0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Medyada Küreselleşme  (Okunma Sayısı: 770 Kere Okundu.)
« : Ocak 25, 2010, 05:34:05 ÖS »

Hephaestus
*
Üye No : 26057
Yaş : 31
Nerden : Tekirdağ
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 4834
Mesaj Sayısı : 13 567
Karizma = 60064


Küreselleşme-Yeni Dünya Düzeni
Feza ÖZTÜRK (1)
Berlin Duvarı’nın 1989 yılında çöküşünün ardından, 1990’lı yıllardan itibaren hemen her alanda sıkça
karşılaştığımız küreselleşme sözcüğü, günümüzde sadece ekonomik bir kavram olarak değil, içinde
bulunduğumuz uluslararası sistemi tanımlamak için de kullanılmaktadır.
Gerçek anlamı tamamıyla anlaşılmadan ve tartışılmadan, bütün dünyada olumlu veya olumsuz tepkilere yol
açan bir sözcük olan küreselleşmenin bir şanssızlığı da, Soğuk Savaş’ın sona ermesinin ardından, dünyada
bu kelimeyi sıkça kullanmaya başlayan siyasetçilerin izledikleri politikalarla özdeşleştirilmiş olmasıdır. Bu
yaklaşımın doğal sonucu olarak, küreselleşmenin ne anlam ifade ettiği tam anlaşılmadan, hakkında olumlu
veya olumsuz değer yargıları oluşmuştur.
Hangi Küreselleşme?
Küreselleşmeyi savunanlar da, eleştirenler de kendi görüşlerinin haklılığını ortaya koyacak gelişmeleri ve
istatistik bilgileri sıkça kullanmaktalar. Küreselleşmenin faydaları konusunda bir görüş birliği olduğunu
söylemek mümkündür. Sürdürülebilir ekonomik kalkınma, yükselen yaşam standartları, teknolojik ilerleme
ve bilginin daha hızlı yayılması, küreselleşmenin en belirgin faydaları arasında sayılmaktadır.
Öte yandan, küreselleşmeyi sadece ekonomik alandaki faaliyetleri etkileyen bir unsur olarak görmek de
sınırlı bir bakış açısını yansıtmaktadır. Bu çerçevede, malların ve sermayenin serbestçe dolaşımının yanısıra,
insanların daha sık seyahat etmeleri, bilgi-iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler ve internet kullanımının
giderek yaygınlaşması, küreselleşmenin önde gelen itici güçleri arasında bulunmaktadır. Saydamlık da,
küreselleşmenin ön plana çıkardığı kavramlar arasında yer almaktadır. Gelir dağılımının daha hakça olması,
yolsuzlukların azalması, hatta siyasi özgürlüklerin ve insan haklarına saygının artması, küreselleşmeyle doğru
orantılı gelişen unsurlar arasında sayılmaktadır.
Diğer taraftan, günümüzde küreselleşme içinde daha fazla yer alan ülkelerin hemen tamamı gelişmiş
ülkelerdir. Bu unsur, esasen küreselleşmeye karşı yöneltilen eleştirilerin de odak noktasını oluşturmaktadır.
Nitekim, küreselleşmeye karşı yöneltilen eleştirilerin başında, bu ilişkiler sisteminin, zengini daha zengin,
yoksulu daha yoksul kıldığı gelmektedir. Gelişmekte olan ülkelerin marjinalizasyonuna (dışlanmasına) yol
açtığı, faydalarının hem ülkeler hem de bölgeler arasında eşit olarak dağılmadığı, eşitsizlikleri giderici değil
artırıcı bir rol oynadığı, küreselleşmeye yöneltilen diğer bellibaşlı eleştirilerdir.
Küreselleşmenin, sermayenin serbestçe dolaşımını kolaylaştırma ve yabancı yatırımları artırma yoluyla
ekonomik gelişmeye olumlu katkıda bulunduğu herkesçe teslim edilmektedir. Ancak, küreselleşmenin kriz
zamanlarında sermayenin daha çabuk yurtdışına kaçmasına ve krizlerin diğer ülkelere daha hızla yayılmasına
neden olduğu da bilinen bir gerçektir. Tayland’da 1997 yılı Aralık ayında başlayan Asya krizi ve Rusya’da
1998 yılı Ağustos ayında meydana gelen mali kriz, kısa süre içerisinde ekonomisi çok güçlü olan ABD’de
bile etkisini hissettirmiştir. Türkiye’de 2001 yılı Şubat ayında yaşanan mali krizin etkisinin Rusya’dan
Brezilya’ya kadar birçok ülkede hissedilmesinde kuşkusuz yeni küresel dinamiklerin de rolü bulunmaktadır.
Küreselleşme ve „Dijital Bölünme“
Günümüzde küreselleşmenin ivme kazandırdığı bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler, uluslararası
ticaret ve kalkınmanın canlanması konusunda çok önemli bir rol oynamaktadır. Yine de, bilgi ve iletişim
teknolojilerinin sunduğu olanaklardan yeterince faydalanıldığını söylemek ne yazık ki mümkün değildir. Bilgi
ve teknolojiye ulaşım konusunda hem ülkeler hem de bölgeler arasında belirgin bir eşitsizlik bulunmaktadır.
Bilgi iletişim teknolojileri ve internet kullanımında gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olanlar arasındaki mevcut
farklılığı vurgulamak üzere kullanılan „dijital bölünme“ (digital divide) kavramının, küreselleşmeyle birlikte
giderek „dijital uçurum“ (digital abyss) haline dönüştüğü eleştirileri son yıllarda sıkça yankı bulmaktadır.
Gerçekten, günümüzde dünya nüfusunun yüzde 80’inin en temel haberleşme olanaklarından yoksun olduğu
ve Afrika kıtasında yaşayanların sadece yüzde ikisinin telefon hattına sahip bulundukları unutulmamalı. Başta
Afrika ülkeleri olmak üzere, az gelişmiş ülkelerde internet kullanımı henüz marjinal bir konumdadır.
Yeni Düzen-Yeni Aktörler
Her ne olursa olsun, günümüzde küreselleşme, ekonomiden uluslararası ilişkilere kadar çeşitli alanlarda
dünyayı etkileyen, uluslararası toplumun dokusunu ve yapısını eskiye oranla tanınmayacak ölçüde değiştiren
bir güç olarak karşımıza çıkmaktadır. Birleşmiş Milletler 1945 yılında kurulduğunda, uluslararası ilişkileri
belirleyen temel aktörlerin devletler olduğu konusunda herhangi bir kuşku yoktu. Sadece devletler,
uluslararası ilişkileri etkileyebilecek kaynaklara sahipti. Oysa günümüzde, uluslararası ilişkileri ve dünya
ekonomisini zaman zaman devletlerden çok daha fazla etkileyen yeni aktörler ortaya çıkmıştır. Çokuluslu
şirketler, hükümetdışı örgütler, medya kartelleri, araştırma ve düşünce (think-tank) kuruluşları, hatta bazı
devletlerin yıllık GSMH’sından daha fazla şahsi serveti bulunan bireyler ve yatırımcı konsorsiyumlar son 10
yıl içerisinde oluşan uluslararası sistemin yeni aktörleri olarak ön plana çıkmışlardır.
Çokuluslu şirketler, dünya sahnesinde ulus devletlerden çok daha sonra görünmekle birlikte, günümüz
uluslararası sistemini etkileyen ve yönlendiren aktörlerin başında gelmektedir. Birleşmiş Milletler’in son
verilerine göre, dünyanın en büyük 200 çokuluslu şirketinin toplam kaynakları 7.1 trilyon ABD Doları
tutarındadır. Dünyadaki ekonomik faaliyetlerin yaklaşık dörtte biri dolayında olan bu rakam, Birleşmiş
Milletler üyesi 189 ülkeden 182’sinin toplam ekonomik büyüklüklerinden fazladır. Çokuluslu şirketlerin
ihtiyaçlarını, çıkarlarını ve hedeflerini gözetmeyen bir uluslararası ekonomik sistemden söz etmek mümkün
değildir. Çokuluslu şirketler, olağanüstü ekonomik güçlerinin bir yansıması olarak, uluslararası ilişkilerde de
etkili olabilmektedir.
Küreselleşen dünyanın yeni ekonomik sorunlarıyla başedebilmek ve kaynaklarını artırabilmek amacıyla ürün
pazarlarını dünya geneline yaymak isteyen çokuluslu şirketler, şirket birleşmeleri ve satın almalar yoluyla
dünya ekonomisindeki etkinliklerini artırarak sürdürmektedir. BM tarafından yayınlanan 2001 yılı Dünya
Ekonomik Durum Raporu’na göre, şirket birleşmeleri ve satın almaları ile özelleştirmenin önemli bir
bölümünü oluşturduğu Doğrudan Yabancı Yatırımlar (Foreign Direct Investments), 2000 yılında 1.1 trilyon
ABD Doları’na ulaşmış bulunmaktadır. Doğrudan Yabancı Yatırımların 10 yıl önce 200 milyar ABD Doları
olduğu gözönüne alındığında, sözkonusu yatırımların küreselleşme süreciyle birlikte ne büyük bir artış
gösterdiği de ortaya çıkmaktadır. Yine Dünya Ekonomik Durum Raporu rakamlarına göre, 2000 yılında
600 milyar ABD Doları tutarında doğrudan yabancı yatırım yapılırken, bu rakam bütün gelişmekte olan
ülkeler için sadece 190 milyar ABD Doları’nda kalmıştır. Esasen bu farklılık da, küreselleşme sürecinin
zengini daha zengin, yoksulu daha yoksul yaptığını savunanların tezlerini güçlendirmek amacıyla sıkça
vurguladıkları unsurlardan birisini teşkil etmektedir.
Hükümetdışı örgütler de günümüz uluslararası sisteminin önemli aktörleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Kimi
büyük hükümetdışı örgütlerin bütçelerinin ve kaynaklarının da çok sayıda gelişmekte olan ülkenin
bütçesinden daha fazla olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Uluslararası Af Örgütü, Yeşilbarış,
Sınır Tanımayan Doktorlar gibi alanlarında önde gelen hükümetdışı örgütlerin, çok sayıda ülkenin bütçesini
aşan maddi kaynaklarının yanısıra, uluslararası kuruluşların ve ülkelerin karar alma mekanizmalarını
doğrudan etkileyecek güçleri de bulunmaktadır.
Araştırma ve düşünce kuruluşları ve medya kartelleri de, küreselleşmeyle birlikte rolleri artan ve uluslararası
ilişkilere yön veren aktörler olarak dünya sahnesindeki yerlerini almışlardır. Önde gelen araştırma ve
düşünce kuruluşlarından biri olan Davos Dünya Ekonomik Forumu’nun veya büyük bir „medya
imparatorluğu“ olan CNN-Time Warner’ın uluslararası sistem üzerindeki etkilerini yadsımak mümkün
değildir.
Küreselleşmenin, ulus devletin uluslararası alandaki gücünü sınırlayan ve çokuluslu şirketlerin, hükümetdışı
örgütlerin, araştırma ve düşünce kuruluşlarının ve medya kartellerinin uluslararası alandaki güçlerini artıran
etkisi sonucunda, sivil toplum kuruluşlarının, bilim adamlarının, yazarların, akademisyenlerin, başka bir
deyişle „bireylerin“ uluslararası ilişkileri etkileme ve yönlendirme olanağı da eskiye oranla artmıştır.
Elde ettikleri büyük servetin bir bölümünü, geçmişte ülkelerindeki eğitim, sağlık gibi alanlara harcayan,
„klasik“ olarak adlandırabileceğimiz yardımseverlerin yanı sıra, küreselleşmenin etkisini iyice hissettirdiği son
yıllarda, çevrenin korunması, yoksulluk ve hastalıklarla uluslararası alanda mücadele gibi küresel planda
faaliyet gösteren yeni kuruluşlar da ortaya çıkmıştır. Dünyanın piyasa değeri açısından en büyük
şirketlerinden biri olan Microsoft’un hisselerinin büyük bölümünü elinde bulunduran Bill Gates’in kurduğu
„Bill ve Melinda Gates Vakfı„nın mal varlığı 21 milyar ABD Doları’nı aşmış bulunmaktadır. Vakıf,
yoksullukla mücadele, sağlık ve eğitim alanlarında kullanılmak üzere Birleşmiş Milletler’e 1 milyar ABD
Doları’ndan fazla yardımda bulunacağını açıklayarak küreselleşme çağında yardımseverliğin de sınır
tanımadığını gösteren bir yaklaşımın öncüsü olmuştur.
Aynı şekilde, CNN-Time Warner medya devinin kurucusu ve en büyük ortağı Ted Turner de uluslararası
alandaki bağışları nedeniyle küresel „philantropistler“ arasındaki yerini almıştır. ABD’nin Birleşmiş
Milletler’e olan zorunlu katkı payı ödemesinin yüzde 25’ten yüzde 22’ye indirilmesini öngören ve bu
yapılmadıkça ABD katkı payının bütünüyle ödenmesini engelleyen Senato kararı nedeniyle bu ülkenin katkı
payının büyük bölümünü ödememesi, Birleşmiş Milletler’i ciddi bir mali krizin eşiğine getirmişti. ABD
Yönetiminin dış politika öncelikleri arasında belirlediği bu konu üzerinde BM üyesi 189 ülke arasında
yapılan görüşmelerin tıkandığı bir noktada, ABD Dışişleri Bakanlığının isteği üzerine devreye giren Ted
Turner’ın yaptığı, 34 milyon ABD Doları tutarındaki bağış BM üyesi ülkelerin 2000 yılı Aralık ayında katkı
payları konusunda görüş birliğine varmalarını sağlayan unsurlardan biri oldu.
Bill Gates ve Ted Turner’ın büyük servetlerinin sadece küçük bir bölümünü oluşturan bu bağışlar,
gelişmekte olan birçok ülkenin eğitim, sağlık ve çevrenin korunması alanlarında ayırdıkları bütçelerin çok
üstünde bulunmaktadır. Burada gözden kaçırılmaması gereken husus, BM sisteminin, uluslararası
kuruluşların, hatta ülkelerin, uluslararası yardım faaliyetleri için küresel yardımseverlerin vicdanlarına sıklıkla
seslenir hale gelmiş olmalarıdır. Küresel ekonominin doğal sonucu olarak, Microsof ve CNN-Time
Warner’ın servetlerine servet kattıkları ve karlarının kaydadeğer bölümünü ABD dışındaki pazarlardan elde
ettikleri ve bu nedenle yardımseverliklerinin de ABD’yle sınırlı kalmaması gerektiği görüşü öne sürülebilecek
olsa da, bu husus küresel „philantropistlerin“ uluslararası alandaki rollerini kuşkusuz azaltmamaktadır.
Yeni Bir Yönetici Sınıf-Kozmokratlar
Küreselleşme son yıllarda üzerinde en fazla tartışılan ve hakkında en çok kitap yayınlanan konuların başında
geliyor. Küreselleşmenin zararlarına dikkat çeken ve gerek ülkeler gerek bölgeler arasındaki esasen mevcut
olan dengesizlikleri daha da artıran etkilerini vurgulayan yayınların yanısıra, özellikle son yıllarda,
küreselleşmenin olumlu yönlerine dikkat çekilen eserler de yayınlanmış bulunuyor. Thomas Friedman’ın
„The Lexus and the Olive Tree“, John Micklethwait ve Adrian Wooldridge’in „A Future Perfect“ ve Pascal
Zachary’nin „The Global Me“ adlı kitapları, artık herkes tarafından teslim edilen olumsuz yönlerine
değinmekle birlikte, esas itibariyle küreselleşmenin savunmasını yapan ve olumlu yönlerini vurgulayan eserler
olarak dikkat çekiyor. Bütün bu eserlerdeki ortak nokta, küreselleşmenin sanayi devriminden bu yana
dünyayı değiştiren en büyük güç olduğu ve yeni bir uluslararası sistem olarak kendisini kabul ettirdiğidir.
John Micklethwaitt ve Adrian Wooldridge „A Future Perfect“ adlı kitaplarında, küreselleşmenin yeni bir
uluslararası sistem olduğuna işaret ederek, bu yeni dünya düzeninin yeni yönetici sınıfı için de bir terim
ortaya attılar: „Kozmokratlar“. Küresel ekonomiye siyasetçiler, iş adamları, akademisyenler ve
diplomatlardan oluşan yeni bir elit sınıfın yön verdiğini savunan Micklethwait ve Wooldridge, çok seyahat
eden ve başta internet olmak üzere bilgi iletişim teknolojilerini sıkça kullanan kozmokratların sayısının bütün
dünyada 20 milyon civarında olduğunu öne sürüyorlar. Bu iki yazarın, bilgi iletişim teknolojilerindeki
başdöndürücü ilerlemelerin, serbest ticaretin, verimliliğin ve saydamlığın belirleyici özellikler olarak ortaya
çıktığı, küreselleşme olarak adlandırılan yeni uluslararası ilişkiler düzeninin yaratacıları ve yönlendiricileri
olarak tanımladığı kozmotratların, küreselleşmenin olumsuz etkilerini giderme ve olumlu etkilerini artırma
yönünde ne ölçüde başarılı olacaklarını kuşkusuz zaman gösterecek.
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Medyada Küreselleşme
« Posted on: Mart 29, 2024, 02:22:44 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Medyada Küreselleşme e-book, Medyada Küreselleşme programı, Medyada Küreselleşme oyunları, Medyada Küreselleşme e-kitap, Medyada Küreselleşme download, Medyada Küreselleşme hikayeleri, Medyada Küreselleşme resimleri, Medyada Küreselleşme haberleri, Medyada Küreselleşme yükle, Medyada Küreselleşme videosu, Medyada Küreselleşme şarkı sözleri, Medyada Küreselleşme msn, Medyada Küreselleşme hileleri, Medyada Küreselleşme scripti, Medyada Küreselleşme filmi, Medyada Küreselleşme ödevleri, Medyada Küreselleşme yemek tarifleri, Medyada Küreselleşme driverları, Medyada Küreselleşme smf, Medyada Küreselleşme gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  



Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular