|
|
|
Diyarbakır'da askeri servis otobüsüne yönelik olarak bir dershane önünde park edilen araçtaki bombanın patlatılarak 7 kişinin ölümüne ve 68 kişinin yaralanmasına neden olan eylemin faili PKK’lı sanık Erdal Polat hakkında savcı 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, ayrıca ''Mala zarar vermek'', ''Patlayıcı madde taşımak, bulundurmak ve nakletmek'' ve ''Ruhsatsız silah bulundurmak'' suçlarından 47 yıl hapis cezası istedi.
11 sanıklı davayla ilgili dün görülen duruşmada mütalaasını veren savcı, 6 sanık için yardım ve yataklıktan 5’er yıl hapis cezası isterken, 4 sanığın ise beraatini talep etti. PKK’nın operasyonlardaki kayıpları nedeniyle moral çöküntüsü içinde olduğu ve bu nedenle eylemlerini arttırdığına dikkat çekilen mütalaada, sanık Erdal Polat’ın Zap kampından Türkiye’ye girdiği ve örgütün üst düzey yöneticilerinin emir ve talimatı doğrultusunda bombalı eylemi gerçekleştirdiği kaydedildi.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki görülen duruşmada tutuklu sanıklardan bombacı Erdal Polat’ın yanı sıra Zeki Polat, Murat Polat, Mencile Polat, Mehdin Polat ile Ayhan Turgut ile tutuksuz sanıklardan Leyla Polat, Meryem Polat, İrfan Polat ile ve Celal Çelik ve avukatları hazır bulundu.
Tutuksuz sanık Fırat Altan ise duruşmaya katılmadı. Savcı 6 sayfadan oluşan esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu. Yazılı savunmasını okuyan savcı, terör örgütünün kuruluş amacına yer vererek, PKK’nın amacının Türkiye Cumhuriyeti’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile Suriye, İran ve Irak topraklarının bir kısmını da içine alacak şekilde Marksist-Leninist ilkeler doğrultusunda Kürt devleti kurma amacını taşıdığını belirtti. Terör örgütünün son dönemlerde yapılan operasyonlarla kayıplar verdiği ve moral çöküntüsüne uğradığına dikkat çekilen mütalaada, “Örgüt mensuplarının ve örgüte müzahir kitlesinin moral motivasyonlarını yükseltmek ve kamuoyu nezdinde halen örgütün varlığını hissettirmek amacıyla bazı örgüt mensuplarının örgütün yurt dışında bulunan kamplarında bomba yapımı, diğer silahı eğitimler, suikast, sabotaj eğitimi konularında özel olarak eğitildiği. Örgütün üst düzey sorumluları tarafından verilen talimatlar doğrultusunda, örgüt mensupları örgüt adına başta metropol kentlerimiz olmak üzere turistik öneme haiz diğer illerde sansasyonel nitelikli eylemler yapmak üzere Türkiye’ye geçişlerin sağlanmıştır” denildi.
“AİLESİ NEDENİYLE DİYARBAKIR’A GÖNDERİLDİ”
Mütalaada, bombalı saldırıyı yaptığı belirlenen sanıklardan Erdal Polat’ın ailesinin Diyarbakır’da olması nedeniyle kente gönderildiği belirtilerek, “Eylem amaçlı ülkemize gönderilen örgüt mensupları içerisinde bulunan ‘Botan’ kod adlı sanık Erdal Polat’ın ailesinin Diyarbakır’da yaşaması nedeniyle Diyarbakır’a gönderildiği. 2007 yılı Ekim ayı başlarında Lice ilçesi kırsalından il merkezine gelerek ailesi ile irtibat kurduğu, yakalandığı tarihe kadar aile fertlerinin ikametlerinde barındığı, kendisine yardım ve yataklık yaparak evlerinde barındıran şahısların katkıları ve yardımlarıyla örgütsel faaliyetlerini sürdürdüğü” ifade edildi.
MAĞARADA TEDAVİ OLDU
Mütalaada sanık Erdal Polat’ın katıldığı eylemlere de yer verildi. Sanık Polat’ın 23 Haziran 2007’de Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’ne bağlı Boşat Köyü kırsalında, Geçici Köy Korucuları girilen çatışmada 1 köy korucusunu şehit olduğu, 2 teröristin de öldüğü eyleme katıldığı bildirilen mütalaada, çatışma sırasında atılan el bombasıyla sanık Polat’ın sağ elinden yaralandığı ve Bingöl kırsalında bulunan bir mağarada 40-45 gün tedavi gördüğü kaydedildi.
Mütalaada, bombacı sanık Erdal Polat’ın Lice İlçesi kırsalında eylemleri devam ettiği sırada 5 Aralık 2007’de Diyarbakır kent merkezine gelerek Huzurevleri Mahallesi’ndeki Huzur Polis Merkez Amirliği’ne el bombası attığı belirtildi. Ölen ya da yaralanan olmadığı bombalı saldırı eyleminde polis merkez amirliğine ait odanın camlarının kırıldığı ve binada maddi hasar oluştuğu bildirilen mütalaada, sanığın eylemin ardından Lice ilçesi kırsalına gittiği bildirildi.
EYLEM TALİMATI ÜST DÜZEY SORUMLULARDAN GELDİ
Sanık Erdal Polat’ın Lice kırsalında bulunduğu sırada eylem talimatını aldığı ve bu nedenle Diyarbakır’a gelerek Hacı ve Rızgar kod isimli iki teröristle buluştuğu belirtilen mütalaada, saldırının olduğu yere gidilerek keşif yaptıkları belirlendi. Saldırıda kullanılan bombanın Hacı kod isimli teröristin aracından alınarak Lada marka araca bırakıldığı belirtilen mütalaada, “Ağzı geniş olan su bidonu içerisinde şekerle karıştırılarak eritilmiş gübre ve bu gübrenin içerisinde tam ortasında iki yumruk büyüklüğünde C-4 patlayıcı bulunduğu ve bunun tam ortasında fünye olduğu belirlindi. Bombalı saldırı sonucu 6’sı öğrenci 7 kişinin öldüğü aralarında askeri personel ve öğrencilerin de bulunduğu 68 kişinin yaralandığı, 5 araç yanarak kullanılamaz hale geldiği, 25 araç, 5 apartmanın cadde bakan cephesi ile 14 iş yerinde maddi hasar oluştu. Erdal Polat, daha sonra ağabeyinin evine giderek saldırıda kullandığı cep telefonu ile sim kartını kırarak tuvaletin deliğine attığı ve bir süre sonra yapılan operasyonda sanıklardan Ayhan Turgut’un evinde yakalandı” denildi.
CEZA
Mütalaada, sanık Erdal Polat’ın, “Devletin birliği ve ülkenin bütünlüğünü bozmaya yönelik eylemlerde bulunmak”, “Yasa dışı terör örgütü üyesi olmak”, “Kasten adam öldürmek”, “İzinsiz patlayıcı bulundurmak”, “Kamu malına zarar vermek”, “Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmek”, “Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etmek” suçlarından TCK’nın ilgili maddeleri uyarınca 9 kez ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ve ayrıca 47 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına. Sanıklardan Ayhan Turgut, Leyla Polat, Murat Polat, Mehdin Polat, Zeki Polat, Mencile Polat ve Celal Çelik’in “Bilerek ve isteyerek terör örgütüne yardım etmek” suçunu işledikleri gerekçesiyle TCK’nın 314/2. maddesi uyarınca 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenilen mütalaada, sanıklardan Meryem Polat, Fuat Polat, İrfan Polat ve Fırat Altan’ın ise beraatlerine karar verilmesi istendi.
Sanık avukatları ve sanıklar, iddia makamının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunmalarını hazırlamak amacıyla süre istedi. Mahkeme duruşmaya kısa bir ara verdikten sonra savunmaların hazırlanabilmesi için duruşmayı 19 Aralık’a erteledi.
|