Plastik uzay araştırmalarında önemli bir rol oynamaktadır. Yeni plastik malzemeleri sürekli olarak uzayın acımasız çevresini hayatta tutmak için araştırılmaktadır. Plastikler izole edilmiş bir uzay aracı “dikmek”için,ve de astronotlarının kıyafetlerinde kullanılır.

Plastiğin mucidi, Alexander Parkes, Birmingham’da doğdu? Alabama’nın şehri olan değil, İngiltere’deki şehir. Bu üretken mucit ilk plastikleri oluşturduğunda bu şehirdeydi. Parkes çoğunlukla elektroliz ile ilgili en az 66 patent ile bilinmektedir. Elektrolitik, metalik bir tabakada bir yüzey kaplama işlemidir. Ancak, onun en ünlü buluşu bu süreçle alakasızdı, ilk olarak parkesine adlı plastik üretimi ile hatırlanıyor.

Parkesine, Parkes’ın ilk sentetik plastiğe verdiği marka adıdır. Bu sert ve kırılgan malzeme ısıtıldığında kalıplı ve soğuduktan sonra şeklini muhafaza edilebilecek bir selüloz bazlı bileşikti. Parkes 1855 yılında malzemenin bir patentini aldı ve 7 yıl sonra 1862 Londra Uluslararası Sergisi’nde  gösterdi. Parkes sergi için, bıçak sapları, tarak ve madalyonlar dahil parkesineden olan çeşitli ev eşyaları hazırladı. Ayrıca bu yeni malzeme için ayakkabı tabanı, bastonlar, düğme, şemsiye ve bilardo topları gibi birçok uygulama hayal etti. Bir sonraki adım ticari kullanımda  üretmek için bu malzemeyi kullanmaktı.

1866 yılında, Parkes kendi buluşunu üretmek ve pazarlamak için Parkesine Şirketini kurdu. Şirket uzun sürmedi ve 1868 yılında çalışmayı durdurdu. Şirketin başarısızlığı kalite kontrolü olumsuz etkileyen aşırı maliyet tasarruflarına atfedilmektedir. Parkes’ın meslektaşlarından biri, Daniel Spill, işi devraldı ve İngiliz Selüloit Şirketi olarak yeniden adlandırıldı. Birkaç başarısız denemeden ve bir iflastan sonra, Spill sınırlı ticari başarıyı parkesine çok benzer bir bileşik olan selüloitten yaka ve paça üretmede buldu. Ne yazık ki, selüloit oldukça yanıcı bir madde ve  bu sebepten tüketici kullanımı için üretimi yasaklandı.

Film endüstrisi selüloit tabanlı filmi kullanmaya başlayınca, nihayet 1890’ların sonunda plastik üretimi hız kazandı. Ne yazık ki, Alexander Parkes yaptığı buluşun ticari başarısını bile görmeden 1890 yılında öldü. O büyük olasılıkla kendi buluşunun ve onun türevlerinin modern dünyada çeşitli şekillerde kullanılmasına şaşırırdı.