0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Merve Kavakçı  (Okunma Sayısı: 1279 Kere Okundu.)
« : Temmuz 21, 2008, 12:03:06 ÖS »

YalnızHayat53
*
Üye No : 7715
Nerden : Antalya
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 2955
Mesaj Sayısı : 6 343
Karizma = 7085





Ankara'da 1968'de doğdu. Ankara TED Koleji'nden mezun olduktan sonra 1986 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne 86 090 042 numarayla kayıt yaptırdı. Kavakçı, fakülte ile ilişiği başarısızlık gerekçesiyle kesilince, ABD'ye giderek Dallas Üniversitesi'nde bilgisayar konusunda eğitim aldı.

1988 yılında Ürdün asıllı Ali Ahmet Abushanab ile evlenerek ABD vatandaşı olma hakkı kazandı. Bu evliliği sırasında Fatma Gülham ve Meryem Ali adında iki kız çocuğu dünyaya getirdi. Eşinden evlendikten beş yıl sonra ayrılan Kavakçı, boşanma nedeni olarak "evdeki Türkçe yasağı"nı öne sürdü. Ancak asıl ayrılma nedeni, kocasının ikinci bir eşinin bulunmasıydı. Evliliğinin bitiminden sonra çocuklarının velayetini alan Kavakçı, 1997 yılında Ürdün asıllı eşiyle yine mahkemelik oldu. Eşinin çocuklarını kendisine göstermediği gerekçesiyle yeni bir dava açıp kazanmasıyla iki kızını alarak Türkiye'ye kaçtı.

Türbanıyla sahnede

Kapatılan RP'nin yasaklı lideri Necmettin Erbakan'ın yakın arkadaşı Prof. Dr. Ziya Kavakçı'nın kızı olan Merve Kavakçı, 18 Nisan seçimlerinde İstanbul 1. Bölge dördüncü sıradan Fazilet Partisi (FP) milletvekili adayı oldu. Basına verdiği demeçlerde türbanlı olmasının Meclis'e girmesine engel olmadığını belirten Kavakçı, seçimlerden önce uzun süre tartışma konusu oldu.

FP'den İstanbul Milletvekili seçildikten sonra türbanıyla yemin edeceğini söyleyen Kavakçı'ya genel başkanı Recai Kutan da sahip çıktı. Kutan, Kavakçı'nın başını açması konusunda partinin bir müdahalesinin söz konusu olamayacağını belirterek, "Nasıl isterse öyle hareket edecektir" dedi.

Türbanla ilgili tartışmalar sürerken Kavakçı, yemin töreninden önce kalabalık bir destekçi grubuyla gittiği Meclis'te albüm için türbanıyla fotoğraf çektirmedi. Kavakçı, Meclis'e türbanıyla mı geleceği yönündeki sorular üzerine, "Milletim teveccüh gösterip beni buraya gönderdi. Şu anda seçilmiş bir milletvekiliyim. Milletimi en iyi şekilde temsil etmeye çalışacağım" demekle yetindi. Kavakçı, "Pazar günü yemin edecek misiniz?" sorusuna, "İnşallah. Prosedürde ne varsa o şekilde hareket edeceğiz" dedi. Kavakçı'nın "prosedür"le neyi kastettiği sonradan anlaşıldı. Zira Meclis İçtüzüğü'nde türbanı yasaklayan bir hüküm yoktu.

Kriz dorukta

İstanbul'da türbanıyla mazbatasını alan Kavakçı'nın Türkiye gündemine yerleştirdiği türban krizi 3 Mayıs 1999'da TBMM'deki yemin töreni sırasında doruğa çıktı. MHP'nin türbanlı milletvekili Nesrin Ünal'ın başı açık halde yemini büyük alkış alırken, Kavakçı, yemin töreninin ortasında Meclis Genel Kurul Salonu'na türbanıyla girince, o ana kadar büyük olgunluk içinde geçen oturum büyük bir gerilime sahne oldu. FP sıralarından Kavakçı'nın salona girişi sırasında alkış koparken, sadece DSP'lilerin ellerini sıra kapaklarına vurarak protesto etmeleri dikkat çekti. MHP, ANAP ve DYP'liler ise olaya seyirci kalmayı tercih etti. Nazlı Ilıcak'ın, Kavakçı'ya bu sırada moral ve taktik verdiği gözlendi.

"Cumhuriyete yakışmıyor"

DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit de Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu ve Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk ile kürsüye giderek oturumu yöneten geçici başkan Ali Rıza Septioğlu'ndan Kavakçı'yı dışarı çıkarmasını istediler. Ancak Septioğlu, Bakan Türk'ün, ''Laik Cumhuriyete yakışmıyor'' uyarısına ''Laiklik Cumhuriyetle ne alakası var'' diyerek Kavakçı'yı dışarı çıkarma eğilimi göstermedi.

DYP'li Meclis eski Başkanvekili Kamer Genç de kürsü önüne gelerek Septioğlu'nu uyardı. Ancak Septioğlu elindeki Meclis İçtüzüğü'nü göstermekle yetindi ve uyarılar doğrultusunda hareket etmekten çekindi.

"Burası devlete meydan okunacak yer değil"

Bunun üzerine Ecevit, FP'lilerin protestosuna karşılık kürsüye yürüdü ve elinde daha önce hazırladığı bir metinden şunları okudu:

''Türkiye'de özel yaşamda kadınların giyim -kuşamına başörtüsüne kimse karışmıyor. Ancak burası özel yaşam alanı değildir. Devletin gelenek ve kurallarına burada görev yapanlar uymak zorundadır. Burası devlete meydan okunacak yer değildir.''

Ecevit'in konuşmasının hemen ardından DSP'li bayan milletvekilleri el ele tutuşarak kürsüyü çevrelediler. Devlet Bakanı Özkan duruma müdahale ederken, Başkan Septioğlu oturuma 15 dakika ara verdi. Bunlar olurken bazı milletvekilleri Kavakçı'nın yanına giderek dışarı çıkması ricasında bulundu. Ancak Kavakçı'yı salona beraberinde getiren ve yanına oturtan FP İstanbul milletvekili Nazlı Ilıcak, ''Hayır çıkmayacak. Oturacak. Yemin de edecek'' diyerek gelen telkinlere sert tepki gösterdi. DSP'liler de kürsü etrafında toplanarak alkışla ''Dışarı'' diye tempo tutmaya başladı.

Kavakçı kuliste de sert tartışmaların yaşanmasına neden oldu. FP milletvekillerinden biri, ''Yaptığınız yanlış'' deyince ANAP milletvekili İlhan Aküzüm, kuliste bağırarak, ''Siz önce kendi yanlışınıza bakın. Laik Cumhuriyete yakışmıyor'' diye tepki koydu.

Demirel: "Ajan - provakatör"

Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, yemin törenin Çankaya Köşkü'ndeki milletvekili resepsiyonuna davet etmedi ve Kavakçı'yı "ajan - provakatör" olarak nitelendirdi. Kavakçı ise Demirel'e "Asıl provokatörler yemin etmemi engelleyenlerdir" karşılığını verdi.

Yargı devrede

Yemin töreninin ertesi günü Ankara DGM Başsavcılığı, TBMM Genel Kurulu'na türbanla giden Kavakçı hakkında, "Halkı din, mezhep, sınıf ve bölge farkı gözeterek kin ve düşmanlığı açıkça kışkırtmak" suçu uyarınca inceleme başlattı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş ise Kavakçı'nın Genel Kurul'a türbanla gitmesini değerlendirirken, "Anayasamız ve yasalar neyi emrediyorsa onu cesaretle yapacağımdan hiçkimse kuşku duymasın" dedi.

FP'yi de yaktı

Ankara DGM Başsavcısı Nuh Mete Yüksel de Meclis Genel Kurulu'na türbanıyla girerek krize yol açan Kavakçı'nın girişimlerini de gerekçe göstererek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na FP hakkında ek suç duyurusunda bulundu. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in "ajan-provokatör" iddiası da suç duyurusunun yapılmasında etken oldu.

Yüksel, Yargıtay Başsavcılığı'na gönderdiği beş maddeden oluşan iki sayfalık suç duyurusu dilekçesinde şunlara yer verdi:

"1. 15 Nisan 1999 tarihli Milliyet Gazetesi ile Fransa'da yayımlanan Le Point dergisinde 'İran'ın Fazilet Partisi'ne 500 bin doların üzerinde para yardımı yaptığı' yolunda heberler yer almıştır. Bu konuda soruşturmamız devam etmektedir.

2. Show TV ana haber bülteninde yayınlanan zikir görüntülerinin yer aldığı kasetin çözümü yapıldığında, FP Aksaray Belediye Başkanı Ahmet Er ile Konya İli Kulu İlçesi Tuzkaya Kasabası Belediye Başkan adayı Kasım Settemir'in zikirde yer aldıkları tespit edilmiştir.

3. 1 Nisan 1999 tarihli Sabah Gazetesi'nde yer alan 'Hoca'dan rest' başlıklı haberde, "Yasaklı Erbakan bayramlaşma bahanesiyle gazetelerin köşe yazarlarına verdiği davete Faziletli Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, FP İstanbul İl Başkanı Numan Kurtulmuş, FP'nin milletvekili adayları Süleyman Arif Emre ve Nazlı Ilıcak ile birlikte geldi. Bu çabalar nedeniyle Fazilet'in seçimlerde 3 - 5 puan kaybetmesi pek önemli değil, önemli olan hak mücadelesi'dir' dediği yazılmıştır.

4. FP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay'ı Kudüs gecesinde gösteren fotoğrafta Ersönmez Yarbay'ın arkasında sözde kahraman olarak nitelendirdikleri Filistinli örgüt mensupları Yahya Ayaş ve Musa Sadr'ın posterleri bulunmaktadır.

5. 2 Mayıs 1999 günü TBMM'deki milletvekillerinin and içme törenine FP'nin İstanbul Milletvekili Merve Kavakçı'nın türbanı ile girişi, bu hususta Necmettin Erbakan ile olan ilişkisi, milletvekillerinin protestosu, Başbakan'ın konuşması, buna rağmen türbanını çıkarmayışı, yeminini yapmadan Meclis'i terk etmesi, Cumhurbaşkanı'nın olayla ilgili beyanı, Merve Kavakçı'nın 3 Mayıs 1999 tarihli basın açıklaması yazılı ve görsel basında yer almıştır. Bu bilgi ve belgeler 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu hükümleri uyarınca sunulmuştur."

Merve çözülüyor

Yemin törenindeki türban krizinin hemen ardından hızla gelişen olaylar, Kavakçı'nın, şiddet yanlısı HAMAS'ın yanlısı propaganda etkinlikleri yapan Filistin İslami Birliği'nin (IAP) Chicago'daki toplantısına katıldığını ve "cihat" çağrısı yaptığını ortaya çıkardı.

1997 yılında düzenlenen "21. Yüzyılın Şafağında Müslümanlar" konulu panelde Kavakçı'nın, konuşmasının yer aldığı kasette, "Dünyanın bütün Müslümanları İslam Birliği'nin bayrağı altında birleşmeli. Türkiye Müslümanları, elhamdüllillah, gelecekte İslam Cemaatleri Birliği adı altında İslam Birliği'nin kurulması için üstlerine düşeni yapmaya altı yıl önce başladılar" dediği belirlendi. Kavakçı, ayrıca "Hizb - u Refah" diye sözettiği Refah Partisi'nin "cihad" başlattığını anlattı. Avrupa Birliği üyeliğinin, Türkiye'deki "İslami uyanış" nedeniyle mümkün olmayacağını ifade eden Kavakçı, Kuran'ı anlamayan Türk devletinin, bu gerçeği kabul etmediğini bildirdi. Kavakçı ayrıca, Refah Partisi'nin ideolojisinin "sadece Türkiye Müslümanları ya da bütün Müslümanlar için değil, insanlık adına cihad" olduğunu savundu.


İlk istifa

Kavakçı'nın Hamas'la ilişkisinin ortaya çıkmasının ardından FP'den muhalif sesler yükselmeye başladı. Partinin önemli isimlerinden Aydın Menderes, türbanlı milletvekili Merve Kavakçı nedeniyle "çıkmaz sokağa girdiğini" vurguladığı FP'den istifa etti. Menderes, "Kavakçı'nın basına yansıyan Hamas'ın toplantısındaki sözlerine kendisinden ya da parti yönetiminden bir tekzip gelmedi. Partinin bu konuda bir açıklama yapmaması olayı yeniden tırmandırdı. Partinin bu konuda bir tavır koyması ve gerginliğin son bulması gerekiyordu. Kavakçı'nın türbanla yemin törenine girmeyeceği yönünde ya kendisi ya da parti tarafından bir açıklama yapılması gerekiyordu. Ya da Kutan bu hanımla görüşüp 'Artık gelmeyeceksin' uyarısında bulunmalıydı. Gerekirse gerginliğin düşürülmesi için ek girişimlerde de bulunulmalıydı" dedi.

"FP habis ur gibi"

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, 7 Mayıs 1999'da "RP'nin devamı olduğu" ve "laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği" gerekçesiyle FP'ni kapatılmasını istedi. Savaş'ın gerekçesinde şu ifadeler yer aldı:

"FP yöneticileri, kamu kurumlarında ve üniversitelerde başörtüsü ile mevzuatı uygulayan görevlilerinin laikliğe aykırı davranışta bulunduğunu ve suç işlediklerini iddia ederek, halkımızın bir bölümünü devletimize karşı kışkırtmayı alışkanlık haline getirmişlerdir"

"Seçimlerden önce türbanını hiçbir şekilde çıkarmayacağını söyleyen Merve Kavakçı'nın Meclis'te yapacağı eylemi tüm FP milletvekileri ve parti yöneticilerinin önceden biliyordu. Basın toplantısına FP'li milletvekillerinin katılması, eylemin planlandığı ve teşvik edildiğinin açık delilidir."

"RP'nin kapatılacağını anlayan yöneticilerin FP'yi kurdurdukları, çocuklar dahi bilmektedir. Metastas yapan, habis bir ur gibi demokrasimizin sağlıklı işlemesini engelleyen, Anayasal düzenimiz için daima 'açık ve yakın tehlike' oluşturmuş bu çeşit partilerin kapatılması Türkiye Cumhuriyeti'ni sonsuza kadar yaşatabilmenin vazgeçilmez koşuludur."

Başsavcı Savaş, Anayasa Mahkemesi'ne gönderdiği iddianemede, istifa eden Adnan Menderes dışında, FP'li 110 milletvekiline beş yıl süreyle siyasi yasak getirilmesini, TBMM üyeliklerinin düşürülmesini talep etti. Başörtüsü kavgasının TBMM'ye taşınmasının sağlanması için Kavakçı'nın özel olarak seçildiğini iddia eden Savaş, FP Genel Başkanı Recai Kutan dahil, partinin tüm yöneticileri, milletvekilleri ve belediye başkanlarının "kandan başka bir şeyle beslenemeyen vampirler gibi halkın bir bölümünü devlete karşı kışkırtmayı alışkanlık haline getirdiğini" öne sürdü.

ABD'de aranıyor

Kavakçı hakkında, velayet hakkını yitirmesine karşın kızlarını, boşandığı eşinden kaçırdığı gerekçesiyle ABD'de tutuklama kararı bulunduğu belirlendi. 26 Ocak 1998 tarihli Dallas Bölge Mahkemesi kararı uyarınca, Kavakçı, kızları Fatma Gülham ve Meryem Ali'yi babalarından kaçırmak ve hukuki velileri olan babalarına teslim etmemek suçundan arandığı ortaya çıktı. İlgili karar, Kavakçı'nın Texas eyalet sınırlarına girdiği anda tutuklanarak mahkemeye çıkarılmasını ve serbest bırakılması için 50 bin dolar kefalet ödemesi gerektiği bildirildi.

Eski eşi ateş püskürdü

Kavakçı'nın boşandığı Ürdün - Filistin uyruklu eşi Ali Ahmat Abushanab ise ABD'den yaptığı açıklamalarla eski eşine ateş püskürdü. ABD vatandaşı çocuklarını en son Kasım 1993'te Kuzey Texas Merkez Camii'nin avlusunda gören ve yıllardır yanına alabilmek için yasal mücadele veren Kavakçı'nın boşandığı Ürdün - Filistin uyruklu eşi Ali Ahmat Abushanab, şunları söyledi:

"Kızlarımı benden kaçırıyorlar. Merve, mahkeme kararı kendisine tebliğ edildiği halde gereğini yapmıyor. Babası, kızıyla bağlantısı olmadığı, torunlarının nerede yaşadığını bilmediği konusunda mahkemeye yalan söylüyor. Müslümanlık'ta, çocukları babadan ayırmak, yalan söylemek günahtır. Bunlar ne biçim Müslüman?"

"Dindarım. Müslüman kadınların örtünmesi gereğine inanırı. Ben siyasi İslamcı değilim. Hayat tarzı olarak Müslümanım. Merve de öyleydi. Siyasete girmesine, Türk parlamentosunda yaptıklarına hayret ettim. Başını açmamasını anlıyorum. Ama niye siyaset yaptığını anlamıyorum".


ABD vatandaşı çıktı

Türkiye'nin ABD'ye yaptığı başvuru sırasında Kavakçı'nın eski eşinden dolayı ABD pasaportu aldığı ortaya çıktı. Kavakçı'nın, partisinin aday listelerine Yüksek Seçim Kurulu'na teslim etmesinden dokuz gün sonra kesin aday listelerinin yayınlanmasından ise dört gün önce ABD'ye giderek vatandaşlık yemini ettiği belirlendi.

Kavakçı'nın ABD vatandaşlığı, milletvekili olup olamayacağı konusunda tartışma başlattı ve konu Bakanlar Kurulu'na sevk edildi ve Kavakçı'nın Türk vatandaşlığından çıkarılması için hazırlanan kararname bakanların imzasına açıldı. Bakanlar Kurulu da kararnameyi imzaladı.

Milletvekilliği bilmece oldu

Kararname Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in onayını beklerken, Kavakçı'nın 'Milletvekili olmadığı' gerekçesiyle Ankara 1 No'lu DGM yedek hakimliği tarafından yurt dışına çıkışı yasaklandı. Kavakçı'nın, 'Milletvekili olduğu' gerekçesiyle arama kararı kaldırıldı. Arama kararının kaldırılmasını, Kavakçı'nın avukatlarının Ankara 2 No'lu DGM'ye getirdiği, TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut imzalı, 'Kavakçı milletvekilidir' içerikli yazı sağladı.

Ancak Akbulut, Türk vatandaşlığından çıkarıldığı gerekçesiyle Kavakçı'nın milletvekili olmadığını belirterek, Başbakanlık'tan gönderilen fezlekeyi iade etmişti.

Kavakçı, Amerikan vatandaşlığının belgelenmesiyle Bakanlar Kurulu kararıyla 13 Mayıs 1999'da Türk vatandaşlığından çıkarıldı. Kavakçı, kararın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açtı. Kavakçı'nın Avukatı Salim Özdemir, 14 sayfadan oluşan dava dilekçesini Danıştay evrakına verdi.

Dava dilekçesinde, Merve Sefa Kavakçı'nın Türk vatandaşlığının kaybettirilmesine ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı'nın şekil ve usul yönünden yanlış olduğu savunuldu. ABD'den gelen belgede, ilgili memurun isminin, sıfatının, imzasının bulunmadığı, ABD yetkili makamının kaşe, mühür ve tasdik şerhinin bulunmadığı da iddia edildi. Bakanlar Kurulu kararının alınmasında kişisel ve siyasi amacın rol oynadığı öne sürülen dava dilekçede, Kavakçı'nın milletvekili seçildikten sonra türbanıyla yemin etme girişimi ve bunun sonrasında DSP Grubun başta Başbakan olmak üzere, Kavakçı'nın yemin etmesinin fiilen engellendiği ileri sürüldü ve DSP grubunun Kavakçı'ya karşı ''büyük bir kin ve nefret gösterisinde bulunduğu'' kaydedildi. Bakanlar Kurulu Kararı'nın iptali talep edilen dava dilekçesinde, ayrıca yargılamanın duruşmalı yapılması da istendi.

Ancak 9 Şubat 2000'de Danıştay 10'uncu Dairesi, FP'den İstanbul milletvekili seçilen Merve Kavakçı'nın "Türk vatandaşlığının kaybettirilmesine" ilişkin Bakanlar Kurulu kararı'nın iptali istemini oy birliği ile reddetti.


İran'la kriz

Türban krizi ülke çapında olduğu kadar ülke dışında da gerilime neden oldu. Tahran'da verdiği bir Cuma hutbesinde, Kavakçı'nın TBMM'ye türbanla girmesine izin verilmemesini despotluk olarak niteleyen ve ''Bir avuç başörtüsüne tahammülleri yok. Bunun neresi demokrasi'' diyerek, Türkiye'nin bu tutumunu ''AB'ye tam üye olmak için yaranma'' hareketi olarak değerlendiren İran Anayasayı Koruyucular Konseyi Genel Sekreteri Ayetullah Cenneti, İran'la kriz yaşanması neden oldu.

Dışişleri Bakanlığı'na çağrılan İran'ın Ankara Büyükelçisi Hüseyin Lavasani'ye, Ayetullah Cenneti'nin bu sözleri gerekçe gösterilerek bir protesto notası verildi. Notada şu ifadeler yer aldı:

''İran Anayasayı Koruyucular Konseyi Genel Sekreteri Ayetullah Cenneti, 14 Mayıs günü Cuma hutbesinde yaptığı konuşmada Türkiye'nin içişlerine müdahale niteliğinde bazı beyanlarda bulunmuştur. İran Devleti'nin bir ileri geleninin bu beyanları içişlerine müdahaleden kaçınılması ilkesinin açık bir ihlalini teşkil etmektedir ve tarafımızdan kabul edilemez niteliktedir. Bu tür davranışların sürdürülmesi ilişkilerimizi gerginleştirmekten başka bir amaca hizmet etmez. Bu durumun, iki ülke arasında iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesini engelleyeceğine dikkat çekeriz. Cumhurbaşkanı Sayın Hatemi'nin göreve gelmesinden beri İran'da Türkiye'ye karşı gördüğümüz tavır değişikliğinin bu tür beyanatlarla gölgelenmesi üzücüdür.''

Gece baskını tepkiye neden oldu

Merve Kavakçı, basının gündemine bir gecede tekrar oturdu. DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, kendisiyle ilgili DGM'de başlatılan kendisiyle ilgili soruşturmada ifade vermeye gelmediği gerekçesiyle Kavakçı'nın Anıttepe'deki evine geceyarısı baskını yaptı. Kavakçı'nın Türk vatandaşlığından çıkarılma işleminin iptali istemiyle Danıştay 10. Dairesi'ne açtığı davada, ''Yürütmeyi durdurma'' talebi reddedilmesinin ardından, TBMM Başkanı Akbulut kararı iade yazısına gerekçe gösterdi. Ardından Kavakçı'nın itirazı üzerine konu Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'na geldi. Kurul da oybirliği ile itirazı reddetti.

Savcı Yüksel ise Kavakçı'ya gözaltı emri verdi. Ancak 19 Ekim 1999 gecesi Kavakçı'nın gece gözaltına alınması girişimi büyük tepki aldı. Dönemin cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ''Uygulayıcıların neyi, hangi maksatla yaptıklarını bilmiyorum. Yalnız, basına aksettiği şekliyle sabahleyin bilgi aldım. Uygulayıcıların daha dikkatli olması lazım. Burası hukuk devletidir. Hukuk devletinin icaplarına tam uyulmasını istiyorum. Bu husustaki ikazımı yaptım'' dedi.

Başbakan Bülent Ecevit de Kavakçı'nın gece geç saatlerde gözaltına alınmak istenmesini son derece yadırgadığını belirtti.

Hülle evlilik mi?

FP'li kurmaylar ve TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut, Türk vatandaşlığından çıkarıldıktan sonra milletvekilliği tartışmalı hale gelen Kavakçı'nın evlenerek vatandaşlık hakkını yeniden elde edecebileceği yönünde açıklamalar yaptı. Bunun üzerine gözler yürürlükteki Türk Vatandaşlığı Kanunu'na çevrildi. Yürürlükteki yasaya göre, Türk erkekleriyle evlenen yabancı kadınlar otomatik olarak Türk vatandaşlığı hakkını kazanıyordu. Ancak Kavakçı'nın bu girişimini engellemek için Türk Vatandaşlığı Yasa Tasarısı, Başbakan Bülent Ecevit imzasıyla TBMM Başkanlığı'na gönderilen bir yazıyla yenilendi. Tasarıyla, bir Türk vatandaşıyla evlenen yabancı kadınların Türk vatandaşlığına alınması için üç yıl bekleme zorunluluğu öngörüldü.

Kavakçı'ya yetişemediler

Hükümetin, kadük olan ve Merve Kavakçı'nın bir Türkle evlenmesi durumunda Türk vatandaşı olabilmesi için üç yıl beklemesini sağlamak için alelacele yeniden TBMM'ye sevkettiği tasarı, Kavakçı'nın hızına yetişemedi. Kavakçı, 29 Ekim 1999'da kendisinden 12 yaş büyük petrol mühendisi Bekir Lütfü Yıldırım'la evlendi. Hülle nikahı olarak nitelendirilen evlilik, basından saklanmaya çalıştı. Ancak kısa bir süre sonra Yıldırım'ın da ABD vatandaşı olduğu anlaşıldı. Ancak Yıldırım'ın gerekli işlemleri yaptırıp, Türk vatandaşlığını koruduğu ve 'çifte vatandaş' statüsü taşıdığı belirlendi.

Kavakçı ve Yıldırım'ın tanışıklıklarının da her iki ailenin geçmişte ikamet ettiği Amerika'nın Teksas Eyaleti'ne dayandığı anlaşıldı. FP kaynakları Kavakçı-Yıldırım çiftinin evliliğine ilişkin ortaya atılan 'hülle' iddialarına karşı çıkarak, ''Bu birbirlerini uzun süredir tanıyıp beğenen bir çiftin mutlu bir evlilik kurmak için aldıkları samimi bir evlilik kararıdır'' dediler.

Evliliği tehlikeye girdi

Kavakçı'nın Yıldırım'la evliliği, ilk eşi Ali Ahmad Abushanab'tan boşanma kararının onanması amacıyla başvurduğu Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne yanlış adres bildiriminde bulunduğu iddiası nedeniyle tehlikeye girdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, Kavakçı'nın eski eşine ait olduğunu söylediği adresin doğruluğunun araştırılmasına yönelik başvurusunu kabul ederek soruşturma başlattı.

Kavakçı ise Yıldırım'la evlendikten hemen sonra nüfus cüzdanını "Merve Safa Yıldırım" olarak değiştirdi. Ardından balayı için yeni eşiyle birlikte Paris'e uçtu.
« Son Düzenleme: Temmuz 30, 2008, 06:24:26 ÖS Gönderen : FeMoX »

Hayatta üç prensibim vardır her ne olursa olsun adaletten vazgeçmemek her ne olursa olsun acıda olsa dürüst olmak ve  her zaman kişilik sahibi olmak
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Merve Kavakçı
« Posted on: Nisan 26, 2024, 01:06:25 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Merve Kavakçı e-book, Merve Kavakçı programı, Merve Kavakçı oyunları, Merve Kavakçı e-kitap, Merve Kavakçı download, Merve Kavakçı hikayeleri, Merve Kavakçı resimleri, Merve Kavakçı haberleri, Merve Kavakçı yükle, Merve Kavakçı videosu, Merve Kavakçı şarkı sözleri, Merve Kavakçı msn, Merve Kavakçı hileleri, Merve Kavakçı scripti, Merve Kavakçı filmi, Merve Kavakçı ödevleri, Merve Kavakçı yemek tarifleri, Merve Kavakçı driverları, Merve Kavakçı smf, Merve Kavakçı gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Kuzey Güney Dizisinin Yeni Oyuncusu Merve Boluğur.
Televizyon & Radyo & Magazin
Honey_Face 3 1629 Son Mesaj Kasım 22, 2011, 04:25:43 ÖÖ
Gönderen : Mavi_Kiyamet
Merve Boluğur, Minik Serçenin Oğluyla Aşk Yaşıyor
Televizyon & Radyo & Magazin
sanane_61 2 843 Son Mesaj Aralık 19, 2013, 09:30:34 ÖS
Gönderen : tuana_
Merve Özbey – Helal Ettim
Türkçe Sözler
Burc_ 0 571 Son Mesaj Ocak 01, 2014, 10:51:16 ÖS
Gönderen : Burc_
Ravza Kavakçı'nın Başörtüsü
Güncel Haberler
Bendis 0 697 Son Mesaj Haziran 24, 2015, 09:53:47 ÖÖ
Gönderen : Bendis
Merve Özbey Boyu, Merve Özbey Kaç Yaşında, Merve Özbey Kaç Kilo
Sanatçılar
SaviorAngel 0 689 Son Mesaj Kasım 03, 2016, 05:56:12 ÖS
Gönderen : SaviorAngel


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular