19 Ekim 1979’da Eskişehir’de doğdu8 yaşında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Çocuk Korosu’na girdi (1987)

Tek hayali konservatuardı ama babası oraya torpille girilebileceğine inandığı ve bu nedenle giremezse oğlunun çok üzüleceğini düşündüğü için onu bu düşünceden uzaklaştırıyordu

Zorla konservatuar sınavına girdi(1990)

Viyola bölümünü kazandı(1990)

Üzerinde eğitileceği enstrüman hakkında ailesiyle birlikte ansiklopedi karıştırarak bilgi sahibi oldu. Çünkü viyolayı hiç tanımıyordu

11 yaşında konservatuarda yatılı olarak okumak için Ankara’ya gitti.

16 yaşındayken gitar çalıp, şarkı söyleyerek ilk parasını kazanmaya başladı (1996)

İlk işinden 500 bin lira aldı

İlk bar çalışmaları sayesinde biraz popüler olunca şımardı ve şartlar öne sürmeye başladı. İşine son verildi ve işsiz kaldı.(1998)

Kendisine yine barlarda iş buldu. Gece 24’de sahne alıp, sabahın ilk ışıklarında sahneden iniyordu. 5 kişilik orkestrası ile yine popüler oldu.

Ankaralı müzikseverler 10 yıl boyunca Özgün’ü sahnede izlediler.

Geceleri geç yattığı için viyola çalışmaları etkilenmeye başlamıştı. Viyoladan çok şarkı söylemeye zaman ayırıyordu.(1999)

Mezuniyet döneminde “ya mezun olamazsam” korkusuyla kendini okulun çalışma odasına kapattı ve sabahlara kadar viyola çalıştı. (2000)

Sınava girince bütün kaygıları ve sıkıntıları geride kaldı. 100 üzerinden 99 puanla mezun oldu.

Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda sözleşmeli çalışmaya başladı. Bu arada Polonya’ya gidip master class’lara katıldı.

Dönüşünde okulun oda orkestrasında da çalışmaya başladı.

Bir yanda Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası öte yandan bar çalışmaları… Büyük bir ikilem yaşadı.

Senfonide kadro açılma ihtimali azalınca klasik müzikten uzaklaştı. Söz ve müzik yazan sanatçılara hayranlık duyuyordu. Kendisini yokladı besteci kimliği onu başka bir yöne çekiyordu. İçinden gelen sese kulak verdi.(2002)

Türkiye’nin iyi müzik yapan müzisyenlerinden ve sevilen pop starlarından biri olmaya kesin karar verdi ve ilk albümü için hazırlıklara başladı.(2003)
Yoğun bir çalışma dönemi sonrası “Elveda” ile müzik dünyasına “merhaba” dedi.(2005)
Albümde 7 şarkının sözü, 5 şarkının da bestesi Özgün’e ait.
Özgün’ün dışında söz yazarı olarak Ender Çabuker ve Serdar Kavas’ın imzaları var.
Düzenlemeler Ender Çabuker, Hacı Mustafa Ceceli ve Erkin Hadimoğlu’na ait.
Albüme müzisyen olarak imza atanlar ise Erdem Sökmen (Akustik-Klasik Gitar), Furkan Bilgi (Kemençe), İsmail Soyberk (Bas Gitar), Volkan Öktem (Davul), Yaşar Akpençe (Perküsyonlar), Gündem (Yaylı Grubu), İsmail Tunçbilek (Elktro Bağlama), Orhan (Buziki), Hacı Mustafa Ceceli (Piyano), Halil Karaduman (Kanun), Yıldıran Güz (Ud), Mehmet Esemen (Gitar), Serdar Barçın (Saksafon-flüt), Ertan Tekin (Duduk), Ayda Tunç (Keman), Yıldıran Güz (Ud), Cem Aksel (Davul), İlke Karcılıoğlu (Vokal), Ender Çabuker (Vokal)

özgün'ün sesi cok güzeL iyi bir sarkici

Bazı Şarkıları Güzel

ŞarkıLarının BazıLarını Beğenirim Teşekkürler .

teşekkürler..

bazı şarkıları çok güzel