Nirvana

Nirvana
Budizm'in temel ilkelerinden birini oluşturan nirvana, Gautama Buda'ya göre, Dünya'yı ilgilendiren karma yasasına (nedensellik kuralı) artık bağlı olmayacak derecede her şeyden arınmış olmak, tüm karmik telafilerini gidermiş olmaktır. Gautama Buda ıstıraplarınızın nedeni geçici olan dünyasal unsurlara bağlanmanız, maddi isteklerinizdir der. Bu bakımdan, nirvana arzuların, maddi isteklerin sönmesi ve dolayısıyla ıstırapların, acıların, nefretin sönmesi anlamına da gelir. Daha açık bir deyişle, Budist felsefeye göre, Dünya bir çile yeridir; insan iyilik yaparak yaşamalı, zulüm etmekten kaçınmalı, daha da önemlisi vicdanının sesini dinlemelidir.

Budist Asanga'ya göre, nirvana öte-aleme ait bir ödül olmayıp, insanların ruhsal gelişim sonucunda yeryüzünde erişebilecekleri bir haldir; bu, saf bilinçlilik halidir.

(Yukarıdaki metin Wikipedia’dan alıntıdır, aşağıdaki satırlarda Nirvananın felsefi anlamı açıklanmaya çalışılmış olup bu kısım alıntı değildir.)

NİRVANA’nın Felsefi Anlamı
Yukarıda anlatılan şeyler haricinde Nirvana felsefi bir anlama da sahiptir.
Nirvana: (doğru oldukları için) kavramların yaşaması demektir. Örneğin “iki kere iki dört eder” dünyada bilim gelişecek ve bilgiler artacak olsa da, iki kere iki her zaman dört edecektir. Bunu değiştirmek mümkün değildir. Bir(kaç) kişi haricinde, bütün insanların bunun doğru olmadığını söylemesi dahi bu gerçeği değiştiremeyecektir. Gerçeğin-doğrunun, çoğunluğun ona inanması gibi bir ihtiyacı yoktur.
Nirvananın tersi ise “samsara”dır. Samsara: ölü doğmuş kavramdır. Örneğin “iki kere iki beş eder.” Bu konuda ne kadar çalışma yapılırsa yapılsın, ne kadar ispata gayret edilirse edilsin, bu ifadeyi doğru kılmak mümkün değildir.
Günümüzde, onca gelişmeye, bilginin çoğalmasına rağmen kitle iletişim araçları veya kötü niyetlerin etkisiyle samsaralar ortaya atılmakta, sonra bunlar tartışmaya açılmaktadır. Ardından herkes, bazen bilmeden, bu konulara kafa yorarak gerçek olması mümkün olmayan şeylerle uğraşmaktadır.

Esasen Buda gibi sağlığında Tanrı hakkında hiç konuşmamış olduğu bilinen birinin, öğretisinde, konuşmalarında, dine ne oranda ağırlık verdiği bilinmemektedir. Kendisinin ortaya attığı Nirvana düşüncesinin, insanlarca daha çok dini anlamı ile bilinmesi bir bakıma talihsizlik olmuştur.