0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim  (Okunma Sayısı: 736 Kere Okundu.)
« : Ocak 24, 2010, 09:13:27 ÖS »
Avatar Yok

.By.pisLick.*
*
Üye No : 28021
Nerden : Tekirdağ
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 1669
Mesaj Sayısı : 4 572
Karizma = 23665



ÖZÜRLÜ ÖĞRENCİLERİN EĞİTİM ORTAMLARININ DÜZENLENMESİ


ERGONOMİ DERSİ PROJESİ
1giriş

1.1 Özürlülüğün Tanımı


Nedir özürlülük, kim özürlüdür? Bu soru, özürlülük alanında bugüne değin yeterince açıklığa kavuşmuş değildir. Almanya’da özürlüler hukukunda geçerli kabul edilen tanım şöyle:

“Altı aydan fazla süren bedensel, zihinsel yada ruhsal nedenlerle, yaşamla ilgili fonksiyonların zarar görmesi durumu özürlülük olarak tanımlanır.”1

Buna göre zihinsel özürlülük için şu özel tanımlama ortaya çıkıyor:

“Zihin gücünde bir arıza nedeniyle topluma üye olma yetisinde eksiklik”

Bu tanım Almanya’da bir bakanlığa aittir ve bütün uygulamalarda temel ilke olarak benimsenmiştir. Böylesi bir tanım, kendi içinde iki öğeyi kapsamaktadır: Topluma üye olma yetisinde bir eksiklik ve bu eksikliğin altı aydan fazla sürmesi. Prof. Peter Trenk-Hinterberger, özürlülüğe ilişkin, genel nitelikli bir tanımlama yapılmamış olmasından şöyle yakınıyor:

“Bir dizi yasa metninde, özürlülük (ya da özürlü) kavramının ayrıntısına girilmeden, alışılageldiği gibi, bedensel, zihinsel, yada ruhsal sözcükleri eklenerek, sonuç çıkarılır. Burada, yönetim ve yargı organlarındaki uygulama, ya söz konusu hukuk alanı için, amacına ve işlevine uygun tanımlamayı getirir ya da altı aydan fazla süren normaldışılık gibi basmakalıp tanımlara başvurulur. Rahatça söylenebilir ki, “hukuksal özgürlük kavramı” yoktur, tersine sadece belli bir yasanın ya da kararnamenin kapsamında özürlülük yahut özürlüler deyimi vardır.”2

Görülüyor ki hukuksal verilerin dışında kalan bir özürlülük ya da özürlüler tanımı ortaya konulmamıştır. Ya da ortaya konulan tanımlar eninde sonunda konuyu hukuksal çerçeve içine almaktadır. Prof. P. Trenk’in hukuksal çerçeve içinde belirlediği özürlülük tanımı şöyledir:
“Özürlülük : Altı aydan fazla süren ve bedensel kuraldışılık, zihinsel güçteki eksiklik, ya da ruhsal rahatsızlık nedeniyle önemli ölçüde toplumun üyesi olmayı güçleştiren yahut olanaksızlaştıran durum
ya da:
Altı aydan uzun süren (yaşlılık durumunda meydana gelmeyen) bedensel, zihinsel veya ruhsal kural dışılıkta fonksiyon eksikliğinin etkili olması”

Özürlülüğün derecesi ise şöyle tanımlanır:

“Özürlüğün derecesi için ölçü birimi, kuşkusuz genel çalışma hayatında fonksiyon eksikliği ve hatta iş görme yetisinin azalmasını belirleyen 100 derece olabilir ki, bu bile iş görme yetisini tam olarak belirleyemez. (Örneğin, çalışma becerisi olan görme özürlü). Ağır özürlü kişi, geçici olmayan özürlülüğü en az 50 derece olarak tanımlanan bireydir.”3

1.2Zihinsel Özürlüler


Zihinsel özürlülüğün çeşitli tanımları, aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Bu tanımlamalar IQ ölçütünü temel almaktadır ve tabloda bizim için ilginç olanı ülkemizde hekimlik raporlarına giren”embesil” yada “idiot” gibi tanımların “eski psikiatrik ayırım” olarak nitelenmesidir. Hekimlerin, bu eski ayrıma bağlı kalma alışkanlığıyla, embesil ya da debil olarak niteledikleri pek çok kişinin, normal zeka düzeydekilerden çok daha fazla beceri sahibi olabildikleri, üretkenliklerinin daha üst düzeye çıktığı gözlenmektedir.

Tablo 1: Zihinsel özürlülüğün derecesine göre ayrımı


Tanım
IQ = 10
IQ = 20
IQ = 50
IQ = 75
Standart sapma

-5
-4
-3
-2
Eski Psikiatrik ayırım
Akıl azlığı
Idıot
Embesil
Embesil
Debil
AAMD
Zeka geriliği
Çok ağır
Ağır
orta
Hafif
İngiltere
Normalaltı
Ağır normal altı
Ağır normal altı
Ağır normal altı
Normalaltı
Almanya
Zihin geriliği
Zihinsel geri
Zihinsel geri
Zihinsel geri
Öğrenme özürlü
Türkiye
Zihinsel özürlü
Ağır
Öğretilebilir
öğretilebilir
eğitilebilir
Kaynak: Otto Speck. Age. (Asıl kaynak: Koch, 1986) - Türkiye’ deki tanımı sonradan eklenmiştir.
Biz Türkiye’ de tanımın çok daha olumlu ve zihinsel özürlüleri koruyucu nitelikte buluyoruz. Böylesi bir tanım, onların topluma ve iş yaşamına katılımını olanaklı kılan eğitimi temel almaktadır. Ama ne var ki, eğitim alanında zihinsel özürlüler için yapılanlar, devlet desteğinden yoksundur ve bu konu henüz devlet politikası haline gelmemiştir.

1.3Doğumdan Sonra Çocukların Özürlü Olma Olasılığı


MEB’ in yayınladığı “Özel Eğitim Kurumları Tanıtıcı El Kitabı” nda, özürlü çocukların tahmin sayılarıyla ilgili rakamlar, eğer güvenilirse istatistiksel bilgilere dayanıyorsa, özürlü çocuk doğum ve ölüm oranları ile doğumdan sonra özürlü olma olasılığına ilişkin bazı sonuçlara ulaşılabilir. Örneğin; görme, işitme, bedensel ve zihinsel özürlü, sıfır yaşındaki çocukların sayısı, 51 271’ dir ve bir yaşına ancak 49991 çocuk ulaşmış görünüyor. Öyleyse, özürlü çocukların doğum sonrası %2.49’u yaşamını yitirmektedir ve bu oldukça yüksek bir çocuk ölüm oranı demektir. İyimser bir yaklaşımla, 3 yaşınadeğin, özürlü çocukların bu oranda yaşamlarını yitirdiği ve 3-7 yaş grubunda da iyi bakımla ölüm olayının durduğu varsayılırsa, özürlü çocuk sayısındaki yıllık artışı, sağlıklı çocukların sonradan sakatlanmalarının sonucudur.

Tablo 2. 6 yaşından küçük çocuklarda sonradan özürlü olma olasılığı (1990)

Yaş
Tek yaş Nüfusu (1000)
Görme, işitme, bedensel, zihinsel özürlü sayısı
Doğumla gelen özürlülük
Doğum sonrası özürlülük
Özürlü olma olasılığı
0
1
2
3
4
5
6
1139
1110
1420
1538
1624
1658
1362
51 271
49 991
63 834
69 217
73 063
84 601
61 270
51 271
49 991
48 776
47 591
47 591
47 591
47 591
-
-
15 058
21 626
25 354
37 010
13 679
-
-
%0.106
0.141
0.156
0.224
0.100
Tabloda, 1, 2 ve 3’ cü sütunda yer alan bilgiler istatistiksel verilerdir. 4’ cü sütuna, “doğumla gelen özürlülük” olayı işlenmiştir. Şöyle: Özürlü doğan “0” yaşındaki 51 271 çocuktan, 1 yaşına girenler, % 2.49 ölüm sonucu 49 991 bireydir. 2 yaşına giren özürlü çocuk sayısı ise, aynı ölüm oranının sabit kaldığı varsayılarak, 48 776 olarak hesaplanmış ve sütun 4’e yazılmıştır. Sütun 3 ile 4 arasındaki fark, doğum sonrası özürlülüğü verir ve bu da 5’ ci sütunda yer almaktadır. Bu sütundaki doğum sonrası özürlenen çocuk sayısı,aynı yaştaki tüm çocuk sayısına bölünürse , “özürlü olma olasılığı” elde edilir ve bu 6’ cı sütunda yer almaktadır.

5 Yaşında toplam 84 601 özürlü çocuktan, 47 bini (%56’sı) özürlü doğarken, 37 bini (%44’ü) doğumdan sonra özürlü hale gelmektedir.

Bir geçek daha ortaya çıkıyor. Aile ve çevre, küçük çocukların 5 yaşına girmesiyle daha çok özürlenmesi olasılığını dikkate alarak, koruyucu önlemlere önem vermelidir. Bu yaş, çocuğun kişiliğini, çevre koşullarıyla karşılaştırmaya ve özgürlük kazanmayı denemeye başladığı yaştır. Çocuk olarak , çevreyle ilgili soruları en çok bu yaşa adım atarken sorar ve gerçekçi yanıtlar almak ister. Ona verilecek yanıtlar ne denli yapay ve gerçekten uzak basma kalıp ise, bunun eksikliğini duyacak, çocukluğundan kalma kişilik eksikliğini, toplumun kaderine yansıtacaktır.

Acaba özürlülüğün türüne göre, 2 yaşından sonra, özürlü olma olasılığı nasıl değişmektedir. Fazla ayrıntıya girmeden, yalnızca, bedensel ve zihinsel özürlü çocuklar için durumu incelersek aşağıdaki tablolarda belirtilmektedir. Bedensel özürlü çocuklardan, tablolardan da görüldüğü gibi, doğumdan her 1000 çocuktan 5’ i, bedensel özürlü duruma gelmektedir. Yine aynı yaşta her 1000 çocuktan 9’ u zihinsel özürlülükle sonuçlanan bir olayla karşılaşıyor.












Tablo 3. 6 yaşından küçük çocuklarda sonradan bedensel özürlü olma olasılığı (1990)

Yaş
Tek yaş nüfusu (1000)
Bedensel özürlü çocuk sayısı
Doğumla gelen özürlülük
Doğum sonrası özürlülük
Özürlü olma olasılığı
0
1
2
3
4
5
6
1139
1110
1420
1538
1624
1658
1361
15 991
15 553
19 860
21 535
22 731
23 209
19 062
15 991
15 553
15 175
14 806
14 806
14 806
14 806
-
-
4 685
6 729
7 925
8 403
4 256
-
-
%0.33
0.44
0.49
0.51
0.31


Tablo 4. 6 yaşından küçük çocuklarda sonradan zihinsel özürlü olma olasılığı (1990)

Yaş
Tek yaş nüfusu (1000)
Bedensel özürlü çocuk sayısı
Doğumla gelen özürlülük
Doğum sonrası özürlülük
Özürlü olma olasılığı
0
1
2
3
4
5
6
1139
1110
1420
1538
1624
1658
1361
26 206
25 550
32 626
35 377
37 343
38 128
31 316
26 206
25 550
24 927
24 319
23 726
23 726
23 726
-
-
7 699
11 058
13 617
14 402
7 590
-
-
%0.54
0.71
0.84
0.87
0.46

6 Yaşından küçük çocukların, doğum sonrası herhangi bir nedenle, zihinsel özürlü olma olasılığı, bedensel özürlü olma olasılığından fazladır. Tablo 4’de her 1000 çocuktan 5 yaşına girenlerin 8.7’si zihinsel özürlülüğe uğramaktadır. Her 1000 çocuktan 14’ünün ya zihinsel ya da bedensel özürlü hale gelmesi, üzerinde durulması gereken önemli bir sorundur. bU sorun, ailenin çocukların bakım ve beslenmesine daha fazla özen göstermesi, koruyucu hekimliğin aile düzeyine değin yaygınlaşmasını gerektirmektedir. Doğumla gelen özürlülüğün yarısı, doğum sonrası özürlülükle birleşerek, Türkiye’de çocukların özürlülüğünü ciddi boyutlara ulaştırıyor. Tablo 2, bunu ortaya çıkarmaktadır. Fakat, ailenin çocuk bakımına ait temel bilgilerle donatılmasının yanı sıra, olayın nedenlerini araştırmak amacıyla, Devlet İstatistik Enstitüsünün anket çalışması yaparak, doğum sonrası özürlülük olayını açıklığa kavuşturması yararlı olacaktır. Böylece koruma, bakım, beslenme ve aile eğitimi konularında devletin uygulaması gereken politikalar belirginleşir. Kazalar ve hastalıklara karşı korunmalarının yöntemleri ortaya çıkar. Alınması gereken önlemler, doğum sonrası çocukların özürlü olma olasılığını önemli ölçüde azaltacaktır. Türkiye’de işçilerin uğradığı iş kazaları sonucu özürlü olmalarına denk düzeyde çocukların ihmal sonucu-doğumdan sonra özürlü olmaları olayı yaşanmaktadır. Aileye yönelecek yardım politikasında, bu olayın da gözden uzak tutulmaması gerekir.

Türkiye’de özürlülük konusunda eğitim, bakım, koruma olanakları açısından, çok geride kalmış ülkelerden biridir. Üniversiteler arasında, işitme ve zihinsel özürlüler için özel eğitim öğretmenliği programı, sadece Anadolu Üniversitesinde, 1983-1984 öğretim yılında başlamıştır. Eğitim ve uygulama alanında bu denli geç kalınan bir ülkenin, önünde yapması gereken pek çok görevler sırasıyla, özgürlük alanını kapsamına almaktadır. Öğretilebilir Çocukları Koruma Derneği’nin 1969 yılında ve ülkemizde ilk kez tesis ettiği eğitim merkezinin, finansman güçlükleri yanında sıkıntısını çektiği en önemli sorun, zihinsel özürlü çocukların eğitimine ait teknikler hakkında yeterince bilgisi ve deneyimi olan öğretmen bulma güçlüğünden kaynaklanıyor.

1.4BAĞIMSIZ YAŞAM BECERİLERİ


Bağımsız yaşam becerileri genel olarak,bireyin başkalarına bağımlı olmadan, yaşamını sürdürmesi için gerekli olan becerileri içerir.(Neistadt ve Marques, 1984) Bu becerilerin önemli bir bölümü çocukluk döneminden yetişkinlik dönemine gelişimsel bir sıra izler.Bazı beceriler ise belli gelişim dönemlerine özgüdür.Örneğin,iş ile ilgili beceriler gençlik ve yetişkinlik dönemlerinde yer alır. (AAMR , American Assocation on Mental Retardation, 1992 )

Bağımsız yaşam becerilerinin çeşitli gruplar altında sınıflandırılması girişimleri bulunmaktadır.Esasen AAMR’ nin (1992) tanımında yer alan beceriler böylesi bir sınıflamanın ürünüdür.Bu sınıflandırmalardan en bilineni Close, Sowers ve Bourbeau (1985), tarafından yapılan sınıflandırmadır.Buna göre , bağımsız yaşam becerileri, başarı için gerekli temel beceriler, uyum için gerekli beceriler, günlük yaşam becerileri, mesleğe hazırlık ve mesleki beceriler olarak dört beceri alanına ayrılmaktadır.
Başarı için gerekli temel beceriler, temel gelişim becerileri, günlük yaşamda gerekli sayısal bilgiler, günlük yaşamda gerekli okuma ve iletişim gibi alt beceri alanlarından oluşmaktadır.

Uyum için gerekli beceriler, kendini tanıma, kişilik ve duygusal uyum ve bireyler arası sosyal beceriler alt beceri alanlarından oluşmaktadır.

Topluma uyum becerileri ya da günlük yaşam becerileri, özbakım becerileri, tüketici becerileri, ev içi becerileri, sağlık bakımı ve toplumsal bilgi alt beceri alanlarından oluşmaktadır.

Meslek öncesi ve mesleki beceriler ise, işe hazır olma, mesleki davranışlar ve mesleğe uygun sosyal davranışlar sergileme gibi beceri alanlarından oluşmaktadır.

1.5Balıkesir’de Bulunan Özel Okul ve Sınıflar

    * Özel İdare Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi
    * Yunus Emre İlköğretim Okulu ve Mesleki Eğitim Merkezi
    * Hacı İlbey İlköğretim Okulu Özel Sınıf
    * Mustafa Kemal Atatürk İlköğretim Okulu Özel Sınıf
    * M. Şeref Eğinlioğlu İlköğretim Okulu Özel Sınıf
    * Cumhuriyet İlköğretim Okulu Özel Sınıf
    * Kuvayi Milliye İlköğretim Okulu Özel Sınıf
    * Dumlupınar İlköğretim Okulu İşitme engelliler Sınıfı
    * Susurluk İlçesi Beş Eylül İlköğretim Okulu Özel Sınıf
    * Ayvalık ilçesi İstiklal İlköğretim Okulu Özel Sınıf
    * Bandırma İlçesi Fatih İlköğretim Okulu Özel Sınıf
    * Bandırma İlçesi 17 Eylül İlköğretim Okulu Öğretilebilir Sınıfı
    * Balıkesir Merkez SSK İlköğretim Okulu
    * Özel İdare Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi Otistikler Sın ANAHATLAR







2eğitim ortamlarının özürlü öğrenciler için düzenlenmesi

2.1Bina Girişi


Aşağıdaki anahatlar özürlü çocuk ve yetişkinlerin binalara girişini sağlamak amacıyla tasarlanacak yeni binaların özelliklerini, neler olması gerektiğini açıklamaktadır.

Binalar özürlülere göre adapte edilirken giriş özelliklerinin tümünün kısa dönemde hayata geçirilmesi mümkün görülmemektedir. Bununla birlikte binaların özel eğitim amaçlı kullanılabilmesi için bu özelliklerin hepsinin bir araya gelmesini beklemeye gerek yoktur. Fakat fırsat doğdukça eklemeler yapılabilir.

2.2 Açık Alanların Fiziki Açıdan Özellikleri


Park yerleri çocukların araçlarıyla girip çıkabilecekleri derecede geniş alanlara sahip olmalıdır. Bu alanlar araçların kapılarının da sonuna kadar açılmasına imkan tanımalı, kötü hava şartlarından koruma sağlamalı, yeterli ışığa sahip olmalı ve binaya girişi mümkün kılan, toprak seviyesinde , kısa bir kaldırıma yakın olmalıdır. Okul girişinde ise, okul dışında gerekli fakat okul içinde kullanılmayacak araçların konulmasına yarayan bir kısım bulunmalıdır.

Alandaki meyiller tekerlekli sandalye kullananların ve yürüyebilen fakat muntazam adım atamayan çocuk ve yetişkinlerin durumuna uygun olmalıdır. Yürüyebilecek durumda olan kişilerin hepsi rampalarla başa çıkamayacağından, bu alanlarda hem rampa hem de basamak bulunmalıdır. Meyilli yerlerde gerektiğinde tırabzan mevcut olmalıdır.

Yürüyüş yerleri kaygan olmayan bir yüzeye sahip olmalı, köşeler görülebilir ve hissedilebilir bir biçimde yapılmalıdır. Karşıdan karşıya geçilecek noktalarda alçak kaldırım taşları bulunmalıdır. Yürüyüş yerleri görsel olarak ve hissedilebilme açısından araç yollarından ayırt edilebilmelidir. Yürüyüş yerlerinde bulunan su ızgaraları bastonların takılmayacağı şekilde kapatılmış olmalıdır.

Yol üzerinde görme engelli kişilere zarar verecek türden herhangi bir engel bulunmamasına dikkat edilmelidir.

Bahçe alanlarında tekerlekli sandalye kullananların çalışabileceği şekilde yükseltilmiş tarhlar olmalı ve bu bahçelerde görme engeli olan çocuk ve yetişkinler için güzel kokulu bitkilerin yetiştirilmesine dikkat edilmelidir.

Dışarıdaki oyun alanlarının birinden diğerine ve bu alanlardan okul binalarına geçişler kolaylaştırılmış olmalıdır.

Oyun alanlarının bir kısmı kötü hava şartlarında koruyacak şekilde, örneğin bitişik binaların saçkları uzun tutularak, kapatılmış olmalıdır.

2.3 Binaların Fiziki Açıdan Özellikleri


Her binada yükü birkaç bina taşır. Bu sebeple oda boyut ve şekillerinin yürütülen faaliyetlerin çeşitliliğine göre değişiklik göstermesinde ve gerekli olduğu durumlarda bir ölçüye kadar değiştirilmesinde bir problem yoktur. Binaların iç ve dış duvarlarının, kapıların kesişen kenarları yuvarlak hatlı olmalıdır. Duvar yüzeyleri pürüzsüz olmalı, geçitlerde sivri çıkıntılar bulunmamalıdır.

Eşik ve paspaslar yer ile aynı seviyede olmalıdır.

Girişten itibaren bina içi ve okul bölümleri yeni gelenlerin ve yollarını rahatlıkla bulabilecekleri şekilde tabelalarla donatılmış olmalıdır. Örneğin, ana rotalar için renk kodlaması kullanılabilir. Eğer okul geniş ise kolaylıkla anlaşılabilecek bölümlere ayrılmalı ve bu bölümler farklı çağrışımlara sebep olmayacak şekilde isimlendirilmelidir.

Okuma, yazma ve mevcut konuşulan dili bilmeyenler de göz önüne alınarak ülkenin kendi yazı dilinin yanında resimli ve şekilli tabelalar, görme özürlüler için ise, Braille harfleri kullanılmalıdır.

Eğer mümkünse bina tek katlı olmalıdır. Çok katlı olma mecburiyeti varsa zemin kattan diğer katlara hem merdiven hem de asansör ile çıkılabilme imkanı sağlanmalı ve ara katsayısı mümkün olduğunca az tutulmalıdır. İhtiyaç duyulduğunda kullanılmak üzere tekerlekli sandalye kaldırma araçları hazır bulundurulmalıdır.

Her katta bir seviyeden diğerine geçişler rampa ve merdiven ile kolaylaştırılmalıdır. Gerekli olduğu yerlere tırabzan yerleştirilmelidir. Seviye farklılıkları, renk değişiklikleri ve dokuma duyusuna hitap açısından fark edilebilir olmalıdır. Aynı şekilde yön değişiklikleri de duvarlar üzerinde renk ve dokunum açısından belirlenmiş olmalıdır.

Uygun merdivenler koltuk değneği kullanan öğrenciler için yeterli olmakla birlikte tekerlekli sandalye kullananlar için büyük bir sorun teşkil etmektedir. Bu nedenle merdivenler ve rampalara ek olarak asansörde bulundurulmalıdır.
Asansör kabini önünde , kullanım amacına uygun yeterli alan bırakılmalıdır. 8 kişilik asansör önünde en az 1525* 1525 mm lik bir alan yeterlidir. Kabin içi , tekerlekli sandalye kabin içine girecek , kontrole erişmek için manevra yapabilecek şekilde olmalıdır.

Asansörde otomatik açıp kapama düğmesi 125-735 mm yükseklik arasında ,kapıdan geçen bir engel karşısında harekede geçecek şekilde düzenlenmelidir. Çağırma düğmelerinin orta noktası yerden 1065 mm yükseklikte olmalı dır. Kabin içi kontrol paneli düğmelerinin boyutu en az 19mm üzerindeki harfler kabartma karakterliolmalıdır

Performans kısıtı olmayan kişilerde kışlık giysiler için de yürürken 815 mm’ lik bir genişlik gerekmektedir. 815 mm ye hem her iki taraftan kolun sallanma açıklığı olan 51 mm, hem de çevredeki diğer objelere ve yürüyenlerle uygun açıklık mesafesi olan 25 mm dahildir.

Tekerlekli sandalye kullananlar ve yürütme cihazı kullananlar için kısa mesafede 815 mm lik genişlik yeterlidir.

Okul gibi çoklu yaşam ortamlarında en azından iki yönlü geçiş olacağından koridor ve hollerin genişliğinin en az 1525 mm olmalıdır. Tekerlekli sandalyenin 180° dönüşü için gerekli genişlik en az 1525 mm dir.

Kapılar ve koridorlar tekerlekli sandalyelerin rahatlıkla geçebileceği genişlikte olmalıdır. İki yana açılan kapılar genişlikleri itibariyle bu amaç için oldukça uygundur. Kapı kapama mekanizması da iyi ayarlanmalıdır. Uygulama alanı bulunduğunda, bu tür kapılar yerine raylar üzerine oturtulmuş, kayarak açılıp kapanan kapılar kullanılmalıdır. Kapılarda darbeye dayanıklı ve diğer tarafı gösteren türden kısımlar bulunmalıdır. Bu kısımlar, farklı boydaki kişilerce kullanıma elverişli olmalıdır.
Kapı ve pencere kolları, elektrik düğmeleri, musluklar ve duvar telefonları tekerlekli sandalyedekilerin kullanabilecekleri yükseklikte olmalıdır. Yerler kaymayan bir yüzeye sahip olmalıdır.

Görsel ve işitsel şartlar duyumsal engeli bulunanlara uygun olmalıdır. Doğal ışık, parlaması kontrol edilip gerekli olduğu durumlarda, suni ışıkla desteklenirse yeterli olur. Farklı ışık yoğunluklarının avantaj olduğu durumlar için ışık ayarlayıcılar kullanılmalıdır. Yüzeyler ses yalıtımlı olmalıdır.
Isı ve havalandırma kolaylıkla ayarlanabilir olmalı ve binanın her bölümünde bağımsız olabilmelidir. Havalandırma toz, duman ve istenmeyen kokular gibi hava kirletici unsurları temizler; bu da astımı olan kişilerde rahatsızlık yaratabilecek etkenleri ortadan kaldırır.

Eğer koridorlar dar ise ve fazlaca kullanılıyorsa yaşça küçük ve güçsüz kişilere zarar gelmemesi için tek yönlü kullanım mümkün kılınmalıdır. Koridorlar yeterince geniş ise, bu durumda koridorda herhangi tarafın kullanılacağı anlaşılır bir biçimde işaretlerle düzenlenmelidir.

Tekerlekli sandalye kullananlar için her katta biri bayanlar biri erkekler için olmak üzere en az iki tuvalet bulunmalıdır. Öğretim alanlarından bu tuvaletlere kolaylıkla ulaşılabilmeli; lavabolar, aynalar, tutunma barları, havlu ve sabunluklar kolayca kullanılabilecek şekilde yerleştirilmiş olmalıdır. Adaptasyon iki tuvaleti bir tuvalete dönüştürerek yapılabilir. Okulda, özürlü çocuk veya yetişkinlerin ihtiyaç duyabileceği el yüz yıkama, banyo yapma ve çamaşır yıkama gibi imkanlar ile kullanılmış maddelerin atılabileceği çöp imkanları da saplanmış olmalıdır.

Kapıların kolay açılabilmesi için hafif, koridor eksenine dik ve dışa doğru açılmalıdır. Fiziksel özürlüler kapıyı tekerlerli sandalye ve yürüteçlerle itmek mecburiyetin de olduklarından kapı üzerinde çarpma yüksekliğinde koruyucu plaka olması gerekmektedir.
Fiziksel özürlülerin bulunduğu mekanlarda eşik yapılmaması uygundur. Eğer yapılması zorunluysa eşiklerin tekerlerlikli sandalyenin de rahatlıkla geçebileceği ve yerden 15 mm’ den yüksek olmamalıdır Ayrıca kapı kulplarının rahatça tutabilecek biçimde tasarlanması, ve kapı önlerine konulacak paspasların sert tipte hem zemin olması özürlü kişilerin başına gelebilecek olan pek çok tatsızlığı ortadan kaldıracaktır.

Tekerlekli sandalye kullananların rahat bir şekilde mekana giriş çıkış yapabilmeleri için kapılarda en az genişliğin 815 mm olması gerekmektedir. Eğer geçilecek yerin derinliği 60 mm den fazla ise genişlik en az 915 mm olmalıdır. Tuvalet tekerlekli sandalye girebilecek ve ileri geri hareket edebilecek şekilde olmalıdır. Genişliği en az 915 mm derinli en az 1420 mm olmalıdır. Kapı genişliği en az 815 mm dışa açılmalı ve tehlike anında dıştan açılabilmelidir.

Tutunma bantlarının genişliği ve çapı 32–38 mm olmalıdır . tutunma bantları duvara yerleştirilmişse , duvarla bant arasında 38 mm mesafe bulunmalıdır. Klozet oturma yüksekliği yerden 430–485 mm arasında olmalı sifon kolu yerden en fazla 1120 mm yükseklikte olmalıdır.

Lâvabonun ön kısmının altından döşemeye olan mesafe en az 735 mm olmalıdır.

Su kontrolü için geleneksel dörtte bir çevirmeli, kollu, itmeli otomatik kontrollü musluklar olabilir.

Aynaların alt kenarı yerden en fazla 1015 mm aynanın üst kenarı yerden en fazla 1880 mm yükseklikte olmalıdır.

Tekerlekli sandalye kullananların masada oturmaları için diz yüksekliği en az 685 mm ,genişlik 760 mm, derinlik 485 mm olmalıdır. Çalışma yüzeyi masaların üst noktası yerden 710–865 mm arasında olmalıdır.

Yalnız kalınabilecek durumlar, aileler ile tartışma, tıbbi veya psikolojik muayene ve görüşmeler için en az bir oda ayrılmalıdır.

İlkyardım cihazları daima hazır bulundurulmalıdır.
Alarm ve diğer sinyaller hem duyulabilir, hem de görülebilir şekilde konumlandırılmalıdır. Acil çıkıları hem özürlülerce hem de sağlıklı olanlarca kullanılabilecek biçimde olmalıdır.









2.4Öğretim ve Öğrenim Alanlarının Fiziki Açıdan Özellikleri


Yukarıda belirtilen hususların çoğu hem sınıflar hem de okulun diğer alanları için geçerlidir. Bunlara ek olarak aşağıdaki özellikler de önemlidir.

Öğretim ve öğrenim için kullanılan sınıf ve diğer alanların gerek konumu gerekse yapısı, örneğin yan sınıflardan, oyun alanlarından ya da taşıtlardan kaynaklanan harici gürültülerden etkilenmeyecek nitelikte olmalıdır.

Yazı tahtaları ve tablolar yükseklik açısından ayarlanabilir olmalıdır. Yapılan çalışmalar duvar da rahatlıkla sergilenebilmelidir. Sergi alanları, çalışma masalarının üzeri veya araç-gereçlerin yüzeyi parlak olmamalıdır.

Göz seviyesi de özürlüler, özellikle tekerlikli sandalye kullananlar için önemli bir diğer ölçüm değeridir. Özellikle dersler esnasında tahtanın göz seviyesine göre yerleştirilmiş olması gerekir. Bu, öğrencinin dersi verimli bir şekilde takip edebilmesi için çok önemlidir. Tekerlekli sandalyede oturan küçük bir kadının göz seviyesi 126.5 mm’ dir. Tekerlekli sandalye kullananların pencereden rahatlıkla görebilmeleri için pencereler yerden en fazla 800 mm yüksekte olmalıdır. Oturan insanın gözlerine gelecek pencere bantlarından kaçınılmalıdır.

Tezgahlar, çalışma masaları ve lavabolar ile bunların altındaki boşluklar tekerlekli sandalye kullananlar dahil herkesin yardımsız faydalanabileceği şekilde ayarlanmalıdır. Musluklar çevrilerek açılıp kapanmaktan ziyade bir kolla açılıp kapanacak tarzda olmalıdır.

Masa ve sıralar hareket edebilir ve bazı mobilyaların yükseklikleri ayarlanabilir olmalıdır. Tüm mobilyalar sivri köşeli değil, yuvarlak atlı olmalıdır. Sıra araları odanın bir yerinden diğerine rahatlıkla geçişi
mümkün kılacak genişlikte olmalıdır. Kitap rafları, laboratuvar malzemeleri ve diğer öğrenim materyalleri herkesin yardımsız yetişebileceği seviyede olmalıdır.

İhtiyaç duyulan özel cihazların kullanılabilmesi için yeterli sayıda priz bulunmalıdır. Telefon, televizyon ve bilgisayar aracılığında bilgi alımı ya da aktarımı gerekli olduğu durumlarda kablo bağlantıları mümkün olabilmelidir.

Sınıf ortamları tekerlekli sandalye kullananların manevralarına imkan verecek şekilde düzenlemelidir. Performans kısıdı öğrencilerin sınıfları mümkün olduğu kadar giriş katında ve sınıf içindeki yerleri kapıya yakın kolaylıkla girip çıkabileceği bir yerde olmalıdır.

Oturma yerleri sabit olan alanlarda tekerlekli sandalye kullananlar için yeterince geniş boşluklar bulunmalıdır. Aynı şekilde anfilerde de giriş çıkış seviyesindeki boşluklar yeterince geniş olmalıdır.

Büyük grupların eğitilebileceği ve toplanabileceği alanlara ses arttırıcı cihazlar yerleştirilmelidir. Örneğin, işitme engelli öğrencilerin çalıştıkları her mekanda ses yükseltme cihazı ve radyo mikrofonu hazır bulundurulmalıdır.

2.5Entegrasyon


Normal bir okul özel ihtiyaçları olanlar için adapte edilirken özürlülük durumu ön plana çıkarılarak entegrasyon amaçlarından uzaklaştırılmamalı ve entegrasyon çoğunluğun dezavantajına sebep olmamalıdır. Normal bir okulun özürlülerle ilgili makul girişimlerde bulunarak bunları dışarıdaki hayata hazırlayacak tecrübeler kazandırılmasında her zaman takdir edilebilecek bir yön vardır.

Aşağıda yeni okullar inşa edilirken dahil edilecek ve fırsat bululuğunda normal okullara adapte edilecek bazı özellikler bulunmuştur. Entegrasyon için tüm bu özelliklerin yerine gelmesini beklemek şart değildir.

Okulun genel ortamı entegrasyon prensiplerine uygun olmalıdır. Bu uygunluğa mimariden sergilemeye, mobilya ve cihazlardan kişilerin davranışlarına kadar pek çok unsur dahildir. Alana giriş anından itibaren ziyaretçi burasının farklı ilgilere hitap eden, insanların birbirlerine yardım ettiği, sadece talimatların takip edildiği değil aktif bir öğrenmenin hakim olduğu, çocukların farklı ilgi ve yetenekleri doğrultusundaki farklı faaliyetlerle herkese eşit olarak ilgilenildiği bir yer olduğunu hissetmelidir. Bir fabrika ortamı değil, bir ev ortamı hissi vermelidir. Okul çocuklar kadar yetişkinlerce de kullanılabilmelidir.

Oyun alanlarında, gürültü istemeyen çocukların yalnız kalabilecekleri ve emniyette olacakları kısımlar bulunmalıdır.

Özel ihtiyaçları olan çocukların hem bina dışındaki dinlenme ve oyun alanlarına rahatça ulaşabilecekleri imkanlar sağlanmalıdır. Ders dışı faaliyetler, özürlü ve sağlıklı çocukların beraberce bulunacakları şekilde planlanmalıdır.

Özel ihtiyacı olan çocukların yemekhaneye ulaşım rahatlığı sağlanmalı, bu mekanlar özürlü ve sağlıklı öğrencilerin birlikte yemek yiyebilecekleri biçimde düzenlenmiş olmalıdır.

Sınıflar, atölyeler ve laboratuvarlar iki veya üç yetişkinin aynı anda çocuklarla çalışabilmesine imkan verecek büyüklükte olmalıdır. Sınıf öğretmeninin yanı sıra zaman zaman özel eğitmen, stajyer bir öğretmen, yardımcı olmak üzere bir gönüllü hatta bir ebeveyn bulunabilir.

İşitme engeli bulunan öğrencilerin eğitim gördüğü sınıflarda oturma planı bu öğrencilerin diğer öğrencileri ve öğretmeni aynı anda görebilecekleri şekilde düzenlenmelidir.

Bireysel konuşma dersleri veya bilgisayar çalışmaları için çok fazla görsel dikkat dağıtıcının bulunmadığı, normal sınıflardan kolaylıkla ulaşılabilecek sessiz yerler bulunmalıdır. Konuşma terapisi için kullanılan odalarda boydan boya aynalar bulunmalıdır.

Okul içerinde merkezi bir konumda bir araç gereç kısmı bulunmalıdır. Bu kısımda özel eğitim için gerekli araç-gereç ve öğretim materyalleri ile elektrikle çalışan tekerlekli sandalyeler ve işitme cihazları için şarj bataryası bulundurulmalı, küçük grup çalışmaları ve bireysel çalışmalar için imkan sağlanmalıdır. Bu kısım aynı zamanda özel eğitim programlarının hazırlanmasında da kullanılabilir. Görsel işitsel-araçlar ve bilgisayar programlama imkanları gibi kaynaklardan özürsüz çocukların yanında özürlü çocuklarda faydalanabilmelidir.

Özel sınıfların bulunduğu okullarda, bu sınıflar normal sınıfların arasına dağıtılmalı, kampüsün dışında bir yerde yoğunlaştırılmamalıdır. Bu sınıfların fark edilir olmamasına dikkat edilmelidir.

Öğretmenlerin yerleri tamamiyle belli konulara veya belli özürlülere göre küçük gruplar oluşturacak şekilde değil, tüm öğretmenlerin kaynaşacağı şekilde ayarlanmalıdır.


2.6Özel okullar


Her ne kadar eskiden özel okulları eğitimin diğer alanlarından aynı tutulması gerektiği düşünülmüş ise de bu anlayış artık değişmiştir. Artık özel eğitime ihtiyacı olan çocukların normal okullara transferine daha çok fırsat tanınmakta, bunun yanında özel okullar destek hizmetleri vermektedir. Özel okulların isimleri de giderek normal okul isimlerine benzemektedir. Bunların yerel toplum ile bağlantıları da giderek artmaktadır. Ayrıca öğrenciler hem normalde devam edecekleri okula, hem de özel okula kaytı yaptırabilmektedirler.

Şu ana kadar belirtilen özellikler özel okullar kadar olduğu kadar normal okullar için de uygundur. Özel okullarda ilave olarak aşağıda belirtilen özellikler bulunmalıdır.

Okul, toplumun genelde faydalandığı ve/veya bir ya da daha çok normal okulca faydalanılan imkanları kullanabilmelidir. Örneğin öğrenciler parklara, alışveriş merkezlerine ve spor merkezlerine götürülmelidir. Gerekli araç ve gereçlerin bulunmadığı dersler için bazı öğrenciler okullarının kardeş okulu olan ve aynı idari mekanizmayı paylaştığı yöredeki normal bir okula devam edebilirler. Özel okulda, normal okullardaki öğrencilerin ve/veya toplum içinden yetişkinlerin de faydalanacakları araç gereçler bulundurulabilir. Okulun konumu ve inşası bu tür faaliyet fırsatlarını arttıracak şekilde olmalıdır.

Sınıflar, okula devam eden öğrencilerin özürlerine bağlı olarak altı ile on kişilik gruplara ve her grupta birkaç yetişkinin de bulunmasına imkan sağlayacak büyüklükte olmalıdır. Sınıflarda sınıf öğretmeni ve stajyer öğretmenin yanında özel destek elemanları ile zaman zaman da terapistler ve gönüllü kişilerin bulunması gerekli olabilir.

Öğrencilerin kişisel eşyalarının muhafaza edilebileceği dolapların da bulunduğu çok amaçlı bir dershanesi olmalıdır. Sınıflar, yetenekten çok yaşa bağlı olarak oluşturulmalıdır.

Sınıflardan başka fen ,sanat, teknoloji uygulamaları yapılabilecek alanlar ile beden eğitimi, tiyatro, müzik ve kütüphane faaliyetleri için imkanlar hazır bulundurulmalıdır. Ilık su havuzları ile hafif oyunlar ve duyumsal uyarımlar için donatılmış mekanlar mevcut olmalıdır.

Grup öğretimi için kullanılan tüm sınıflar çocukların özürlerine özgü araçlarını park ve gereçlerini muhafaza edebilecekleri kolaylıklara sahip olmalıdır. İnziva, bireysel öğrenme programları, değerlendirme ve görüşmeler için ayrı odalar düşünülmüş olmalıdır.

Çok küçük veya daha büyük fakat ciddi öğrenme güçlüğü gösteren çocuklar sınıflardan tuvaletlere ve üst değiştirme ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri kısımlara kolaylıkla ulaşabilmelidir. Faaliyetlerin çoğunlukla yerde yapıldığı durumlarda çocukların dışarıdaki ilgi çekici bir manzarayı görebilecekleri şekilde, duvarın zemin seviyesindeki en azından bir kısmında, pencere bulunmalıdır.

Aşırı örenme zorluğu gösteren öğrencilere daha özel sınıflarda eğitim verildiği durumlarda bu sınıfların kenarda kalmasını önleyecek tedbirler alınmalıdır. Örneğin bu sınıflar daha iyi durumda olan öğrencilerin bulunduğu sınıflar arasına serpiştirilmeli ve karma eğitim fırsatları oluşturulmalıdır.

Öğrencilerin bağımsız yaşama becerilerini geliştirmek için okul dahilinde oluşturulmuş bir evde, gerektiğinde gözetim altında, yemek pişirme, çamaşır yıkama, ara sıra bir geceliğine kalma fırsatları yaratılmalıdır. Bu tür bir faaliyetle, okuldaki yaşı daha büyük öğrenciler, ders dışı boş vakitlerde, ikamet amacı da eklenerek, daha genel bir öğrenme için bir araya getirilebilir.

Eğer öğrenciler yatılı özel bir okulda eğitim görüyorlarsa, ikamet mahalleri okula biraz uzak olmalıdır. Bu durum çocukların bağımsızlık tecrübesi kazanmalarına fırsat verecektir. Evlerdeki araç gereçler çocukların olduğu kadar yetişkinlerinde kullanabileceği şekilde tasarlanmış olmalıdır. Öğrenciler bu tür yatılı okullar yerine meskün alanlardaki normal evlerde de kalabilirler. Bu durumda özel bir okula devam etmeyen çocuklarla arkadaş olma fırsatı bulabileceklerdir.

Eğer okul yatılı özel okulsa, öğrencilerin kendilerini kurumsal bir ortamda hissetmeyecekleri şekilde farklı karakteristikleri olan aile gruplarının yaşadığı farklı alanlarda ikamet ettirilmeleri gereklidir. Kalınan yer ve okul arası uzak olmasa da öğrencilerin ev ile okul arasında gidiş gelişleri ile günlük hayat tecrübesi kazanmaları mümkün kılınmalıdır.





3Özel İdare Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi’ NDEKİ EĞİTİM ORTAMININ İNCELENMESİ



Özel İdare Eğitim Uygulama ve İş Eğitim Merkezi’ nin kantininde ve bir sınıfında yaptığımız incelemelerde özürlü öğrencilerin kullanım alanlarının ve bazı araç ve gereçlerin ölçüleri alınmıştır.
Bu ölçümler aşağıda sıralanmıştır.

3.1Sınıf


Sınıf boyutları 600*630 cm boyutlarındadır.
Her sınıfta 36 wattlık 3 lamba mevcuttur.
Her sınıfın çağrı cihazı vardır.
Sınıf duvarları ile koridorlar lambri ile döşenerek öğrencilerin çarpma sırasında korunmaları sağlanmıştır.
Döşemenin yerden yüksekliği 125 cm’ dir.
Öğrenci masasının yüksekliği 72 cm‘ dir.
Masalar yarım ay şeklinde olup her öğrencinin bir masası vardır. Bu masalar öğretmenin masası merkez alınarak yarım daire şeklinde dizilmiştir.
Sandalye ayarlanabilir olup 37-47 cm arasında değişen yükseklik değerleri alabilir.
Tahta taşınabilirdir. Yerden yüksekliği 83 cm,boyu 172 cm. eni 123 cm‘ dir.
Öğrencinin hocaya olan uzaklığı 243 cm’ dir.
Elektrik düğmelerinin yerden yüksekliği 135 cm ‘dir.
Kapı kolunun yerden yüksekliği 100 cm ‘dir
Pencerenin yerden yüksekliği 90 cm ’dir.
Pencere kolları çıkartılmıştır.
Kalorifer petekleri koruma altına alınmıştır. Boyutları 84*220*29 cm’ dir.





3.2Tuvalet


Her sınıfın bir tuvaleti vardır.
Tuvalet yerden 40 cm yukarıdadır.
Tuvalet sifonu yerden 96 cm yukarıdadır.
Tuvaletin lavabo yüksekliği 77 cm’ dir
Ayna yerden 114 cm yüksekliktedir.
Ayna ebatları 50-75 cm ‘ dir.
Musluk lavabodan 30 cm yukarıdadır.

3.3Dolaplar


Her sınıfta öğrencilerin kendilerine ait dolapları vardır.
Dolabın boyutları 32*35*4 cm’ dir.

3.4Kantin


Yemek masaları 75 cm yükseklikte olup dikdörtgen şeklindedir.
Sandalye oturağı 42 cm yükseklikte
Sırt yüksekliği 41 cm
Genişliği 37 cm
Uzunluğu 35 cm’ dir
3.5mutfak


Musluk lavabodan 26 cm yukarıda
Lavabonun yerden yüksekliği 83 cm ‘dir.
Mutfak lavabo yüksekliği 95 cm’ dir.
Mutfak dolapları lavabonun 43 cm üstündedir.
Uygulama çalışmaları için kullanılan tezgahın eni 60 cm’ dir.
Ocak yüksekliği 83 cm’ dir.Dörtlü gruplar halinde 18 tane lamba mevcut olup kantin toplam 72 florasan lamba ile aydınlatılmıştır.Okulun merdivenleri de 14*28*141 cm boyutlarındadır.
4sonuçlar


Özel eğitime muhtaç öğrencilerin eğitim ortamları istenilen düzeyde olmalı ki, eğitim amacına ulaşsın ve engelli insanlar topluma kazandırılsın.

Özürlü öğrencilerin eğitim göreceği binaların tamamiyle adapte edilebilmesi için yeterli paranın mevcut olmadığı gerçeği hiçbir şey yapmamak için mazeret haline getirilmemelidir. Gidererek arttırılan bir programla işler parça parça büyütülebilir. Entegrasyonu sağlayabilme açısından okul ortamları, iş birliği içinde yürütülebilecek faaliyetleri mümkün kılabilecek derece de geniş; tasarım, farklı ölçü ve biçimlerdeki odaların oluşturulmasına izin verecek şekilde esnek olmalı; her sınıfta farklı türdeki faaliyetler için kullanım alanları bulunmalıdır. Araç gereçler, küçük grup çalışmaları, bireysel çalışmalar ile personele hizmet içi eğitim verilebilecek, ailelerin ve uzman ziyaretçilerin kullanabileceği mekanlar gereklidir.

Özel eğitime ayrılan finansman ayırımcılığı değil, entegrasyonu teşvik edecek şekilde kullanılmalıdır.

Bir çok OECD ülkesi çok sayıda özel eğitim okulu açılması aşamasını yaşadıktan sonra şimdi, çok sayıda özel ihtiyaçları olan çocuğu normal okullara entegre etmeleri sebebiyle özel okul sayısını azaltma aşamasında bulunmaktadır. Fakat bizim de içinde bulunduğumuz bazı ülkeler henüz bu aşmaların ilki dahi gerçekleştirememiş durumdadır.

Türkiye’ de entegrasyonun bütün zorluklarını cesaretle karşılayabilecek her yerde mevcut göç hareketleri fırsat olarak değerlendirilebilir. Göç edilen bölgelerdeki sınıflar küçülüp, göçle gelinen bölgelerdeki sınıf mevcutları artacağından yeni sınıflar açma mecburiyeti doğar. Bu küçülen ve yeni açılan sınıflar entegrasyon için fırsat yaratabilir.

Ayrıca, özürlü çocukların çok az bir oranına özel eğitim verilebildiği bir ülkede hiçbir okul eğitimi alamayan özürlü çocukların bulunması kaçınılmazdır. Bu durumda zorunlu eğitim ile ilgili yasaların tam olarak uygulanması konusunda gösterilen kararlılık çerçevesinde bu çocukların entegrasyonuna öncelik verilebilir.



kaynakça


ü“Zihinsel Engellilere Özbakım ve Ev İçi Becerilerinin Öğretiminde Bir Aile eğitim Programının Etkililiği”, Yrd. Doç. Dr. Atilla CAVKAYTAR
üM.E.B. Özel Eğitim Kurumları Tanıtım El Kitabı
ü“Tekerlekli Koltuktaki İnsanların hayatından Tablolar ve Bir mimarlık kılavuzu”, Şükrü SÜRMEN , İTÜ Çevre ve Şehircilik Uygulama Araştırma Merkezi
üEducational Building Digest- Unesco Regional Office for Education in Asia and Pacific- Design Guide for Barrier- Free Schools
ü “Eğitim Araçlarının Kullanımında Ergonomik Ölçülerin Önemi”, 5. Ergonomi Kongresi, İstanbul 1995, Mustafa Kemal AKGÜL ; Feride YILDIRIM
ü “Ortopedik Engelli Çocukların Eğitimi”, Rehberlik Araştırma Merkezi
ü“Özürlü İnsanların İkamet Edeceği Binaların Düzenlenmesi Kuralları”, TS 9111/Nisan 1991



1.Minister für Arbeit, Gesundhait, familie und Sozialodnung. Politik für Behinderte. S. 9.
2.P. Trenk. Die rechte behinderter Menchen und ıhre Angehörigen, 1989. S. 22. (18. Baskı)
3.a. g. e. ,s. 21

YALAN !  
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim
« Posted on: Nisan 27, 2024, 07:32:06 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim e-book, Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim programı, Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim oyunları, Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim e-kitap, Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim download, Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim hikayeleri, Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim resimleri, Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim haberleri, Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim yükle, Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim videosu, Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim şarkı sözleri, Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim msn, Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim hileleri, Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim scripti, Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim filmi, Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim ödevleri, Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim yemek tarifleri, Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim driverları, Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim smf, Özürlü Öğrencilerin Eğitim Ortamlarının Düzenlenmesi - Eğitim gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  



Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular