0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım  (Okunma Sayısı: 879 Kere Okundu.)
« : Eylül 06, 2009, 03:00:30 ÖÖ »
Avatar Yok

Mavi_Kiyamet
*
Üye No : 26505
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 12251
Mesaj Sayısı : 47 783
Karizma = 55168


Hüseyin KAYA





Onu kolunuza takıp da ilk ne zaman yürüdünüz yollarda?

İlk ne zaman elini tuttunuz?

Ya her şeyinizi ona emanet edip sonra da onsuz yapamayacağınızı ne zaman fark ettiniz?

. . .

İlkokul birinci sınıfa başlamıştım ve muhtemelen eylül ayıydı ilk kez bir çanta elime tutuşturulduğunda. İlk seferinde içinde ne olduğunu dahi bilmeden sıkı sıkıya kulpuna yapışarak sahiplendiğim çantamı tam üç yıl taşıdım evden okula okuldan eve ve halen ağırlığını değilse de resmini taşımaktayım hayal defterimde.

Sınıfıma yaşıma göre oldukça büyük olan turuncu ve koyu kırmızı renklerden oluşan iki kilitli çantamın üç beş yıl kullanır düşüncesiyle öyle boyumdan büyük alınmış olabileceğini düşündüğümde çocukluk günlerim çoktan geride kalmıştı.

Otomatik kurşun kalemlerin en azından bizim memlekette henüz bilinmediği silgi yerine zaman zaman ilaç şişelerinin lastik kapaklarının kullanılmaya yeltenildiği bugün çoğu zamane çocuklarına gençlerine mizah malzemesi olarak anlatılabilecek o değişik ve siyah beyaz dünyada ne büyük bir şanstı öyle renkli bir çantaya sahip olmak. Şanslı olduğumu ve çantanın ben yaşlardaki bir çocuk için ne derece önemli olduğunu biliyordum.

Her şeyden bir neticeye varmak niyetindeki vakti bol büyüklerin işi gücü bilhassa okul zamanı çocukların geleceğine dair kehanetlerde bulunmaktı ve çocuğun kalem hatta çanta tutuşundan dahi geleceğin karanlık sislerini aralayıp o çocuğun istikbali hakkında fikir yürütebiliyorlardı. Çantayı ters tutan bir çocuk kesinlikle tembeldi ve okumakta gözü yoktu. Her şeyinin çanta olduğunun farkında olan ve gerektiğinde iki eliyle onu tutan çantasının altını suya çamura değdirmeyen çanta taşımayı ahenkli bir oyuna dönüştürmeyi başarabilen çocuklar ise gelecek vaat eden çocuklardı. Mahsus mu yaparlardı bilinmez ama sırada duruşları merdiven çıkışları uzaktan onları görenlere mutlaka hep iyi şeyler söyletirdi. Onlar adam olurlardı.

Naylon poşetlerin henüz piyasaya çıktığı ve yırtılıncaya kadar kullanıldığı o demlerde okula çanta yaptıkları poşetlerle gelen akranlarımız ise bu sınıflandırmadan muaf tutuldukları için en rahat çanta taşıyanlarımızdı.

Hele bir de kış aylarında buz tutmuş yokuş aşağı bir yol görünce dayanamayıp çantasıyla kaymaya yeltenen tipler vardı ki büyükler nazarında bu çocuklar hepten kaybedilmiş sayılır öğrenciden bile sayılmazlardı.

Çocukluğunu benimle aynı zamanlarda yaşayan tüm akranlarım gibi mavi kaplı defterler ve kırmızı kaplı kitaplarla o çantaya kocaman bir dünya hayat sığdırdım. Kaynamış yumurta simit peynir zeytin ve somun kokuları ağırlığını en az hissettiğim yüklerimdi.

Dışı birbirine benzemese de çantalarımızın içinde hep aynı şeyleri taşıdık senelerce. Boyanmış fasulyeler ucuzundan bir suluboya kullanılmaktan kısalmış farklı boylarda kalemlerden oluşan bir kuru boya takımı gerektiğinde dayak yemek için öğretmene uzatılan tahta cetvel abaküs renkli olmasa da resimli masal kitapları Baki Kurtuluş’un ansiklopedileri ilk sayfaları kaybolmuş sözlükler yorgan iğnesiyle sayfaları dikilmiş atlaslar…

Sahip olamadığımız zaman zaman sırf bu yüzden kendimizi mahcup hissettiğimiz onca şeye rağmen zamane çocuklarından şanslıydık. Çünkü henüz beslenme çantası icat edilmemişti ve sırf sıra arkadaşımızın elinden tutmak için bir elimiz boşta kalıyordu.

. . .

Elbette yalnız ben değildim çanta taşıyan. Öğrencilerden başka sünnetçilerin doktorların demiryolcuların müfettişlerin ve bir de işini fazla önemsediği her halinden belli bazı öğretmenlerin her daim yanlarında taşıdıkları çantalar vardı ki hepsini de çantalarından tanımak ayırt etmek mümkündü. Çoğunlukla çocukları korkutmak için alaycı bir ima ile her ortamda gösterilen sünnetçi çantaları dik olarak üst tarafından açılabilen alta doğru genişleyen tuhaf bir görünümde idi. Demiryolcularınki ise içinde sefertası gazocağı fener gibi malzemelerin de sığabileceği bavula yakın bakımsız çantalardı.

Meslek gereği taşınanlar dışındaki çantaların neredeyse tamamı ne iş yaptığı belli olmayan şüpheli şahıslar tarafından taşınırdı ve uzaktan göz ucuyla bu kişilerin gelip geçtiği saatlere dikkat eden kaybolduğu sokakları izleyen birileri mutlaka olurdu.

İlkokulu iki çanta eskisiyle geride bırakarak ortaokula başladığımda artık yepyeni çantalar çıkmıştı piyasaya. Öğrenciliğim boyunca heveslendiğim ama asla sahip olamadığım Bond tipi olarak adlandırılan şifreli çantalara hep iç çekerek baktım. Bilhassa hali vakti yerinde ailelerin pek de okulda gözü olmayan çocuklarına biraz konu komşuya varlıklarını ima biraz da okula pek hevesi olmayan çocuklarını okula öğrenciliğe ısındırma niyetiyle aldıklarını düşündüğüm bu çantaları karşı kaldırımdan bile görür taşıyan çocukların yüzlerindeki basit tebessümlerin aksine çantaların mutsuzluğunu her halükârda hissederdim.

Liseye başladığımda üzerinde isimlerini dahi telaffuz edemediğimiz bir yığın popçunun film oyuncusunun resimleri bulunan renkli klasörler çantaların tahtını çoktan sallamaya başlamıştı. Yağmurda ve karda içindekileri korumakta yetersiz kaldığı gibi soğuk havalarda taşıması da ayrı bir eziyete dönüşen klasörleri üzerlerindeki resimlerin de sorgusuz sualsiz her eve her okula rahatça girmesine vesile olduğu için sevemedim.

O zamanlar ancak matbaalarda yaptırılan içine her ders için farklı bir defter formasının yerleştirildiği kalın mukavva kapaklı büyük defterler ise ne çantaya ne de klasöre ihtiyaç hissettiriyordu. Yalnız benim değil bir neslin elinden alınan çantanın yerine ilginç klasörler ciltsiz kitaplar ve yalnız yarısı doldurulabilen kalın defterler tutuşturuldu.

Yıllar sonra fark ettim ki farklı maksatlarla kullanılıyor olsalar da çantalar yalnız bizim değil annelerimizin babalarımızın ellerinden de sıyrılmış ve bir yerlerde kaybolmuştu. Kulpları defalarca onarılan ve biraz pijama desenini andıran pazar çantaları içine bırakılan veresiye defteriyle birlikte yollarda çocukların zaman zaman sürüyerek yürüdükleri ekmek çantaları yolculuğa çıkan herkese emanet verilen seyahat çantaları tüm renkleriyle birlikte dünyamızdan ayrılmıştı.

Eşya medeniyettir ve eşyanın kendisini kullanan hakkında çok sözü vardır zamana söyleyecek.

. . .

Son zamanlarda yeniden ve çok sık görmeye başladım onu.

Başka başka kişilerin kollarında ellerinde dolaşırken bambaşka bir eda sezdim halinde.

Adeta çantasız kimse kalmasın düşüncesiyle piyasaya sürülmüş her ihtiyaca yönelik ve her boyda üretilmiş çantaları masum ve iyi niyetli görmediğimden hep uzak durmaya çalışsam da kendimi onların cazibesinden kurtaramadım.

Herkes gibi gitgide kalabalıklaşan ceplerimi rahatlatmak ve lazım olanı aradığım vakit bulabilmek hevesiyle aldığım her ortamda taşımaya müsait bir çantayla çıkıyorum dışarıya artık. Zira her şeyim ona emanet.

Küçük olmasına rağmen çantamın gitgide ağırlaştığının farkındayım. Bu halimle her geçen gün yavrusunu cebinde taşıyan kanguruya ya da evini sırtında taşıyan kaplumbağaya ne çok benzediğimin de…

Telefon kalem çakı mendil bozuk para çakmak kimlik kitap defter… Ağırlık yapacak ne varsa bu dünyada her şeyi taşıyorum çantamda. Yalnız huzura yer kalmıyor çantanın gözlerinde bir de umuda. Bu eksiklikler yüzünden olsa gerek çoğu zaman kendimi sokaklarda tembel öğrenciler gibi çantamı ters taşırken yakalıyorum.

Wmhocasi.com
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım
« Posted on: Nisan 26, 2024, 03:38:40 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım e-book, O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım programı, O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım oyunları, O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım e-kitap, O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım download, O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım hikayeleri, O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım resimleri, O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım haberleri, O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım yükle, O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım videosu, O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım şarkı sözleri, O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım msn, O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım hileleri, O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım scripti, O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım filmi, O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım ödevleri, O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım yemek tarifleri, O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım driverları, O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım smf, O Çantaya Kocaman Bir Dünya, Hayat Sığdırdım gsm
Yanıtla #1
« : Eylül 07, 2009, 04:20:38 ÖS »

-LoSS AnGeL-
*
Üye No : 12693
Nerden : Tekirdağ
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 5276
Mesaj Sayısı : 23 369
Karizma = 45516


çok güzel bi anlatım Gülmek :)
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Bengü - Kocaman Öpüyorum
Klipler
mmMeRaLll 9 2875 Son Mesaj Ağustos 16, 2011, 03:26:57 ÖÖ
Gönderen : Liza
Dj. Harun Erkezen Feat Hayat - Sanma Dönmez Dünya
Klipler
Hephaestus 0 1140 Son Mesaj Eylül 05, 2011, 10:04:58 ÖÖ
Gönderen : Hephaestus
Alex, Kocaman'ı Geçecek Mi?
Fenerbahçe
C h e 0 837 Son Mesaj Eylül 16, 2011, 11:48:58 ÖS
Gönderen : C h e
Insanların Küçücük, Yiyeceklerin Kocaman Olduğu Dünya
Fotoğrafçılık
-minel- 2 4297 Son Mesaj Şubat 21, 2015, 07:22:32 ÖS
Gönderen : leitastani


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular