Gülmekten korkmayın

Gülmenin faydalarını saymakla bitiremeyiz. Stresi azaltır, kan basıncını düşürür ve bağışıklık sisteminize iyi gelir. O yüzden hayata biraz daha esprili ve güler yüzlü bakmanızda her zaman fayda var. İster arkadaşlarınızla birlikteyken, isterse televizyon karşısında olun, mutlaka hayatınıza mizah katmaya çalışın. Faydasını göreceksiniz.

Kahvaltıyı atlamayın

Sabahları kahvaltı etmeniz, enerjiye en fazla ihtiyaç duyduğunuz öğleden sonrasında şeker almanızı engeller. Benim tercihim içine üzüm, ceviz ve keten yağı eklenmiş yulaf ezmesinden yana. Ayrıca günün erken saatlerinde yemek yemeniz metabolizmanızın gün boyunca daha hızlı çalışmasını sağlar. Yani oturduğunuz yerden kilo verirsiniz.

Renkli besinleri tercih edin

Parlak ve canlı renklere sahip sebze ve meyvelerin tek avantajı tabağın üzerinde estetik olarak güzel görünmeleri değildir. Bu besinlerin içinde bulunan flavonoid ve karoten maddesi vücudunuzda hücrelere zarar veren serbest radikalleri etkisiz hale getirir,   inflamasyonların (kalp krizine sebep olan nedenlerden biri) daha çabuk geçmesini sağlar. Tavsiyem her gün bu sebze ve meyvelerden 9 avuç tüketmeniz. Bu ölçü, tartılarla uğraşmadan yaklaşık olarak doğru miktara ulaşmanızı sağlayacaktır. Ayrıca taze alınmış sebze ve meyvelerin eczanelerde satılan birçok ilaçtan daha faydalı olduğunu unutmayın.

Fırçalamak yeterli değil

Eğer ileriki yaşlarınızda sadece çorba ve yoğurtla beslenmek istemiyorsanız, kendinize bir diş ipi edinmenizde fayda var. Çünkü hangi fırçayı kullanırsanız kullanın, bir diş fırçası ile asla ulaşamayacağınız yerler vardır. Burada da devreye diş ipi girer. Diş ipi kullanmadığınız takdirde dişlerinizin arasında biriken bakteriler, sadece hijyenik açıdan problem yaratmakla kalmaz, aynı zamanda kalp krizi riskini de artırır.

Derin bir nefes alın

Bunu her yerde her zaman yapabilirsiniz. Ciğerlerinizi tamamen doldurana kadar burnunuzdan derin bir nefes alın. Bunu yapınca ciğerlerinizdeki nitrik oksit miktarı artar, bu da kan damarlarınızın açılmasını sağlar. Ayrıca aldığınız oksijen sizi daha mutlu ve zinde hissettirir. Size bir sır vereyim; bu önemli ameliyatlardan ve televizyon programlarından önce benim de uyguladığım bir yöntem.

Yogaya başlayın

Yoga benim günlük aktivitelerim arasında en vazgeçilmez olanı. Bunun tek faydası güzel kızlarla dolu bir odada bulunmak değil tabii ki. Düzenli olarak yoga yapmak stresi azaltıyor, kan basıncını düşürüyor ve esnekliğinizi artırıyor.  Dahası, yoga yaparak çalıştırdığınız kaslarınızın diğer spor dallarında sakatlanma ihtimali de bir hayli düşer. Tamam, bazı yoga pozisyonları size garip gelebilir, ancak her egzersizin bir amacı vardır.

Diyete ihtiyacınız yok

Kilo kaybetmek için karbonhidrattan, yağdan, şekerden uzak durmanızı ya da bir beslenme uzmanına gidip özel bir diyet programı takip etmeniz gerektiğini söyleyenler olabilir. Ancak esas önemli olan şey, günlük kalori ihtiyacınızı tutturmaktır. Örneğin sadece aldığınız günlük kalori miktarını 100 kalori azaltarak bir yılda 5 kilo kaybedebilirsiniz. Kilo kaybetmek için beslenme uzmanlarına ihtiyacınız yok.

Yeşilin büyüsü

Ben günde üç defa yeşil çay içiyorum. Yeşil çayın içinde kansere karşı savaşan ve kalbe iyi gelen polyphenol maddesi siyah çayda yok. Yeşil çayın bunun dışında kafein gibi uyarıcı bir etkisi olduğunu ve saçlardaki kepeklenmeye bile iyi geldiğini (tabii ki içerek değil, başınıza sürerek) söyleyeyim. Nasıl, içilmeye değermiş öyle değil mi?

Terlemekten Korkmayın

Haftada sadece bir kere bir saat boyunca terlemenin ne kadar çok faydası olduğunu bilemezsiniz. Bu durum kalp krizi riskinizi azalttığı gibi kan basıncınızı da düşürür. Sonuç: daha mutlu bir insan... Ben bunun için genellikle aralıklı antrenmanları tercih ediyorum. Bisiklette kardiyo çalışırken her on dakikada bir 15 şınav ve 15 dips egzersizi yapıyorum.

denicem bunları teşekkürler

ne demek doktorcum =)