Reklam mesajları ve telefonlarında yeni dönem 1 Mayıs'ta başlıyor

2014 sonuna yetiştirilen yasal düzenlemeler artık istenmeyen mesajların ve telefon aramalarının sonunu getirecek. Müşteri işletişiminde yeni bir dönemin başlamasına sebep olan bu durum önümüzdeki 1 ay boyunca yoğun aramalara ve mesajlara maruz kalmanıza yol açabilir!





"Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun" başlığıyla 1 Mayıs'ta hayatımıza girecek bir yenilik, pek çok vatandaşı sevindirecek gelişmeleri beraberinde getiriyor. Herhangi bir firma 1 Mayıs'tan itibaren izni olmadan hiç kimseye kısa mesaj (SMS), e-posta gönderilemeyeceği gibi dış arama da yapamayacak. Bu kuralı ihlal eden firmalar, şikayet oluşması halinde ağır ceza yaptırımlarıyla karşılaşacak.





6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun, 1 Mayıs'tan sonra hayatımızı çok kolaylaştıracak ve belki de yaşam kalitemizi yükseltecek. Ancak 1 Mayıs'a kadar çekeceğimiz var... 5 Kasım 2014 tarihinde 29166 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan bu kanun, çağrı merkezlerinden gelebilecek aramaların tamamen önünü kesecek nitelikte hazırlandı. Bu da aslında Türkiye'deki işsizlik sorununa bir kambur olarak eklenecek gibi gözükmekte;

Türkiye çağrı merkezi sektöründe çalışan 80.000 kişinin yaklaşık %25’i dış arama yaptığından bu yasa devreye girdiğinde yaklaşık 15.000 kişinin istihdamının olumsuz etkileneceği tahmin ediliyor. Ticari faaliyetlerin daralması ile Anadolu’daki çağrı merkezlerinin iş hacminin yaklaşık %10 kadar, tüm sektörün de yaklaşık %15 kadar küçülmesine sözkonusu olabilir. Bu da 1 Mayıs'tan sonra ortaya çıkacak tablonun bir başka yüzü. Bu konuda bir başka görüş ise, çağrı merkezlerindeki iş imkanlarının tam tersine artacağı yönünde. "İzin alma" amaçlı aramalar için ayrı birimler kurulacak ve iş sahası daralmaktan daha çok düyüme gösterecek. Fakat izin alma aramalarının da ne kadar yoğun olacağı şimdiden kestirilemiyor. Bu sebeple oluşacak koşulların iş imkanlarını nasıl etkileyeceği 1 Mayıs sonrasında netleşecek. İzin almak üzerine yoğunlaşacak birimlerin daha çok e-mail ve sms yöntemlerini kullanacakları düşünülüyor.





Pekala "İzinli Pazarlama" adı verilen yeni yöntem nasıl bir sonuç ortaya çıkartacak. Basit ve birebir bir örnekle açıklayalım.
Maaşlı müşterisi olduğunuz bankanız bile, sizin bankada aktif hesabınız olmasına rağmen sizi arayıp "Yazılı izin vermeniz için şubemize bekliyoruz" şeklinde davet telefonlarıyla sizi aramaya başlayacaklar. Bunu yapmak zorundalar çünkü 1 Mayıs'tan sonra eğer kanunda bir revizyon yapılmazsa sonsuza kadar sizinle iletişim kurma haklarını yitirebilirler!

Bu da demek oluyor ki önümüzdeki bir aya yakın süre içerisinde şu ana kadar bir şekilde daha önceden iletişim kurduğunuz firmaların neredeyse tamamı sizden iletişim izni alabilmek için sabır sınırlarınızı zorlayıcı aramalarda bulunabilirler. Telefon numaranızı verdiğiniz mağazalar, restoranlar, bankalar, hastaneler, yayın kuruluşları, e-ticaret firmaları... Aklınıza gelebilecek her firmadan izin talebi adı altında arama ve mesajlara maruz kalabilirsiniz. Ancak bu durum 1 Mayıs'a kadar sürecektir ve sonrasında gelecek tüm çağrı ve mesajlara karşı dava açıp, rahatsız olduğunuz firmaya 1.000 TL ila 50.000 TL arasında tazminatlar ödetebilirsiniz.





1 Mayıs sonrasında pek çok şirket izinli iletişimler için çözüm sunan firmalarla anlaşmak bu firmalardan hizmet almak durumunda kalabilir. Bu durumda karşılaşılacak sonuçlar henüz kestirilemiyor ama kanun etkin bir şekilde uygulanırsa siz izin vermediğiniz sürece sizinle iletişim kuramayan bütün firmaların satış kanallarında büyük bir işgücü boşluğu açığa çıkacak. Sosyal hayatımızı ferahlatacak bu kanun, firmaları beklenmedik çıkmazlara sokabilir. Fakat bir anlamda firmaların bu konuda kendi iplerini söylesek yanlış olmaz, hemen herkese olur olmaz her türlü ürünle ilgili mesajlar atmak, pazarlama sektörünün tamamına yönelik bir itibarsızlaştırma harekatı gibiydi. Misal düzenli bir hayata sahip evli barklı insanlara sürekli cinsel içerikli ürünlerin pazarlama mesajlarının gönderilmesinin yarattığı rahatsızlık, haklı olarak bir tüketici isyanına sebep oldu. Telefonunuza sürekli aşağıdaki gibi mesajların geldiğini düşünün, telefonunuzu eşinizden arkadaşlarınızdan saklar hale gelmenize yol açmaz mı?





1 Mayıs sonrası süreç pazarlamada aslında bir anlamda itibar yönetimi açısından firmaların da işine gelebilecek bir ortam yaratacak. İzin veren tüketicilere ulaşmak, hedef kitle ile dikey iletişimi daha verimli hale getirecek. Yaylım ateşi açar gibi gönderilen mesajlar ve maillerin yerini, gerçekten satın alma potansiyeli olan tüketicilere daha ekonomik satış planlamalarıyla ulaşabilme imkanı da yaratabilir. Bu özellikle düşük bütçeli E-Ticaret firmalarının işine gelecek bir ortam yaratacak. Bütçe sorunu olmayan firmaların neredeyse milyonlarca kişiye SMS gönderdiği bir ortamda pazarın gerisinde kalan firmalar, daha kolay rekabet edebilecekler. Çünkü firmalar bu SMS'leri bedavaya göndermiyorlar. Özellikle 14 Şubat, Anneler Günü, Yılbaşı gibi dönemlerde yoğunlaşan mesaj bombardumanları için gerçekten büyük ekonomik kaynaklar gerekebiliyor. 1 Mayıs sonrası oluşacak ortam bu alanda da daha adil bir rekabet imkanı sağlayabilir.