0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi  (Okunma Sayısı: 717 Kere Okundu.)
« : Nisan 25, 2011, 03:20:52 ÖS »
Avatar Yok

elze
*
Üye No : 74226
Nerden : Kastamonu
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 1323
Mesaj Sayısı : 4 388
Karizma = 5049


Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi

Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, maddî refah seviyesinin eksikliğini telâfî maksadıyla fakirlere çok daha müşfik davranırdı.

Ebû Saîd -radıyallâhu anh- anlatıyor:

“Muhâcirlerin fakirlerinden bir grupla birlikte oturmuştum. Bunlardan bir kısmı, (bütün vücûdunu örten bir elbisesi olmadığı için) diğerleri(nin karaltısından istifâde) ile iyice örtünmeye çalışıyorlardı. Bir kimse de bize Kur’ân okuyordu. Derken Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- çıkageldi ve yanımızda durdu. Allah Rasûlü’nün gelmesi üzerine Kur’ân okuyan kimse okumayı bıraktı. Peygamber Efendimiz selâm verdi ve:

«–Ne yapıyorsunuz?» diye sordu.

«–Ey Allâh’ın Rasûlü! O hocamızdır, bize Kur’ân okuyor. Biz de Allah Teâlâ’nın Kitâb’ını dinliyoruz.» dedik.

Bunun üzerine Fahr-i Kâinât -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

«–Ümmetim arasında, kendileriyle birlikte sabretmem emredilen kimseleri yaratan Allâh’a hamd olsun!» dedi.

Sonra Allah Rasûlü, büyük bir tevâzû ile ortamıza oturdu. Eliyle işâret edip:

«–Şöyle (halka yapın!)» dedi.

Cemaat hemen etrâfında halka oldu ve yüzlerini O’na doğru çevirdi. Nihâyet Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bizlere şu müjdeyi verdi:

«–Ey yoksul muhâcirler, müjdeler olsun! Sizlere kıyâmet gününde tam bir nûr müjdeliyorum. Sizler cennete, zenginlerden yarım gün önce gireceksiniz. Bu yarım gün, (dünyâ günleriyle) beş yüz sene eder.»” (Ebû Dâvûd, İlim, 13/3666)

Zîrâ fakirlerin malları ve mülkleri olmadığı için onların hesâbı daha çabuk bitecektir.

Kıyâmette, dünyâda sahip olunan mal ve mülkün mes’ûliyetinden hesap verileceği endişesinden dolayı Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- sık sık:

“Ey Rabbim! Beni fakir bir insan olarak yaşat; bana fakir bir insan olarak ölüm nasîb et; beni fakirlerle birlikte dirilt!”

şeklinde duâ ederlerdi.

Peygamberlerin hepsi cennetle teminat altında oldukları hâlde, onlar da kendilerine verilen nîmetlerden ve dîni teblîğ mes’ûliyetlerinden hesâba çekileceklerdir. A’râf Sûresi’nin 6. âyet-i kerîmesinde peygamberlerin dahî hesâba çekileceği şu şekilde bildirilir:

“Elbette kendilerine peygamber gönderilen kimseleri de, gönderilen peygamberleri de mutlakâ hesâba çekeceğiz!”

Nitekim Süleyman -aleyhisselâm-’ın, kendisine verilen muazzam dünyâ serveti ve tasarrufunun hesâbı sebebi ile diğer peygamberlerden daha geç cennete gireceği nakledilir.


Bilmelidir ki, mütevâzı, cömert ve şükür ehli zenginlerle; sabırlı ve haysiyetli fakirler, insanlık şerefinde ve ilâhî rızâda beraberdirler. Cömertlik ve merhamet, fertleri dünyâ musîbetlerinden koruyarak âhiret saâdetine nâil eylediği gibi, sabrın acısını sînesine çekenleri de ilâhî müjdeler beklemektedir.

Şu hadîs-i şerîf, hayâtın acı-tatlı hâdiseleri karşısında kalbî tekâmül için îfâya mecbur olduğumuz şükür ve sabır hasletlerinin doğru tatbîkâtını ne güzel anlatmaktadır:

“Mü’minin durumu gıpta ve hayranlığa değer. Çünkü onun her hâli kendisi için bir hayır sebebidir. Böylesi bir husûsiyet sadece mü’minde vardır: Sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir belâ gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur.” (Müslim, Zühd, 64)

Birgün Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Medîne’de otururlarken ser-sefil bir kabîle çıkageldi. Ayaklarında giyecek yoktu, açlıktan ve harâretten derileri kemiklerine yapışmıştı. Bunu gören Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- çok müteessir oldu, mübârek yüzünün rengi değişti. Bilâl -radıyallâhu anh-’a ezân okutup ashâb-ı kirâmı topladı. Bu fakirlere yardım edilerek bolca ihsanda bulunuldu. (Müslim, Zekât, 69)

Toplumların iktisâdî yapısında fakir, zengin ve orta halli kimselerin bulunması tabiîdir. Gerek âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerde, gerekse Cenâb-ı Hakk’ın hidâyet rehberi olarak gönderdiği peygamberlerin yaşayışlarında bu zümrelerin İslâmî ölçüler içinde nasıl yaşamaları gerektiği açıkça belirlenmiştir. “Fukarâ-i sâbirîn ve ağniyâ-yı şâkirîn” çokça senâ edilen iki zümredir.

Mü’minlere düşen, Allâh’ın verdiği nîmetleri yine O’nun yolunda infâk etmek, verilmeyen nîmet karşısında da sabr-ı cemîl göstermektir. Abdurrahman bin Avf, Hazret-i Ebû Bekir ve emsâlleri, şükür ehli zenginlerden; Ebû Zer el-Gıfârî, Ebu’d-Derdâ ve emsâlleri de sabreden fakirlerdendi. Her iki grubun da yaşayış hâlleri birbirlerine çok yakın olup, eşyâya bakış tarzları, «mülk Allâh’ındır» düstûru dâhilindeydi.

Bu sebeple İslâm, istikâmet üzere olan fakirlik ve zenginliği hor görmemiş, her iki hâlin de şükrünü îfâ edebilenleri, cennetle müjdelemiştir.

Allah Teâlâ, insanlara, zayıfların hatırına ve onların duâları berekâtıyla yardımda bulunur ve rızık bahşeder. Nitekim Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“Allah, bu ümmete, zayıfların duâsı, namazları ve ihlâsları sebebiyle yardım eder.” buyurmuşlardır. (Nesâî, Cihâd, 43)

Bu hakîkate mebnî olarak Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, harpleri fakir müslümanların duâlarıyla başlatır ve bununla fetih beklerdi. Suffe ehlinin muhtaç hâllerini gördüğünde:

“…Eğer Allah katında sizin için hazırlanmış olan nîmetleri bilseniz, ihtiyâcınızın daha da artmasını isterdiniz!..”[ buyurmak sûretiyle, onların hâllerini medhederek fakirlere verdiği ehemmiyetin kâ’bına varılmaz tezâhürlerini sergilerdi…

Yine O’nun, belki biraz da müslümanların o anki iktisâdî durumunu göz önünde bulundurarak:

“Gölgelenecek bir ev, kişinin mahrem yerlerini örteceği bir elbise, yiyecek bir ekmek ve içeceği sudan fazlasına insanoğlunun hakkı yoktur.”
buyurması, “havz-ı kevser”den ilk içecek insanların, muhâcirlerin fakirleri olduğunu belirtmesi ve Allâh’ın, iffetli, fakir mü’min kullarını sevdiğini[71] açıklaması da, fakr u zarûretteki sabır ve tevekkülün kıymetini bildirmektedir.

Yine buyurmuşlardır ki:

“İçinizde saçı-başı dağınık, eski elbiseler içinde, garip görünümlü ve insanların îtibâr etmediği nice kimseler vardır ki, Allâh’a yemin etseler, Allah onların yeminlerini boşa çıkarmaz ve yeminlerinde hânis kılmaz.(Yâni böyle kimseler, Cenâb-ı Hakk’a karşı -mâruf tâbiriyle- «naz ehli»dirler. Cenâb-ı Hak’tan bir şeyin vukûunu şiddetli bir şekilde niyaz ve ümîd ederek bunu halka yeminle söyleseler, Allah Teâlâ onların yüzünü kara çıkarmaz!) Berâ bin Mâlik de bunlardan birisidir.” (Tirmizî, Menâkıb, 54/3854)

Enes’in kardeşi olan Berâ’nın ne yiyecek bir şeyi ne de yatacak bir yeri vardı. Ölmeyecek miktarda bir azıkla yaşıyordu. İşte böyle kimseler, yâni fakirliği sabır ve tevekkülle karşılayanlar, yemin etseler, Rasûlullâh’ın diliyle, Allâh’ın onları yalancı çıkarmayacağı kimseler olarak tavsif edilmişlerdir. Nitekim Berâ -radıyallâhu anh-, Hazret-i Ömer zamanındaki İslâm harplerinden birinde, müslümanların sayıca çok az olup zor durumda bulunması sebebiyle ordu kumandanının, yukarıdaki hadîs-i şerîfe binâen, ısrarlı bir şekilde yemin talebi üzerine:

“Ey Rabbim, onlara karşı zafer ihsân etmen ve beni Nebiyy-i Ekrem Efendimiz’e kavuşturman için Sana yemin ediyorum!..” dedi.

Hakîkaten ertesi gün zafer nasîb oldu ve Hazret-i Berâ da şevkle arzuladığı şehâdet şerbetini tatma şerefiyle rahmet-i Rahmân’a kavuştu. Böylece yeni bir mûcize-i Muhammedî tahakkuk etmiş oldu. (Hâkim, III, 331/5274)

*

Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in hayâtı, pek çok hârika, ibret verici, doğruluk, dürüstlük, sadâkat, şefkat, merhamet ve nezâket tezâhürleriyle doludur. Zevcesi Âişe -radıyallâhu anhâ-’ya:

“Ey Âişe! Yarım hurmayla da olsa fakirleri boş çevirme! Ey Âişe! Fakirleri sev ve onları kendine yaklaştır, tâ ki kıyamet günü Allah da seni kendisine yaklaştırsın.”

diye tavsiyede bulunurlardı. (Tirmizî, Zühd,)

*

İslâm’da ilk önce suçun kaynağı araştırılır, suçlunun ıslâhı için gayret edilir. İslâm hukûkunda cezâ, bir anne ve babanın çocuğunu cezâlandırması gibidir. Gâye, onu ictimâî hayattan tard etmek değil, cemiyete yeniden kazandırmaktır.

Abbâd bin Şurahbil -radıyallâhu anh- anlatıyor:

Bir zamanlar fakir düşmüştüm. Bunun üzerine Medîne bahçelerinden birine girdim. Başak ovup hem yedim hem de torbama aldım. Derken bahçe sahibi gelip beni yakaladı, dövdü, torbamı elimden aldı ve Rasûlullâh’a götürüp şikâyet etti.

Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bahçe sahibine:

“−O câhil idi öğretmedin, karnı aç idi doyurmadın!” buyurdu.

Sonra bahçe sahibine, torbamı iâde etmesini söyledi.

Daha sonra Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bana bir veya yarım  kadar yiyecek verdi. (Ebû Dâvûd, Cihâd, 85/2620-2621; Nesâî, Kudât, 21)

Bu ifâdeler, hırsızı korumak için değil, bu suçun ortaya çıkmasına sebebiyet veren ictimâî noksanlığın telâfîsini temin etmek içindir. Yoksa Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, böyle bir suç işlediği takdirde kızı Fâtıma -radıyallâhu anhâ-’nın dahî elini kesmekten çekinmeyeceğini ifâde buyurmuşlardır.
« Son Düzenleme: Nisan 25, 2011, 03:21:48 ÖS Gönderen : elze »

(-_-) <3 eLzeLif <3 (-_-)
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi
« Posted on: Nisan 24, 2024, 08:50:18 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi e-book, Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi programı, Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi oyunları, Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi e-kitap, Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi download, Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi hikayeleri, Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi resimleri, Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi haberleri, Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi yükle, Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi videosu, Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi şarkı sözleri, Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi msn, Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi hileleri, Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi scripti, Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi filmi, Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi ödevleri, Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi yemek tarifleri, Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi driverları, Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi smf, Rahmet Peygamberi’nin Fakirlere Karşı Nezâketi gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  



Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular