0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Radyoculuk Kuralları  (Okunma Sayısı: 1427 Kere Okundu.)
« : Mayıs 13, 2009, 01:23:31 ÖÖ »

x[BLack RoSe]x
*
Üye No : 2816
Yaş : 34
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 901
Mesaj Sayısı : 12 413
Karizma = 13


5 Cümle 5 Saniye

Orjinal olmaya çalışın. Sıradan olmadığınız için mikrofonun bu tarafında oturduğunuzu unutmayın. Kurduğunuz cümleler akıllıca ve düşündürücü olmalı. Esprileriniz ya da değindiğiniz konular herkesinkinden farklı olmalı. Herkesin ilgilendiği konuları farklı bir dille anlatırsanız başarıya koşmanız sürpriz olmayacaktır.

Bu blog'da ‘müzik radyoculuğu’ üzerinde durduğumuz için size 5 CÜMLE kuralını tavsiye edebilirim. Konuşmalarınız 30 saniyeyi geçmemelidir. Çünkü CHR format dinleyicileri sabah ve akşam saatleri haricinde sadece ve sadece müzik için radyo dinlerler. Onlara müziğin en iyisini verebilmek için konuşmalarınızdan fedakarlık etmek zorundasınız. O yüzden 5 CÜMLE kuralında hem dinleyicilere istedikleri mzüiği bol bol verebilirsiniz hem de kendi vermek istediklerinizi verebilme şansı yakalarsınız. Okul yıllarında öğretilen kompozisyon tekniğini kullanabilirsiniz. Bu kural o tekniğin basite indirgenmiş halidir. GİRİŞ-GELİŞME SONUÇ.

Küçük bir örnek vermek gerekirse; ilk 1-2 cümleniz hangi konu hakkında olduğunu hatırlatmak olmalıdır, daha sonraki 1-2 cümle sizin o konu hakkındaki düşüncüleriniz olabilir ve son cümleniz de vermek istediğiniz asıl mesajı içermelidir. Bu kurala göre anonslarınız mutlaka 5 CÜMLE olmak zorunda değildir, 5 CÜMLE’yi geçmemek zorundadır. Son cümleniz ‘vurucu darbe’dir. Kısa ve öz!

ANONSLARI YAZMAK

Kimileri bu başlığı okuyunca aşağılayacaktır. “Hıh! Ben mi? Su gibi konuşurum” dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ama dikkat ederseniz “Söyleyeceklerinizi kağıda yazın ve oradan okuyun” demedim. Konuşacaklarınızı daha önceden kağıda dökmek fiziksel olarak görmenizi sağlar ve anonslarınızı mükemmelleştirmek için çok yardımcı olur. Takıntılı olduduğunuz kelimeleri, sürekli kullandığınız kalıpları görebilmenizi sağlar. Ayrıca anons sırasındaki hata payını sıfıra indirir.

Yazmak, beyninizdeki konuşma bölümünden farklı bir bölgeyi çalıştıracağından anonstan önce beyin cimnastiği yapmış olursunuz.


Sadece fresh (yepyeni) parçaları satıyoruz...

Bu kuralda en önemli kurallardan biridir. Örneğin Bryan Adams’dan Everything I Do (I Do It For You) adlı parçayı çalacaksınız. Parçanın introsuna boşu boşuna şarkı ve şarkıcı adını anons etmeyin. Merak etmeyin dinleyicilerinizde müziği en az sizin kadar takip ediyorlar. Bu boş konuşmaktan başka hiçbir şey değildir. Aynı zamanda dinleyicilerinizide aptal yerine koymuş oluyorsunuz. Bu uzun vadede size dinleyici kaybettirebilir.

Sadece yeni parçaları anons edin. En başta da söylediğim gibi siz sistemin bir parçasısınız, en büyük amacınız o albümü sattırmak. Playlist’e eklenmiş bir parça hakkında bulabildiğiniz kadar bilgi bulmaya çalışın ve yine daha önce belirtilen 5 Cümle kuralına göre bu parçayı her çaldığınızda değişik değişik zamanlarda bu bilgileri dinleyicilerinizle paylaşın.

Eski çalıştığım radyolardan birinde (Capital Radio) Meatloaf’un yeni parçasını anons ederken bu konuda çok zorlandığımı itiraf etmeliyim. Şarkının adı “Objects In The Rear View Mirror May Appear Than They Are”’dı ve introsu sadece 12 saniyeydi. Radyonun adı ve frekanstan sonra Meatloaf ve parçanın adı introyu dolduruyordu. Meatloaf’la ilgili o kadar bilgi vardı ki elimde sırf bu yüzden verememiştim. Tabii bu işin şakası.

Karşınıza bunun gibi ekstra durumlar fazlasıyla çıkacaktır. O zamanda bir önceki parçanın outro’sundan birkaç saniye çalın. Yeni parçalarla ilgili elinizdeki tüm bilgileri kullanın.

KURAL 4: Dinleyici kitlenizi belirleyin...

Bu işe ilk başladığım yıllarda bana öğretilen ilk kural buydu. Kendinize şu soruyu sormalısınız:

‘Söylediklerim kimi ilgilendiriyor?’

En önemli soru budur. Başarılı bir anons yapabilmek için genele hitap etmek zorundasınız. Bu duygu ancak mikser başında öğrenilir. O yüzden bu konu hakkında yorum yapanların ya da size ahkam kesenlerin daha önce mikrofon başına oturup oturmamış olduğuna dikkat edin. Daha önce mikrofon başında tecrübe edinmeyenler, radyoda kendi duymak istediklerinden bahsetmenizi talep edeceklerdir. Bu konuda asla sizin kadar objektif olamazlar. Bu tip insanlar her zaman mikrofonun öte tarafında kalmaya mahkumdurlar. Unutmayın, onlar birer dinleyici, hem de en ukalasından..Ve sadece bilmişlik yaparak sizin moralinizi bozmaya çalışırlar, tek misyonları budur ve bu ne yazık ki komplekslerinden kaynaklanmaktadır. Sizi samimi bir şekilde eleştirmeyen herkesten uzak durmaya çalışın. Çünkü en fazla ihtiyacınız olan şey pozitif enerjidir. Ancak bu insanlardan aldığınız negatif enerjiyi, pozitif enerjiye çevirme kabiliyetiniz varsa, ‘Evet ben bir adaptörüm’ diyorsanız, benim söyleyecek birşeyim olamaz.

Konuşmanızı gerçekleştirirken mutlaka saate bakın ve hayal edin eğer siz mikrofon başında olmasaydınız nerede olurdunuz? Tabi tek kriter bu değildir. Yakın çevrenizi düşünün, sevgiliniz, eşiniz, amcanız, dayınız ya da çok kuzenleriniz o anda ne yapıyor olabilirler?

Otomobillerinde sizi dinleyen binlerce insanı düşünün. Bu insanların ruh hallerini tahmin edebilmek için mutlaka 15 dakikada bir trafik raporu alın. (Yayında söylemek için değil, onların ruh hallerine göre konuşmalar ayarlayabilmek için.)

Büyük alışveriş merkezlerinde sizi dinleyenleri düşünün. Sürekli empati yapmak zorundasınız.

Sizi başarıya götürecek olan en önemli cümle şudur: Ben olsaydım ne yapıyor olurdum?


KURAL 3: Stüdyoya hakim olun

Stüdyoyu bir kokpit, kendinizi de bir pilot olarak düşünün. Bu iş uçak kullanmaya benzer, hatta çok daha zordur. Konuştuklarınız ve çaldıklarınızla karşınızdakine uçmakta olduğunu hissettirmeniz gerekmektedir. Ancak bu işin gerçek pilotluktan bir farkı vardır. Hata yaptığınız anda kendilerini size emanet eden yolcular, yani dinleycileriniz, anında kanal değiştirerek hayatlarını kurtarabilirler fakat sizin böyle bir şansınız yoktur. Buna benzer durumlarda siz kaybetmeye mahkumsunuz.

Diğer kitaplarda anlatıldığı gibi, hiçbir akıllı dinleyici saatlerce sizi dinlemez. Hatta sizi en çok sevenler bile! Bu ne yazık ki böyle. Ama üzülmeyin. Bu işin piri Amerika’da bile dinleyicileri kesintisiz 15 dakika radyo başında tutan dj’ler en başarılı dj’ler olarak gösteriliyorlar. Dinleyici ile sizin aranızda bir kol mesafesinden daha kısa bir mesafe vardır.

Müzik yayını yapan radyoları en fazla dinleyen kesimin otomobil sürücüleri olduğunu unutmayın. En ufak bir hatanızda, yanlış kelime kullanmanız halinde, yanlış bir telaffuzda ya da en önemlisi yanlış bir parça seçimi yaptığınızda dinleyicinizin sağ kolu vites ya da direksiyondan ayrılır ve radyosunun frekans düğmesine doğru gider. Bu sizin için ölüm gibi bir duyguyu ifade etmelidir.


KURAL 2: Önünüzdeki Log'u izleyin...

Morpheus’un Neo’ya verdiği öğüt, “Beyaz tavşanı izle” gibi oldu. Müzik direktörü tarafından sizin için hazırlanan listeye mutlaka uyun. Eğer listeyi hazırlayan sizsemiz clock dediğimiz sistemin dışına çıkmamaya özen gösterin. Bir radyonun başarılı olmasının en önemli sırrı budur. Radyoyu hislerle ve duygularla ifade edenlere çok gülüyorum.

Radyo ve radyoculuk tamamen matematik gibidir. Herşey planlı ve programlı olmak zorundadır. Sizden önceki programcının çaldığı parçayı uygun olmayan bir zamanda –clock dışı- çalmış olmanız ilk etapta önemsiz gibi görünebilir. Ancak bunun alışkanlık haline gelmesi çalıştığınız radyoyu ve sizin radyoculuk kariyerinizi batırabilir.

Duygular ve hisler ikinci hatta üçüncü plandadır.


KURAL 1 : Kişiliğinizi gösterin!

Mikrofonun potunu kaldırdıktan sonra, gerçek kimliğinizi unutun. Artık siz, gerçek siz değilsiniz. Eğer sıkıcı biriyseniz, yeni bir karakter yaratmalısınız ve rolünüzün hakını vermelisiniz.

Bu kuralı uygulamalısınız ancak bu mutlaka kendi kişiliğiniz olmak zorunda değildir. Oynadığınız karakterin kişiliğinden bahsediyorum. Hangi şartlarda olursanız olun mutlu olmak zorundasınız. Ya da öyle görünmek. Kiranızı ödeyememiş olmanız, bir yakınınızın ölmüş olması, sevgilinizle tartışmış olmanız, maaşınızın zamanında ödenmemiş olması gibi problemleriniz, radyoları başında sizi dinleyenlerin umrunda bile değildir. Olmaması gerekir, çünkü onlar radyoyu eğlenmek için dinlerler, sizin sandığınız gibi öğrenmek ya da herhangi başka birşey için değil. Ağzının iki tarafı kulaklarına varan ve değişik lehçelerle karşısındakiyle alay eden dj’leri model olarak göstermiyorum ancak hiç olmazsa gülümsemeniz şarttır. Elbette bunun da bazı istisnaları var. Örneğin hüzünlü bir son dakika haberi verirken gülümsemeniz ters tepkilere yol açacaktır. ‘E-5 Karayolu’nda meydana gelen kazada 5 kişi can verdi.’ haberini dile getirirken gülümserseniz, bitersiniz. Bu gibi durumlarda nötr olmaya dikkat edin. Kimi profesyoneller bu haberlerin bile gülümsenerek verilmesi gerektiğini düşünür, siz onlara kulak asmayın! Bu arada, ‘sadece müzikle radyo programı yapılmaz, konuşma maksimum seviyede olmalı, müzik sadece ara vermek içindir’ şeklinde düşünüyorsanız bu kitabı hemen kapatabilirsiniz, ben bu kitabı size yazmadım. Ne yazık ki; dramalar, dini yayınlar, arkası yarınlar, belgeseller, doğum kontrolü ve benzeri konulardaki eğitim programlarını içeren radyolar bu kitabın ilgi alanına girmiyor.

Sistemin bir parçası olmak!

Bir radyo programcısı olarak, yöneticilerin bağnaz ve çağdışı kuralları ile karşı karşıya değilseniz, sizi çok kısa zamanda başarıya götürecek temel kurallar vardır. Bu kurallar yıllardır dünya radyolarında uygulanmaktadır ve olumlu sonuçlar alınmaktadır. Bu yüzden daha önce de belirttiğim gibi, Amerika’yı yeniden keşfetmenize gerek yok. Hatta bunu denediğinizde sendeleyebilirsiniz. Çünkü bu iş sandığınızdan daha ciddi bir iştir.

‘Eğlence sektöründe ciddi iş olur mu?’ diye düşünmeyin. Kapitalist sistemlerde en fazla para, eğlenceye ayrılır. Daha doğrusu kazandığınız parayı bir an önce eğlenceye yatırmanız için, önünüze binlerce seçenek konulur. Bu kesinlikle bir tesadüf değil, ince elenip sık dokunularak, planlanıp programlanmış bir tuzaktır. Bu tuzağın en büyük parçalarından biri olduğunuzu unutmayın. Yüzlerce köşeye yerleştirilen kapanların yaylarından biri olduğunuzu aklınızdan çıkardığınız gün, yayın hayatınızın sona ermesi işten bile değildir..

Mikrofon başında oturmanın bazı bedelleri vardır. Eğer bu çok ağır bedelleri ödeyip ödememe konusunda hazır olmadığınızı düşünüyorsanız, bu iş kesinlikle size göre değil.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Radyoculuk Kuralları
« Posted on: Nisan 25, 2024, 04:06:33 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Radyoculuk Kuralları e-book, Radyoculuk Kuralları programı, Radyoculuk Kuralları oyunları, Radyoculuk Kuralları e-kitap, Radyoculuk Kuralları download, Radyoculuk Kuralları hikayeleri, Radyoculuk Kuralları resimleri, Radyoculuk Kuralları haberleri, Radyoculuk Kuralları yükle, Radyoculuk Kuralları videosu, Radyoculuk Kuralları şarkı sözleri, Radyoculuk Kuralları msn, Radyoculuk Kuralları hileleri, Radyoculuk Kuralları scripti, Radyoculuk Kuralları filmi, Radyoculuk Kuralları ödevleri, Radyoculuk Kuralları yemek tarifleri, Radyoculuk Kuralları driverları, Radyoculuk Kuralları smf, Radyoculuk Kuralları gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  



Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular