikayeleri, Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] resimleri, Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] haberleri, Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] yükle, Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] videosu, Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] şarkı sözleri, Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] msn, Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] hileleri, Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] scripti, Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] filmi, Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] ödevleri, Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] yemek tarifleri, Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] driverları, Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] smf, Sadece Bahistin Önce Aşkım Oldun Şimdi Ise Ecelim [ Bölüm - 5 ] gsm
Yanıtla #1
« : Ocak 29, 2012, 01:51:14 ÖÖ »
Avatar Yok

elnino-
*
Üye No : 92085
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 0
Mesaj Sayısı : 46
Karizma = 2


ay bu nasıl son:( ben hiç bişe anlamadım?? hani bunlar seviyoşardı...
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  




Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular