0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Rasyonellik Bir Yere Kadar  (Okunma Sayısı: 538 Kere Okundu.)
« : Kasım 24, 2013, 09:35:02 ÖS »
Avatar Yok

Mavi_Kiyamet
*
Üye No : 26505
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 12251
Mesaj Sayısı : 47 783
Karizma = 55168


kişisel gelişim makaleleri - rasyonel olmak - adil olmak - adaletli olmak
İktisat teorisinin ana varsayımlarından biri insanın rasyonel olduğu ve çıkar maksimizasyonu hedeflediğidir. Oysa bilim adamlarının yaptığı çalışmalar tam tersini söylüyor. Deneylere göre insanlar için paradan daha önemli bir şey var...

 PARADAN DAHA ÖNEMLİ NE VAR?

 Sizi bir deneye davet ettiklerini düşünün. Deneyin kurgusu çok yalın: Siz ve tanımadığınız bir kişi iki ayrı odaya alınıyorsunuz, kura çekilerek ikinizden birine 1.000 TL veriliyor.

 Parayı alan kişi –siz ya da diğeri- parayı arzu ettiği oranda bölüştürüyor. Eğer diğeri bu bölüşümü kabul ederse herkes hakkına düşeni alıyor ve deney bitiyor; ama kabul etmezse kimse para alamıyor.

 Diyelim ki kura size çıktı ve siz “bölüştüren” oldunuz, 1.000 Lirayı nasıl pay edersiniz? Kendinize “aslan payını” alıp diğerine kabul edeceğini varsaydığınız bir miktar mı önerirsiniz yoksa parayı eşit mi bölersiniz?

 Kendinize yarıdan fazlasını alırsanız karşınızdaki kabul eder mi? Mesela kendinize 700 lira alsanız diğer kişi 300 lirayı kabul eder mi? Kabul etmezse ikinize de hiç para verilmeyeceğini bildiğiniz için ne kadar fazla alırsanız reddedilmeyeceğinizi düşünürsünüz?

 En akıllı strateji hangisidir?

 Ya da siz “bölüştüren” değil “onaylayan” konumunda olsaydınız hangi oranı “hakkaniyetli” bulurdunuz?

 Diğer kişi kendine 900 lira alıp, diyelim ki, size 100 lira önerse siz “100 lira hiç yoktan iyidir.” diye düşünüp parayı alıp gitmeyi mi tercih edersiniz yoksa paylaşımı kabul etmeyip bölüştüren kişiyi de 900 lira almaktan mahrum mu edersiniz?

 Doğrusunu isterseniz bu kişisel bir tercihtir: Kimisi tamamen “akılcı” davranıp kendisine az para verildiğinde bile “Havadan gelen para hiç yoktan iyidir.” diye düşünebilir. Zaten iktisat teorisi de insanın “akılcı” olduğunu sadece kendi çıkarını düşüneceğini varsayar. Kişinin deneye katılıp hiçbir kazanç elde etmeden eve dönmesi yerine 1 TL bile alması kendi menfaatine olacağı için önerilen her parayı kabul etmesi iktisatçılara göre en “mantıklı” karardır.

 Kapitalizmin ideolojisi “kişisel çıkar” üzerine kuruludur. Adam Smith’e göre eğer herkes kendi çıkarını düşünürse toplum için en uygun (optimal) sonuç ortaya çıkar. Herkesin kendi menfaatini düşündüğü bir ekonomide sanki “görünmez bir el” kaynakları en iyi şekilde dağıtır. Sanayi toplumunu bu felsefe üzerine yükselmiştir.

 Fakat yukarıda anlattığım deneyler hiç de kapitalist felsefenin öngördüğü gibi sonuçlanmadı. Deney, 1980’lerin başında Alman sosyologlar Werner Güth, Rolf Schmittberger ve Bernd Schwarze tarafından geliştirildi. Adına "Ültimatom Oyunu" (Ultimatum Game) dedikleri bu deney bugüne kadar çok farklı ülke ve kültürde binlerce kişiye uygulandı. 1990’lı yılların başında Taiwan’dan Israil’e, Tokyo’dan Pittsburgh’a, Slovenya’dan Java’ya kadar çok farklı kültürlerde tekrarlandı ve alınan sonuçlar hiç de beklendiği gibi gelişmedi.

 Kültürel farklılıklara rağmen hemen her seferinde bu deneyde paylaşım yüzde ellinin uzağında olduğu zaman insanlar bölüşümü reddettiler. Kendilerine düşen parayı almak yerine paylaşımı adil yapmayan kişiyi “cezalandırmayı” tercih ettiler.

 Hatta Avusturalyalı nöro-ekonomist Lisa Cameron, bu deneyi Endonezya’da çok yüksek meblağlarla yaptığında bile benzer sonuçlar aldı. Gelir seviyesinin çok düşük olduğu bu ülkede katılımcılar, kendilerine düşen pay üç aylık gelirlerine denk düşmesine rağmen paylaşılan miktar adil olmadığı için bunu reddettiler.

 Gelir seviyeleri ne olursa olsun insanlar adaletsizliğe razı gelmiyorlardı. Peki iktisat teorisinin bize öğrettiği kendi çıkarını düşünen “akılcı insana” ne olmuştu? İnsanlar durup dururken kazandıkları paraları neden reddediyorlardı? Yoksa “adalet” kişisel çıkardan daha üstün bir değer miydi?

 Ekonomi teorisi (Neo Klasik İktisat) her ne kadar, insanların kendi çıkarları doğrultusunda rasyonel kararlar aldığını savunsa da Davranışsal Ekonomi (Behavioral Economics) insanların kendi çıkarlarından daha önemli olan adalet duygusuyla karar aldıklarını ortaya koydu.

 Sanılanın aksine insan sadece kendi çıkarını düşünen bir varlık değildir; sahip olduğu adalet gibi güçlü bir “değer” bazı durumlarda kendi kişisel çıkarını bile göz ardı etmesine neden olur.

 Bu deneyler fMRI teknolojisi kullanılarak tekrarlandığında insanların haksızlıklar karşısında diğerlerini “cezalandırdıklarında” para kazanmaktan daha fazla tatmin oldukları kanıtlandı.

Anlaşılan o ki bizim için para kazanmaktan kendi çıkarımızı düşünmekten daha önemli şeyler var hayatta.

 Adalet duygusu çoğu kişi için kişisel çıkardan çok daha üstün bir duygudur. Antropologların farklı kültürlerde yaptıkları çalışmalar Amazon’daki tarımcılardan Orta Asya’daki göçmenlere kadar her kültürdeki insanın neyin adil olup neyin adil olmadığı konusunda berrak fikirlere sahip olduğunu kanıtladı.

Harvard Üniversitesi hukuk profesörlerinden Yochai Benkler, deneysel iktisat ve sosyal psikoloji alanında yaptığı çalışmalara dayanarak adalete önem vermenin üç boyutu olduğunu öne sürer:

 1. Niyetlerin adil olması (bir kasıt olup olmadığı)
2. Süreçlerin adil olması (sonuca giden yolun ve yöntemlerin ne derece adil olduğu) ve
 3. Sonuçların adil olması (diğerlerine kıyasla ne elde ettiğimiz)

 Benkler’e göre sadece “sonuçların” -yani kimin ne kadar aldığı- değil aynı zamanda “niyetlerin” de adil olması gerekir. Bu aslında çeşitli durumlarda insanların ne derece “bencil” davrandığı ya da kasıtlı olarak haksızlık yaptığıyla ilgili bir adalet değerlendirmesidir. Hiçbirimiz insanların kişisel gayretiyle ya da şanslarıyla elde ettikleri kazançlarını adaletsiz bulmayız; ama birilerinin “durumdan çıkar sağlamasını” hepimiz “haksızlık” olarak değerlendiririz.

 Kimsenin sebep olmadığı “haksız sonuçları” –kendi başımıza bile gelse- kolay kabullenirken sonucu doğuran yol ve yöntemlerin -süreçlerin- kasıtlı olarak kurgulandığını düşündüğümüz durumlarda adalet duygumuz rencide olur.

 Dolayısıyla hepimiz için “niyetin” ve “sürecin” adil olması, “sonucun” adil olmasından daha fazla önem taşır. Bazen elde ettiklerimizi hiç beğenmesek de sürecin adil işlediğine inanmamız halinde, sonucu “hakkım buymuş” diye kabul ederiz.

 Bu nedenle başarılı ve huzurlu bir iş ortamı yaratmanın önkoşulu, o işyerinde alınan kararların paylaşılan inançlara göre “adaletli” olarak alınmasıdır. Sonuçlar her zaman adil olmasa bile “niyetlerin” ve “ yöntemlerin” adil olması gerekir. Bunu sağlama görevi elbette lidere aittir. Bunu başaramayan liderlerin kendi işyerlerinde huzuru ve başarıyı yakalamaları mümkün değildir.

 Hepimiz adil muamele görmek, adil davranacağından emin olduğumuz ilişkilerin parçası olmak isteriz. İnsanları iyi çalışmaya, katkı yapmaya, fark yaratmaya motive eden organizasyonların her şeyden önce “adil olması” gerekir.

 Çalışma koşullarının, ücretlendirmenin, ödüllendirmenin ve genel olarak alınan kararların adil olmadığı yerlerde huzur, verim ve başarılı sonuçlar almak mümkün olmaz. Kısa zamanda başarı elde edilse bile bu başarı sürdürülebilir olmaz. Diğer taraftan adaletin sağlandığı ortamlarda çalışanların sadakati ve iş birliği artar. Hatta sonuçlar beklenenin altında kaldığında bile niyetler ve süreçler adilse söz konusu şirkete olan bağlılık devam eder.

 Adalet, bize bütün ilişkilerimizde rehberlik eden bir değerdir.

 Toplum olarak yaşadığımız bütün sorunların kökeninde adalet eksikliği vardır. Şirketlerde ve kişisel ilişkilerimizde bir sorun varsa orada mutlaka adalet zedeleniyor demektir. Eğer daha huzurlu, daha verimli, daha uygar ilişkiler arzu ediyorsak hepimiz her ilişkimizde adalet duygusunu yüceltmeliyiz.

 Yazar: Temel Aksoy

Wmhocasi.com
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Rasyonellik Bir Yere Kadar
« Posted on: Nisan 26, 2024, 01:08:42 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Rasyonellik Bir Yere Kadar e-book, Rasyonellik Bir Yere Kadar programı, Rasyonellik Bir Yere Kadar oyunları, Rasyonellik Bir Yere Kadar e-kitap, Rasyonellik Bir Yere Kadar download, Rasyonellik Bir Yere Kadar hikayeleri, Rasyonellik Bir Yere Kadar resimleri, Rasyonellik Bir Yere Kadar haberleri, Rasyonellik Bir Yere Kadar yükle, Rasyonellik Bir Yere Kadar videosu, Rasyonellik Bir Yere Kadar şarkı sözleri, Rasyonellik Bir Yere Kadar msn, Rasyonellik Bir Yere Kadar hileleri, Rasyonellik Bir Yere Kadar scripti, Rasyonellik Bir Yere Kadar filmi, Rasyonellik Bir Yere Kadar ödevleri, Rasyonellik Bir Yere Kadar yemek tarifleri, Rasyonellik Bir Yere Kadar driverları, Rasyonellik Bir Yere Kadar smf, Rasyonellik Bir Yere Kadar gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Oyunlar Çocuklar Kadar Önemli Olduğu Kadar Büyükler Için De Önemlidir. ... « 1 2 3 »
Münazara
mer_ve_g 21 7673 Son Mesaj Haziran 22, 2014, 03:21:51 ÖÖ
Gönderen : yilmaz.atik
Ne Kadar Stres O Kadar Bruksizm
Güncel Sorunlar & Hayat
*GeLinCiKk 4 2040 Son Mesaj Kasım 17, 2014, 11:10:18 ÖS
Gönderen : dishy
Adın Kadar Umut / Yüreğin Kadar Hayat
Aşk'a Dair
x[BLack RoSe]x 0 958 Son Mesaj Temmuz 23, 2008, 10:16:15 ÖÖ
Gönderen : x[BLack RoSe]x
Incitmeyecek Kadar Uzak, Üşümeyecek Kadar Yakın..!!
Güncel Sorunlar & Hayat
Mavi_Kiyamet 3 2142 Son Mesaj Kasım 17, 2014, 11:14:34 ÖS
Gönderen : dishy
Hiçbir Erkekte Hiçbir Kadını Bu Biçimde Bu Kadar Delicesine Ölecek Kadar Sevmedi
Aşk Öyküleri
Asortik Hatun 0 931 Son Mesaj Ekim 18, 2012, 04:14:01 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular