|
|
|
Akut gastroenterit
Akut gastroenterit; mide ve bağırsakların enşamasyonudur (iltihabi durum) . ishalin
yanı sıra bulantı, kusma, ateş ve karın ağrısı olabilir. Hastalık sıklıkla 10 günden kısa
sürede düzelir. Akut gastroenteritler genellikle bir virus veya bakteri tarafından oluşturulur.
Virus, bakteri veya parazitlerin oluşturduğu akut gastroenteritler akut enfeksiyöz
gastroenterit olarak da adlandırılır. ishal, günde üç veya daha fazla yumuşak
veya su gibi dışkı yapmak demektir. Bebeklerde normal günlük dışkılama sayısından
iki fazla veya daha sulu dışkılama ishal olarak tanımlanır. Akut ishal 14 günden kı-
sa süren ishaldir.
Yaş: Çocuklarda daha sık olmak üzere her yaşta görülür.
Risk faktörleri: Normal bağırsak hareketlerinin bozulması, normal mide asiditesinin
bozulması, bazı antibiyotiklerin kullanılmasıyla bağırsaklarda normal olarak bulunan
ve hastalık oluşturmayan bakterilerin yerine hastalık oluşturabileceklerin yerleşmesi,
kişinin bağışıklık sisteminin baskılanmış olması, olumsuz çevre koşulları, hijyen kuralları
na uyulmaması gastroenteriti kolaylaştıran faktörlerdendir.
Etkenler ve bulaşma:
Akut gastroenteritin en sık nedeni viruslar (rotavirus, enterik adenovirus, kalisivirus ve astroviruslar)dır.
Rotavirus hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde çocukluk çağında görülen
akut gastroenteritlerin en sık nedenidir.
Escherichia coli, Salmonella, Campylobacter, Shigella ve Vibrio cholerae akut gastroenterite neden olan bakteriler arasındadır. Giardia lamblia ve Entamoeba histolytica
gibi parazitler de gastroenterit oluşturabilir. Gastroenterit, etkeni içeren dışkı ile bulaşmış olan yiyecekler veya içeceklerin alınmasıyla ya da mikropla temas etmiş kirli ellerin ağıza götürülmesi ile gelişir.
Belirti ve bulgular:
Etkenden bağımsız olarak tüm gastroenteritlerde ishal görülür.
Viral gastroenteritlerdeki ishalde dışkıda kan görülmez. Bazı bakteriler kanlı, mukuslu
(sümüksü) bir ishale neden olurken, bazı ları kansız, sulu veya su gibi dışkıya yol
açar. Enfeksiyon esas olarak ince bağırsakta geliştiğinde dışkı miktarı bol ve dışkı suludur.
Enfeksiyöz gastroenteritlerde bulantı, kusma, karın ağrısı ve ateş sık olarak gelişir.
Bunlara bazen bağırsakta gaz toplanması, baş ağrısı, halsizlik eşlik eder.
Bebekler, küçük çocuklar, yaşlılar ve önceden ciddi bir hastalığı olanlarda gastroenterit
daha ağır seyreder.
Gastroenteritin en önemli ve en korkulan sorunu dehidratasyon
(vücuttan su kaybı)’dur. ishal ve kusma sonucu gelişen su kaybı vücudun elektrolit
(tuz ve mineral) dengesini de bozabilir. Hafif dehidratasyon geliştiğini gösteren
belirti hastanın susamış olmasıdır. Vücuttan su kaybı arttıkça susamışlığın yanısıra
dudak ve ağız kuruluğu, uykuya meyil, gözyaşında azalma veya gözyaşının gelmeyişi,
gözkürelerinde çökme, nabızda hızlanma, el ve ayaklarda soğukluk, derin veya hızlı
solunum, idrar miktarında azalma olabilir.
Ağır dehidratasyonda bunlara ek olarak dalgınlık, kan basıncında düşme, hiç idrar çı-
karmama ve şok görülebilir.
Tanı:
Kanlı ishalde, uzun süreli ishali olan hastalarda, bağışıklık sistemi baskılanmış
olanlarda ve ishal salgının olduğu durumda ishal etkeninin bilinmesi gerekir. Etkenin
bilinmek istenmesinin nedeni antibiyotik tedavisi veya antiparaziter tedavinin gerekli
olup olmadığına karar verilmesi içindir.
Dışkının mikroskop altında incelenmesinde kan ve iltihap hücrelerinin görülmesi etkenin
bakteri veya parazit olabileceğini düşündürür.
Düşünülen etkene özgü dışkıda kültür ve parazit incelemesi istenir.
Tedavi:
Akut gastroenteritlerin çoğu kendiliğinden düzelir. Tedavi destekleyici tedavidir.
İshal başlar başlamaz evde çocuğa daha fazla su ve uygun sıvı gıdalar verilmeli,
anne sütü alan bebeklerde ishal sırasında anne sütüne devam edilmeli ve bebek
daha sık emzirilmeli, anne sütü almayan bebeklerde ise normalde aldıkları süt veya
mamalara devam edilmelidir. Çocuk susuzluk bulguları açısından izlenmelidir. ishal,
kusma ve ateş bebeklerde ve küçük çocuklarda birkaç saat içerisinde vücuttan aşırı
sıvı kaybına neden olabilir.
Etkenden bağımsız olarak ishal tedavisinin temel prensipleri hastanın su ve elektrolit dengesinin korunması ve beslenmesinin sürdürülmesidir.
Ateş varlığında asetaminofen veya ibuprofen kullanılabilir, ishal kesici ve kusmayı
önleyici ilaçlar kullanılmamalıdır.
Bazı bakteriyel gastroenteritlerde hastalığın ağırlaşmasını önlemek, süresini kısaltmak
ve bulaşmayı önlemek amacıyla antibiyotik tedavisi gerekir. Dışkının kanlı olması antibiyotik tedavisi gerektiren bir bakteriyel gastroenteriti düşündürür.
Etkenin parazit olduğu saptandığında parazit tedavisi gerekir.
Akut gastroenteritli altı aydan küçük bebekler, yüksek ateşi olan çocuklar (üç
aylıktan küçük bebeklerde 38 derece veya üzeri, üç aylık ve daha büyük çocuklarda 39 derece veya üzeri), sık ve fazla miktarda su gibi dışkılayan veya devamlı kusan, dışkısı kanlı veya mukuslu olan, ağızdan beslenemeyen, uykuya meyilli olan, dehidratasyon
bulguları olan, şiddetli karın ağrısı veya batında şişliği olan çocukların en kısa sürede
doktora götürülmeleri gerekir.
Süregen hastalığı (metabolik hastalık, böbrek hastalıkları, bağışıklığı baskılayıcı bir hastalık) olan veya hastalığı bir hafta içerisinde düzelmeyen çocuklar da doktora götürülmelidir.
Hafif veya orta derecede dehidratasyon bulguları olan çocuklara belirli oranlarda
şeker ve tuz içeren su (oral rehidratasyon sıvısı) ağızdan verilmelidir. Şeker-tuz
karışımı (belirli oranlarda şeker, tuz ve diğer maddeleri içeren karışım) hazır paketlerde
bulunur ve önerilen miktarda temiz su içinde karıştırıldıktan sonra belirli bir süre içerisinde
hastaya içirilir.
Şeker-tuz karışımı sıvıları ishali olan ancak dehidratasyonu olmayan çocuklarda kullanılmamalıdır.
Ağır dehidrate vakalarda veya ağızdan sıvı tedavisinin uygulanamadığı durumlarda damardan sıvı tedavisinin uygulanması gerekir. Bu durumda hastanın hastanede tedavisi
uygun olur.
Korunma:
El yıkama; akut gastroenterite yol açan mikropların bulaşmasını önleyen en önemli yöntemdir. Tuvalete girdikten sonra, yemek yemeden önce, bebeğin maması
hazırlanmadan önce, bebeği beslemeden önce, bebeğin altını temizledikten
sonra eller mutlaka yıkanmalıdır. Temiz, içilebilir su kullanılmalı, içilebilir su sağlanmasında zorluklar olduğunda sular klorlanmalı veya kaynatılmalıdır. Pastörize edilmiş
süt ve süt ürünleri kullanılmalıdır. Meyve ve sebzeler iyi yıkanmalıdır. Kümes hayvanları,
kasaplık hayvan etleri ve ürünleri tam olarak pişirilmelidir. Hasta ishal düzeldikten
sonra birkaç gün içinde de bulaştırıcı olabilir. Aile içinde hastalığın yayılımı
önlenmek için hastanın kullandığı tabak, çatal, kaşık, bıçak temizlenmeden başkaları
nca kullanılmamalı, hastanın özellikle dışkı ile temas etmiş kirli kıyafetleri ve çarşaşarı
derhal sıcak su ile yıkanmalı, tuvalet klor içeren temizleyicilerle temizlenmelidir.
|