Kültür kolu başkanı
Okulda öğrenilenlerin hayatı bütünüyle kavramaya yetmeyeceğini erkenden öğrenmişsiniz. Bunun yanında başka türlü etkinlikler, sosyalleşme fırsatları da yaratmak gerekiyor. Siz de bu işlerin başını tutuyorsunuz. Nerede hangi konser, gösteri var; günümüz romanındaki sosyal izlekler neler; okulun duvar gazetesine kim ne yazacak? Bütün bu soruların cevapları sizde. Bilmiyorsanız bile araştırıp ortaya çıkarıveriyorsunuz anında. Okumak, araştırmak, bulunanları öğrenci estetiği çerçevesinde yeni bir ürünle sentezlemek sizin işiniz. Sizin bunlarla çok eğlendiğiniz belli, ama başkalarını eğlendiğinize ikna etmek biraz zaman alıyor olabilir…
güzel bi testmiş sağol canım

 Nöbetçi öğrenci
Vardır ya sınıfın pratik işlerini yapan öğrenciler, siz onlardansınız. Tebeşir bitmiş git al, tahtayı sen sil, yetmedi şu problemi çöz de arkadaşların bir görsün… Bunun sebebi hiperaktif bir görüntünüz olması. Her konuda iyi olmak için elinizden geleni yapıyor, öğrenme halini her alana yaymaya bayılıyorsunuz. Küçücük çocuklar bile size öğretmenlik taslayabiliyorlar, çünkü herkesten bir şeyler öğrenmek, bunun karşılığı da bir şeyler yaparak ödemek gibi bir alışkanlığınız var. Bütün bunlar çok güzel, sizi taptaze, hep başlangıçta tutuyor.

Ne Saçmalık

ne demek canim

Arka sıra müdavimi
Okul sizin için bir zorunluluk. Evde canınız sıkıldığı için gidiyorsunuz sanki. O saatlerde bütün arkadaşlarınız da orada oldukları için yapacak bir şey yok. Hele kışın sokaklarda vakit geçirmekten iyidir. Bir de şu öğretmenler ve anlattıkları olmasa… Haksız da sayılmazsınız. Herkesin bünyesi bir değil. Kimimiz sırada oturarak öğrenmeyi sevmiyoruz. Katılarak, kalkışarak, kurarak öğrenmek daha bir uygun oluyor bünyemize. Ama maalesef her okul bunu sağlayamıyor. Dolayısıyla çok da şanslı sayılmazsınız. Bunun farkında olduğunuz için çemberin ne dışına çıkıyor, ne içine giriyorsunuz. Arka sırada öylece, teneffüs zillerinin çalmasını bekliyorsunuz.

Arka sıra müdavimi
Okul sizin için bir zorunluluk. Evde canınız sıkıldığı için gidiyorsunuz sanki. O saatlerde bütün arkadaşlarınız da orada oldukları için yapacak bir şey yok. Hele kışın sokaklarda vakit geçirmekten iyidir. Bir de şu öğretmenler ve anlattıkları olmasa� Haksız da sayılmazsınız. Herkesin bünyesi bir değil. Kimimiz sırada oturarak öğrenmeyi sevmiyoruz. Katılarak, kalkışarak, kurarak öğrenmek daha bir uygun oluyor bünyemize. Ama maalesef her okul bunu sağlayamıyor. Dolayısıyla çok da şanslı sayılmazsınız. Bunun farkında olduğunuz için çemberin ne dışına çıkıyor, ne içine giriyorsunuz. Arka sırada öylece, teneffüs zillerinin çalmasını bekliyorsunuz.

 Nöbetçi öğrenci
Vardır ya sınıfın pratik işlerini yapan öğrenciler, siz onlardansınız. Tebeşir bitmiş git al, tahtayı sen sil, yetmedi şu problemi çöz de arkadaşların bir görsün… Bunun sebebi hiperaktif bir görüntünüz olması. Her konuda iyi olmak için elinizden geleni yapıyor, öğrenme halini her alana yaymaya bayılıyorsunuz. Küçücük çocuklar bile size öğretmenlik taslayabiliyorlar, çünkü herkesten bir şeyler öğrenmek, bunun karşılığı da bir şeyler yaparak ödemek gibi bir alışkanlığınız var. Bütün bunlar çok güzel, sizi taptaze, hep başlangıçta tutuyor. Ama arada bir şu soruyla karşılaştığınızda aklınız karışıyor: Hep öğreniyorsunuz, peki ne zaman bileceksiniz?