0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Preterm Eylem  (Okunma Sayısı: 1054 Kere Okundu.)
« : Temmuz 29, 2008, 04:00:18 ÖÖ »
Avatar Yok

seyyah
*
Üye No : 3239
Yaş : 33
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 2500
Mesaj Sayısı : 9 187
Karizma = 9172


Preterm eylem, düzenli doğum eylemi kontraksiyonları ile birlikte ilerleyici servikal dilatasyon ve silinmenin 37’inci gebelik haftasından önce başlamasıdır.

            Prematürite perinatal mortalite ve morbitelerin yaklaşık % 75-80’inden sorumludur.(1) Perinatal bakım konusundaki önemli ilerlemelere rağmen preterm doğum, tüm doğumların % 7-10’unu oluşturmaktadır.(2) Günümüzde Amerika Birleşik Devletlerinde yılda 250 bin erken doğum meydana gelmekte, bunların büyük kısmı preterm eylem sonucu olmaktadır.

            Tüm yeni doğanların % 9’u 37’inci gebelik haftasından önce % 6’sı ise 36’ıncı haftadan önce doğmaktadır. Termden önce doğan bebekler, termde doğanlara oranla, enfeksiyonlara, respiratuar sorunlara, gastrointestinal ve nörolojik hasarlara daha açıktırlar.(3) Ayrıca preterm doğanlarda ölüm oranı 40 kez daha fazladır. 

            Prematüriteyi iki grupta incelemek yararlı olur: birincisi spontan preterm eylem ya da preterm prematür membran rüptüründen sonra olan, ikincisi ise endikasyonlu kaçınılmaz preterm doğuma yol açan ya da gerektiren tıbbi ve obstetrik komplikasyonlar sonrası olanlar ki, bunlar total prematüritenin % 30-70’inden sorumludur.

            Spontan preterm doğumun önlenmesi, var olan tokoliz yöntemleri ile başarılması güç bir amaçtır.

            Endikasyonlu preterm doğumun önlenmesi ise preeklampsi, diabet ve diğer hastalıkların önlenmesi ve/ veya tedavisini gerektirir.

            Geniş bir çerçevede kategorize edildiğinde dört temel obstetrik tanı preterm doğumla sonuçlanmaktadır: bunlar preterm eylem, membranların preterm prematür rüptürü (P.PROM), medikal ve obstetrik komplikasyonlar ve fetal distrestir. 

            Serviksin olgunlaşma mekanizması tam olarak anlaşılamamıştır. Serviks, bağ dokusunun biyokimyasal ve morfolojik olarak yeniden organizasyonunu içerir. Prostaglandinler belki de bu olayda esas rolü oynamaktadır.Prostaglandinler fetal membran ve deciduadan köken alırlar. Her iki doku gliserol fosfolipidlerden zengin olup, fosfolipaz A2 etkisi ile araşidonik asite dönüşürler ve sonuçta prostaglandinler sentezlenir.Bunların doğumu başlatmadaki rolleri üzerine iki teori öne sürülmüştür, birincisi prostaglandinlerin direkt etki ile myometriumda kontraksiyon meydana getirmeleridir. İkincisi ise oksitosin salgılatarak veya myometriumdaki oksitosin reseptörlerini arttırarak kontraksiyon meydana getirmeleridir. Preterm eylemde bazı nedenlere bağlı olarak bu olay erken dönemde meydana gelmektedir.

            Preterm eylemde ağrılı kontraksiyonların yanında servikal dilatasyon ve silinme, vaginal akıntı, kanama ve pelviste bası hissi mevcuttur.

            Kontraksiyonlar her 10 dakika da bir, en az 30 saniye süren 2-3 kontraksiyon şeklindedir. Dilatasyon ve silinmenin artması ile membranların rüptür insidansı da artmaktadır.

            Servikal dilatasyon 3 cm’den fazla, silinme % 50’den fazla olduğu vakalarda tokolitik tedavi etkinliği % 50 oranında azalmaktadır.(4)

            Yayınlanmış birçok çalışmada preterm eylem tanısı alan gebelerin ancak % 10-30’u tokoliz için uygundur.(5) Bu da preterm eylemde tokolitik tedavinin başarısının az olduğunu göstermekte olup, başarıyı sağlamada en önemli faktör erken teşhistir.(6)

            Birbirinden bağımsız olarak yapılan çalışmalarda servikal dilatasyon ve silinmenin, erken doğumla olan ilişkisi doğrulanmıştır. (7, Şeklimi Koyarım. Bu durum servikal dilatasyon ve silinmenin gebelik ilerledikçe ortaya çıkan bir durum olduğunu savunan eski çalışmalarla çelişmektedir. (9, 10,11, 12)

            Preterm eylemin erken teşhisi için birçok yönteme başvurulmuştur. Son zamanlarda biyokimyasal belirteçlerin preterm eylemin erken tanısındaki etkinliği tartışılmaktadır. Preterm eylem için en yüksek riski taşıyan hastaları tanımlayabilme potansiyeli olan bu testlerle, hastalara daha yakın gözlem ve daha iyi müdahale yapılması olasıdır. Aksine bu testlerle riski düşük bulunan hastalarda agresif tokoliz, hastanede kalış süresinin uzaması ve ayaktan takip gereksinimi de en aza indirilebilir. 

            Biyokimyasal belirteçlerle aynı zamanda preterm eylem riski olan asemptomatik hastalar da belirlenerek doğumun önlenmesi ve fetal maturasyonun hızlandırılması için  girişimde bulunulabilir.

            Bu çalışmada desidual kaynaklı bir protein olan prolaktin incelendi. Servikovaginal salgılarda prolaktin varlığının, preterm eylemi tahmin etmede etkin bir biyokimyasal belirteç olabileceği hipotezi test edildi.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Preterm Eylem
« Posted on: Nisan 26, 2024, 11:27:41 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Preterm Eylem e-book, Preterm Eylem programı, Preterm Eylem oyunları, Preterm Eylem e-kitap, Preterm Eylem download, Preterm Eylem hikayeleri, Preterm Eylem resimleri, Preterm Eylem haberleri, Preterm Eylem yükle, Preterm Eylem videosu, Preterm Eylem şarkı sözleri, Preterm Eylem msn, Preterm Eylem hileleri, Preterm Eylem scripti, Preterm Eylem filmi, Preterm Eylem ödevleri, Preterm Eylem yemek tarifleri, Preterm Eylem driverları, Preterm Eylem smf, Preterm Eylem gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  



Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular